Danyal (), Daniyel (Aramice ve ) veya Daniel (Antik Yunanca: Δανιήλ, Daniḗl), Tanah'ın Daniel Kitabı'nda ismi geçen Yahudi karakterdir. Anlatıya göre Kudüslü Danyal, Babil kralı II. Nebukadnezar tarafından esir alınır ve Babil'e sürülür. Burada Belteşassar () adını alan Danyal, Nebukadnezar'a ve ardıllarına Ahameniş İmparatoru II. Kiros'un bölgeyi fethine kadar hizmet eder, ancak bu sırada Rab'be olan inancını korur.
Danyal, Hristiyanlık ve Bahâîlik tarafından peygamber olarak kabul edilmektedir. Yahudilik inancında peygamber olarak kabul edilmemektedir.1 Kur'an'da ve hadislerde ismi geçmeyen Danyal diğer İslami eserlerde mürsel olmayan peygamber ve bilge kişi (hakîm) olarak bahsedilir.2 Modern akademisyenler arasındaki fikir birliği, Danyal'ın gerçekten yaşamış bir tarihî figür olmadığı yönündedir.
Daniyel (דָּנִיֵּאל), İbranice yargılayan kişi anlamındaki דָּן (dan), ben anlamına gelen ־י (-i) ve Tanrı anlamındaki אֵל (el) kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş, "Tanrı benim yargıcımdır." manasına gelen bir isimdir.3
Danyal Peygamber Babil Kralı II. Nebukadnezar (MÖ 605-562) zamanında yaşamış Yahudileri Babil Esareti'nden ilmi ve kehanetleriyle kurtarmış bir peygamberdir. Yaygın bir söylentiye göre Babil Kralı rüyasında İsrailoğulları’ndan gelecek bir erkek çocuğun kendi tahtını sarsacağını bildirmesi üzerine İsrailoğulları’ndan doğan erkek çocukların öldürülmesini emretmiştir.
Bu nedenle Danyal doğunca kral onu dağ başında bir mağaraya bıraktırmıştır. Mağarada bir erkek ve bir dişi aslan tarafından büyütülen Danyal delikanlı olunca kavminin arasına karışmıştır.
Tarsus'ta yoğun bir kıtlığın yaşandığı dönemde şehre davet edilen Danyal Peygamber'in gelmesiyle birlikte bolluk olmuştur. Bu nedenle Danyal Peygamber Babil'e geri gönderilmemiş ölünce de Tarsus'ta şimdiki Makam Camisi'nin bulunduğu yere gömülmüştür.4
İslam inancına göre; Danyal b. Hızkıl'ül'asgar, Peygamber oğullarından, Süleyman b. Dâvud'un soyundandı. Danyal'ın Resul Olmayan Bir Nebi (Peygamber) Oluşu; 4. İslam Halifesi Ali, Danyal Peygamber hakkında: "O, Resul olmayan bir nebi idi." demiştir.5
Bâbil hükümdarı II. Nebukadnezar (Arapça: Buhtünnasr)'ın, Beytülmakdis'i yıkarak İsrailoğullarının çocukları arasından seçip kumandanlarına paylaştırdığı esir çocuklar arasında Danyal da, bulunuyordu. Bâbil halkı, Nebukadnezar'a başvurarak; "İsrailoğullarından esir edilen şu çocukları, bize vermeni, senden istemiştik. Sen de, onları, bize vermiştin. Vallahi, onlar, bizim yanımızda olalıdan beri, kadınlarımızın, bizi tanımadıklarını, onlarla ilgilendiklerini ve yüzlerini, onlara çevirdiklerini görüyoruz. O çocukları, ya bizim aramızdan çıkar, al, ya da onları, öldür!" dediler. Nebukadnezar; "İçinizden, her kim, elindekini öldürmek isterse, öldürsün!" dedi. Öldürülmek üzere çıkarılıp sağ bırakılmaları için, Allâh'a yalvarmaları üzerine, Nebukadnezar tarafından sağ bırakılan Danyal Peygamberle Hananya, Azarya ve Mişaye Bâbil zindanına atılmışlardı.
