Aziziye, eski ismi Ilıca, Türkiye'de Erzurum ilinin bir ilçesidir. Merkez yani Erzurum Ovasında bulunan mahalleleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde Ovacık (Toprakkale) kısmı ise Karadeniz Bölgesi'nde yer alır.
Erzurum ilinin merkez ilçelerinden biri olup, ilin batı kısmını oluşturur. Kuzeyden İspir İlçesi, Güneyden Palandöken (Merkez İlçe) ve Çat İlçeleri, Doğudan Yakutiye (Merkez İlçe) İlçesi, Kuzey-doğudan Tortum İlçesi, Kuzey- batıdan Aşkale ilçesi ile sınırlıdır. Ilıca, Erzurum'u batıya bağlayan ve İpek Yolu rotasında bulunan E80 karayolu üzerindedir.1 İlçe halkının büyük çoğunluğunu çevre il, ilçe ve köylerden gelenler oluşturmaktadır.
İlçenin Karaz (yeni ismi Kahramanlar) mahallesindeki kalıntılar antik dönemde bu bölgenin yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Aziziye (Ilıca) İlçesinin ilk yerleşim yeri, Karasu ile Pulur Çayı arasındaki verimli bölgedir. İlçe ismini yeraltından çıkan kaplıca sularından almaktadır.İlçe sınırları içerisinde yer alan Kahramanlar Köyü'nde yapılan kazılar ve arkeolojik araştırmalar bölgede yaşamın MÖ 4000 yılına kadar uzandığını göstermektedir. Aziziye (Ilıca) sırasıyla; Huriler, Hayaşa, Azzi Kralığı, Urartular (MÖ 900-600), İskitler, Medler ve Persler in istilâsına uğramıştır. MÖ 65 yılında Romalılar ın hakimiyetine geçmiştir. MS 1040 ile 1063 yıllarında Büyük Selçuklu Devleti Komutanlarından İbrahim Yınal ile Kutalmış, Erzurum'u ele geçirmek için Ilıca'da ordugah kurmuşlardır. Malazgirt Zaferi 'nden sonra Ilıca tamamen Türkler in eline geçmiştir. 1080 yılında Saltukoğullarının yönetimene giren Ilıca{{'}}da Saltukoğulları Kaplıcaların etrafını kerpiç duvarlarla çevirmişlerdir. Ilıca 1230 yılında Konya Selçuklularının eline geçmiştir.1242 yılında ise Anadolu’yu istila eden Moğollar tarafından Ilıca yağmalanmıştır. Moğol Komutanı Baycu Noyan kendisine karşı koyan Ilıca halkını ve idarecilerini kaplıcalarda (halk dilinde çermiklerde) boğdurmuştur. İlhanlı Hükümdarı Kazan Han (1295-1304) Ilıca{{'}}yı ele geçirerek, burada yer altından yer üstüne kendiliğinden çıkan kaynak sıcak suyun çıkış noktası ve çevresindeki sert ve keskin kaya parçalarını kırdırmış,ilk kaplıca havuzunu yaptırmıştır. Ilıca, 1385 yılında Karakoyunlu Hükümdarı Kara Mehmet, 1387'de Timur tarafından istila edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde; Osmanlı Sultanları Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman doğu seferinde Ilıca{{'}}yı Osmanlı Ordusunun konaklama yeri olarak kullanmışlardır. Bazı kaynaklara göre Kanuni Sultan Süleyman Kaplıcalarda yıkanarak buraya "Çermük-İl" demiştir. Ilıca, Romalılar döneminde " Karloi Karnak", Osmanlı lar döneminde ise “Çermük-İl” adıyla anılmıştır. Günümüzde ise yerli halk “Çermik” ifadesini ilçedeki kaplıca ve ilgili tesisler için kullanmaktadır.2
</ref>Yakın tarihte de Ilıca birkaç defa işgal ve istilaya uğramıştır. I. Dünya Savaşı'nda General Yudeniç komutasındaki Rus Ordusu 16 Şubat 1916 günü Erzurum'u işgal etmiştir. Rus Askeri Tarihçisi Korsun "Erzurum Operasyonu" adlı eserinde "18 Şubat Saat 14.00'da 156. Elizavetplski Piyade Alayı öncü kuvvetlerinin Ilıca{{'}}yı ele geçirdiğini yazmaktadır.3 Böylece Ruslar tarafından işgal edilen Ilıca ve köylerindeki halk, kış ayının şiddetine rağmen Erzincan üzerinden Kayseri, Adana, Sivas ve Tokat'a göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç esnasında soğuktan ve açlıktan çok sayıda insan yollarda ölmüştür. Ilıca ve yöresi halkı için Şubat 1916 tarihinde başlayan bu sıkıntılı ve zorlu süreç 2 yıl devam etmiştir. Erzurum'u işgal eden Rusların 1917 Bolşevik İhtilali (Ekim Devrimi)'nden sonra Rusya'ya geri çekilip Erzurum ve yöresini Ermenilere bırakmaları neticesinde bölgede zulüm ve felaketlerin ardı arkası kesilmemiştir.4 Rus Yarbay Tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında Ermenilerin bölge halkının elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir.5 Daha sonra, Rus ordusu çekildikçe katliamların daha da artmaya başladığını6, Ermenilerin Erzurum'a çekilirken yoldaki Türk köylerinde halkı öldürdüklerini7 Ilıca'da Ermenilerden kaçamayan Müslüman Türklerin, Ermeniler tarafından öldürüldüğünü8 bunların sayısının 800 kişi olduğu ve savaştan yakından uzaktan ilişiği olmayan sivil halktan oluştuğu gerek Rus subaylar ve gerekse günümüz akademisyenleri tarafından9 belirtilmektedir.10
Günümüzde sözde Ermeni kırımı iddiasında bulunanların iddialarının tam aksine Ilıca{{'}}da tezahür eden bu vahim durum Anadolu'da Ermeni vahşeti olarak bütün gücü ile kol gezmiştir. Öldürülen insanlar Ilıca{{'}}da bulunan Eski Camii adı ile bilinen caminin avlusunda istiflenerek yakılmak suretiyle tarihteki Müslüman – Türk katliamlarına bir yenisi daha eklenmiştir.11 Ahmet Refik Bey (Ahmet Refik Kutlay, basımevi ve gazete sahibi, Kuva-yı Milliyeci ve siyasetçi) 1918'de Erzurum'a giderken Ilıca{{'}}dan geçmiş ve ölenlerin sayısının 2000 civarında olduğunu nakletmiştir.1213
O dönemde Suşehri'nde bulunan 3. Ordu Komutanı Vehib Paşa (Mehmet Vehib Kaçı) 10 Ocak 1918 de 1. Kafkas Ordusu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya Erzincan, Erzurum, Sarıkamış yönünde hareket emrini verir. Türk Ordusu, Rus Ordusunun boşalttığı bölgelerde Ermeni katliamlarını haber aldıkça uykusuzluğa, açlığa ve kışa aldırış etmeden ilerleyerek, 6 Mart 1918'de Mama Hatun'a (Erzincan ilinin Tercan ilçesine) varmıştır. 1. Kafkas Türk Kolordusu, Erzurum Bölgesinin tamamının Ermeni Vahşet ve Mezalimine maruz kalabileceğini düşünerek; Suşehri'nde bulunan Ordu Komutanlığından Erzurum’a hareket için emir ister. Alınan hareket emri üzerine 7 Mart 1918 tarihinde Kolordu Komutanı Miralay Kâzım Karabekir Paşa tarafından Erzurum'daki Ermenilerin reisine; 1877 sınırına kadar olan yerlerin Türkiye'ye ait olduğu, karşı çıkacak silahların asi sayılacağı ve en geç 9 Mart 1918 akşamına kadar Erzurum'un Türk Ordusuna teslim edilmesi gerektiği haberi gönderilir.
Bunun üzerine Kolordu Karargahını Ilıca{{'}}nın batısında bulunan ilçeye bağlı Alacamahallesine taşıyan Kâzım Karabekir Paşa, burada Ermenilerce yapılan katliamı şöyle anlatmaktadır: "Köyü dolaştım Facianın en müthişi burada idi süngülenmiş veya yakılmış cesetlerin başındaki ağlama ve bağrışmalar insanın tüylerini ürpertiyordu. Süngülenmiş memedeki çocukları kucağına almış bazı analar saçlarını yoluyorlardı. Sanıyorum ki yeryüzünde bu kadar feci bir sahneyi gören göz pek azdır." İlçenin Alaca mahallesi Erzurum köyleri arasında en fazla tahribata ve insan kaybına uğrayan köylerinden birisidir. 27 Şubat 1918 günü Ermenilerin Alaca mahallesindeki Türkleri öldürdüğü Rus Yarbay Tverdohlebof tarafından da belirtilmektedir."14.
