El-Kaide (, Türkçe karşılığı "vakıf"), Dünya çapında faaliyet gösteren Radikal İslamcı silahlı örgüt. Kökenleri Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalede bulunduğu döneme dayanan örgüt, 1988 yılında kuruldu. BMGK, NATO, Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar ile birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanımlanmaktadır. Aralarında 11 Eylül ve 2002 Bali saldırılarının da bulunduğu, bir kısmı sivilleri hedef alan çeşitli saldırıların sorumluluğunu üstlenmiştir.
Kuruluşundan, 2 Mayıs 2011'de Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı kuvvetler tarafından gerçekleştirilen harekât sonucunda öldürülmesine kadar liderliğini, kurucusu Usame bin Ladin'in yürüttüğü örgütün liderliğini günümüzde Usame bin Ladin'in iki yardımcısından biri olan Eymen ez-Zevahiri sürdürmektedir. Ez-Zevahiri, yayınladığı ses kaydında Taliban'ın yeni lideri Ahtar Mansur'a bağlılığını açıklamıştır.1 El-Kaide, Yemen'de birçok yeri ele geçirmiş durumdadır.2
Nisan 1978'de gerçekleşen ve Sevr Devrimi adı verilen askerî darbeyle var olan Afganistan Cumhuriyeti yıkıldı ve Afganistan Demokratik Halk Partisi yönetiminde oluşturulan hükûmetle Afganistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu.34 Yeni hükûmete karşı olan bazı kesimler, mevcut hükûmete karşı ayaklanma başlattı.5 Afganistan hükûmetinin isteği sonrasında, 1979 Aralık'ında, Sovyetler Birliği ülkeye askeri müdahalede bulundu.6 Sovyet güçlerine karşı mücadeleye girişen Afgan mücahitler, Amerika Birleşik Devletleri'nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı (kısaca CIA) tarafından 1979 ile 1989 yılları arasında yürütülen ve Siklon Operasyonu kod adını taşıyan program çerçevesinde, Pakistan'ın Servislerarası İstihbarat (kısaca ISI) teşkilatı ve Pakistan Silahlı Kuvvetleri tarafından eğitilmiş, para ve silah desteği almıştı.7 Gönüllü Araplar da Afgan mücahitlerin safında mücadele katılırken; 1984 yılında, Arap mücahitler arasında yer alan Abdullah Azzam ile Usame bin Ladin tarafından, Arap dünyasından Afganistan'a para, silah ve gönüllü toplama amacı güden Mektebu'l Hidemat ("Hizmetler Bürosu") kuruldu.8 Kuruluşun liderliğini Azzam yaparken, bin Ladin daha çok finansal işlerden sorumluydu. Mektebu'l Hidemate kurduğu bürolarla faaliyetlerini yürüttü. 1986 yılında Azzam ile arası açılmaya başlayan bin Ladin, kendisinin Afganistan'da inşa ettiği ilk askerî eğitim kampı olan el-Masada'yı ("Aslan Yuvası"), Paktiya ili sınırlarındaki Caci köyü yakınlarında kurdu.
1988'de Bin Ladin, Mektebu'l Hidemat'a olan desteğini çekerek organizasyondan ayrıldı. 14 Nisan 1988'de, Birleşmiş Milletler'in girişimiyle Cenevre'de imzalanan Cenevre Anlaşması sonrasında, 15 Mayıs itibarıyla Sovyet güçlerinin ülkeden çekiliş süreci başladı.9 Daha sonraları Bosna-Hersek'te ele geçirilen bir bilgisayardan elde edilen el yazısı notlara göre 11 Ağustos 1988 tarihinde Azzam'ın çağrısı sonucu Peşaver'de gerçekleştirilen ve bin Ladin, Muhammed Atıf, Seyyid İmam el-Şerif, Ebu Ubeyde el-Benşiri, Mohammed Loay Bayazid, Memduh Mahmud Salim ve Vael Hamza Abdulfettah Culaydan'ın katıldığı cihadın geleceği hakkındaki toplantıda, Sovyet kuvvetlerinin ülkeden ayrılmasının ardından da cihada devam edilmesi kararlaştırıldı. El-Kaide'nin eski hazinedarlarından Medani el-Tayyib, oluşumun 11 Ağustos'taki toplantıdan önce de var olduğunu, bin Ladin tarafından 17 Mayıs'ta gizlice organize edilen bir toplantıya kendisinin de katıldığını ve 11 Ağustos'taki toplantıyla birlikte bu oluşumun gün yüzüne çıktığını belirtmişti. El-Kaide ifadesinin bilinen ilk kullanımı bu toplantıda oldu. 20 Ağustos'ta düzenlenen toplantıyla birlikte el-Kaide'nin esas kuruluşu gerçekleştirildi. Toplantı tutanaklarında "El-Kaide, aslen organize olmuş bir İslami gruptur. Amacı; Allah'ın ismini yüceltmek ve Allah'ın dinini muzaffer kılmaktır." olarak tanımlanan organizasyonun askerî faaliyetleri, savaş boyunca Afgan mücahitlerle birlikte eğitilecek ve savaşacak olan "sınırlı süreli" ve gerçekleştirilecek olan deneme kampı sonrasında aralarındaki en iyilerin seçileceği "açık süreli" olmak üzere ikiye ayrılmıştı.
