Glukoz tolerans testi, hastalara belirli bir miktarda glukozun verildiği ve ardından verilen glukozun kandan ne kadar çabuk sürede temizlendiğini belirlemek için kan örneklerinin alındığı tıbbi bir testtir.1 Test genellikle diyabet, insülin direnci, bozulmuş beta hücre fonksiyonu,2 ve bazen reaktif hipoglisemi ve akromegali veya daha nadir karbohidrat metabolizması bozukluklarını test etmek için kullanılır. Testin en sık yapılan versiyonunda, oral glukoz tolerans testi (OGTT), standart dozda glukoz ağız yoluyla alınır ve iki saat sonra kan düzeyleri kontrol edilir.3 Glukoz tolerans testinin birçok varyasyonu yıllar boyunca farklı standart dozlarda glukoz, farklı uygulama yolları, farklı aralıklar ve örnekleme süreleri ve kan glukozuna ek olarak farklı maddeler ölçümlerinin de eklenmesiyle geliştirilmiştir.
Glukoz tolerans testi ilk olarak 1923'te Jerome W. Conn tarafından tanımlanmıştır.4
Test, 1913 yılında ATB Jacobson tarafından kandaki karbonhidrat alımının kan glukozu dalgalanmalarına,5 ve öncülüğün (1921'de ilk gözlemci H. Staub ve K. Traugott'dan sonra Staub-Traugott Fenomeni olarak adlandırıldığına karar verirken yaptığı çalışmalara dayanıyordu) 1922'de glukoz verilen normal bir hastanın, başlangıçtaki bir sıçramadan sonra hızlı bir şekilde normal kan glukoz seviyesine geri döneceği ve sonraki glukoz yüklemelerine karşı daha iyi bir reaksiyon göstereceği görülmüştür.67
1970'lerden beri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diyabetle ilgilenen öteki organizasyonlar standart bir doz ve süre üzerinde anlaştılar.
Hastaya, testten önceki günlerde veya haftalarda karbonhidrat alımını kısıtlamaması talimatı verilir. Hastanın sağlıklı olduğu zamandaki glukoz metabolizmasını yansıtamayacağından, hastalık durumunda test yapılmamalıdır. Tam bir yetişkin dozu, kilosu 42.6 kg'dan (94 lb) daha az olan bir kişiye verilmemelidir veya bu durumda aşırı glukoz yüklemesi yanlış pozitif sonuç verebilir. Glukoz toleransı öğleden sonra önemli bir düşüşün gözlendiği diurnal (günlük) bir ritim gösterebileceği için, OGTT sabahları yapılır. Hastalara, testlerden 8-12 saat önce hiçbir besin tüketmemesi (yalnızca su içebilir) talimatı verilir. Büyük dozlarda alınan salisilatlar, diüretikler, antikonvülsanlar ve oral kontraseptifler gibi ilaçlar glukoz tolerans testini etkiler.
Eğer böbrek glukozürisi (kandaki normal seviyelere rağmen idrarda şeker atılırsa) şüphesi varsa, açlık ve 2 saatlik kan testleri ile birlikte idrar örnekleri de test için de alınabilir.
Yukarıda tanımlanan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirtilen tanı kriterleri sadece venöz yoldan alınan kan örnekleri içindir (koldaki bir damardan alınan bir kan örneği). Kan glukozunu ölçmek için gittikçe yaygınlaşan bir yöntem, daha az invaziv olan, hasta için daha elverişli olan ve gerçekleştirmek için minimum eğitim gerektiren kılcal damardan alınan veya parmak ucundan alına kanı örneklemektir. Açlık kan glukoz seviyelerinin hem kılcal hem de venöz örneklerde benzer olduğu gösterilmesine karşın, postprandiyal (bir öğünden sonra ölçülen) kan glukoz seviyeleri değişebilir. DSÖ tarafından verilen tanı kriterleri sadece venöz kan örnekleri için uygundur. Kılcal kan damarınlarından alınan kanlarda yapılan testlerin artan popülaritesi göz önünde bulundurulduğunda, DSÖ iki örnek türü arasında bir dönüşüm faktörü hesaplanmasını önermiştir, ancak 2017 itibarıyla, bazı tıp profesyonellerinin kendilerine ait çeşitli dönüşüm faktörlerini kendilerine göre adapte etmelerine karşın, DSÖ tarafından hiçbir dönüşüm faktörü yayınlanmamıştır.
Standart iki saatlik bir GTT (Glukoz Tolerans testi), tüm diabetes mellitus tiplerini teşhis etmek ya da dışlamak için yeterlidir, ancak diyabetin daha daha erken evrelerini tespit etmekte başarısızdır.
Daha uzun süreli yapılan testler, reaktif hipoglisemiyi tespit etmek veya hipotalamik obezitenin alt tiplerini tanımlamak gibi çeşitli başka amaçlar için kullanılmıştır. İnsülin seviyeleri bazen insülin direncini veya insülin eksikliğini tespit etmek için ölçülür.
GTT (Glukoz Tolerans Testi), reaktif hipoglisemi tanısında sınırlı bir öneme sahiptir, çünkü normal çıkan değerler,hastanın sahip olduğu anormal OGTT ile gösterilen anormalliğinin diğer semptomları ile ilişkili olduğunu kanıtlamaz ve reaktif hipoglisemi semptomu göstermeyen pek çok hasta OGTT sonunda düşük glukoz seviyesi sergileyebilir.
Oral glukoz zorlama testi (OGZT), gebe kadınları gestasyonel diyabet bulgularını kontrol etmek için kullanılan OGTT'nin kısa bir versiyonudur.1415 Günün herhangi bir saatinde aç karnına olmanın zorunu olmadığı bir zamanda, yapılabilir.16 Test, 50 gr glukoz yüklemesini takiben yapılan 1 saat sonraki ölçümden ibarettir.
OGTT, periferal dokulardaki insülin direnci miktarı ve insülin üreten pankreas beta hücrelerinin azalan insülin salgılama kapasitesi arasındaki farkı ayırt edemez.. OGTT, hiperinsülinemik-öglisemik kelepçe tekniğinden (insülin direncini ölçmek için "altın standart"tır) veya insülin tolerans testinden daha az doğrudur, ancak teknik olarak daha kolaydır. Teknik açıdan zor iki testin hiçbiri klinik bir ortamda kolaylıkla uygulanamaz veya epidemiyolojik çalışmalarda kullanılamaz. HOMA-IR (homeostatik model değerlendirmesi), epidemiyolojik çalışmalarda kullanılabilen normal kişilerde insülin direncini ölçmenin uygun bir yoludur, ancak diyabetik hastalar için hatalı sonuçlar verebilir.1718
Orijinal kaynak: glukoz tolerans testi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Conn, JW. "Interpretation of the glucose tolerance test. The necessity of a standard preparatory diet". Am J Med Sci. 1940; 199: 555–64. ↩
Jacobsen ATB. Untersuchungen über den Einfluss verschiedener Nahrungsmittel auf den Blutzucker bei normalen, zuckerkranken und graviden Personen. Biochem Z 1913; 56:471–94 ↩
Traugott, K. "Über das Verhalten des Blutzuckerspiegels bei wiederholter und verschiedener Art enteraler Zuckerzufuhr and dessen Bedeutung für die Leberfunktion. Klin. Wochenschr. 1: 892, 1922. ↩
Staub, H., Biochem. Z., 1921, cxviii, 93. ↩
World Health Organization and International Diabetes Federation (1999). Definition, diagnosis and classification of diabetes mellitus and its complications. Geneva, Switzerland: World Health Organization. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page