Sanskrit (Devanagari: संस्कृत), Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı bir dildir.1 Sanskrit ve lehçeleri, Antik Hindistan'da lingua franca statüsüne sahip olmuştur. Dil aynı zamanda Hititçe ve Miken Grekçesinden sonra kaydedilmiş en eski Hint-Avrupa dili olmaktadır.2
Sanskrit, sözcük olarak cilalanmış, düzenlenmiş, kusursuzlaştırılmış manalarını taşımaktadır.
Tarihçiler Sanskrit'i ilk konuşanların Hindistan, Hazar Denizi ve Ortadoğu'ya kadar yayılan çok geniş bir topluluk olduğunu öne sürer; bazıları da bu dilin hiçbir zaman dini ve ilmi çevre sınırlarını aşıp halk tarafından kullanılmadığını iddia etmektedirler.
Sanskrit'i konuşanların ilk vatanları Pencap'tır (Yukarı İndus Vadisi). Burada Sanskrit'in en eski şekli olan Veda lisanı ortaya çıkmıştır. MÖ 2. binyılın ilk yarısına tekabül eden dönemde, Veda dili gelişmiş, esneklik kazanmıştır. MÖ 1. binyılda, Ganj Vadisine kadar yayılan Hint- Ari topluluğu bu lisanı iyice benimsemiş ve daha sonra da Prakrit denilen dil ortaya çıkmıştır. Bu arada komşu kültürlerden birçok sözcük ve kullanılış şekli de Sanskrit'e karışmıştır.
İlk gramer çalışmalarını ise MÖ 5. yüzyılın edip ve bilginleri yapmıştır. Araştırmacılar, Sanskrit'i hakiki zenginliğine kavuşturanların Panini adlı edebiyat bilgininin başını çektiği bir grup olduğunda ittifak halindedirler. Ancak Panini'nin kurduğu gramer kuralları o devirde halkın hemen hemen tamamının konuştuğu Sanskrit'in Veda ve Prakit kollarından birçok yerde ayrılan bir Sanskrit'ti.
Devrin aydınları önlerine çıkan bu intizamlı lisânı memnuniyetle kabullenmişlerdir. Buna rağmen halk hiçbir zaman Panini'nin gramerini benimsememiştir. Sanskrit'in asıl olarak önem kazanması Hint kutsal metinlerinin yazılmasıyla başlar. Genellikle Devanagari harfleriyle yazılan bu metinlerin Brahmi ve Haroşti harfleriyle yazılmış olanları da vardır. Ancak hepsinde de dil olarak Sanskrit kullanılmıştır.
Sanskrit dili, yapı bakımından hem çekime hem de eklemelere imkân tanıyan bir dildir. Birçok dilden farklı olarak sözcüklerin birbirlerine defalarca eklenmeleri mümkündür. Bu dilde sözcük kombinasyonları sonsuzdur. A sözcüğü, B sözcüğü ve C sözcüğüyle ABC, AABC, BCA vb. şeklinde türetilebilecek yüzbinlerce sözcük vardır ve hepsinin manaları birbirinden farklıdır. Bu yüzden Sanskrit, sözcük bakımından yeryüzünün en zengin birkaç dilinden biridir.
Veda, Prakrit ve Sanskrit'in diğer lehçeleri yapı olarak %90 oranında gramer ve kelime hazinesi olarak en çok Avesta Eski Farsça ve Medce olan en eski belgeli İrani dillere, sonra da Eski Yunanca ve Latinceye çok benzemektedir. Bu benzerlik kelimelerde görüldüğü gibi sıfat, fiil, zamirlerde de mevcuttur. Yine çoğullandırma, cisimlerin tasnifi (dişil, eril, nötr); nominatiflik, akuzatiflik, vokatiflikte, yardımcı fiillerde (pasif, aktif, kozatif, desideratif) ve zamanlarda da çok büyük bir paralellik görülmektedir.
Sanskrit'in en son halinde 15'i ünlü, 37'si ünsüz olmak üzere toplam 52 harf vardır. Bunlar da kendi aralarında genizden çıkma, bükümlü gibi bölümlere ayrılmaktadırlar.
Günümüzde halk tarafından kullanılmayan Sanskrit'i bilenler, bu dilden Hint tarih ve dinini araştırma alanında faydalanmaktadırlar.
Orijinal kaynak: sanskrit. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
, Quote: "The earliest form of this 'oldest' language, Sanskrit, is the one found in the ancient Brahmanic text called the Rigveda, composed c. 1500 BC. The date makes Sanskrit one of the three earliest of the well-documented languages of the Indo-European family – the other two being Old Hittite and Myceanaean Greek – and, in keeping with its early appearance, Sanskrit has been a cornerstone in the reconstruction of the parent language of the Indo-European family – Proto-Indo-European." ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page