24 Kasım 1989'da Peşaver'de, cuma namazını kıldırmak için camiye giderken kullandığı aracın, önceden kurulan patlayıcılar sebebiyle infilak etmesi sebebiyle Abdullah Azzam ve araçta bulunan iki oğlu öldü.10 Azzam'ın ölümü sonrasında Mektebu'l Hidemat dağılarak bazı üyeleri el-Kaide'ye katıldı ve el-Kaide tarafından sindirildi.1112
Sovyet güçleriyle olan savaşın sona ermesinin ardından bin Ladin Suudi Arabistan'a döndü. 2 Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle patlak veren Körfez Savaşı'nın başında Suudi Arabistan Kralı Fehd ve Savunma Bakanı Sultan ile görüşen bin Ladin, Amerika Birleşik Devletleri'nden askerî bir yardım alınmaması gerektiğini ve kendi kuvvetleriyle krallığı savunabileceğini belirtti. Ancak bu teklif kabul edilmedi ve Amerikan kuvvetleri Suudi Arabistan'a konuşlandırıldı.13 Müslüman olmayan Amerikan birliklerinin kutsal topraklara basmasını uygunsuz bulan bin Ladin, esas savaşın Irak'a karşı değil İslam'a karşı verildiğini belirtmekteydi. Suudi Arabistan hükûmeti karşıtı konuşmalara başlayan ve bu yönde konuşanları desteklemesi sebebiyle ev hapsine mahkûm edilen bin Ladin, aile üyelerinin Kral Fehd ile bağlantısını kullanarak bazı işleri halletmek amacıyla Pakistan'a gitme talebinde bulundu. Nisan 1991'de Pakistan'a varmasının ardından ailesine bir mektup göndererek ülkesine dönmeyeceğini belirtti. Burada birkaç ay geçirdikten sonra Aralık 1991'de ailesi ve çocuklarıyla birlikte, Haziran ayında İslamcı Ulusal İslami Cephenin desteğiyle askerî darbeye uğrayan Sudan'ın başkenti Hartum'daki bir eve yerleşti.
Bin Ladin Sudan'da yaşamaya başladıktan sonra yol inşaatı ve tarım sektörlerine yönelirken, kendisi adına çalışan kişilerin bir kısmı el-Kaide üyesiydi. El-Kaide'nin bazı üst düzey yöneticileri Afganistan'da kalıp buradaki eğitim kampları ve diğer tesislerdeki faaliyetlerini sürdürürken, Ebu Ubeyde ve Ebu Hafız Sudan'a gelerek buradaki el-Kaide üyelerinin askerî eğitiminde görev aldı. Sudan hükûmeti adına savaşan militan grupları ile birlikte çalışıldı ve daha sonraları Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi şefi olacak Salih Abdullah adına Afrika'da çeşitli istihbarat verileri toplandı. Ebu Ubeyde ile Ebu Hafız'ı keşif amacıyla Somali'ye gönderen bin Ladin, daha sonraları Eritre'deki İslamcı kuruluşlarla irtibat kurması, Eritre İslami Cihat Hareketi'ni finansal olarak desteklemesi ve eğitim kamplarının kurulması konusunda yardımcı olması amacıyla Ebu Ubeyde'yi Eritre'ye gönderdi. 29 Aralık 1992'de, Somali'ye gidecek olan Amerikan askerlerinin kaldığı düşünülen Yemen'in Aden şehrindeki Gold Mohur Hotel ve Aden Mövenpick Hotel adlı iki otele el-Kaide tarafından bombalı saldırılar düzenlendi. İki sivilin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan örgütün düzenlediği bu ilk saldırılar gerçekleştirildiğinde Amerikan askerleri otelden ayrılmıştı. Diğer taraftan 1990'ların başında, Bosna-Hersek'te de el-Kaide yapılanması oluşmaya başladı.14 Bu oluşum, Mart 1992'de patlak veren Bosna Savaşı'nda, Bosnalı mücahitlerin tarafında mücadele vermişti.151617
26 Şubat 1993'te, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne çeşitli el-Kaide üyeleri tarafından bomba yüklü kamyonetle bir saldırı gerçekleştirildi. Esas amacı, taşıdığı patlayıcıyla Kuzey Kulesi'nden geçip Güney Kulesi'ne ulaşarak patlayıcıların infilak ettirilmesi ve kulelerin yıkılmasını sağlayarak on binlerce kişinin hayatını kaybetmesi olan saldırı amacına ulaşamayarak 6 kişinin ölümüne ve 1.042 kişinin yaralanmasına sebep oldu.1819 Somali İç Savaşı sırasında ülkenin güneyinde bin Ladin tarafından birkaç eğitim kampı kuruldu ve aktif olarak kullanıldı; ancak 1993-1994 yıllarında Somalili savaşçılara silah ve eğitim bakımından sağladığı destek dışında el-Kaide üyeleri iç savaşa önemli miktarda bir katılım gerçekleştirmedi. 