Sudan ya da resmî adıyla Sudan Cumhuriyeti (Arapça: جمهورية السودان, Cumhûriyyetü’s-Sûdân), Afrika'nın en geniş 3. ülkesi. Başkenti Hartum'dur. Bir Doğu Afrika ülkesi olan Sudan kuzeyden Mısır, kuzeydoğudan Kızıldeniz, doğudan Etiyopya ve Eritre, güneyden Güney Sudan, batıdan Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad, kuzeybatıdan da Libya'yla çevrilidir. Nil, Sudan'ı Batı ve Doğu Sudan olmak üzere ikiye ayırır. Hartum'un Rafediye bölgesi yakınlarında Beyaz Nehir ile Mavi nehir birleşir. Sudan'ın ortasından, dış ilişkilerinde kültürel, toplumsal ve ekonomik olarak büyük rol oynayan Nil Vadisi geçer.
İnsanların Sudan'da yaşamaya başlaması milattan önce 5000 yılına kadar uzanır.1 1.886.068 km'lik yüzölçümü ile dünyanın en büyük 16. ülkesidir. Ülkenin, 2011 yılında Sudan ve Güney Sudan olarak ikiye ayrılmasından sonra yüzölçümü bakımından Afrika'nın en büyük ülkesi olma özelliğini Cezayir'e kaptırmıştır. Nüfus bakımından 30.9 milyonluk nüfusuyla dünyada 40. sıradadır. Ayrıca başkenti ile en büyük şehrinin birbirine en yakın olduğu ülkedir. (Hartum (başkent) - Omdurman (en büyük şehir) arası uzaklık : 150 metre). Bunun nedeni iki şehri ayıran engelin Nil Nehri olmasıdır.
Resmî dil ve eğitim dili Arapça ve İngilizcedir. Halkın çoğunluğu Arapça bilmekle birlikte, çoğunluğun ana dili Arapça değildir, Nübyece, Beja, Fur, Nuban, Ingessana gibi diller konuşulur.
Sudan 2020 yılında seküler bir devlet olmuştur.2 Halkın %90'ı Müslüman, geriye kalan kısım ise animizm ve Kıpti ve Ortodoks Hristiyan mezhebine mensuptur. Müslümanların çoğunluğu Sünni ve Sünnilerin bir kısmı Şafii ve öbür kısmı da Maliki'dir.
Tarihi kaynaklarda Sudan denirken kastedilen alan bugünkü Sudan’ın topraklarından çok geniş bir alandır. Araplar Afrika'ya girdikten sonra siyahilerin yaşadığı ve Kızıldeniz kıyılarından başlayarak Batı Afrika'ya kadar uzanan geniş bir alana Beledu's-Sudan (Siyahlar Ülkesi) adini vermişlerdi. Daha sonra "Beled" kelimesi atılarak bu bölgeye sadece Sudan denmiştir. Bugünkü Sudan ise, Doğu Sudan denirken kastedilen bölgedir.
İnsanlar Taş Devri’nden beri Sudan'da yaşamaktadırlar.345 Bölgede siyahîlere ait kafatasları bulunmuş ve Hartum Bölgesi'nde yaşamış oldukları anlaşılmıştır. (m.ö.) 3800 civarında Nil’in batısında insan gruplarının yaşadığı ve kültürler oluşturduğu anlaşılmıştır.6
Mısır’ın 639'da Amr ibnu'l-As tarafından fethedilmesinden sonra bu ülkeye yerleşen Müslümanlar kısa süre sonra ticaret için Sudan pazarlarına gitmeye başladılar. Sudanlılar da İslam’ı ilk olarak bu tüccarlar sayesinde tanıdılar. Sudanlılardan bazıları İslam’ı tanıdıktan sonra kısa süre içinde bu dine ısındılar ve daha önce Sudan'a girmiş olan Hristiyanlığın etkisi zayıflamaya başladı. Mısır’a yerleşen Müslümanlar 7. yüzyılın ortalarından itibaren Sudan’ı ele geçirmek için birtakım askeri hareketler gerçekleştirdiler. Bu fetih hareketleri uzun süre devam etti. 1172'de Selahaddin Eyyubi'nin kardeşi Turan Şah, 1260'ta da I. Baybars bugünkü Sudan topraklarına birer sefer düzenlediler. Bu seferlerden sonra buralarda İslam daha da güçlenmeye başladı. 