Arminiya Ostikanatı veya Arminiya Emirliği (Arapça:إمارة أرمينيا, imārat Arminiya) olarak da bilinen Arminiya (Ermenice:Արմինիա ոստիկանություն,1 Arminia vostikanut'yun) Müslüman Araplar tarafından Büyük Ermenistan, İberya Krallığı ve Albanya topraklarına verilen ve 7. yüzyılda bu bölgelerin fethedilmesinin ardından kullanılan siyasi ve coğrafi bir terimdir. İslam fetihlerinin ardından başta haraç karşılığında Arminiya eyaletini temsil etmesine ve Ermenilerin savaş zamanlarında sadakatine izin vermesine rağmen, Halife Abdülmelik ibn Mervan başkenti ile bir ostikan {{#tag:ref|Ostikan, Ermeni prenslerini ve emirlerini ifade etmek için kullanılan bir terimdir.|group=not}} başkanlığında bölgenin doğrudan Arap yönetimine bağlamıştır.
Ermenilerin, Arap orduları tarafından fethedilmesinin ayrıntıları belirsizdir, çünkü çeşitli Arapça kaynaklar hem kronolojide hem de olayların detaylarında Yunan ve Ermeni kaynaklarıyla çelişki içerisindedir. Bununla birlikte, Arap seferlerinin genişlemesi kaynaklar arasında tutarlıdır ve modern bilginlerin olayların yeniden yorumlamasın izin verir. Arap kaynaklarına göre, bölge üzerine ilk Arap seferi, Bizans'tan Levant bölgesini almaları ve Müslümanların İran'ın fethi ile 639/640'ta Ermenistan'a ulaşmıştır. Bu süreçte, Iyad ibn Ganim önderliğindeki Araplar Bitlis'e kadar ilerlemiş, ancak Bitlis'te Bizans orduları tarafından yenilere geri püskürtülmüşlerdir. Bu yenilgiden sonra, Araplar 645 yılında Salman ibn Rabi'a liderliğindeki İran Azerbaycanı'na bir baskın yapmış, ve ancak bu şekilde Ermeni sınır bölgelerine ulaşabilmişlerdir. Müslüman kaynaklar, ülkenin gerçek fetihini Habib ibn Maslama al-Fihri'nin komutasına 645/646'da gerçekleştiğini belirtir. Araplar ilk önce ülkenin batı Bizans bölgesine karşı hareket ettiler, ve Theodosiopolis'i ele geçirdiler ardından Van Gölü çevresindeki Ermeni prenslerini mağlup etmeden önce Ermenistan'ın eski Pers bölgesinde yer alan başkenti Divin'e doğru ilerleyerek Bizans ordusunu mağlup ettiler. Divin, İberya Krallığının kuzeyinde yer alan Tiflis gibi, birkaç günlük kuşatmadan sonra teslim oldu. Aynı süre zarfında, Salman ibn Rabi'a yönetiminde Irak'tan hareket eden başka bir Arap ordusu Albanya'yı (Arran) fethetti. Her ne kadar Arap kaynakları ülkenin etkili bir şekilde Arap egemenliği altında olduğunu ima etse de, modern tarihçiler genellikle Ermeni piskopos Sebeos'un {{#tag:ref|Bizans kronikleştiricisi Teofanlar tarafından kısmen desteklenmektedir|group=not}} anlatımlarını daha güvenilir olarak görüyorlar ve ülkenin o dönemde tam anlamıyla Arap yönetimine boyun eğmediğini kabul ediyorlar. Ermeni tarihçeleri, Arapların ilk olarak 642'de bölgeye geldiğini, Ararat'ın orta bölgelerine kadar ilerleme kaydettiklerini ve Divin'den ayrılırken 35.000'den fazla esirle geri döndüklerini ifade etmektedirler. 643'te Araplar, Azerbaycan yönünden tekrar sefer düzenlemiş, Ararat'ı yağmalayarak ve İberya'ya kadar ilerlemişlerdir, ancak Ermeni lider Theodore Rshtuni tarafından savaşta yenilerek geri püskürtülmüşlerdir. Bu başarıdan sonra Rshtuni, Bizans imparatoru II. Konstans tarafından Bizans hükümdarlığını kabul etmek karşılığında Ermenistan'ın hükümdarı olarak kabul edildi. Ancak, II. Konstans'ın Araplarla olan ateşkesi 653'te sona erdiğinde yeni bir Arap istilasından kaçınmak için Rshtuni gönüllü olarak Müslüman üstünlüğüne boyun eğmeyi kabul etti. Ardından İmparator