Akhisar, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde bulunan Manisa iline bağlı bir ilçedir. Şehir merkezinde on dört, kırsalda doksan altı mahallesi bulunan Akhisar, 174.850 kişilik nüfusu ile Manisa'nın il merkezi dışında nüfusu en yüksek, Türkiye'nin ise yüz otuz sekizinci nüfusu en yüksek ilçesidir. Orta Gediz Havzası'nda bulunan Akhisar Ovası üzerinde kurulu olan şehir, güneyde Gölmarmara, güneybatıda Saruhanlı, batıda İzmir'in Aliağa ilçesi, kuzeyde Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, kuzeybatıda Kırkağaç ve Soma, doğusunda ise Gördes ile komşudur. Akhisar, 1645 km²'lik yüzölçümü ile Manisa genelinde en fazla yüzölçümüne sahip ilçe konumundadır. İlçenin en önemli geçim kaynağı tarımdır. Tarım dışında hammaddeye dayalı sanayi ve ticaret ilçenin diğer ekonomik faaliyetlerindendir. İlçenin topraklarının %47'si tarım arazisi olarak kullanılırken bu arazilerde daha çok zeytin ve üzüm üretimi gerçekleştirilmektedir.
Akhisar, önceleri Pelopia (Antik Yunanca: Πελόπεια), Semiramis (Antik Yunanca: Σεμίραμις) ve Euhippa adlarıyla bilinen bir yerleşim yeriydi.1 Şehrin ismi Helenistik Dönem'de, karısının bir kız çocuğu doğurduğunu öğrenen I. Seleukos tarafından Thiatira (Antik Yunanca: Θυάτειρα) olarak değiştirildi.2 Bizanslı Stephanos, şehrin isminin "kız evlat" anlamına gelen θυγάτηρ, θυγατέρα (thugatēr, thugatera) sözcüklerinden türetildiğini söylemektedir3 fakat kökeninin Lidya'ya dayanması daha olasıdır.4 Şehir, günümüzdeki ismini kasabaya yakın bir tepe üzerindeki kaleden almıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehre Köklice ismi verilse de bu isim uzun süre kullanılmadı.
Bizans döneminde ise "kutsal kilise" anlamına gelen Ta Siyaterya adının verildiği ve sürgün edilen Bizans prensi Theodor'un günümüzdeki ilçe merkezine yaptırdığı beyaz kaleden dolayı şehrin isminin Aspro Kastro (beyaz kale) olarak değiştirildiği iddia edilir. Bu iddiaya göre şehir Türklerin eline geçince Akhisar olarak çevrilmiş ve bu ad kullanılmıştır. Bir başka görüş ise şehrin Amazonlar tarafından MÖ 1300'de kurulduğu ve isminin Amazon kraliçesi Myrina'nın komutanından geldiğini söylemektedir. Her iki iddianın da bilimse dayanağı bulunmamaktadır.
Akhisar'da bilinen ilk yerleşim Cilalı Taş Devri'ne kadar uzanmaktadır. İlçe çevresindeki arkeolojik alan ve höyüklerde yapılan yüzey araştırmalarından elde edilen buluntu ve kalıntılar, şehrin tarihinin MÖ 7000'lere kadar dayandığını göstermektedir.5 Lidya egemenliğine giren Thiatira, devletin en önemli kentlerinden biri oldu ve ülke sınırlarının en kuzeyinde bulunuyordu. MÖ 547'ye kadar Lidya egemenliğinde kaldı. Bu tarihte Pers İmparatorluğu'nun eline geçti. MÖ 334'te Anadolu seferine çıkan Büyük İskender, Pers hakimiyetine son vererek Akhisar'ı Makedonya Krallığı'na bağladı. İskender'in ölümü ile birlikte imparatorluk toprakları Makedonya, Ptolemaios Krallığı Seleukos İmparatorluğu olmak üzere üç parçaya bölündü. Bu bölünüşten sonra MÖ 281'de I. Seleukos tarafından Seleukos İmparatorluğu'na bağlanan şehre Makedon askerler yerleştirildi. MÖ 190'da Magnesia Muharebesi'nin kaybedilmesi ve donanmanın Efes'ten Patara'ya çekilmesi, Thiatira'nın Romalılara teslim olmasına yol açtı. Savaşın adından imzalanan Apamea Antlaşması ile birlikte Pergamon Krallığı, Akhisar da dahil Toros Dağları'nın batısındaki Anadolu topraklarının çoğunu ele geçirdi.6 Böylece kent, Pergamon Krallığı'nın yönetimine girdi. MÖ 138'de ölen III. Attalos, vasiyetinde krallığını ve hazinesini Roma Cumhuriyeti'ne bıraktı. Buna karşı çıkan Aristonikos, çevresine topladığı birliklerle isyan etti ve Thiatira'yı ve Apollonis'i ele geçirdi. Fakat Roma kuvvetlerine direnemeyerek kaçtı ve MÖ 133'te sığındığı Mysia Stratonikea'da (Siledik) yakalanarak idam edildi.
