Gastarbeiter sözcüğü, 1950'li yıllarda Batı Almanya'da yüksek sayısal oranda yurtdışından talep edilen popüler işgücü dolayımında ortaya çıkmış Almanca bir tanımlamadır. Popüler iktisadi boyutunda zamanla anlamını yitiren ama dönem itibarıyla da tarihte yerini bulan Gastarbeiter sözcüğü “Konuk işçi” anlamına gelir. Daha sonraki yıllarda bu tanımlamanın yerine tercih edilmek istenen “Yabancı işçi-ler” tanımlaması hem iktisat ve toplumbilimde, hem de genel Almanca konuşma dilinde kısmen kabul görmüştür.1
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Alman ekonomisindeki mucizevi gelişimin ardından vasıfsız işgücüne olan ihtiyaç artmıştı. Özellikle montaj, otomobil endüstrisi, maden, şehir, bina ve atık temizliği alanlarındaki işgücü açığının giderek büyümesi ülkeye yabancı işçi göçünün kaçılmazlığını beraberinde getiriyordu.
İlk talep edilen konuk işçiler dönem ve sayısal itibarıyla 1955'ten itibaren sırasıyla İtalya, İspanya, Yugoslavya ve Yunanistan’dan gelmiştir. 1960'tan itibaren Portekiz ve Türkiye’den de gelenler olmuştur. 1964'te Federal Almanya Cumhuriyeti, dönemin hassasiyetinde sayı olarak bir milyonuncu konuk işçisi olan bir Portekizliyi küçük bir motosiklet ile ödüllendirerek karşılamıştı.2 Almanya’ya işçi göndermek için başvuran diğer ülkelerden olan Tunus, Fas, Güney Kore’den de sınırlı sayıda konuk işçi gelmiştir. Hasta bakıcı statüsünde işçi edinimi amacıyla da Filipinler ile anlaşma yapılmış ve arzın gerçekleşmesinden sonra başka talep olmamıştır.
İlk önce II. Dünya Savaşı’nın son yıllarında nasyonal sosyalist çalışmalar içerisinde ekonominin canlandırılması amacıyla yabancı sivil çalışma grupları için kullanılmıştır. Savaş esirleri veya toplama kamplarındaki nasyonal sosyalistlerin zorunlu çalışma programlarından uzak olarak değerlendirmeye alınmıştır.3
Bunun yanında ayrıca Gastarbeitsnehmer (konuk işçi işvereni) adı altında yeni bir tanımlama da oluşmuştur. Genel bakışı açısından askeri zafer ve sivil yaşam soyutlaması yapılmış olsa da Federal Alman Çalışma Bakanlığı tarafından 1941’de yazılı bir açıklama yapılmıştır: “Savaştan sonra da yabancıların Almanya’da istihdam edilmesi kaçınılmazdır. Önümüzdeki barış sürecinde ülke ekonomisinin ve sanayi gelişiminin gereğini yerine getirmesi açısından şimdiye kadar olanından daha fazla ihtiyaç vardır. 'Büyük Avrupa' ekonomisinin oluşumu bunu destekleyecektir. Kuşkusuz kıtalararası uzaklardan ek yabancı işgücünün içeriye alınması, karşılıklı bir güç değiş tokuşunu konuk işçi nazarında güçlendirecek ve daha ileriki yapılanmada halklar arasındaki anlayışın ve hoşgörünün gelişimine de yardımcı olacaktır.“ 4
Yabancıların istihdamının sürekliliğine rağmen konuk işçi tanımı 1945'ten sonra genel tanımlamasında nasyonal sosyalizm ile olan bağını bir şekilde koparacaktı. Thomas Schiller’in tanımlamasıyla savaş sonrası kendi iradeleriyle yasal düzenlemeler kapsamında gelenler için “işçi göçü“nden bahsedilmesi gerekirken, “yabancı konuk işçi-ler“ halk arasında yavaş yavaş kabullenilecekti.5
Yani kişi, Almanya’da belirlenmiş bir süre boyunca çalışacak olan (aslında) bir konuktu; kendisine ihtiyaç duyulmadığı andan itibaren de ülkesine geri dönecekti. Öte taraftan yine yalnız başına kavram olarak konukseverlik konuğun çalışmasını etik bulmazken, itiraz görebilecek tarafıyla ironik bir çağrışım hâlini alacak olan konuk işçi tanımlaması, gerek modern Alman kültüründe, gerekse konuk olarak gelen yabancı işçilerin yaşam sürekliğinde yeni hayatın ve yeni vatan arayışının rotasyonu olarak tarihsel bir trajedinin başlangıcı sayılacaktı.