1986 Yılında Alaca mahallesinde yapılan toplu mezar kazısında 278 bölge insanına ait kalıntılar bulunmuş, Ermeni vahşeti Basın Yayın araçları ile kamuoyuna duyurulmuştur.
Kâzım Karabekir Paşa, kendisine Ordu Komutanı tarafından verilen harekatı bir hafta süre ile bekletme emrine rağmen, o sıradaki durumun vahametinden dolayı beklememiş 10 Mart 1918 günü harekete devam etme kararı almıştır. 11 Mart 1918 sabahı güneş doğmadan Türk Ordusu ileri harekete başlamıştır. Sabah saatlerinde (06 sularında) Ilıca{{'}}nın 500mt. batısından Ermenilerce Türk Ordusuna ateş açılmışsa da iki saat gibi çok kısa bir süre sonra Ermeniler Türk Ordusuna karşı koyamadan geri püskürtülmüşlerdir. Türk Ordusu Ilıca{{'}}daki bu taarruzu; açılan mevcut cepheden, güneyden ve Ağaver (Demirgeçit) Köyü Köprüsünün kuzeyinden hücuma geçmek suretiyle gerçekleştirmiştir. Ay Yıldızlı Türk Bayrağı 2 yıl aradan sonra, 11 Mart 1918 günü sabah saat 08.00'de yeniden Ilıca semalarında dalgalanmıştır. Ilıca{{'}}nın esaret günleri sona ermiştir.
23 Temmuz 1919‘da yapılan Erzurum Kongresi için Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Paşa Erzurum'a geçmeden önce 3 Temmuz 1919 günü Ilıca{{'}}da bölge halkıyla görüşmüş ve o esnada “Bu milletle neler yapılmaz!” özdeyişini ifade etmiştir. (Bu anekdot Erzurum Kongresi üyelerinden Mehmet Cevat Dursunoğlu tarafından kaleme alınan "Millî Mücadelede Erzurum" isimli kitapta ayrıntılı olarak anlatılmaktadır).15
Daha önceleri Erzurum ili Merkez ilçesine bağlı bir bucak olan Ilıca, 7 Aralık 1988 tarihinde beldeye çevrildi.16
5747 sayılı kanun ile 2008 yılında Büyükşehir statüsüne kavuşan Erzurum İli Merkez ilçe olarak 3 farklı ilçeye ayrılmış (Palandöken, Aziziye ve Yakutiye) ve yine aynı kanun ile daha önce ilçe olan Ilıca'nın ismi Aziziye olarak değiştirilmiştir. Aziziye İlçe Belediyesi, Erzurum Büyükşehir Belediyesine; 'Dadaşkent beldesi' ve buna bağlı 7 mahalle de bu yasa gereği Aziziye İlçesine bağlanmıştır. İlçeye bağlı köy sayısı toplam 48, mahalle sayısı 33 olmuştur.
Aziziye (Ilıca)Erzurum İlinin batısında yer alır. Kuzeyden İspir İlçesi, Güneyden Palandöken (Merkez İlçe) ve Çat İlçeleri, Doğudan Yakutiye (Merkez İlçe) İlçesi, Kuzey-doğudan Tortum İlçesi, Kuzey- batıdan Aşkale ilçesi ile sınırlıdır. Erzurum ovası üzerinde kurulu bulunan Ilıca'nın batısında Daphan ovası bulunmaktadır. Ilıca'nın kuzeyi 3.288 m Yükseklikteki Kargapazar dağları ile çevrilidir. Ilıca'nın toplam yüzölçümü; 1702 Km2 olup, rakım 1812 metredir. Ilıca ilçe sınırları dahilinde “ Karasu ırmağı “ akmaktadır. Dumlu dağından doğup, Kargapazar dağ kaynaklarından gelen “Köşk”, Palandökenden inen “Pulur” çayları ile Yıldız dağından gelen toplam uzunluğu 69 km, debisi 9 m³/sn olan “Serçeme” Çayı; Aşkale-Çağdarış mahallesi civarında Karasu ile birleşir. Daha sonra Karasu, Aşkale İlçesi Tecer Mahallensinde Fırat Nehrine karışır. Fırat Nehrinin bir kolunu oluşturan Karasu'nun toplam uzunluğu 185 km.dir. Erzurum ili sınırları içerisindeki uzunluğu 140 Km'dir. Debisi 44 m³/sn dir. İlçe sınırları içerisinde tabii göl bulunmamaktadır. Kuzgun Baraj Gölü ile Merkez Söğütlü mahallesi yakınında sulama amaçlı yapılan göletler mevcuttur.