Akhisar, Roma döneminde önemli bir sanayi kenti haline geldi. En önemli sanayi kolu tekstil oldu. Yün boyama, keten dokumada ve deri işlemede geliştiler. Çeşitli iş kollarında dernekler kuruldu. MÖ 25/24, MS 17, MS 178/179, MS 212, MS 262 ve MS 358’de yaşanan depremlerde şehir, büyük zarara uğradı. Kent, MS 366'da bir savaşa sahne oldu. Thyatira Savaşı olarak bilinen ve Valens ile Procopius'un karşı karşıya geldiği savaşta Valens'in kuvvetleri galip geldi, Procopius idam edildi.7 MS 395'te Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesi'nin ardından kent, Bizans hakimiyetine geçti. Bu dönemde Hristiyanlığın yayıldığı ilk yerlerden oldu. Akhisar, Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biriydi ve şehirde Sardis metropolitliğine bağlı bir de piskoposluk bulunuyordu. Bu piskoposluk, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından 1922 yılında bölgedeki varlığına son vererek İngiltere'ye taşındı.8
Akhisar, 1307'de Saruhan Bey tarafından Saruhanoğulları Beyliği'nin egemenliğine geçirildi. Saruhan Bey döneminde şehir, Türkleştirildi. 1390'da Hızır Şah ile Orhan Bey arasında yaşanan taht mücadelesinden yararlanan II. Bayezid şehri ele geçirmiştir. 1402'de yapılan Ankara Savaşı'nın ardından Miranşah, Akhisar'ı yağmaladı. Saruhanoğulları Beyliği, 17 Ağustos 1402'de Orhan Bey tarafından Timur'un desteğiyle yeniden kuruldu. Beyliğin kurulması ile tekrar Saruhanoğulları'na bağlanan Akhisar, I. Mehmet'in Anadolu'daki siyasi birliği sağlaması ile yeniden Osmanlı yönetimine geçti. Aydınoğulları Beyi İzmiroğlu Cüneyd Bey'in kuvvetleri Halil Yahşi Bey tarafından Akhisar önlerinde yapılan Gülnas Muharebesi'nde mağlup edildi. Böylece II. Murad döneminde kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçirildi. Sonrasında merkezi Kütahya olan Anadolu Eyaleti'nin Saruhan Sancağı'na bağlanan 12 kazadan biri hâline gelen Akhisar'ın, 1531'de bir nahiyesi ve 21 köyü vardı.
Ulaşım yollarının üzerinde ve verimli bir ovaya kurulmuş olması nedeniyle nüfusu artış gösterdi. 16. yüzyılın ilk yarısında kaza merkezinin on yedi mahallesi vardı. Şehrin, civarındaki bağlık alanlara yayılmasıyla mahalle sayısı on dokuza yükseldi. Şehrin, tarıma dayalı bir ekonomisi vardı ve tahıl ürünleri ve pamuk en çok üretilen ürünlerdi. Pamuklu dokumada gelişti. Şehirde, yeniçeri elbiseleri ve tersaneler için yelken ve tente bezleri dikiliyordu. 17. yüzyılda Kalenderoğlu Ayaklanması'ndan etkilenen kazaya, ayaklanmayı bastırması için Osmanlı ordusu gönderildi. Ordu, yol üzerindeki çeşitli köylerin Celaliler tarafından yağmalandığını gördü. 16 ve 17. yüzyıllarda Celali isyanları'ndan etkilenen şehrin surları tamir edildi ve civardaki halkın bir kısmı şehre yerleşti ve bu dönemde nüfusu artış gösterdi. Şehir 18. yüzyılda durumunu korudu. 19. yüzyıla gelindiğinde ise Akhisarlı ustalar tarafından yapılan geleneksel dokumanın yanı sıra çorap ve fanila dikilen bir fabrika da inşa edilmişti. Kasabada özellikle pamuk bezi ve iplik boyası üretimi yapılıyordu. "Şark Halı Kumpanyası" ilçede kurduğu acenteyle yerel üreticileri örgütleyerek tüm üretimi tekelde toplamayı başarmıştı. İlçeye gelen yabancılar, bölgedeki iplik fabrikası kurarak kendi denetimlerine geçirdiler.
Yunanlar, 5 Haziran 1919'da Akhisar'ı işgal etti. Ancak Yüzbaşı Kemal Bey komutasındaki gönüllü milis kuvvetlerin 6 Haziran 1919'da Akhisar'a hareket etmesi sonucu İngilizlerin de etkisiyle Akhisar'ı 10 Haziran 1919'da boşaltmak zorunda kaldılar. Önce 14 Haziran 1919'da Akhisar Redd-i İşgal Cemiyeti kuruldu, ardından Karaosmanoğlu Halit Paşa önderliğinde ilk müfreze oluşturuldu. Fakat kendisi 8 Temmuz 1919'da Yunanlar tarafından öldürüldü. 27 Haziran 1919'da Akhisar Cephesi kuruldu, Binbaşı Hüsnü Bey de bu cephenin ilk komutanı oldu. Cephe kurulduktan sonra Hüsnü Bey ile Akhisar ileri gelenlerinden Reşat Bey arasında bir anlaşmazlık yaşandı. Bu yüzden 12 Ağustos 1919'da Akhisar'a gelen Hacim Muhittin Bey, Celâl Bey'a cephe komutanlığı görevini almasını istedi. 19 Eylül 1919'da düzenlenen Üçüncü Balıkesir Kongresi'nde alınan kararla Akhisar Milli Alayı oluşturuldı ve komutanlığına Celâl Bey getirildi. Heyet-i Temsiliye'nin 19 Kasım 1919'da telgrafla gönderdiği önerinin ardından 1919 sonunda ve 1920 başında yapılanan Batı Cephesi, üç ayrı yapıya bölündü. Bu bölünmede komutanı Albay Kâzım Bey olan İzmir Kuzey Cephesi sınırları içinde kaldı. İlçe, 22 Haziran 1920'de ikinci bir Yunan işgaline uğradı. Yunanlar, Milne Hattı'ndan üç tümenle iki koldan Akhisar-Soma yönünde genel bir saldırıda bulundu. Akhisar, akşam saat 18.00'de Yunan kontrolüne geçti. Türk kuvvetleri saldırıyı kıramadılar ve önce Soma önlerinde, 24 Haziran'da Soma'nın boşaltılmasıyla Savaştepe'ye çekildiler ve Akhisar'ı boşalttılar. Yunanlar işgal süresince Bekirler, Dereköy, Beyoba, Yatağan, Gökçeahmet, Kömürcü, Muşlar ve Sarılar gibi köyleri ateşe verdi. Köylere baskınlar düzenleyerek halkın mal ve parasını gasp ettiler. Bu işgal 6 Eylül 1922'ye kadar sürdü.