3-4 Ekim 1993'te gerçekleşen Mogadişu Muharebesi'nde Birleşmiş Milletler askerî güçlerine saldıran güçler arasında el-Kaide üyeleri ve el-Kaide tarafından eğitilen kişiler de bulunmaktaydı.20 Amerikalı istihbarat analizcilerinin araştırmalarına göre Ocak 1994 itibarıyla bin Ladin, Sudan'da en az üç askerî eğitim kampı kurarak farklı ülkelerden gelen isyancılara eğitim vermeye başladı.21 Haziran 1995'te bin Ladin'in Kral Fehd'e yazdığı açık mektupta, Amerikan kuvvetlerinin Suudi Arabistan'ı terk edene kadar çeşitli saldırılar gerçekleştireceğini bildirilmekteydi. 13 Kasım 1995'te, Riyad'da bulunan Amerikan güçlerinin kontrolündeki Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları eğitim merkezine bomba yüklü araçlarla saldırı düzenlendi.22 7 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı gerçekleştirenler arasında olduğu öne sürülen dört kişi, Nisan 1995'te televizyonda yayınlanan itiraflarında bin Ladin'den etkilendiklerini ifade etti.23 Bin Ladin ise verdiği röportajlarda bu saldırıyla herhangi bir ilgisi olmadığını ancak saldırıdan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.2425 26 Haziran 1995'te, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e, Etiyopya seyahati sırasında suikast girişiminde bulunuldu. İstihbarat raporlarına göre girişim, el-Kaide ile birlikte hareket eden ve Mısır'da faaliyet gösteren İslam Cemaati ile Mısır İslam Cihadı tarafından gerçekleştirilmiş ve Sudan hükûmeti ile ülkenin istihbarat servisleri tarafından desteklenmişti. Amerika Birleşik Devletleri'nin baskısı sebebiyle Mayıs 1996'da Sudan'dan sınır dışı edilen bin Ladin, Afganistan'ın Celalabad şehrine döndü.26
Diğer taraftan Ocak 1995'te, Filipinler'in başkenti Manila'daki bir evde çıkan yangın sonrasında başlatılan soruşturma kapsamında Bojinka Planı adı verilen bir dizi saldırı planı gün yüzüne çıktı. El-Kaide ile bağlantılı kişilerce oluşturulan plan; Papa II. Ioannes Paulus'a suikast, Asya ile Amerika Birleşik Devletleri arasında sefer yapan on bir yolcu uçağına bombalı saldırı ve Fairfax County, Virginia'daki CIA merkezine uçakla intihar saldırısı gerçekleştirilmesinden oluşmaktaydı.2728
25 Haziran 1996'da, Suudi Arabistan'ın el-Huber şehrinde bulunan ve koalisyon güçlerinin konakladığı konut kompleksine bomba yüklü araçla bir saldırı düzenlendi. 19 Amerikan askeri ile bilinmeyen sayıda diğer ölümlerin ve 400'den fazla kişinin yaralandığı saldırının arkasında,29 kesin olmayan bazı iddialara göre el-Kaide yer almaktaydı.30313233 23 Ağustos 1996'da Londra merkezli el-Kuds el-Arabi gazetesinde yayınlanan Bin Ladin'e ait bildiriyle Suudi Arabistan'da bulunan Amerikan kuvvetleri ve dünya genelinde Müslümanlara karşı olan tutumları sebebiyle Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı cihat ilan edildi. Bildiride amaçlarını Amerikan güçlerini Arap Yarımadası'ndan çıkarmak, Suudi yönetimini devirmek, İslam'ın kutsal yerlerini kurtarmak ve dünya üzerindeki bütün İslami devrimci örgütleri desteklemek olarak sıralamıştı. Diğer taraftan Muhammed Ömer liderliğindeki Taliban, Eylül 1996'da başkent Kâbil'i ele geçirerek Afganistan İslam Emirliği'ni kurdu.34 Taliban'ın ülke yönetiminde söz sahibi olmasının ardından el-Kaide, Taliban'ın koruması altında varlığını devam ettirmeye başladı.35 El-Kaide tarafından, Taliban'ın elit gerilla birlikleri olarak faaliyet gösteren 055 Tugayı adlı askerî birimin finanse edilmesine ve eğitilmesine başlandı.36373839 23 Şubat 1998'de bin Ladin ile ez-Zevahiri'nin El-Kuds el-Arabi{{'}}de yayınladıkları fetvada yer alan "Kudüs'teki Mescid-i Aksa ile Mekke'deki Mescid-i Haram'ı özgür kılmak için Amerikalıları ve onların müttefiklerini öldürmek her Müslümanın görevi" ifadeleri ile birlikte Hristiyan ve Yahudilere karşı cihat çağrısı yapıldı. 1996'daki çağrının aksine bu fetva, çeşitli İslami kuruluşlar ve akademisyenler tarafından da onaylanmış;40 beş farklı İslamcı örgüt liderinin imzasıyla Dünya İslam Cephesi adıyla yayınlanmıştı.41