1517'de Osmanlı Devleti'nin Mısır’ı fethetmesi Sudan'da etkisini gösterdi. Ancak aynı dönemde Sudan'da varlığını sürdüren Func Devleti de güneye doğru kayarak varlığını sürdürdü. Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa 1821'de Func Devleti'nin üzerine ordu göndererek Sudan topraklarını ele geçirdi. Ancak Mehmed Ali Paşa, Sudan'da halkı hiç memnun etmeyen bir siyaset güttü. Mehmed Ali Paşa, Sudan’ı fetheden İsmail Paşa'yı görevden alarak yerine kendi oğlunu geçirdi. O da birtakım siyasi hesaplarla Fransız ve İngilizlerle iş birliği yaptı ve bazı eyaletlerin valiliklerine onların adamlarını getirdi. Bu durum Sudan’ın Müslüman halkını rahatsız etti. Muhammed Ahmed el-Mehdi adlı bir zat bazı kişileri etrafına toplayarak 1881'de bir hareket başlattı. Muhammed Ahmed el-Mehdi, etrafında topladığı kuvvete "ensar", hareketine de "ensar hareketi" adını veriyordu. Mehdi'nin hareketi kısa zamanda geniş bir alana yayıldı. Onun hareketini bastırmak için gönderilen ordular yenilgiye uğratıldılar. Ensar hareketi gösterdiği başarılarla hakimiyetine aldığı topraklar üzerinde ayrı bir yönetim kurdu. Mehdi, 22 Ocak 1885'te öldü ve yerine geçen oğlu Abdullah bin Muhammed, Omdurman'da Herbert Kitchner adlı İngiliz generalin komutasındaki Mısır kuvvetlerine yenildi. Daha sonra İngiliz güçler, Mısır’daki yönetimin yanlış uygulamalarını düzeltmeyi amaçladıklarını ileri sürerek 1899'da Sudan'a girdiler. İngilizler ilk iş olarak Muhammed Ahmet Mehdi'nin başlattığı hareketi tümüyle dağıttılar. 1920'lerin başlarındaki isyan hareketleri başta İngiliz yönetimini sarsar gibi olduysa da ilerleyen birkaç yılda bastırıldılar ve Sudan 1 Ocak 1956'da bağımsızlığını elde edinceye kadar İngiliz işgalinde kaldı.
İsmail el-Ezheri 1952'de Ulusal Birlikçi Parti'nin başkanlığına seçildi ve partisi 1953 seçimlerinde büyük bir zafer kazanmasıyla el-Ezheri Ocak 1954'te başbakan oldu. Başbakan olduktan sonra Mısır'la birleşme politikası yürüten el-Elheri, bunun iç savaşa yol açabilecğini görünce, politikasından vazgeçti ve Mayıs 1955'ten itibaren ülkesinin tam bağımsızlığı için mücadele vereceğini açıkladı.
1 Ocak 1956 tarihinde Sudan bağımsızlığını kazandı. Kısa bir süre sonra, Ulusal Birlikçi Parti içindeki çekişmeler nedeniyle İsmail el-Ezheri iktidardan düştü.
1965 yılında İsmail el-Ezheri, devlet başkanlığına eş konumdaki Yüksek Konsey başkanlığına getirildi. Ama toplumsal huzursuzluklar, 25 Mayıs 1969 tarihinde Sudan'da ikinci kez askerî darbe sonuçlandı. ile el-Ezheri devrierek tutuklandı. Hapisteyken sağlığı kötüleşti ve hastanede 26 Ağustos'ta hayatını yitirdi.7 Daha sonra da Sudan siyaseti, adeta bir darbeler tarihi olarak 1968, 1971, 1975, 1976, 1977, 1985, 1989, 1990, 1992, 2004, 2012, 2013, 2019 yıllarında askerî darbelere sahne oldu.