O sırada, Nebukadnezar; bir rüyâ görmüş, fakat, gördüğü rü'yada görüp de, kendisini şaşırtan şeyi unutmuştu. Nebukadnezar, gördüğü rüyadan, korkmuştu. Sihirbazlarla kâhinlerden, bunun yorumunu sormuşsa da, onlar, yorumlayamamışlardı. Danyal Peygamber, arkadaşlarıyla birlikte zindanda bulundukları sırada, bunu, işitti. Zindancı; Danyal Peygamberin hal ve gidişatındaki güzelliği ve doğruluğunu görüp hoşuna gitmekte ve kendisine sevgi göstermekteydi. Danyal Peygamber, ona, dedi. Zindancı, gidip Danyal Paygamberin dileğini, Nebukadnezar'a haber verdi. Bunun üzerine, Nebukadnezar, peygamber oğullarından Danyal Peygamber üç arkadaşını huzuruna çağırdı. Nebukadnezar'ın önünde, ona, secde etmedikçe, hiç kimse duramazdı. Fakat, Danyal Peygamber, onun önünde secde etmeksizin ayakta durdu. Nebukadnezar, ona, "Seni, bana, secdeden alıkoyan nedir?" diye sordu. Danyal Peygamber, dedi. Nebukadnezar; Danyal Peygamber verdiği cevaba hayret etti ve "Evet! Secde yapma! Sen, ahdine vefa etmekle, çok iyi etmiş ve sana verilen ilmin şerefini yükseltmiş, gözetmiş oluyorsun." dedikten sonra: "Sende, şu gördüğüm rü'yânın ilmi ve yorumu var mıdır?" diye sordu. Danyal Peygamber, "Evet!" dedi. Nebukadnezar, "Görmüş olduğum rüyâyı, sonra, bana isabet eden bir şeyden dolayı, unuttuğum, beni hayrette bırakan o şeyin ne olduğunu, bana, haber veriniz." dedi. Danyal Peygamberle arkadaşları, dediler. Nebukadnezar, "Ben, onu hatırlayamıyorum. Eğer, siz, bana, onu, onun yorumunu, haber vermezseniz, omuz kemiklerinizi, sökeceğim!" dedi. Danyal Peygamberle üç arkadaşı, Nebukadnezarr'ın huzurundan çıktılar. Allah'a, dua ettiler. Tazarru ve niyazda bulundular. Kendilerine, yardım etmesini, sorulan şeyin öğretilmesini, dilediler. Yüce Allah da, onlara, sorulan şeyi öğretti. Onlar, hemen Nebukadnezar'ın huzuruna vardılar. Ona, "Sen, bir heykel görmüşsün!" dediler. Nebukadnezar, "Doğru söylediniz!" dedi. Danyal Peygamber ve arkadaşları "O heykelin iki ayağı ve iki bacağı: seramikten, iki dizi ve iki baldırı bakırdan; karnı gümüşten; göğsü altından; başı ve boynu demirdendi!" dediler. Nebukadnezar, "Doğru söylediniz!" dedi. Danyal Peygamberle arkadaşları: "Sen, onu, hayretle seyredip durduğun sırada, Allah, onun üzerine, gökten, bir kaya saldı da, onu, ufatıverdi! İşte, sana, rü'yânı unutturan da, bu idi." dediler. Nebukadnezar, "Doğru söylediniz!" dedi ve: "Peki, bu rü'yânın yorumu, nedir?" diye sordu. Danyal Peygamberle arkadaşları,
dediler.
Danyal Peygamber; II. Nebukadnezar'ın rüyâsını, haber verdiği ve yorduğu zaman, Nebukadnezar, ona ve onun arkadaşlarına, çok ikram etti. Danyal Peygamber, sık sık, huzuruna kabul eder, yapacağı işleri, ona ve onun arkadaşlarına danışırdı. Danyal Peygamberi, üstün mevkilere getirdi. Danyal Peygamber, Nebukadnezar'ın yanında, insanların en şereflisi ve en sevgilisi olmuştu.