7 Ağustos 1998'de el-Kaide ve Mısır İslam Cihadı tarafından, Tanzanya'nın Darüsselam şehri ile Kenya'nın başkenti Nairobi'deki Amerika Birleşik Devleti konsolosluklarına bomba yüklü kamyonlarla saldırı düzenlendi. Saldırılarda 224 kişi öldü, 4.000'den fazla kişi ise yaralandı. 20 Ağustos günü Hartum'daki eş-Şifa fabrikası ile Afganistan'daki bazı el-Kaide eğitim kamplarına Amerikan güçleri tarafından füzeyle saldırılar düzenlendi. Bin Ladin'in kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle düzenlenen saldırı sonucunda fabrika imha edilirken, daha sonra yapılan incelemeler ve Amerikalı hükûmet yetkililerinin açıklamalarıyla fabrikada böyle bir üretimin gerçekleşmediği ve yalnızca ilaç üretimi yapıldığı, bin Ladin ile fabrika arasında herhangi bir bağlantı olmadığı tespit edildi.4243 Öte yandan Amerikan istihbarat yetkilileri, bin Ladin ile Sudan hükûmetine ait Military Industry Corporation adlı şirket arasında birtakım finansal ilişkilerin olduğunu öne sürdü.44
1 Ocak 2000'de veya yakın tarihlerde el-Kaide üyeleri tarafından, Ürdün'deki dört farklı noktaya (başkent Amman'daki Radisson Hotel, İsrail-Ürdün sınırı, Hristiyanlar için kutsal sayılan Nibu Dağı ve Yahya'nın İsa'yı vaftiz ettiğine inanılan Şeria Nehri kıyısındaki bir yer), Amerika Birleşik Devletleri'nin Los Angeles şehrindeki Los Angeles Uluslararası Havalimanı'na ve Yemen'in Aden şehrinde demirlemiş olan Amerika Birleşik Devletleri Donanması'na bağlı USS The Sullivans (DDG-68) muhribine bombalı saldırılar yapılması planlansa da bunların hiçbiri çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleşmedi.45464748 12 Ekim 2000'de, Aden'de demirlemiş olan Amerika Birleşik Devletleri Donanması'na bağlı USS Cole (DDG-67) muhribine el-Kaide militanlarınca düzenlenen intihar saldırısında 17 Amerikan askeri hayatını kaybetti, 39 asker ise yaralandı.
11 Eylül 2001'de, Amerika Birleşik Devletleri'nde iç hatlar uçuşu gerçekleştirilen dört uçak kaçırıldı. American Airlines'ın 11 sefer sayılı uçuşu ile United Airlines'ın 175 sefer sayılı uçuşu New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin iki kulesine çarptırılırken, iki kulenin de yıkılmasına yol açtı. American Airlines'ın 77 sefer sayılı uçuşu, Arlington County'deki Pentagon'a çarparken, Washington, DC'de bulunan Amerikan Kongre Binası veya Beyaz Saray'a çarptırılması planlanan United Airlines'ın 93 sefer sayılı uçuşu ise yolcuların kalkışması sonucu Pensilvanya'daki Somerset County'e düştü. Saldırılar sonucunda, uçakları kaçıran 19 kişi dahil 2.996 kişi hayatını kaybetti, 6.000'den fazla kişiyse yaralandı. 16 Eylül günü bin Ladin tarafından yapılan açıklamada saldırıların arkasında kendisinin olmadığını belirtilse de,4950 29 Ekim 2004'te yayınlanan videosunda ilk kez saldırıların sorumluluğunu üstlendi ve uçakları kaçıran 19 kişiyi bizzat kendisinin eğittiğini söyledi.515253 FBI tarafından yürütülen araştırma neticesinde saldırıları gerçekleştiren kişilerin, bin Ladin'in liderliğindeki el-Kaide ile bağlantılı olduğu belirlendi.545556 Amerika Birleşik Devletleri tarafından Afganistan'daki Taliban rejimini sonlandırılmak için Terörizmle Savaş adı altında bir kampanya başlatıldı. 7 Ekim 2001'de, Afganistan'daki Taliban ve el-Kaide hedeflerinin Amerikan ve Britanya kuvvetleri tarafından bombalanmasıyla Afganistan Savaşı fiilen başlamış oldu.57 Kuzey İttifakı ile birlikte hareket eden koalisyon güçleri, Kasım 2001'de başkent Kâbil'i ele geçirip Afganistan İslam Emirliği'ni yıkarak Taliban yönetimine son verdi.