İlçenin iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir. Kışları soğuk ve kar yağışlı geçer, yazlar ise genellikle sıcak ve kuraktır. Kış erken başlar, genellikle Ekim ayının ikinci yarısı ile Kasım ayı başlarında ilk kar yağar. Zaman zaman Mayıs ayı ortalarına kadar kar örtüsünün kalkmadığı görülür. Kış aylarında oldukça şiddetli soğuklar yaşanır. Yaz mevsimi de kış kadar erken başlar ve sıcaktır, nem az olduğundan dolayı bu sıcaklık fazla hissedilmez. Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık ve yıllık sıcaklık farkı çok fazladır. Aziziye (Ilıca){{'}}de yaşanan İklimin genel özelliği: Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Yıllık yağış miktarı azdır. Bitki örtüsü bozkırdır.
Aziziye İlçe Nüfus Müdürlüğünde 33'ü mahalle, 48'i köy olmak üzere toplam 81 idari birim bulunmaktadır. Bu İdari Birimlere ait 166 adet Nüfus Aile Kütüğü mevcuttur. Adrese dayalı nüfus kayıt sitemine göre Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı veriler 2011 yılı itibarıyla İlçe merkezinde 40.861 kişi (20.727 Erkek, 20.134 Kadın); köylerde ise 9.956 kişi (4.918 Erkek, 5.038 Kadın) olmak üzere toplam 50.817 kişi ilçede yerleşik olarak yaşamaktadır.17
Aziziye'de Kaplıca turizmi görülür. Aziziye (Ilıca) termal tesisleri, Şehir Merkezine ve Palandöken Kış Turizm Merkezi’ne 15 Kilometre, Erzurum Havaalanına 5 Kilometre mesafededir. Erzurum'un batıya açılan kapısı olan Aziziye ilçesindeki bu tesisler, fiziki konumu ve kaplıca suyu özellik kalitesi ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin sayılı termal turizm merkezleri arasındadır.
3 ayrı bölümden oluşan Termal Tesisler: Bayan ve erkek bölümlerinde yüzme havuzları, soyunma kabinleri, dinlenme salonları, fitness center, hamam, sauna, buhar banyosu; güzellik merkezinde masaj, terapi, cilt bakım vb..; özel bölümde ise, havuz, fitness center ve dinlenme salonu bulunmaktadır. Bu termal tesiste 36 oda ve 5 süitten oluşan 4 yıldızlı bir de otel vardır. Tesislerde açık ve kapalı restaurantlar, mescit, dinlenme ve toplantı salonları, otopark mevcuttur.
İlçe kaplıcaları, İlçenin kurulmasında en büyük role sahip olmuş olan ana unsurdur.
İlçenin tabii ve doğal güzelliklerinin yanında barındırdığı termal potansiyel yöre adına lokomotif görev üstlenmiştir.İlçeye adını veren ılıcalar (kaplıcalar) bölgenin en önemli termal kaynaklarını oluşturmakta, şifalı sular buraya özellikle yaz mevsiminde ilgiyi artırmaktadır."Aziziye Termal Suyu" 39 °C Kaynak çıkış sıcaklığında termominarelli su olup; 2885.55 mg/Lt toplam mineralizasyon,685.5 mg / L Sodyum,1708.33 mg/L Bikarbonat içermektedir.18
T.C.Sağlık Bakanlığı ilgili analiz raporlarında 'Aziziye Termal Suyu'nun tedavide etkili olduğu hastalıkları:
Romatizmal hastalıklar, Romotaid Artrit (İltihaplı eklem romatizmaları)
Ankilozan Spondilit (Omurganın zamanla hareketsiz hale geldiği hastalık türü)
Osteortrozlar (Kireçlenmeler)
Sedef benzeri deri hastalıkları
Yumuşak doku romatizması (Fibromyalji, mafsal ağrıları)
Bel ve boyun fıtıkları, siyafalji gibi disk hastalıkları.