İslam inancına göre Âdem Peygamber, çocuklarından gelecek peygamberleri görmeyi, Allah'tan dilemiş, Allah da, onların suretlerini, Cennet ipeklerinden kumaşlara, onun için çıkarttırıp kendisine indirmişti.
Bunlar; Âdem'in, güneşin battığı yerdeki Mahzeninde saklı bulunuyordu. Zülkarneyn onu, ele geçirdi. Âdem Peygamberin Mahzeninden çıkarıp Danyal Peygambere verdi. Danyal Peygamber de, onlara göre, bu sûretleri, ipek kumaşlara çizdi. Danyal Peygamber çizmiş olduğu bu suretler, Zülkarneyn'in ele geçirdiği suretlerin aynı idi.
Zülkarneyn tarafından verilen suretlere göre Danyal ipek kumaşlar üzerine çizmiş olduğu, Âdem'den, Muhammed'e kadar olan bazı peygamberlerin suretleri, sonra bu resimler kraldan krala geçerek, Bizans kralı Herakleios'a kadar ulaşmıştı. 1. İslam Halifesi Ebu Bekir'in gönderdiği elçiler Herakleios'a İslam'ı tebliği etmek için geldiklerinde, sandıktan Âdem Peygamberden Muhammed'e kadar olan peygamberlerin resimlerini sandığından birer birer çıkarıp Ebu Bekir Elçilerine göstermişti. Bu resimlerin varlığı hakkında kesin bilgiler mevcut ise de, şu an nerede ve kim tarafından korunduğu bilinmemektedir.
Danyal Peygamber, bir müddet, Bâbil'de oturdu. Bâbil'den ayrıldıktan sonra, Huzistan'ın Şuş şehrinde kaldı. Orada, öldü. 2. İslam Halifesi Ömer'in halifeliği zamanında Şuş şehri, Abu Musa Ashaari tarafından fethedildi. Abu Musa Ashaari, Şuş kralı Sabur'u, öldürdü. Şuş şehrini, kuşattı. Şehirde bulunan şeyleri, Sabur'un mal ve mülklerini ganimet olarak aldı. Mal depolarını, dolaşıp onların içinde bulunanları, alırken, bir meydanda, kilitli bir depoya rastladı ki, deponun kilidi, kalayla mühürlenmişti. Abu Musa Ashaari Kilidi, kırdırdı ve kapıyı açtırdı. Abu Musa Ashaari, depoya girip bakınca, Uzun, havuz gibi oyulmuş bir taş ve içinde de, altun sırma ile dokunmuş bir kefenle kefenlenmiş, başı açık, ölü bir adam gördü! Abu Musa Ashaari da, yanında bulunanlar da, ölü zatın boyunun uzunluğuna hayrette kaldılar. Sonra, onlar, onun burnunu, karışladılar. Bir karıştan fazla olduğunu gördüler. Abu Musa Ashaari, Halife Ömer'e bir yazı yazıp Şuş şehrinden, Allah'ın, kendilerine nasib ettiği şeyleri haber verdi ve ölü zâtın işini de, yazısında, yazdı. Ömer onu okuyunca, bu kişi hakkında bilgi edinmeye çalıştı, fakat hiç kimsenin, onun hakkında bir bilgisi yoktu. Ancak, Ali, "Bu Zat, Danyal Hakîmdir. Kendisi, Resul olmayan bir Nebîdir. Eski zamanda, Nebukadnezar'ın ve ondan sonraki krallardan bazısının yanında bulunmuştu." dedi. Halife Ömer, Abu Musa Ashaari'ye yazı gönderdi ve onun üzerine, cenaze namazını kılmasını ve onu, Şuş'luların erişemeyecekleri bir yere gömmesini, kendisine, emretti..
Abu Musa Ashaari, yanında bulunan Müslümanlarla birlikte onun cenaze namazını kıldı. Suyu çekilen ırmak yatağının ortasına kabrini kazdırıp, kendisini gömdürttü.
Orijinal kaynak: danyal. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page