Terörizmle Savaş'ın başlamasının ardından el-Kaide'nin hem yönetici kademesinde hem de militanlarında kayıplar yaşanmaya başlansa da örgütün faaliyetleri devam etti. 22 Aralık 2001'de, Paris'ten Miami'ye gerçekleşen American Airlines'ın 63 sefer sayılı uçuşu sırasında, ayakkabısında sakladığı bombayı patlatmaya çalışan bir el-Kaide üyesinin bu girişimi kabin memurları ve yolcular tarafından engellendi.58 11 Nisan 2002'de, Tunus'a bağlı Cerbe adasındaki El-Griba Sinagogu'na el-Kaide'ye bağlı bir kişi tarafından düzenlenen intihar saldırısı, 21 kişinin ölümüne yol açtı.59
Ebu Musab ez-Zerkavi tarafından 1999'da Ürdün'de kurulan ve 2001'de başlayan Afganistan Savaşı sonrasında ez-Zerkavi'nin Irak'a hareket ederek faaliyetlerine burada devam ettiren Tevhit ve Cihat Cemaati, Mart 2003'te Irak'ın İşgali ile başlayan Irak Savaşı'yla birlikte Irak'ta silahlı faaliyetlere başladı.60 17 Ekim 2004'te İnternet ortamında yayınladığı bildiriyle el-Kaide'ye bağlılık yemini eden örgüt, Irak el-Kaidesi adını aldı.61 Irak'taki el-Kaide oluşumu, Batı ülkelerinden çok genel olarak ülkedeki Şii azınlığa yönelik bombalı saldırılar ve intihar saldırıları gerçekleştirmekteydi.6263
15 Ocak 2006'da örgüt sözcüsü Ebu Meysere el-Iraki tarafından, "Irak'ı işgalden kurtarmak, tüm mücahitleri tek bir çatı altında toplamak ve birlikte hareket etmesini sağlamak ve İslam ile Sünnet bayrağını yüceltme" amacıyla, Irak el-Kaidesi'nin de aralarında olduğu altı örgütün birleşmesiyle Mücahit Şura Meclisi adlı çatı örgütün kurulduğu duyuruldu.64 7 Haziran 2006'da, ez-Zerkavi'nin de katıldığı bir örgüt toplantısının yapıldığı binaya Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçaklar tarafından düzenlenen hava saldırısıyla ez-Zerkavi'nin öldürülmesi sonrasında örgütün liderliği Ebu Eyyub el-Mısri'ye geçti.656667 15 Ekim 2006'da yayınlanan videoyla oluşum; Bağdat, Anbar, Diyala, Kerkük, Selahaddin ve Ninova illerinin tamamı ile Babil ilinin bir kısmını içinde barındıran bölgede Irak İslam Devleti'ni kurduğunu açıkladı.68 El-Mısri ise liderliği Ebu Ömer el-Bağdadi'ye devretti.69 Ebu Ömer El-Bağdadi ile el-Mısri'nin 18 Nisan 2010'da öldürülmesi sonrasında Ebu Bekir el-Bağdadi örgütün yeni lideri oldu.707172 El-Bağdadi, 8 Nisan 2013'te yaptığı açıklamada, el-Kaide'ye bağlı olarak Suriye'de faaliyet gösteren en-Nusra Cephesi ile birleştiklerini ve böylece Irak ve Şam İslam Devleti'ni kurduklarını ifade etti.7374 El-Kaide tarafından 3 Şubat 2014'te yayınlanan bildiride Irak ve Şam İslam Devleti'nin kuruluşunda kendilerine danışılmadığı ve kendilerinin onayı alınmadığı, faaliyetlerinden memnun olmadıkları ve desteklemedikleri örgütün el-Kaide ile herhangi bir bağlantısı kalmadığı ifadelerine yer verildi.7576
Öte yandan Mart 2007'de İnternet'te yayınlanan bir videoyla kuruluşu duyurulan ve Irak'a bağlı Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde faaliyet gösteren el-Kaide Kürt Taburları da Kürt liderlere karşı mücadele vermeye başlamıştı.7778
Arap Baharı'nın etkisiyle Mart 2011'de Suriye'de, Devlet Başkanı Beşşar Esad'e karşı sivil protesto ve ayaklanmalar başladı.7980 Suriye Silahlı Kuvvetleri'ne mensup bazı askerlerin Temmuz 2011'de kurdukları Özgür Suriye Ordusu adlı oluşum sonrasında ülkedeki durum silahlı iç çatışmalara, daha sonrasında ise iç savaşa dönüştü.81 23 Ocak 2012'de, Ebu Bekir el-Bağdadi tarafından Suriye'ye gönderilen ve buradaki cihatçı hücreleri toparlayarak bir el-Kaide yapılanması oluşturmakla görevlenen Ebu Muhammed el-Cevlani'nin liderliğinde en-Nusra Cephesi adlı örgütün kurulduğu duyuruldu.8283 Ancak daha önceleri Suriye'deki el-Kaide bağlantılı kişiler faaliyetlerine başlamış, 23 Aralık 2011'de başkent Şam'da gerçekleştirdikleri intihar saldırılarında 44 kişi hayatını kaybetmişti.84 Kuruluşunun ardından örgüt, süregelen iç savaşta Suriye hükûmeti karşısında mücadele vermeye başladı.85