1919 yılında Celâl Bayar'a göre Akhisar'da 6118 Rum ve 882 Ermeni; Sabahattin Selek'e göre ise 5877 Rum, 515 Ermeni, 485 Musevi; Yunanların tespitine göre ise 9586 Rum, 882 Ermeni yaşamaktadır. Yunan yazar Eleftherios Kasianis; 22-23 Ağustos akşamı Türk çetelerin Rumlara saldırdığını ve ertesi gün Türk ordusunun şehre girerek önce Ermenileri, iki gün sonra da Rumları öldürdüğünü söylemektedir. Öldürülen kişi sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber, Kasianis sayının 7 bin civarında olduğunu tahmin etmektedir.9 Hristiyan bilimci David J. Jonsson, ise şehirdeki 7 bin Rum'un öldürülmesiyle ilçedeki tüm Hristiyan nüfusunun da yok olduğunu iddia etmektedir.10 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'nda belirtilen Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi gereğince, çoğu Selânik, Drama ve Bulgaristan'dan gelen Türkler ilçeye yerleştirilmiştir. Cumhuriyet'in ilanından bu yana Manisa'ya bağlı olan Akhisar; 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından Manisa'nın büyükşehir olması ile birlikte, ilçe belediye sınırları Manisa Büyükşehir Belediyesi mülki sınırlarına dahil oldu.11
2014 yılına kadar ilçeye bağlı 9 kasaba ve 86 köy, ilçe merkezinde 14, kasabalarda 20 olmak üzere 34 mahalle muhtarlığı bulunuyordu. 2012'de Meclis Genel Kurulunda kabul edilen 6360 sayılı yasa ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinden itibaren ilçenin sınırları genişlemiş ve toplamda 109 mahalle sayısına ulaşmıştır.12
Akhisar'da kaymakamlık ve Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan İlçe Müdürlüklerinin tamamı ve İlçe Özel İdare Müdürlüğü de bulunmaktadır. İlçede Orman İşletme Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Başkanlığı gibi çevre yerleşim birimlerine de hizmet veren bölge veya işletme düzeyinde teşkilatlanan birimlerde bulunmaktadır.
İlçe adli yönden ağır ceza merkezidir ve şehirde A3 Tipi Kapalı/Açık Ceza İnfaz Kurumu13 bulunmaktadır. Akhisar'da biri aktif olarak kullanılmak üzere 2 adet Askeri Havalimanı bulunmaktadır. Kentteki Garnizon Komutanlığı ise Albay düzeyindeki Hava Meydan Komutanı tarafından yönetilmektedir. Akhisar Hava Meydan Komutanlığı NATO/CAOC-6 karargahına ev sahipliği yapan Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı'na bağlı yedek hava meydanı olarak kullanılan bir havalimanıdır. Albay düzeyindeki komuta kademesi ile birlikte ağırlıklı olarak teknik personel olmak üzere 500 civarında askeri personel, er ve erbaş görev yapmaktadır.
Akhisar ilçesi Ege Bölgesi'nin kuzeyinde, Manisa ili sınırları içinde bulunmaktadır. Güneyde Gölmarmara, güneybatıda Saruhanlı, batıda Aliağa, kuzeyde Sındırgı, kuzeybatıda Kırkağaç ve Soma, doğuda Gördes ilçeleri ile komşudur. 1645 km<sup>2</sup> yüzölçümü ile Manisa ilinin yüzölçümü bakımından en büyük ilçesidir.14
Şehrin batısında volkanik bir kütle olan Yunt Dağları, doğusunda Gördes Platosu, kuzeyinde Kırkağaç Ovası, güneyinde ise Marmara Gölü havzası, Çal Dağı ve Manisa Ovası bulunmaktadır. Gediz'in kollarından olan Kum Çayı'nın suladığı Akhisar Ovası üzerine kuruludur. 38 derece kuzey enlemi ile 27 derece doğu boylamı üzerinde bulunmaktadır. En alçak noktası denizden 60 metre yüksekliğiyle Kum Çayı boğazının taban kısmı, en yüksek noktası ise denizden 1280 metre yüksekliği ile Görenez Dağı'dır. İlçe merkezinin denizden yüksekliği ise 106 metredir. Akhisar'da pek çok akarsu bulunmaktadır. Kum Çayı, Gerdik Çayı, Gediz Nehri ve Bakırçay ilçedeki akarsulardan bazılarıdır.
Kara ve demiryolu ulaşımı gelişmiştir. Şehre ulaşım çoğunlukla 1955'te yapılan İzmir-İstanbul karayolu ve 1890'da açılan Manisa-Bandırma demiryolu ile sağlanmaktadır. 2019'da İzmir-İstanbul Otoyolu'nun açılmasının ardından bölgeye otoyolla ulaşım da sağlanabilmektedir.15 Ulaşım imkanlarının gelişmiş olması bölgede ticaretin gelişmesine sebep oldu. Karayolu ve demiryolu ağlarının etrafında gelişim gösterdi. Akhisar Ovası'nın üzerine kurulu olması bölgede tarımsal faaliyetlerin yapılmasına yol açtı. Şehirdeki toplam arazinin yüzde 47'si tarım arazisidir.
Akhisar'da, yazları sıcak ve kurak, kışların ılık ve yağışlı olduğu, kar yağışlarının ve don olaylarının fazla görülmediği Akdeniz iklimi görülür.16 Yükselti farklılıkları nedeniyle bölgede yaşanan iklim özelliklerinin, Akdeniz ikliminden bazı farklılıkları vardır. Yükselti farkları ile alanın genişliğinden kaynaklanan iklim adaları gözlemlenir. Kurak ve nemli dönemler ise ilçeye yıl içinde düşen yağış miktarının zamanla değişmesiyle oluşur, kurak dönemlerin süresi değişebilmekle beraber en az üç veya dört ay sürer.