Konstans Ermenistan'da yeniden Bizans yönetimini restore etmek üzere bölgeye bizzat sefer düzenlemiş, ancak 654'ün başlarında ayrıldıktan kısa bir süre sonra Araplar ülkeyi tekrar işgal etmişlerdir. Rshtuni yardımlarıyla Ermenistan'dan Bizans garnizonları çıkarılmış ve Ermenistan, İberya ve albanya prensleri hükümdar olarak İslam Halifesinin tanınmasını sağlanmıştır. Ardından General Maurianos yönetimindeki Bizanslılar, bölgenin kontrolünü tekrar edinmeye çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır. 655 yılında Bizans bölgeye yeni bir sefer düzenlemiş ve Rhstuni'yi öldürerek Ermenistan'da tekrar kontrolü sağlamışlardır. Ancak Araplar düzenlenen Bizans seferinin ardından Theodosiopolis'e kadar ilerlemiş ve Rhstuni'nin naaşını alarak 656'da Şam'a defnetmişlerdir. Araplar, Rhstuni'nin savaşta ölmesi üzerine onun yerine rakibi Hamazasp Mamikonian'ı atayarak bölge kontrolünü tekrar sağlamışlardır. Bununla birlikte, 657'deki ilk Müslüman İç Savaşı'nın patlak vermesiyle, bölgedeki etkili Arap otoritesi sarsılmış ve Mamikonian, Bizans egemenliğine geri dönmüştür.
Ancak 661'de, Müslüman iç savaşında zaferini elde eden Muâviye, Ermeni prenslere yeniden otoritesine teslim olma ve haraç verme emrini vermiş ve olası bir savaştan kaçınmak isteyen Ermeni prensleri bu emre koşulsuz boyun eğmişlerdir. Arapların haracın parayla ödenmesini talep etme politikası, Ermeni ekonomisini ve toplumunu olumlu yönde etkilemiştir. Fazla üretime zorlanan Ermeniler, Kafkasya'da ekonominin canlanmasına ve gelişmiş kentsel bir yapının oluşmasını sağlamışlardır.
7. yüzyılın ikinci yarısının çoğu için Ermenistan'daki Arap varlığı ve kontrolü asgari düzeydeydi. Ermenistan Araplar tarafından fethedilmiş topraklar olarak kabul edildi, ancak Rhstuni ve Muâviye arasında imzalanan antlaşma ile düzenlenen fiili özerklik Ermeniler için büyük bir bağımsızlıktı. Gerçekten de, Aram Ter-Ghevondyan'ın dediği gibi, Arapların hakimiyeti altında huzurlu bir yaşam süren Ermeniler için; ülke 5. yüzyılda Arsasidlerin düşüşünden beri tanık olmadığı bir derecede bağımsızlığa kavuşmuştu. Anlaşmanın şartlarına göre, Ermeni prensleri nispeten düşük vergilendirmeye ve istendiğinde ordu için asker temin etme yükümlülüğüne tabi tutuldu, bunun için İslam halifesine yıllık 100.000 dirhem vergi ödenecekti. Buna karşılık, Ermeni topraklarında hiçbir Arap garnizonu veya otoritesi kurulmayacak ve hatta Bizans saldırısı durumunda Arap ordusunun yardımı sağlanacaktı. Halife Abdülmelik (685-705) döneminde bu durum değişmiştir. 700 senesinden başlayarak, Halife'nin kardeşi ve Azerbaycan valisi Muhammed bin Mervan, ülkeye seferler düzenleyerek kendi hakimiyeti altına aldı. Ermeniler 703'te isyan etmiş ve Bizans yardımı almış olsa da Muhammed bin Mervan onları yenerek ve 705'te isyancı prensleri cezalandırmış isyana son vermiştir. Ermenistan, İberya Krallığı ve Albanya ile birlikte, başkenti Araplar tarafından yeniden inşa edilen ve valilik olarak görev yapan Divin'deki al-Arminiya () adı verilen geniş bir eyalette yer aldı. Bu tarihten itibaren Emevi döneminin çoğunda, Arminiya genellikle Azerbaycan ve Cezire ile tek bir vali altında bir araya gelerek geçici bir eyalette yer almıştır. Arminiya merkezi Divin'de bulunan ancak rolü savunma ve vergi toplama ile sınırlı olan bir emir veya vali tarafından yönetilmiştir.Bunun haricinde ülke büyük ölçüde yerel prensler olan nakhararlar {{#tag:ref|Antik ve ortaçağ Ermeni soylularının hanedanlarına verilen kalıtsal bir unvan.