Ayrıca her ikisi de Sudan Halk Kurtuluş Ordusu ve müttefikleri ile merkezi otorite arasında gerçekleşen, 18 Ağustos 1955 – 27 Mart 1972 tarihleri arasında süren 8 ve Haziran 1983-Ocak 2005 arasındaki İkinci Sudan İç Savaşı, ülkeyi maddi ve manevi olarak harap etmiştir. Hatta İkinci Sudan İç Savaşı -tek başına- II. Dünya Savaşı sonrası en çok sivil kaybın gerçekleştiği savaşlardan biri olmuştur.9 Her iki tarafa da uluslararası devlet ve devlet dışı olmak üzere geniş destek sağlanmış, bu da savaşın uzama nedenlerinden biri olmuştur. Çatışmalar resmî olarak 9 Ocak 2005 tarihinde bir barış anlaşmasının Nairobi'de imzalanmasıyla sona erdi.10
Dini ve etnik olarak farklı toplulukların bir arada yaşadığı bir ülke olan Sudan'da laiklik sürekli gündemde oldu. Sudan’da din, dil, ırk ayırımı gözetilmeyecek bir devletin kurulması için verilen mücadele, bağımsızlığın kazanıldığı 1958 yılı öncesinde başladı. İlk yıllarda merkezi yönetimin güney kesiminin farklılıklarını hesaba katmadan ülke içinde eritmek istemesi, güneydeki halkın bağımsızlık talep etmesine ve silahlı mücadelesini bu yönde yoğunlaştırmasına neden oldu. Özerklik verilmesinden sonra önemli ölçüde uzlaşı sağlanmış olsa da, 1983 yılında Devlet Başkanı Cafer El Numeyri'nin anlaşmayı feshetmesiyle İç Savaş yeniden başladı. Sudan’da laik bir sistemi hedefleyen Sudan Halk Kurtuluş Hareketi ile 1985 yılında Numeyri’nin düşürülmesinden sonra yönetime gelen Sudan yönetimi, anlaşmayı yürürlüğe koydu ve şeriat kanunlarının yürürlüğünün durdurulması konusunda da uzlaşıldı. Ancak 1989 askerî darbesiyle başa geçen Ömer El Beşir anlaşmayı bozdu, şeriat kanunlarını da yeniden devreye aldı.11
başkent Hartum'un 1300 km batısında yer alan, yerel ve Arap kabilelerin hayvancılıkla geçindiği Darfur bölgesinde su kaynakları ve otlakların paylaşımı konusundaki uyuşmazlıklar, kuraklığın etkisi ile büyümüş, 2003 yılında yerel bir isyanın ardından, bölgedeki kabileler "Toro Boro" ile Sudan hükûmeti tarafından kurulan ve desteklenen milis kuvvetleri (Canjavid) arasında çatışmalar başlamıştır. Bu çatışmalarda Darfur nüfusunun üçte birine yakın, yaklaşık 2 milyon kişiyi zorla yerinden edilirken, yüz binlerce insan öldürüldü. Hâlen 1,5 milyon kişi yerleştirildikleri mülteci kamplarında yaşamaktadır.
Hükûmetin, Darfur bölgesinde, geniş çaplı bir “etnik temizlik” başlattığı iddiaları üzerine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 18 Eylül 2004 tarihinde, 1564 no'lu kararıyla genel sekreterden Sudan'da bir araştırma komisyonu kurulmasını istemiştir. Kurulan komisyon, 25 Ocak 2005'te, BM Genel Sekreteri'ne bir rapor sunmuş ve sivil halkın korunması ve suçluların cezalandırılması için harekete geçilmesini tavsiye etmiştir. Raporun ardından, Güvenlik Konseyi, 31 Mart 2005 tarihli ve 1593 no'lu kararı ile olayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıma kararı almıştır.
6 Haziran 2005'te UCM savcısı Luis Moreno Ocampo, Darfur'da işlenen suçlar hakkında soruşturmayı resmî olarak açmış ve dosya Hakim Akua Kuenyehia (Gana) başkanlığındaki 1 no'lu Ön Yargılama Dairesine iletilmiştir.