Fasia - Tendon hastalıkları
Safra kesesi, böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Mekanik bel ve boyun ağrıları
Çeşitli ortopedik ameliyatlardan sonra eklemlerde oluşan tutukluk ve sertlikler
Mide ve bağırsak hastalıkları (Sindirim sistemi rahatsızları)
Nörolojik hastalıklar (Nevraljiler, paraliziler gibi sinir ağrıları ve felçler)
Kas hastalıkları
Demir oranını düzenleyerek organizmanın güçlenmesi, bünyesel zayıflıkların giderilmesi
Uzun süre devam eden bazı iltihaplı hastalıklar
Stres ve strese bağlı tüm sorunlar
Uykusuzluk, asabiyet, fiziksel ve ruhsal yorgunluk, unutkanlık
Saç dökülmesi ve kırılması tırnak ve deri hastalıkları
Cilt güzelliği ve hastalıkları
Kronik ağrılar
Kadın hastalıklarının tedavisinde
İçme kürleri şeklinde sodyum bikarbonat içeriğinden ötürü mide-barsak sisteminin fonksiyonel rahatsızlıklarında
Üst gastrointestinal sistemin fonksiyonel rahatsızlıklarında
şeklinde sıralamıştır.19
İlçedeki yerleşim toplam 33 mahalle ve 48 köy'den ibarettir. İlçe deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Yakın tarihte 1924, 1983 ve 2004 yıllarında büyük hasarlar veren depremler yaşanmıştır. En son 2004 yılında yaşanan Aşkale-Kandilli merkezli büyük hasarlı depremde özellikle İlçe batısındaki yerleşim yerlerinde ve köylerinde çoğunluğu eski taş ve kerpiçten yapma binaların tamamına yakını yıkılmış olup, yeniden İlçe merkez ve köylerinde depreme dayanıklı betonarme binalar yapılmış ve 2012 yılında da bayındırlık alanında ilave çalışmalar devam etmektedir.
Aziziye Caddesi ilçe merkezinin en işlek caddesidir. İlçe merkezinde alış-veriş genellikle bu cadde üzerinde kurulu bulunan işyerlerinden yapılır. İlçe merkezinde özellikle 2004 yılı depreminde yaşanan hasar dikkate alınarak bayındırlık çalışmalarına ilçede hız verilmiş, yeni yapılaşma ve ilgili çalışmalar ilçenin fiziki dokusunu pozitif yönde değiştirir niteliktedir.