Irak İslam Devleti lideri el-Bağdadi 8 Nisan 2013'te, en-Nusra Cephesi ile birleşildiği ve Irak ve Şam İslam Devleti'nin kurulduğunu bildirdi.8687 Ertesi gün el-Cevlani, bu birleşmeyi kabul etmediklerini ve örgütünün el-Kaide ile lideri Eymen ez-Zevahiri'ye bağlı olduğunu açıkladı.88 Bu gelişmelerin ardından örgütün bazı üyeleri Irak ve Şam İslam Devleti'ne katılırken, bazıları el-Cevlani'ye bağlı kaldı.8990 2014 başlarında Irak ve Şam İslam Devleti karşısında da silahlı mücadeleye başladı.91 28 Temmuz 2016'da yapılan açıklamayla oluşumun feshedildiği ve el-Kaide ile bağlantısının sonlandırılarak Şam Fethi Cephesi adlı yeni bir oluşumun kurulduğu bildirildi.92
Haziran 2006'da oluşturulmasının ardından çıkan iç savaşta Somali'nin güneyindeki bazı bölümlerin yönetimini ele geçiren İslam Mahkemeleri Birliği'nin Aralık 2006'da dağılması sonucu kurulan eş-Şebab,93 bu aşamada sonra ülkedeki Federal Geçiş Hükûmeti ile Etiyopya askerî birimlerine karşı silahlı mücadeleye başladı.9495 Örgüt, Şubat 2012'de yayınlanan bir video mesajla el-Kaide'ye bağlandığını ilan etti.96
Ocak 2009'da, el-Kaide'nin Arap Yarımadası ve Yemen'deki yapılanmalarının Arap Yarımadası el-Kaidesi adı altında birleştiği duyuruldu.97
Eylül 2014'te, İnternet'te yayınlanan videolu açıklamasında ez-Zevahiri, Hint altkıtasında el-Kaide'ye bağlı olarak faaliyet göstermesi amacıyla Hint Altkıtası el-Kaidesi'nin kuruluşunu duyurdu.98 Videoda ez-Zevahiri, bölgedeki cihatçı grupların toplanması için iki yıl uğraştıklarını ve örgütün liderliğine, eski Tehrik-i Taliban Pakistan komutanlarından Asım Ömer'in getirildiğini belirtti.99 Örgüt, çeşitli bireysel askerî personel ve sivillere karşı işlenen cinayetlerin sorumluluklarını üstlenen açıklamalarda bulundu.100101102103
El-Kaide, İslam dünyasını Batı'nın etkisinden kurtarıp İsrail'i de yok ederek, İspanya'dan Endonezya'ya kadar uzanan bölgede Sünni şeriat kanunlarıyla yönetilen bir devlet kurmayı amaçlamaktadır.104105 cihatçı Selefilik olarak tanımlanan bu ideolojinin kökenleri Mekteb el-Hidemat'a dayandırılmaktadır.106 Örgüt ayrıca, İslam mezheplerinden Şiiliği de reddeder ve Şiiliği benimseyenleri kâfir olarak değerlendirir.107 Bin Ladin'in ise Vahhabilik ve Selefilik ideolojilerini, cihatçı bir anlayışla benimsediği belirtilmektedir.108
Lawrence Wright'a göre Seyyid Kutub'un çalışmaları ve Abdullah Azzam'ın cihat çağrısı olmasaydı, el-Kaide var olmayabilirdi. 1950'ler ile 1960'larda verdiği vaazlarda Kutub, şeriat kanunların eksikliğinden dolayı İslam dünyasının artık tam olarak Müslüman olmadığını ve İslam öncesindeki Cahiliye Dönemi'ne dönüldüğünü ifade etmekteydi. İslam'ı kurtarmak adına erdemli Müslümanlar tarafından, şeriat kanunlarını benimseyen "gerçek İslam devletleri" kurulmalı ve Müslümanlar, sosyalizm ile milliyetçilik gibi Müslüman olmayan toplumlar tarafından oluşturulan akımların etkisinden kurtarılmalıydı. Muhammed Cemal Halife, "İslam, diğer dinlerden farklı olarak bir yaşam biçimidir. Biz (Halife ve bin Ladin), İslam'a göre nasıl yememiz, nasıl evlenmemiz, nasıl konuşmamız gerektiğini öğrenmeye çalışıyorduk. Seyyid Kutub'un çalışmalarını okurduk. Kendisi, bizim neslimizi en çok etkileyen isimlerin başında gelmektedir." ifadelerini kullanmaktaydı.