|group=not}} tarafından yönetiliyordu. Oluşturulan eyalet dört bölgeye ayrılıyordu: I. Arminiya (Albanya bölgesi), II. Arminiya (İberya bölgesi), III. Arminiya (Aras Nehri ve çevresindeki alan), IV. Arminiya IV (Taron).2 Yerel yönetim, Sasani dönemlerinde olduğu gibi, 9. yüzyılda muhtemelen II. Bagrat Bagratuni ile başlayan ve "ishkhan ishkhanats" {{#tag:ref|Ermenice Prenslerin prensi anlamına gelmektedir. Soylulardan oluşan konfederal yerel yönetimin liderliğini yapan kimseler için kullanılmıştır.|group=not}} unvanına dönüşen bir prens tarafından yönetilmiştir. Diğer prenslerin başı olarak görev yapan ishkhan, Arap valisine karşı, halifeye karşı sağlanması gereken verginin ve askerin toplanmasından sorumluydu. Nüfus sayımı ve Arminiya ile ilgili araştırmalar sonucunda 725 senesinin ardından, ülkede Halifeliğin çeşitli cephelerde artan askeri ihtiyaçlarını finanse etmek için vergilendirmede önemli bir artış olmuştur. Ermeniler, 720'lerde ve 730'larda İkinci Arap-Hazar Savaşı'nın zorlu mücadelelerine yer almışlardır. Bu mücadeleler neticesinde Ermeniler'in 732'de bağlı bulundukları vali Muhammed bin Mervan Ermenistan'ın tekrar özerk olduğunu doğrular şekilde, III. Ashot Bagratuni'yi Ermenistan'ın prensi olarak tanımlamıştır.
Abbâsîler'in halifeliği elde etmesi ve Abbâsî Halifeliği'nin kurulmasıyla Ermenistan üzerinde yeni bir baskı dönemi başlatılmıştır. Halife Mansûr döneminde, ayrıcalıkların iptal edilmesi ve çeşitli Ermeni prenslerine ödenen maaşların kaldırılması ile 774 yılında Ermenistan'da yeniden büyük bir isyanın patlak vermesine yol açmıştır. Bunun üzerine bir yıl süren isyan Nisan 775'te Abbâsîler tarafından Bagrevand Muharebesi'nde güçlükle bastırılmıştır. İsyanın başarısızlığı Ermenistan aristokrasisinin çökmesine sebep oldu. Ardından Halifelik Transkafkasya eyaletleri üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırdı: 780'lerde İberya'nın aristokrasisi de çöktü ve 9. yüzyılın ortalarında Albanya'nın İslamlaşmasına yol açan Arap kabileleriyle bir çözüm süreci başladı İberya ve Ermenistan'ın büyük kısmı bir dizi Arap emirinin kontrolü altına girdi.Aynı zamanda, bu kadar çok Nakharar klanının yok edilmesinin bıraktığı güç boşluğu, diğer iki büyük aile olan, güneydeki Artsruni (Vaspurakan) ve kuzeydeki Bagratuni tarafından dolduruldu. Birçok ayaklanmaya rağmen, Arminiya Ostikanatı 884'e kadar varlığını sürdü ve bölgenin çoğunu kontrol altına almayı başaran I. Ashot kendisini "Ermenilerin Kralı" ilan etti. 885 yılında Abbâsî hanedanından Halife Mutemid, 886 yılında da Makedon Hanedanı'ndan olan Bizans İmparatoru I. Basileios tarafından tanındı. Ashot bu sırada hızla güçlenmeyi başardı. Bir sonraki en önemli ilk iki aile olan Artsruni ve Siwnis hanedanları ile aile bağlantıları ve Abbâsîlerin ile Ermenistan'ın Arap emirlerine karşı ihtiyatlı bir politika aracılığıyla, henüz adı konmasa dahi, gerçekte özerk bir Kral olmayı başardı.
<sup>[kaynak belirtiniz]\ </sup>
Bunlar, halifeler Osman (644–656) ve Ali (656–661) döneminde ve erken Emeviler dönemindeki valilerdir:
695'ten sonra Ermenistan'ın Muhammed ibn Marwan'a teslim edilmesiyle, eyalet resmen Halifeliğe dahil edildi ve Dvin'de bir Arap valisi ( ostikan ) görevlendirildi:34
Özel;
Genel;
Orijinal kaynak: arminiya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page