Paraklit veya Faraklit (Latince Paracletus ← Yunanca: παράκλητος Parakletos), Kitab-ı Mukaddes'in Yunanca metinlerinde (Yuhanna 14, 16) Kutsal Ruh için beraberinde gelen anlamında da kullanılan bir sıfattır.1
Paraklit kelimesi Yuhanna İncili'nin 14:16, 14:26, 15:26 ve 16:7'nci ayetleri ile Yuhanna'nın Birinci Mektubu'nun 4:6 numaralı ayetinde ve Elçilerin İşleri'ndeki ve Yeni Ahit'in diğer bölümlerindeki daha pek çok ayette Kutsal Ruh'u anlatmak üzere kullanılmıştır. Kelime Yeni Ahit'in bazı İngilizce tercümelerinde Tesellici () ya da Yardımcı/Tavsiyeci () olarak tercüme edilmiştir. Kelime, Antik Yunancada mahkemede yardım eden kişi anlamında da kullanılmıştır. Kumran Yazıtları ya da Ölü Deniz Tomarları olarak bilinen metinlerde kelime Gerçeğin Ruhu olarak geçer. Hristiyan inancında Kutsal Ruh, Tanrı'nın üç unsurundan birini tanımlamak için kullanılır. Türkçeye savunucu, yardımcı anlamında çevrilebilir.
Paraklit, "konsolları veya konforları teşvik eden veya yükselen, dolayısıyla yenilenen veya bizlerin mahkemede savunucusu olan" anlamına gelen Koine Yunanca "παράκλητος" kelimesinden gelir (paráklētos). Paraklit kelimesinin aktif biçimi Eski Ahit'te bulunmaz ancak Septuagint'te Eyüp 16:2'de çoğul olarak geçer.
Ünlü filozof Filon, birkaç kez "paraklitten" ara bulucu, savunucu anlamında bahsetmektedir. Sözcük daha sonra Helenistik Yahudilik yazıtlarından Hahambun İbranice yazısında geçti. İbranice sözcüğü מְנַחֵם mənaḥḥēm "Avutan kimse" olarak geçer. Modern İbranicede, "praklit," avukat ya da hukuk müşaviri, "praklit ha-mechoz" bölge savcısı, "praklitut ha-medina" avukatının eşdeğeri anlamına gelir.
Öncelikle İbraniceden, Yunancaya daha sonra da İngilizceye çevrilen yeni ahitte Paraklit danışman, yardımcı, cesaretlendirici, savunucu olarak tercüme edilmiştir. Kilise; Paraklit'i Kutsal Ruh olarak tanımladı. Birinci asrın Yahudi ve Hristiyan anlayışında, "Paraklit"in Kutsal Ruh'un varlığını ve peygamberliğin yeniden doğuşunu da iddia ettiği savunulmaktadır.
Kutsal Ruh vaadi (Yuhanna 14:15-27)2
<sup>15</sup> «Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz.
<sup>16-17</sup> Ben de Baba'dan dileyeceğim ve O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhunu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.
<sup>18</sup> Sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.
<sup>19</sup> Az sonra dünya artık beni görmeyecek, ama siz beni göreceksiniz. Ben yaşadığım için siz de yaşayacaksınız.
<sup>20</sup> O gün anlayacaksınız ki, ben Babamdayım, siz bendesiniz, ben de sizdeyim.
<sup>21</sup> Kim buyruklarımı bilir ve yerine getirirse, işte beni seven odur. Beni seveni Babam da sevecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.»
<sup>22</sup> Yahuda - İskariyot değil - O'na, «Rab, nasıl olur da kendini dünyaya göstermeyip bize göstereceksin?» diye sordu.
<sup>23</sup> İsa ona şu karşılığı verdi: «Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız.
<sup>24</sup> Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, benigönderen Baba'nındır.
<sup>25</sup> «Ben daha aranızdayken size bunları söyledim.
<sup>26</sup> Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.
<sup>27</sup> Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.
<sup>28</sup> Size, 'Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim' dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür.
<sup>29</sup> Bunları size şimdiden, her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca inanasınız.
<sup>30</sup> Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor. Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur.
<sup>31</sup> Ama dünyanın, Baba'yı sevdiğimi ve Baba'nın bana buyurduğu her şeyi yerine getirdiğimi anlamasını istiyorum. Haydi kalkın, buradan gidelim.