Bin Ladin'i aramakla görevli CIA-FBI ortak kuvvetlerinde yer alan eski FBI memuru Jack Cloonan'ın, ortak kuvvetler tarafından ele geçirilen belgelerde yer alan bilgilere dayandırdığı ifadesine göre el-Kaide, kurulduğu 1989 yılında 72 üyeden oluşmaktaydı.109 Yine Cloonan'ın açıklamalarına göre Afganistan Savaşı esnasında Kâbil yakınlarındaki bir binanın CIA'e ait bir insansız hava aracı tarafından imha edilmesi sonrasında ortak kuvvetler tarafından yeni bir belge ele geçirildi. Bu belgeye göre bin Ladin'e bağlılık yemini eden 198 kişi vardı.110 Cloonan ayrıca birçok kişinin el-Kaide kamplarında eğitim aldığını; ancak bunların tamamının bin Ladin'e bağlılık yemini etmediğini veya herhangi bir eylemde yer almadığını söylemişti.111 Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından Nisan 2004'te yayınlanan ve 2003'e dair veriler sunan Country Reports on Terrorism başlıklı rapora göre dünya çapında el-Kaide'den etkilenen veya örgüte bağlı olarak faaliyet gösteren binlerce kişi bulunduğu tahmin edilmekteydi.112 Michael Hirsh'in Haziran 2006'da Newsweek{{'}}te yayınlanan makalesinde istihbarat birimlerinin, 11 Eylül saldırılarının gerçekleştiği zamanlarda gerçek el-Kaide militanı sayısının 1000'den fazla olmadığı, bir ihtimalle 500'e yakın olduğu ve birçoğunun Afganistan ve çevresinde yer aldığı konusunda hemfikir olduğu belirtilmişti.113 Londra Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsünün 2003-2004 Stratejik Anketine göre dünya çapında 18.000 el-Kaide militanı bulunmaktayken, Nisan 2005'te United Press International'a konuşan Suudi Arabistanlı bir hükûmet yetkilisine göre tahmini olarak el-Kaide üyesi ve destekçisi sayısı 5.000'in altındaydı.114
Pentagon Sözcüsü Jim Gregory, Eylül 2011'deki açıklamasında mevcut hükûmetin tahminine göre 3.000-4.000 kadar el-Kaide üyesi olduğunu belirtti.115
27 Haziran 2010'da American Broadcasting Company'de yayınlanan This Week adlı televizyon programında konuşan CIA Direktörü Leon Panetta, Afganistan genelinde 50-100 arası, belki de daha az el-Kaide üyesi olduğunu ve örgütün esas konuşlandığı yerin Pakistan'ın kabile bölgeleri olduğunu belirtti.116 Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) komutanı David Petraeus da, Nisan 2011 başlarındaki açıklamasında da Afganistan'da 100'den az el-Kaide üyesinin kaldığını ifade etti.117 Associated Press tarafından oluşturulan Ekim 2012 tarihli bir habere göre, Kâbil ve Washington, DC'deki bazı Amerikalı yetkililerin ifadelerine dayanılarak Afganistan'da 50-100 arasında el-Kaide militanı kaldığı bilgisi verildi.118 Yine aynı haberde Lovgar Emniyet Müdürü Gulem Sahi Ruğ Levaney, Lovgar'daki el-Kaide üyesinin sayısının kaç olduğunu bilmenin zor olduğunu söylese de 100-150 civarında tahmin etmekteydi.119
Batı Afrika'da, Ağustos 2013'te kurulan ve 2015'te el-Kaide'ye bağlılığını bildiren el-Murabitun faaliyet göstermektedir. Philippe Migaux'nun Ekim 2013'teki ifadesine göre el-Murabitun'un Mali ile Nijer arasında faaliyet gösteren 300 kadar militanı vardı.120 Radio France Internationale tarafından Mayıs 2014'te yayınlanan bir haberde, Fransız istihbarat birimlerine yakın bir kaynaktan alınan bilgiye dayandırılarak o tarihlerde örgütün 100'den az militanının olduğu bilgisi verilmekteydi.121 Moritanyalı gazeteci Lemine Ould Mohamed Salem Mart 2015 tarihli röportajında, grubun 500-600 civarı üyesi olduğunu söylemekteydi.122 Şubat 2016'da, Jeune Afrique{{'}}te yayınlanan bir haberde yer alan ifadelerde ise Malili kaynaklara göre örgütün 200 kadar savaşçısı olduğu belirtilmekteydi.123