En sıcak ay temmuzdur. İlçedeki ortalama en yüksek gündüz sıcaklığı 34,6°C'dir. En soğuk ay ise ocak ayı olup, bu dönemde ortalama en düşük sıcaklık 2 °C'nin altına inmektedir. Yaz ve kış mevsimlerinde sıcaklık değerleri birbirine yakın olup; ilkbahar ve sonbaharda hızla artar veya azalır. Ortalama sıcaklık alçak yerlerde 16 °C civarında olup yükseklere çıkıldıkça 7.5 °C'ye kadar düşer. Yağışlar en çok aralık, en az yaz aylarında düşer. Akhisar'da yıllık ortalama toplam yağış 589.3 mm'dir. Son yıllarda gözlenen en yüksek sıcaklık 45,2 °C'dir ve temmuz ayında yaşanmıştır. En düşük sıcaklık ise -11,3 °C'dir ve aralık ayında ölçülmüştür. Açık günler en fazla temmuz ve ağustos aylarında, kapalı günler ise en çok aralık ve ocak aylarında yaşanmaktadır. Yılın ortalama 35.4 günü don olaylı geçen Akhisar'da en çok don olayının yaşandığı ay, 10.5 günle ocak ayıdır. Yılda ortalama kar yağan gün sayısı 1-3 gündür.
Yıl | Ormanların yüzölçümü (ha) |
---|---|
1891 | 104 |
1908 | 25.000 |
1926-1927 | 30.000 |
1927-1928 | 125.100 |
1930 | 20.000 |
1995 | 135.676 |
Alçak ve az eğimli Neojen arazisinin büyük bir kısmında doğal bitki örtüsü ortadan kaldırılmıştır ve buralar tarım alanları olarak kullanılmaktadır. Doğal bitki örtüsünün görüldüğü alanlar ise nispeten yüksek ve eğimli alanlara tekabül eder. Akhisar Ovası'nın yüksek kesimlerinde kızılçam, karaçam, kermes meşesi, katran ardıcı, tespih ağacı, akçakesme, laden, ağaç fundası gibi bodur maki elemanlarıyla graminelerden oluşur.17 Makilikler, alüviyal ovalarda ormanlar ile tarım alanları arasında bulunur ve 600 metreye kadar görülür. Bu yükseklikten sonra çam ormanlarının en yaygın bulunduğu kesim gelir. Akhisar'ın etrafındaki hafif engebeli dağlarda zeytinlikler, çam ormanları, makiler, koca yemişler, armut ve mersin bitkileri yetişir.
Akhisar ilçesinin %40'ı ormanlarla kaplıdır. Bitki topluluklarının dağılımını iklim koşulları, toprak özellikleri ve bölgenin topoğrafik özellikleri belirler. Ormanlar en fazla Çamlıca Dağı'nın kuzey ve kuzeybatısındaki yamaçlarda, Büknüş Ovası'nın güney ve güneybatı kesimlerinde ve Akhisar Ovası'nın kuzeydoğusundaki yüksek kesimlerinde görülür. Bununla beraber ilçenin alçak olan güney kesimlerinde ormanlık alanlar bulunmaz, doğu kesimlerdeki yerleşim alanlarında ise ormanlar tahrip edilmiştir. Ormanlar, çoğunlukla bodur maki elemanlarından ve kızılçamlardan oluşur. Doğal bitki örtüsünün bozulmadığı, yüksek yerlerde ise karaçamlardan oluşan orman topluluklarına rastlanır. Ovada yetişen önemli kültür bitkileri; pamuk, tütün, üzüm ve zeytin olup bu bitkilerin katma değeri fazladır.
Akhisar, Batı Anadolu Fay Hattı üzerinde kurulmuş bir ilçe olup Gediz Çöküntü Havzası'nın kuzey koluna yerleşmiştir. Çevresinde pek çok aktif fay bulunur, yüksek deprem tehlikesi altındadır. Sık sık depremlerin yaşandığı Akhisar ve çevresinde, kaydedilmiş 224 tarihsel deprem bulunmaktadır. 1900'de bu yana meydana gelen ve en büyüğü 7.2 şiddetinde olan şiddeti 4'ten fazla olan 640 deprem yaşanmış olup bu depremlerden en kuvvetlisi 7.2 büyüklüğünde ölçülmüştür. İlçede orta ölçekli ve hasara neden olan en son deprem, 12 Eylül 2016'da meydana geldi. 5.0 ölçeğindeki bu depremde 15'i ağır olmak üzere 50 bina hasar gördü.18 Akhisar'ın yakın köyleri ve çevresinde 22 Ocak 2020'de başlayan ve ondan fazlası 5 şiddetinin üstünde olan bir deprem fırtınası da yaşandı.19
Akhisar, I ve II. jeolojik zamanda oluşan çeşitli kayalardan meydana gelmektedir. Neojen öncesinde oluşmuş kayaların başlıcaları kristalin ve ofiyolit kaya topluluklarıdır. Kristalin kayalar Göcek civarında yoğunlaşırken ofiyolit kayalar filiş ve masif kireç taşları gibi diğer Kretase sonu oluşumların yapılandığı Dağdere civarında bulunur. İlçenin özellikle kuzeydoğusu II. zamandan kalma parçalanmış volkanik kayaçlarla masif kireç taşları, kumtaşı, konglomera, mermer ile örtülüdür. Bu kayaçlar bölgenin tektonik hareketlerinden dolayı kıvrılarak oluşmuştur. Güneydoğuda Alt Jura volkanitleri yüzeylenir. Doğuda Neojen zamanından kalma kırıntılı ve karbonatlı taşlar ile çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı, kiltaşları ve kireç taşından oluşan Hasköy Formasyonu bulunur. Akhisar ile Gördes ilçeleri arasında kalan bölgede kömür yatakları bulunur. Kömür, siyahımsı bir renktedir, mat görünümlüdür ve düzensiz yapılanmıştır. İlçede kömürün dışında zımpara, krom, simli kurşun (gümüş içeriği yüksek olan kurşun20) ve linyit madenleri de bulunur.