Kentsel dönüşüm kapsamında bulunan Ilıca eski mahallede birinci etap da 30 dönümlük alan kamulaştırılmış olup, İkinci etapda 90 dönümlük alan acil kamulaştırma kapsamına alınmıştır. İlçenin Eski Mahalle mevkiinde 320 konutun ihalesi TOKİ tarafından yapılmıştır. Ayrıca ilçede bulunan termal tesislerin çevre düzenlemesi, İlçenin mevcut "Aziziye caddesi"ni genişletmeye yönelik çalışmalar 2012 yılı itibarıyla hedeflenen çalışmalar arasında bulunmaktadır. Bu hedeflere ilaveten İlçe merkezinde 800 konut ve 150 işyeri de bulunmaktadır. İlçenin Gezköy mevkiinde de kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmektedir. Bu mahallede 110 dönümlük alan birinci etapta kamulaştırılmış, ikinci etapta 180 dönümlük alanda eklenerek toplam 290 dönüm alanda kentsel dönüşüm çalışması başlatılmış ve % 70 oranında gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında Gezköy mahallesinde 800 konut ve 100 villa yapılması planlanmaktadır.20
Aziziye{{'}}deki 33 Mahalle: 200 Evler Mah., Abdulhamit Han Mah., Adaçay Mah., Ağören Mah., Ahmet Yasevi Mah., Alaybeyi Mah., Alparslan Mah., Aşağı Yenice Mah., Bahçeli Evler Mah., Beypınar Mah., Bilali Habeş Mah., Demirgeçit Mah., Düztoprak Mah., Eski Mah., Ferah Mah., Fidanlık Mah., Gezköy Mah., Kahramanlar Mah., Kayapa Mah., Kumluyazı Mah., Kuşçu Mah., Ömertepe Mah., Özbilen Mah., Özbek Mah., Sakalıkesik Mah., Sarıyayla Mah., Söğütlü Mah., Tebrizcik Mah., Tınazlı Mah., Yarımca Mah., Yavuz Selim Mah., Yeni Mah. ve Yeşil Mahalleden; 21 İlçenin Köyleri: Ahırcık mahallesi, Akdağ mahallesi, Akyazı mahallesi, Alaca mahallesi, Atlıkonak mahallesi, Aynalıkale mahallesi, Ağcakent mahallesi, Ağzıaçık mahallesi, Ağören mahallesi, Aşağıcanören mahallesi,Başkent mahallesi, Başkurtdere mahallesi, Başovacık mahallesi, Başçakmak mahallesi, Bingöze mahallesi, Dağdagül mahallesi, Elmalı mahallesi, Emrecik mahallesi, Eskipolat mahallesi, Eğerti mahallesi, Eşkinkaya mahallesi, Gelinkaya mahallesi, Geyik mahallesi, Güllüce mahallesi, Halilkaya mahallesi, Kabaktepe mahallesi, Kapılı mahallesi, Karakale mahallesi, Kavaklıdere mahallesi, Kızılkale mahallesi, Kuzgunmahallesi, Kuzuluk mahallesi, Ocak mahallesi, Paşayurdu mahallesi, Rizekent mahallesi, Sorkunlu mahallesi, Taşpınar mahallesi, Toprakkale mahallesi, Yeşilovamahallesi, Yoncalık mahallesi, Yukarıcanören mahallesi, Çamlıca mahallesi, Çatak mahallesi, Çavdarlı mahallesi, Çavuşoğlu mahallesi, Çıkrıklı mahallesi, Çiğdemli mahallesi ve Üçköşe mahallesi olmak üzere toplam 48 mahalleden oluşmaktadır.
Aziziye ve köylerinde yaşayan halk gelenek – görenek - örf - adet - kültür ve tarihine bağlıdır. Bu durum; sosyolojik ve tarihsel pek çok özellik açısından dikkate alındığında: Düğün, bayram, cenaze, kandil geceleri, doğum, isim koyma, bazı batıl inançlar, türkü, masal, ninni, halk hikâyeleri, menkıbe, bilmece, oyun, atasözü, deyimler, tekerlemeler, dil, lehçe, folklor, mutfak, vs., süreklilik ve değerlere bağlılığın belli bir minval üzere yaşandığını bariz bir şekilde ortaya koymaktadır.
Genel olarak Türk kültürü ve İslam-i hayat tarzı yaşanmaktadır. Misafirperverliğe önem verilir. Yöre halkının sosyal yardımlaşma ve dayanışma konusundaki duyarlılığını her alanda görmek mümkündür. Yaşlı ve gençler arasındaki saygı ve sevgi diyalogu en bariz biçimde göze çarpar. Maddi yönden zengin-fakir arasındaki diyalog gizlice yaşanır.