1970’lerin başlangıcında konuk işçi adı altındaki adlandırma sosyologlar tarafından problemli bir kavram tanımlaması olarak değerlendirilmiştir. WDR televizyonu 1972’de bu kavramın daha anlaşılır ve döneme uygun tanımlamasının yapılması maksadıyla bir projenin öncülüğünü yapmıştır ve gelen 32.000 öngörünün içerisinde “yabancı işçiler“ tanımlamasının daha çok kullanıldığı tespit edilmiştir. Daha sonra bu tanımlama kavram olarak yerini “göçmen işçiler“e bırakmıştır ve günümüz Federal Almanya Cumhuriyeti’nde bu tanımlama yerini hâlâ korumaktadır.
1960'lı yıllarda göçmen işçiler genelde Almanların ancak yüksek saat ücretiyle çalışabilecekleri ve dolayısıyla reddettikleri işlerde çalışmak zorunda idiler.6 Bu işler genelde endüstri alanlarında vasıfsız olarak gerçekleştirilebilinecek kirli, zor, akort ve vardiya sistemi ile yapılıyordu. İşverenler için bu perspektifte çalışacak ucuz işçinin nereden ve nasıl geldiği önemli değildi. Önemli olan produktif üretimin gerçekleşmesiydi. Ve çalışanların ucuz maliyeti finansal bir alternatif olarak yerini yıllarca korudu. Ancak 1973'teki petrol krizi göçmen işçi talebinin de sonu olmuştu.
Daha sonraki yıllarda göçmen işçiler, ülkelerinde kalan yaşamsal erekselliğin sorunsallığını beraberinde Federal Almanya Cumhuriyeti’nin yabancıların ülkeye entegrasyon modelinde taşıyor olacaktı. Yani çocuklarıyla. Bunun adı da “göçmen aileler, generasyon ve entegrasyon sorunu“dur.
Günümüzde Rusya'da kullanılan Gastarbeiter (Гастарбайтер) terimi eski Sovyetler Cumhuriyeti'nden gelen ve genelde Moskova ve Sankt-Peterburg'da iş arayan işçileri tanımlamak üzere kullanılmaktadır. Bu işçiler genel olarak Ukrayna, Moldova, Ermenistan, Tacikistan ve Özbekistan'dan gelmektedir.
Orijinal kaynak: gastarbeiter. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Marianne Krüger-Potratz: Interkulturelle Bildung. Eine Einführung. Münster u.a. 2005, S. 191 f., ISBN 3-8309-1484-9. ↩
Klaus Sessar (Hrsg.): Herrschaft und Verbrechen. Kontrolle der Gesellschaft durch Kriminalisierung und Exklusion. Berlin / Münster 2008, S. 170, ISBN 3-8258-1028-3. ↩
Thomas Schiller: NS-Propaganda für den „Arbeitseinsatz“. Lagerzeitungen für Fremdarbeiter im zweiten Weltkrieg: Entstehung, Funktion, Rezeption und Bibliographie. LIT Verlag, Hamburg 1997, S. 6, ISBN 3-8258-3411-5. Google-Books (Quellen: BA R 41/263 ff.; Dieter Galinski / Wolf Schmidt: Die Kriegsjahre in Deutschland 1939 bis 1945. Hamburg 1985, S. 79.) ↩
Zitiert in Herbert Ulrich: Fremdarbeiter. Politik und Praxis des „Ausländer-Einsatzes“ in der Kriegswirtschaft des Dritten Reiches. Neuauf., Bonn 1999, S. 123, ISBN 3-8012-5028-8; zitiert auch: Univ. Wien ↩
Herbert Ulrich: Geschichte der Ausländerpolitik in Deutschland. Saisonarbeiter, Zwangsarbeiter, Gastarbeiter, Flüchtlinge. München 2001, S. 213, ISBN 3-406-47477-2. Google-Books ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page