İlçede zonal, azonal ve intrazonal topraklar yayılış gösterir. En çok karşılan toprak çeşitleri kırmızı Akdeniz toprakları ile alüvyal topraklardır. Bölgede Akdeniz ikliminin yaşanması, kırmızı Akdeniz topraklarının geniş bir alana yayılmasını sağlamıştır. Özellikle ilçenin doğu ve güneybatısında yaygın olarak görülen bu toprak çeşidi, Neojen kalkerlerinin aşınmasıyla oluşmuştur. Alüvyal topraklar ise Kumçayı ve Gördük Çayı'nın dağlardan indirdiği toprakları Akhisar Ovası'nda birikmesiyle oluşmuştur.
16. yüzyılın ilk yarısında 3500 kadar nüfusu olan Akhisar'da, nüfus 16. yüzyılın geri kalanında pek fazla değişmedi. 18. yüzyıla kadar bölgede Müslüman nüfus çoğunlukta kaldı. Fakat Yunan İsyanı'nın ardından bölgeye yerleşen muhacirler ile çeşitli Ege Adaları'ndan Batı Anadolu'ya yerleşen Rumlar nedeniyle hem Türk nüfusu hem de Rum nüfusu 19. yüzyılda hızlı bir artış gösterdi. Rumların kazaya yerleşmesi, kazanın 200 metre yakınına İzmir-Aydın demiryolu hattının inşa edilmesiyle gerçekleşmiştir. Batı Anadolu'ya gelen Rumlar, demiryolu aracılığıyla iç bölgelere kadar ulaşmışlar ve yerleşmişlerdir. Ayaz Belkız, Yunan İsyanı öncesinde nüfus kayıtlarında tek Rum'un kayıtlı olmadığından ve isyanın ardından bölgeye yerleşen Rumların giderek çoğalarak cemaat oluşturduklarından bahseder. Böylece ilçede nüfus bakımından azınlık konumunda olan Rumlar, bölgede üstünlüğü sağladılar ve 1890'a kadar olan süreçte kazaya bir kilise ile üç okul kurdular. Şehirde Rumların yanı sıra Musevi ve Ermeni azınlık da bulunuyordu.
19. yüzyılda gelen göçlerle beraber 19. yüzyıl başlarında 8-10 bin dolaylarında olan nüfus, yüzyılın sonlarında 12 bine çıktı. Sadece erkek nüfusunun sayıldığı 1835 nüfus sayımlarında, sırasıyla 2.815 erkek nüfusu tespit edildi ve nüfusun %25,8'i (726 kişi) gayrimüslimdi. 1842'de ise erkek nüfusu 3.555'e çıktı.21 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında kazanın nüfusu 30.000 civarında kaldı. Cumhuriyet'in ilanından sonra 1927'de yapılan ilk nüfus sayımlarında ise kazanın nüfusu 47.716 olarak belirlendi. Bu nüfusun %37.77'si (18.026 kişi) şehir merkezinde yaşarken kalanı kırsal bölgelerde ve nahiyelerde yaşıyordu. 1935'te yapılan ikinci nüfus sayımında kazanın toplam nüfusu Palamut nahiyesinin Akhisar'a bağlanmasının da etkisiyle %33.4 artarak 63.650'ye çıktı.22 Nüfus mübadelesiyle Balkanlar'da yaşayan binlerce Türk, Akhisar'a gelerek buraya yerleşmişlerdir. Kaç kişinin mübadele kapsamında kazaya geldiği ile alakalı net bir bilgi bulunmazken Ekmel İzdem, 9.805 kişinin kazaya geldiğini söylemektedir.
Akhisar sahip olduğu coğrafi özellikler nedeniyle nüfusa oranla en çok göç alan ilçelerden biridir. Tarıma elverişli topraklar, insanların kentsel ve kırsal bölgelere yerleşip nüfusun artmasını ve ilçenin gelişmesini sağlayan önemli bir etkendir. D 555 karayolu ve Manisa-Bandırma demiryolu da ilçenin gelişmesine yol açtı. 2019-2020 yılları arasında ise ilçenin nüfus artış hızı (%1,05)23, ülke nüfus artış hızının (%0,55)24 yaklaşık iki katıdır. Akhisar'ın nüfusu 2020 itibarıyla 174.850 kişidir.25 İlçede km<sup>2</sup>'ye düşen 106 kişi düşmektedir ve bu il ortalamasına (109 kişi/km²) yakındır. İlçede 2618 kişi okuma yazma bilmez.26 İlçede yaşayanların %49,8'i erkek %50,2'si kadındır. Nüfus bakımından en küçük mahalle Kabaağaçkıran olup nüfusu 2020 itibarıyla 23'tür. Nüfus bakımından en büyük mahalle ise, 2020 itibarıyla nüfusu 22.056 olan Hürriyet'tir.27
Akhisar, İzmir Limanına 92 km, Adnan Menderes Havalimanı’na 110 km uzaklıktadır. Kent İstanbul-İzmir karayolu üzerinde İzmir'den 80, Bandırma'dan 190, İstanbul'dan da 470 kilometre uzaklıktadır. Aynı zamanda Bandırma-İzmir ve Ankara-İzmir demir yolları üzerindedir. Akhisar çevresindeki ilçeleri birbirine bağlayarak bölgede kavşak konumundadır.