Mağrip'te, Eylül 2006'da el-Kaide'ye bağlılığını açıklayan Vaaz ve Savaş için Selefi Grup'un Ocak 2007'de yayınladığı bildiriyle adını ve yapılanmasını değiştirerek oluşan Mağrip el-Kaidesi faaliyet göstermektedir. Mali Dışişleri Bakanı Soumeylou Boubèye Maïga, Mayıs 2011'deki açıklamasında Mali'de tahminen 250-300 civarında örgüt üyesinin olduğunu, anca aktif savaşçı sayısının 100'den az olduğunu belirtti.124 Fransa Ulusal Meclisi'nin Ağustos 2012 tarihli raporunda, bazı uzmanların ifadesine dayanarak örgütün aktif üye sayısı 500 ile 1.000 arasında gösterilmekteydi.125 Tout sur l'Algérie{{'}}deki bir haberde yer alan ve emniyet birimlerine dayandırılan bilgiye göre, 2013 başı itibarıyla Kabiliye bölgesinde 400 kadar örgüte bağlı savaşçı bulunmaktaydı.126 Ocak 2013'teki bir röportajında örgütün 1.000 kadar savaşçısı olduğu tahmininde bulunan Mathieu Guidère,127 Kasım 2013'te ise Fransız müdahalesi öncesinde 1.500 kadar olan militan sayısının müdahale sonrasında 500 civarına gerilediğini ifade etti.128 2013 Country Reports on Terrorism raporuna göre oluşum, Cezayir'de 100'den az, Sahel'de ise bundan da az militanla faaliyet göstermekteydi.129 Ağustos 2014'te Le Figaro{{'}}daki yazısında Mélanie Matarese, "İslamcı hareketlere yakın" kaynaklardan edindiği bilgiye göre yapılanmanın Mali'de 700 kadar adamı olduğunu yazdı.130 Matarese, Eylül 2014'teki yazısında ise Cezayir'deki üye sayısını 800 civarı olarak vermişti.131 Mathieu Olivier'nin Kasım 2015'te, Rémi Carayol'un ise Aralık 2015'te Jeune Afrique{{'}}te yayınlanan yazılarında, Malili kaynaklara göre grubun 200 kadar üyesi kaldığı ifade edilmekteydi.132133
Arap Yarımadası'nda, Suudi Arabistan el-Kaidesi ile Yemen el-Kaidesi'nin Ocak 2009'da yayınladığı ve iki grubun birleştiğini duyurduğu bildiriyle kurulan Arap Yarımadası el-Kaidesi faaliyet göstermektedir. 2010 ve 2011'deki Country Reports on Terrorism raporlarında örgütün birkaç yüz üyesi olduğu bilgisi verilmekteydi.134135 Fawaz Gerges'in Temmuz 2010 tarihli yazısında, örgütün dönem itibarıyla 100-300 arasında çekirdek kadrosu olduğunu ifade etti.136 Carnegie Uluslararası Barış Vakfı tarafından Ağustos 2010'da yayınlanan yazıda, örgütün Yemen'deki varlığının 300 ile birkaç bin arasında değiştiği, düşük sayının örgüte bağlı aktif militan sayısını, büyük sayının ise örgütün gerçekleştirdiği faaliyetlerde aktif olarak yer almasa da destekleyici pozisyonda bulunanların da dahil edildiği kişi sayısı ifade ettiği belirtildi.137 Juan Zarate, Ekim 2010'daki demecinde örgütün 600 kadar savaşçısı olduğunu söyledi.138 Daniel Martin Varisco'nun Kasım 2010'da CNN için yazdığı yazıda, resmî rakamlar değişiklik gösterse de örgütün 300 ile 500 arasında aktif üyesi olduğu ifade edilmekteydi.139 John O. Brennan, Nisan 2012'de verdiği demeçte Yemen'deki örgüt üyesini 1.000 civarında tahmin ettiğini söyledi.140 2012, 2013 ve 2014 tarihli Country Reports on Terrorism raporlarında 1.000 civarı,141142143 2015 raporunda ise 4.000'e kadar ulaşan144 örgüt üyesi olduğu bilgisi yer aldı.
Sina Yarımadası'nda, faaliyetlerine 2011'de başlayan Sina Yarımadası el-Kaidesi bulunmaktadır. Mısır'da yayınlanan el-Mısri el-Yevm gazetesinin Ağustos 2011'deki bir haberde, bazı yerel kaynaklardan alınan ifadelere dayandırılarak örgütün 40 kadar üyesi olduğu bildirilmekteydi.145
Hint altkıtasında, faaliyetlerine Eylül 2014'te başlayan Hint altkıtası el-Kaidesi bulunmaktadır. The Sunday Guardian gazetesinin Mart 2014'te yayınlanan haberinde, istihbarat çalışanlarının tahminine göre Hindistan genelinde 300'den fazla örgüt üyesi bulunmaktaydı.146
Terör örgütleri listesi yayınlayan ülke ve uluslararası kuruluşların bir kısmı, el-Kaide'yi "terör örgütü" olarak tanımlanmaktadır.
Genel
Özel
Orijinal kaynak: el-kaide. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Compilation of Usama Bin Ladin Statements, 1994-January 2004; s. 44 ↩
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu tarafından yapılan İngilizce çevirisi ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page