Kış mevsiminin uzun ve zorlu yaşanması insanların biri birlerine daha da yakınlaşması ve bir araya gelmeleri açısından önemli bir sebeptir. Özellikle ilçe köylerindeki erkekler “yazlık” adı verilen ev dışında bağımsız tek ve kapalı birim mekanlarda soba başında toplanırlar. Ortama göre ya dini sohbetler yapılır veya topluluğu oluşturan çoğunluk gençlerden oluşuyorsa oyunlar oynanır, yemek yenir, özellikle çay her ortamın olmazsa olmazı olup, yaz-kış aşırı miktarda tüketilir. Kış akşamlarında “ tel helvası” çekilir (hazırlanır). Bu olay pişmaniyenin İlçe ve yöresine ait versiyonudur. Bu birliktelikler aynı zamanda özellikle köylerde yaşayanların biri birlerinden ve günlük olup-bitenlerden haber almaları anlamına da gelmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkiye Türkçesi; göçler, iklim, coğrafya ve dilin kendisine ait özelliklerinden dolayı Anadolu 'da çeşitli ağızlarla konuşulmaktadır. Aziziye{{'}}de kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu (Türkoloji) Prof. Dr. Leyla Karahan 'ın22 “Anadolu Ağızları nın Sınıflandırılması” (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre; Erzurum, Aşkale, Ovacık, Narman grubundadır. İletişim ve medyada kullanılan teknolojilerin günden güne gelişmesi ve artması sebebiyle Türkiye genelinde İstanbul ağzı yaygınlaşmakta ve yöresel ağızlar giderek azalmaktadır. Buna rağmen Aziziye İlçe ve köylerinde konuşulan şive diğer bölgelere kıyasla kendine özgü yapısını büyük ölçüde korumaktadır.
İlçe ve yöresine özgü yemekler: Zengin Türk mutfağı na ilaveten ;Ayran aşı, tandırda güveç et yemekleri, kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hıngel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, tatar böreği, tereyağlı su böreği, lor dolması, kartol pancarı(patates yahnisi), şalgam dolması, pazı ve lahana dan yapılan etli-zeytinyağlı yemekler, evelik ve kuzu kulağı (bitki) kavurması; ebegümeci,pirpirim (semizotu);Tatlı olarak dökme tepsi tel kadayıf ve kadayıf dolması, burma tatlısı yörenin en bilinen ve sevilen tatlılarıdır. Hamurişi olarak;sini ketesi-içli kete-tandır ketesi,açık ekmek (lavaş)- pide (tandırda), gugul(tereyağlı) yapılır.Kahvaltıda ve hemen hemen her öğün yemek sonrası az da olsa tüketilen göğermiş (kerti) lor, civil peynir, koyun peyniri yörede meşhurdur.'''23
Türkiye'nin önemli ve köklü Üniversitelerinden olan Atatürk Üniversitesi'nin İlçeye yakınlığı ve aynı bölgede oluşu eğitim-öğretimden yararlanma açısından yöre halkına büyük katkı sağlamaktadır. Son yıllarda açılan ve hızla oluşumunu tamamlamakta olan Erzurum Teknik Üniversitesi de bu anlamda önem arz etmektedir. İlçede Eğitim-Öğretim Kurumu olarak: 2 Anaokulu,67 İlköğretim Okulu, 4 Lise örgün öğretim vermektedir. Ilıca{{'}}nın Erzurum İline bağlı bir bucak olduğu dönemde İlk olarak Pulur Köy Enstitüsü adıyla İlçede 1942 yılında kurulan; Erzurum, Trabzon, Gümüşhane ve Bingöl İllerinden öğrenci kabul ederek sonraki yıllarda da Yavuz Selim İlköğretmen okulu adıyla hizmet veren İlköğretmen okulu, Cumhuriyet döneminde Ilıca’nın gerek tanınmasında ve gerekse bölge halkının Eğitim- Öğretim hizmetlerinden yararlanması ve meslek edinmesi açısından çok büyük bir öneme sahip olmuştur. Yüzlerce mezun vererek alanında yurt genelinde tanınan Yavuz Selim İlköğretmen okulu günümüzde de İ.M.K.B Ilıca Yavuz Selim Anadolu Öğretmen Lisesi olarak hizmete devam etmektedir.24 Yaygın Eğitim-Öğretim Hizmetleri Aziziye İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü Halk Eğitim Merkezince yürütülmektedir.
İlçede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Hizmet içi Eğitim Merkezi aktif olarak dönem dönem yurt içi kurum mensubu yönetici-öğretmen ve personeli için hizmet vermektedir. İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı İlçede bulunan Öğretmenevi; konaklama-sosyal ve kültürel faaliyetler alanında önemli bir yere sahiptir.25
İlçe halkının ana geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. İlçeden diğer illere, özellikle batıya göç edilmektedir. Yeterli olmayan gelir ve beraberinde Erzurum ili geneli için söylenebilecek zor iklim şartları bölgedeki göçün ana sebepleri olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilçenin gelişimini olumsuz yönde etkilemekle birlikte, ilçe nüfusunda azalmaya da sebep olmaktadır. Bulunduğu stratejik konumun önemine rağmen bugüne kadar siyasi iktidarlarca ilçeye gereken önemin verilmediği yöre halkınca tartışma konusudur.