İlçenin ekonomik faaliyetleri tarım ve sanayi olmak üzere iki ana başlığa ayrılmaktadır.
İlçenin 1980'lere kadarki en önemli tarımsal faaliyeti tütün üreticiliği iken bu durum 1990'ların başında zeytin üreticiliğine kaymıştır.28 Akhisar günümüzde zeytin üretimi açısından ilçe sınırları içerisinde barındırdığı 12 milyon zeytin ağacı ile Türkiye’nin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticisi konumundadır.2930 Ayrıca ilçe kırsalında özellikle sultani üzüm üretimi de son dönemde yaygınlaşmıştır.
Akhisar Organize Sanayi Bölgesi, Manisa Valisi Başkanlığındaki İl Özel İdaresinin %34, Akhisar Belediyesinin %33, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odasının %33 katılımı ile toplamda 292 hektarlık alanda oluşturulmuştur. Bölge, 1.914.553 m² alana sahip 77 adet sanayi parselinden oluşmaktadır. Sadece Akhisar'a istihdam sağlamak ile kalmayan bölge, çevre ilçe ve beldelere de istihdam sağlamaktadır.
Çeşitli etkinlik, festival ve şenliklerin düzenlendiği ilçede, bunların arasından Osmanlı devrine kadar giden tarihiyle Çağlak Festivali ilçede düzenlenen en eski etkinliktir. Geçmişi 1476-1477'de Şeyh İsa'nın Bursa'daki medrese eğitiminin ardından Akhisar'a gelmesi dolayısıyla Çağlak Deresi'nde 17 gün boyunca yapılan kutlamalara kadar gitmektedir ve 1999'dan bu yana kesintisiz gerçekleşmektedir. 19. yüzyıl ortalarında maddi israf olarak değerlendirildiği için kutlanması yasaklanmış, Cumhuriyet döneminde yasak kaldırılarak kutlanmaya devam edilmiştir. Kutlanma tarihi ve süresi zaman içerisinde değişmiştir. Cumhuriyet ilk yıllarında Mart ayı ortalarında düzenlenen festivaller günümüzde mayıs ayında düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra festival süresi birkaç günden bir haftaya kadar uzamıştır.31 Günümüzde şehir merkezine 4 km uzaklıktaki Çağlak mevkiinde düzenlenen festivalde yağlı güreş müsabakaları, zeytinyağlı yemek yarışmaları, atıcılık ve nişan talimleri, cirit oyunları, satranç turnuvaları,32 konserler, stand-up gösterileri, halk oyunları, film gösterimleri ve sergiler gibi çeşitli faaliyetler yapılmakta, katılımcılara yiyecek ve içecek dağıtılmaktadır.3334
İlçede yapılan bir diğer etkinlik ise zeytin hasat şenlikleridir. 2008'den bu yana düzenlenen şenliklerde kortej yürüşü, fotoğraf sergileri gerçekleşir, zeytin toplanıp zeytinyağı çıkarılır.3536 Tahir Ün Caddesi ve Bakır Mahallesi'ndeki 1659 yıllık zeytin ağacı gibi çeşitli mekanlarda gerçekleşen etkinlik,3738 2019'da Barış Pınarı Harekâtı'na destek amacıyla iptal edilerek toplanan zeytinlerin Türk ordusuna gönderileceği açıklanmıştır.39
İstiklal Savaşı sırasında Akhisar Cephesi Kuvay-i Milliye kumandanlığı da yapmış olan istiklal madalyası sahibi Murat Tolun Bey, 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti'nin Akhisar şubesini kurup başkanlığını üstlenmiştir. Murat Tolun Bey, Tayyare Sinemasının projesini kendisi yapmış, inşaatında Bulgar ve Türk işçiler ile birlikte çalışmıştır. Sinemanın yapımı 30.000 liraya mal olmuştur. Tayyare Sineması'nın günümüzdeki adı Akhisar Belediye Sinemasıdır. Akhisar Belediyesi tarafından işletilen sinema salonu dönem dönem konser, imza günü, tiyatro oyunları gibi kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.40
2013 yılında Manisa Valiliği ve Akhisar Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 251 bin Dev Öğrenci projesi kapsamında inşa edilen 3 Bin kişi kapasiteli Amfi Tiyatro 2 milyon 694 Bin TL’ye mal olmuş ve bunun 400 Bin TL’si 251 Bin Dev Öğrenci Projesi grubundaki öğrenciler tarafından toplanmıştır.4142
560 kişilik salonu ve fuayesi ile ilçede konser ve tiyatro mekanı olarak kullanılan salon, 2014 yılında, Soma Faciası davalarının görülmesi için geçici süreliğine Adalet Bakanlığına kiralanarak, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu'na çevrilmiştir.43
Hüsnü Kahraman'ın belediye başkanlığı döneminde proje haline getirilen ve yıllarca atıl durumda kalan alan, 2007 yılında inşaata yeniden başlanıp 2008 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. 50 bin metrekare alan üzerine inşa edilen parkta yapay göletin yanı sıra kültür merkezi, tenis kortları, tam ve yarı olimpik yüzme havuzu, basketbol sahası, piknik alanı gibi birçok sosyal ve kültürel alan bulunmaktadır. 5 asırdır devam eden Çağlak Festivali de bu alan içerisinde yapılmaktadır.
İlçe sınırları içerisinde Thyateira Antik Kenti ve 1 adet Arkeoloji Ve Etnografya müzesi barındıran Akhisar'daki Ulu Cami, Paşa Camii, Şeyh isa Camii ve Yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesindeki Türkiye’nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi şehirdeki diğer tarihi ve turistlik yerlerdendir. Akhisar'ın yakın çevresinde ise Khliara (Kırkağaç), Kalamos (Gelenbe), Yortan (Bostancı) Höyüğü, Nakrasa (İlyaslar), Apollonis (Mecidiye), Hierokemo (Beyoba) gibi diğer turistik, tarihi bölgeler bulunmaktadır.