Birûni'ye göre Mani, Yeni Ahit'te bahsi geçen Paraklit{{'}}in kendisi olduğunu ve "son peygamber" olduğunu ileri sürdü.34
Bazı Müslüman âlimler, Paraklit'in İsa'nın müjdelediği Muhammed olduğunu, yani Yeni Ahit'teki Paraklit kavramı ile aslında Muhammed{{'}}in kastedildiğini iddia ederler.5 Yeni Ahit'in Yunanca metninde kullanılan Parakletos, Arapçaya tercümesinde iki farklı şekilde tercüme edilir. Arapça Ahmed kelimesi "övülmüş" anlamına gelir. Müslüman yazarlar Yeni Ahit'teki Paraklit'in "övülmüş" anlamındaki Perikletos olabileceğini iddia ederler. Buradan yola çıkarak Muhammed'in Yeni Ahit'te müjdelendiği sonucuna ulaşırlar. Arapçada sesli harflerin olmaması Ahmed, Mahmud isimlerinin de Muhammedin diğer adları olduğu anlamına gelir. "Övülmüş" anlamına gelen Ahmed, Muhammed'in diğer adlarından biridir.
İslam'a göre İsa, kendisine gelen vahiyler ile Muhammed'i müjdelemiştir. İslam'da «orijinal "İncil"»in tahrif edildiğine ve bu ayetlerin çıkarıldığına inanılır.6 Kur'an'da İsa'nın Muhammed'i haber verdiği şu ayette belirtilir: "Bir vakit de Meryem'in oğlu İsâ şöyle dedi: 'Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın Resulüyüm, önümdeki Tevrat'ın musaddıkı ve benden sonra gelecek bir Resulün müjdecisi olarak geldim ki onun ismi Ahmed'dir.' Sonra o onlara beyyinelerle gelince 'bu apaçık bir sihir' dediler." (Saff: 6)
Bu âyet ile ilgili Vahhabi İslâm'ı kabul etmiş olan Muhammed Esed şu yorumda bulunur: "Bu deyim, Ârâmî Mawhamana isminin veya teriminin tam Yunanca karşılığı olan Períklytos'un ("Çok Övülen") bozulmuş şeklidir. (Ârâmî dilinin, İsa zamanında ve ondan yüzyıllar sonra Filistin'de kullanılan ve Yeni Ahit'in şimdi ortada bulunmayan orijinal metinlerinin dili olduğu hatırlanmalıdır.) Períklytos ile Paráklêtos'un fonetik olarak birbirlerine yakınlığı karşısında, tercümanların yahut, daha büyük bir ihtimalle sonraki tarihlerdeki yazıcıların bu iki ifadeyi nasıl karıştırdıklarını anlamak kolaylaşır. Hem Ârâmî Mawhamana, hem de Yunanca Períklytos'un ikisinin de hamide ("övdü/hamdetti") fiilinden ve hamd ("övgü") isminden türetilmiş olan Son Peygamber'in iki ismi Muhammed ve Ahmed ile aynı anlamı taşımış olmasının önemi büyüktür. Peygamber Muhammed'in zuhuru ile ilgili daha açık bir öngörü (ki bizzat ismiyle ve Arapça aslındaki şekliyle zikredilmiştir), şimdi uydurulmuş olarak görülse de, doğruluğu o zaman kabul edilen ve Papa Gelasius tarafından “zındıkça” görülüp yasaklanan ve M.S. 496 yılına kadar kiliselerde okunan Barnabas İncili'nde yer almıştır. Ancak bu İncil'in orijinal metni şimdi ortada olmadığından (sadece 16. yüzyılın sonlarındaki bir İtalyanca tercümesi elimizde olduğundan) bu hususun doğruluğu konusunda emin olmak mümkün değildir."78
Modern Hristiyan kaynakları İsa'nın Grekçeyi de çok iyi konuştuğunu belirtir.9 İncillerin İsa'ya indirilen "orijinal İncil" olmadığını ve büyük ölçüde sonradan ekleme ve çıkartmalar yapılarak yazılmak suretiyle tahrif edildiğini iddia eden İslâm inancı, Paraklit'in kimliğini de günümüz Hristiyanlığının açıkladığı şekliyle kabul etmemektedir.
David Benjamin Keldani (1928) gibi birkaç yorumcu, kullanılan orijinal Yunanca kelimenin, Arapça Ahmed (Muhammed'in başka bir adı) olarak gösterilen, ünlü, şahane veya övgüye değer olan periklitos olduğu teorisini savunanlardandı.
Ahmed Deedat'a göre, Paraklit'e incillerle ilgili yapılan tüm referanslar Muhammed'e uyar. Örneğin, Deedat Yuhanna İncili'nin 16:7 sayılı ayetinden hareketle, Paraklit'e yalnızca İsa ayrıldıktan sonra ulaşılacağını belirtir.10
Orijinal kaynak: paraklit. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Eschatology ii. Manichean Eschatology , Encyclopædia Iranica ↩
el-Birûni, Muhammed bin Ahmed; Eduard Sachau ed.; The Chronology of Ancient Nations; s. 190; W. H. Allen & Co.; Londra: 1879 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page