2007'de Sudan hükûmeti destekli Canjavid adı verilen paramiliter gruplarla, (Toro Boro) Sudan Özgürlük Hareketi (Haraka Tahrir Sudan) denen asiler arasındaki çatışmalara sahne olmaya başlamıştır. Militer gruplara destek olduğunu ve etnik temizliği kabul etmeyen Sudan hükûmeti, Nisan 2007'de Amerikan ambargosu ve diğer baskılara da dayanamayarak, Birleşmiş Milletler'in (BM) Darfur'da barışı sağlamaya yönelik operasyonlarını, "silahlı havadan konuşlandırma dahil" kabul ettiklerini açıkladı.12
4 Mart 2009 tarihinde Uluslararası Ceza Mahkemesi Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir hakkında Darfur Bölgesinde soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten dolayı tutuklama emri çıkartmıştır. Böylece görev başındaki bir lidere ilk kez soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç cezası onanmış oldu. Ömer el-Beşir, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşundan (2002 yılından) bu yana hakkında tutuklama emri çıkartılan en üst düzey yetkilidir.13
2005 anlaşması sonrasındaki gelişmeler 2011 yılında güneye kendi kaderini tayin hakkının verillmesini sağladı. Bu da Sudan’ın ikiye bölünmesi ve Güney Sudan'ın kurulmasıyla sonuçlandı.14 9 ila 15 Ocak tarihlerinde yapılan 2011 Güney Sudan bağımsızlık referandumunda oyların %98.83'ü bağımsızlık yönünde kullanıldı.15
Afrika kıtasının kuzeydoğusunda yer alan Sudan, 1.886.068 km² yüzölçümüne sahiptir. Ülke; güneyde Güney Sudan, güneybatıda Orta Afrika Cumhuriyeti, batıda Çad, kuzeybatıda Libya, kuzeyde Mısır, güneydoğuda Etiyopya, doğuda Eritre ile komşudur. Ayrıca doğusundaki Kızıldeniz ile 853 km sahil şeridi bulunmaktadır. Düz bir coğrafyaya sahip ülkenin güneyi, güneydoğusu ve batısı dağlarla çevrili iken kuzeyi ise çöllerle kaplı bulunmaktadır. Ülkenin yaklaşık %24’ü çöllerden oluşmaktadır.16
Beyaz Nil, Mavi Nil ve Atbarah gibi akarsular Sudan içerisinde birleşerek Nil nehrini oluşturmaktadır. Başkent Hartum'da Beyaz Nil ve Mavi Nil'in birleşiminde kurulmuştur.
Sudan'ın en önemli yer altı zenginliği petroldür. Diğer yeraltı kaynakları; doğalgaz, demir, bakır, krom, çinko, kurşun, nikel, tungsten, mika, gümüş ve altın olarak sıralanmaktadır.
Sudan, 2011 yılı itibarıyla 15 eyalete (wilayat, çoğul: wilayah) ayrılmıştır. Bu eyaletler de kendi içinde ilçelere ayrılır.
Sudan'ın doğuda Kızıldeniz'e kıyısı olması sebebiyle hem Akdeniz hem de Hint Okyanusu'na bağlantısı vardır. Ülkenin deniz kıyısındaki en önemli şehri ve limanı Kızıldeniz kıyısındaki Port Sudan şehridir. Port Sudan, balıkçılık ve turizmin yanı sıra deniz ticaretinin ve ulaşımının da hareketli olduğu bir merkezdir.
Başkent Hartum, Sudan'ın en büyük havaalanına ev sahipliği yapmaktadır. Bu havaalanı, Sudan'ın en büyük havayolu şirketi olan Sudan Havayolları'nın ana terminalidir. Şehrin güneydoğu sınırına yakın inşa edilmiş olan terminal, şehrin hızlı gelişimi ile şehrin kalbi konumuna gelmiştir. Omdurman'da yeni yapılmakta olan uluslararası havaalanı Sudan'ın en büyük havaalanı olma özelliğini alacaktır. Bu havalimanları dışında Güney Sudan'daki Juba Uluslararası Havalimanı ve Port Sudan Havalimanı da büyüklük sırası ile ardında yer alırlar.
Mavi Nil'i geçen aşağıdaki köprüler Hartum'u Kuzey Hartum'a bağlarlar:
Sudan'da, başkent Hartum'u Mısır'a, Port Sudan'a ve El-Ubeyd'e bağlayan demiryolları bulunmaktadır. Batı da Nyala ve güneyde Wau şehirlerine kadar uzanan toplam 3500 ila 4000 km. uzunluğunda demiryolu şebekesi mevcuttur.
Orijinal kaynak: sudan. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page