Akhisar ilçesinin antik çağdaki ismi olan Thyateira kenti, bugünkü modern kentin altında kalmıştır. Kent, Lidya devletinin ve Pergamon Krallığı'nın en önemli yerleşimlerinden olup, Roma İmparatorluğu döneminden, Bizans dönemine kadar bu isimle anılmıştır. Aziz Pavlus tarafından Batı Anadolu'da kurulan Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri de Thyateira kentindedir. Thyateira kentine ait kalıntıların bir bölümü bugün Akhisar kent merkezinde bulunan Tepe Mezarı mevkiinde görülebilmektedir.
Çeşitli araştırma ve kazılarda eski kent yapısı ile ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bunların en önemlisi kent merkezinde bulunan Tepe Mezarı kazısı sonrası bulunan kalıntılardır. Çeşitli yıllarda yapılan kazılarda burada bir sütunlu yol ile asbisli kolosal yapı ortaya çıkarılmıştır. Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından sonra Tepe Mezarından çıkarılan sütunlu yol, Thyateira akropolü olan eski hastanenin bulunduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki asbistli yapı kuzey-güney yönünde uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulmaktadır.44
Müze, Thyateira Antik kenti kalıntılarının hemen yanında bulunan ve 1932 yılında inşa edilip öncesinde okul daha sonraları da öğretmen evi olarak kullanılan alanda yapılan rölöve ve restorasyon çalışması sonrası 2012 yılında hizmete açılmıştır. 11 ayrı bölümden oluşan müzede 1451 adet arkeolojik ve etnografik eser sergilenmektedir. Bu eserlerin en önemlileri arasında 18-11 milyon yaşlarındaki fosiller ve el aletleri ile MÖ 500'lere tarihlenen lir çalan Eros rölyefi sayılabilir.4546
Türk Telekom Müdürlüğü binasının hemen arkasında tarihi bir sinagog bulunmaktadır. Yapım tarihi ile ilgili bilgi bulunmamakla birlikte günümüzde, Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarına geçmiş eski kapısı dışında yapıya ait çok fazla bir kalıntı kalmamıştır.4748
Şehirdeki Reşat Bey mezarlığının yanında, 673 metrekarelik alana yayılmış bir Yahudi mezarlığı vardır. İbranice taş oymaları ile mezar taşları günümüzde de ziyarete açık haldedir.49
Akhisar'lı bir Yahudi aile tarafından Kayalıoğlu mahallesi'nde Ziraat Okulu olarak yaptırılan bina günümüzde hala ayaktadır. Bina, 1903 yılında inşa edilmiştir. 3 kattan oluşan yapı yakın bir döneme kadar ilköğretim okulu olarak aktif olarak kullanılmaktaydı. Etrafında ziraat çalışmalarının yapılabileceği bahçelerin de olduğu binanın bodrum katında bir şaraphane de bulunmaktadır. Bina ve bahçe yaklaşık 2 dönümlük bir alanı kaplamaktadır (8.100 m²).505152
Kütüphane 1797 yılında Akhisar'ın zengin bir ailesi olan Zeynelzade ailesi tarafından yaptırılmıştır. Bina Hashoca Mahallesi'nde, Hashoca Camisinin karşısındadır. 1805 kayıtlarına göre 923 cilt el yazması kitap mevcuttu. Bu el yazması kitaplar arasında Kâtip Çelebi'nin Keşfü'z-Zunûn eseri de bulunmaktadır. Kütüphane 1805 yılında resmen tescil edilmiştir. Kütüphane, tek kubbeli olarak inşa edilmiş ve tavanında da alçı süslemeler kullanılmıştır. 2013 yılında Akhisar Belediyesi tarafından 208 Bin 195 TL yatırım yapılarak ve il özel idaresinden de 220 Bin 575 TL destek alarak restore edilen bina Akhisar turizmine yeniden kazandırılmıştır. Aynı adı taşıyan modern bir kütüphane 20. yüzyılda kentin bir başka yerinde inşa edilerek öğrencilere ve araştırmacılara hizmet etmektedir.53
Genel olarak, paranın, M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu'da Lidyalılar tarafından icat edildiği kabul edilmektedir. Kuzey antik Lidya'nın en önemli merkezi olan Thyateira, paranın kullanıldığı ilk şehirlerden biriydi. M.Ö. 200'ye doğru önemli ticaret merkezleri kendi paralarını basmaya başlamıştı. Bu dönemde Thyateira da kendi parasını basan bir merkez konumundaydı. Thyateira paralarında genellikle bir tarafında Apollo veya Artemis figürleri bulunurken, diğer yüzeyinde çift başlı balta olarak bilinen labris bulunmaktadır. MS 50'li yıllarda Thyateira, Roma İmparatorlarının, yerel valilerin veya şehir yöneticilerinin figürlerini taşıyan paraları basmıştır.5455
İlçenin doğusunda bulunan, antik dönemdeki adı Plateia Petra olan ve günümüzde "Şahin Kaya" olarak bilinen yapı, Pers kültürünün ve Helenistik Dönemin izlerini taşımaktadır. Büyük bir kaya kütlesinin üzerine ve çevresine yayılmış kale kalıntıları günümüzde de görülebilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu buradaki ilk yerleşimin Persler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koymuştur. Konumu ve kalıntılar sayesinde, yerleşimin savunma amaçlı bir kale olduğunu göstermektedir. Plateia Petra'ya erişim, kayaya oyulmuş 3.050 basamaklı eski bir merdiven ile sağlanmaktadır.56
Akhisar mutfağı Ege, Anadolu ve Balkan izleri taşımakla birlikte daha çok zeytinyağlılar, sebze ve hamur işi ağırlıklıdır. Şehrin en bilinen mutfak ürünü Akhisar köftedir. Köfte dışında, Simit Ekmeği ve yöreye özgü yapılan katmer de şehirdeki öne çıkan mutfak ürünlerindendir.