Aziziye halkı Pazar olarak, Erzurum ilinin diğer merkez ilçelerinden olan ve önemli ticaret merkezlerini bünyesinde barındıran Yakutiye ilçesini kullanmaktadır.Bunda ilçelerin birbirlerine yakınlığı etkendir. Aziziye{{'}}de bulunan kaplıcaların ticari hareketlilik açısından ilçe esnafına katkısı önem taşımaktadır.
Sanayi yönünden Aziziye, Erzurum ilinin diğer ilçelerine göre en gelişmiş olanıdır. İlçe sınırları dahilinde Erzurum Organize Sanayi Bölgesi yer almaktadır. İlçedeki en önemli sanayi kuruluşu, 1956 yılında üretime başlayan ve kamuya ait olan Erzurum Şeker Fabrikası dır. Aziziye ilçe sınırları dahilinde üretim yapan Şeker Fabrikası İlçenin ekonomik kalbidir. İlk kurulduğunda 1500 ton/gün kapasite ile çalışan fabrikanın kapasitesi 1975 yılında 3000 ton/gün miktara ulaşmıştır. Bunun dışında ilçedeki diğer kamu kuruluşları Tarım Kredi Kooperatifi ve Şeker Fabrikası mensupları Tüketim Kooperatifidir.
İlçedeki özel sektör kuruluşları:
Aziziye köylerinin birçoğunda Köy-Tür Tavukçuluk ve Sanayi adına faaliyette bulunan tavuk çiftlikleri de bölge halkının önemli gelir kaynağını oluşturmaktadır.26
Erzurum çevre yolu Aziziye ilçe sınırları içerisinden geçmektedir. Köy yollarının tamamı asfalttır. İlçe merkezinde ve köylerin tamamında içme suyu sorunu yoktur. Şehir suyu şebekeleri mevcuttur. Kanalizasyon sistemleri mevcuttur. Halk, eğitim-öğretim hizmetlerinden sağlıklı bir şekilde yararlanmaktadır. İlçede resmi ve özel müteşebbise ait sağlık kuruluşları hizmet vermektedir.
E80 Karayolu güzergâhı üzerinde kurulu olan ilçe, bu yol ile Erzurum merkez ve Aşkale ilçesine bağlanmaktadır.
Telekomünikasyon hizmetleri açısından ilçede eksiklik yoktur. İlçenin 48 adet mahallesinin hepsi otomatik telefon santral şebekesine bağlıdır. Faal olarak çalışmaktadır. İlçe merkezi ve merkez köylerinde bütün TV kanalları izlenmektedir.
Erzurum-Aziziye Kaymakamlık Binası.jpg|Aziziye Kaymakamlık Hizmet Binası Erzurum Aziziye Belediye Hizmet Binası.jpg|Aziziye Belediyesi Hizmet Binası Pulur Çayı.jpg|Pulur Çayı Aziziye Çarşı.jpg|Aziziye Çarşı Aziziye Çarşı2.jpg|Aziziye Çarşı Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü.jpg|MEB Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü Aziziye şehir yönü çıkış.jpg|Aziziye'den görünüm Erzurum Ilıca Eski Camii.jpg|Tarihi Eski Camii Erzurum Ilıca Eski Camii2.jpg|Eski Camii Erzurum Ilıca Eski Camii Duvarındaki yazı.jpg|Eski Camii Minare duvarındaki Levha Aziziye Organize Sanayi.jpg|Erzurum Organize Sanayii
Orijinal kaynak: aziziye. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
. ↩
. ↩
http://www.zaman.com.tr/gundem_aziziye-belediyesinden-vefa-ornegi_2166492.html Zaman ↩
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=6234784 Hürriyet ↩
http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/makale22.html MAKALELER Doğu Anadolu'da Türk Soykırımı ve Ermeniler, Doç. Dr. Erol KÜRKÇÜOĞLU ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page