İlçenin profesyonel futbol takımı Akhisar Belediyespor, tarihinde ilk kez 2012-13 sezonunda Süper Lig'de mücadele etme hakkını kazanmıştır. Bu başarıyı önceki sezon 1. Lig'de şampiyon olarak gerçekleştirmiştir. Daha önce kulüp iki sezon 1. Lig'de oynamıştır ve kuruluşundan beri çoğu zaman 2. Lig ve 3. Lig'de oynamıştır.
İlçenin profesyonel Basketbol takımı Akhisarspor, Türkiye Basketbol Ligi'nde mücadele etmektedir.
Akhisar Belediyespor dışında ilçede amatör yerel ligde mücadele eden futbol takımları da bulunmaktadır.
İlçede iki yıllık eğitim- öğretim hizmeti vermek üzere 2000 yılında Celal Bayar Üniversitesi'ne bağlı Meslek Yüksekokulu kurulmuştur.60 Akhisar Meslek Yükselokulu'ndaki eğitim programında;
Yıl | İsim | Parti | Oy |
---|---|---|---|
Şerif Zade Emin Ali Bey | |||
1920-1922 | Süleyman Sırrı Müderrisoğlu | ||
1926-1929 | Tireli İsmail Bahri Bey | ||
1929-1931 | Mehmet Emin Müderrisoğlu | ||
1931-1939 | Nüshet Işık | ||
1939-1942 | Musa Sabri Görk | ||
1942-1946 | Ali Rıza Aksel | ||
1946-1950 | Ahmet Cemil Kent | ||
1950-1953 | Ragıp Karaosmanoğlu | DP68 | |
1953-1954 | Memduh Sındırgılıoğlu | ||
1954-1955 | Orhan Arel | ||
1956-1957 | İhsan Yalkın | ||
1957-1960 | İzzettin Öktem | ||
1963-1968 | Haşim Haşimoğlu | AP | 62.12 |
1968-1973 | Orhan İlker | AP | 58.06 |
1973-1978 | Mustafa Abut | CHP | 46.18 |
1978-1981 | Nuri Giyik | AP | 53.43 |
1981-1984 | Abi Arıcan | Asker | |
1984-1989 | Hüsnü Kahraman | ANAP | 41.03 |
1989-1994 | Bülent Ciğeroğlu | SHP | 41.99 |
1994-1999 | Ahmet Dutlulu | DYP | 33.10 |
1999-2004 | Erdoğan Kamburoğlu | DSP | 28.37 |
2004-2009 | Salih Hızlı | AKP | 39.68 |
2009-2014 | 28.81 | ||
2014-2019 | 35.92 | ||
2019-günümüz | Besim Dutlulu69 | CHP | 61.00170 |
Özel
Genel
Orijinal kaynak: akhisar. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Edward Gibbon, The Decline And Fall Of The Roman Empire, (The Modern Library, 1932), bölüm XXV., s. 850, not 34. ↩
Annuario Pontificio 2013 (Libreria Editrice Vaticana, 2013, ISBN 978-88-209-9070-1), s. 988 ↩
M. Yıldız Hoşgören, Akhisar Havzası - Jeomorfolojik ve Tatbiki Jeomorfolojik Etüt, 1. basım, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1983. ↩
hurriyet.com.tr |erişimtarihi=25 Haziran 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160701164636/http://www.hurriyet.com.tr/akhisar-tutunu-birakip-zeytine-yuklendi-geliri-300-milyon-liraya-ulasti-25021591 |arşivtarihi=1 Temmuz 2016 |ölüurl=hayır }} ↩
tarimtv.gov.tr |erişimtarihi=25 Haziran 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160306065245/http://www.tarimtv.gov.tr/HD1930_zeytin-hasat-sezonu-akhisarda-basladi.html |arşivtarihi=6 Mart 2016 |ölüurl=evet }} ↩
kokpit.aero |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160805092349/http://www.kokpit.aero/mustafa-kilic-tayyare-sinemalari |arşivtarihi=5 Ağustos 2016 |ölüurl=evet }} ↩
akhisarhaber.com |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160917223201/http://www.akhisarhaber.com/dev-ogrenci-amfi-tiyatro-bitiyor-15541h.htm |arşivtarihi=17 Eylül 2016 |ölüurl=evet }} ↩
akhisar.bel.tr |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160817084630/http://www.akhisar.bel.tr/default.asp?site=1&sayfa=haber_detay&h=768 |arşivtarihi=17 Ağustos 2016 |ölüurl=evet }} ↩
akhisargozde.com |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20161012181335/http://www.akhisargozde.com/bulent-cigeroglu-kultur-salonu-akhisar-adliyesine-kiralandi/1274/ |arşivtarihi=12 Ekim 2016 |ölüurl=evet }} ↩
hurriyet.com.tr |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160304195411/http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/02/02/289857.asp |arşivtarihi=4 Mart 2016 |ölüurl=hayır }} ↩
aktuelarkeoloji.com.tr |erişimtarihi=4 Ekim 2020 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20190725210444/http://www.aktuelarkeoloji.com.tr/?%2F=1248 |arşivtarihi=25 Temmuz 2019 |ölüurl=evet }} ↩
akhisar.bel.tr |erişimtarihi=5 Temmuz 2016 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20160817071452/http://www.akhisar.bel.tr/default.asp?site=1&sayfa=haber_detay&h=517 |arşivtarihi=17 Ağustos 2016 |ölüurl=evet }} ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page