Kybalion, Eski Mısır ve Eski Yunanistan'daki hermetik felsefe üzerine bir çalışma olup, Hermes Trimesgistus'un öğretilerini iletmeyi amaçlayan bir kitaptır. 1908 yılında, kendilerini "Üç İnisiyeler" şeklinde adlandıran bir grup tarafından İngilizce olarak basılmıştır. Bu anonim grubun kimlikeri sonradan ortaya çıkmıştır. Bunlar William Walker Atkinson ya da meşhur adıyla Yogi Ramacharaka, BOTA kurucusu Paul Foster Case ve o sıralar Kuzey Amerika'da Alpha & Omega majikal mabedlerinin şefi Michael Whittey'dir.1
Kybalion aralık 1908'de yayınlamış olup, artık kamu malı olarak internet'te İngilizce olarak bulunabilir. Kitap eski hermetizme dayandığını söylemesine rağmen, birçok kişi kitapta yeni düşünce akımının nispeten modern olan söylemlerinden bahsettiğini söylemektedir.
"Zihinsel simya" ya da "zihinsel simya sanatı" olarak da betimlenen zihinsel dönüşüm, kişinin kendi ve başkalarının zihinsel durumunu ve halini iyileştirmek amacıyla uyguladığı tekniklere referans eder. Kitapta bundan "Mistik Psikoloji" olarak da bahsedilmektedir.
Kitap her prensibe ya da aksiyoma birer bölüm ayırır:
Zihincilik prensibine göre "Evren zihinden ibarettir".
Benzerlik prensibine göre "hayatın ve varoluşun farklı boyutlarındaki olayların ve yasaların arasında daimi bir ilişki vardır". "Gökte neyse yerde de o; yerde nasılsa gökte de öyle". Bu prensibe göre aşağıdaki boyutlar arasında bir ahenk, anlaşma, ilişki ve benzerlik vardır.
Titreşim prensibine göre evrendeki her şey hareket halindedir, hiçbir şey durma halinde değildir, her şey hareket eder, titrer ve daire çizer durumdadır. Bu prensibe göre Madde, Enerji, Zihin ve hatta Ruhun farklı oluşumlar olmalarının nedenini farklı "titreşim"lere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Bir şeyin titreşimi ne kadar büyükse, ölçekteki konumu da o kadar büyüktür. Böylece "Her şey"in (Bütünlük'ün) sonsuz bir titreşim seviyesi vardır; neredeyse durur haldedir, bir tekerleğin çok büyük bir hızla döndürülmesinin tekerleği hareketsiz zannettirmesi gibi.
Zihinsel dönüşüm bu prensibin uygulaması olarak betimlenmiştir. Zihnin halini birinden bir diğerine dönüştürmek onun titreşim seviyesini değiştirmekten geçer. Kişi bunu kendi iradesiyle ve bilinciyle istenilen şeye "dikkatini sabitleyerek" başarabilir.
Kutupluk prensibi her şeyin çift yönlü olduğunu, her şeyin çift kutuplu olup her şeyin tersinin olduğunu söyler. Var olan her şey iki tarafı vardır. Her şey aynı zamanda "vardır" ve "yoktur", bütün doğruların yarısı doğru yarısı da yanlıştır, her şeyin iki yüzü vardır. Böylelikle, aslında zıt şeyler birbirinin aynısıdır, ama dereceleri farklıdır. Zıt kutuplar karşılaştığında bütün çelişkiler ortadan kalkabilir.
Soğuğun ve sıcağın kesin bir tanımları yoktur, ancak birbirine kıyasla varlardır. Ancak soğuk sıcak kadar yakabilir; o anda zıt iki kutup birbirine kaynaşmıştır. Aynı şekilde nefretin aşka ve aşkın nefrete dönüştüğü görülür. Zıt iki kutup birbirine dokunur ve birbirleri içinde kaybolurlar.
Ritim prensibine göre var olan her şeyin ölçülebilir bir hareketi vardır. İçeri ya da dışarı hareket, arkaya ya da öne sallanma, ya da sarkaç hareketi. Bu ritim Kutupluk Prensibinde anlatılan kutupların arasında oluşur. Ancak bu ritmin kutupların zıt tarafında kadar ulaştığı anlamına gelmez; bu çok nadir bir olaydır.
Bu prensibe göre her sonucun bir sebebi ve her sebebin bir sonucu vardır. Şans ya da rastlantı diye bir şey yoktur; bunlar ancak sebebi bilenemeyen ya da algılanamamış sonuçlardır.
Cinsiyet prensibi var olan her şeyin cinsiyeti olduğunu söyler. Ancak Kybalionun yazarları, bunun çoğu kez anladığımız cinsel cinsiyetten ziyade "oluşturmak, peyda etmek, yaratmak..." gibi genel anlamlarda kullanmaktadır. CinsiyetErkekveKadın' prensipleri olarak meydana gelmiştir, ve kendisini bütün boyutlarda (Fiziksel, Zihinsel, Ruhsal) göstermektedir.
Zihinsel Cinsiyet erkek ve kadın prensiplerine dayanan hermetik bir kavramdır ve birisinin fiziksel cinsiyetini ima etmez. Bu kavrama göre bireyin fiziksel cinsiyetini ile zihinsel cinsiyetinin aynı olmaları gerekmemektir. İdeal olarak, birey dengeli bir zihinsel cinsiyete sahip olmak ister.
Kybalion'un öne sürdüğü kavram, cinsiyetin evrenin tüm boyutlarında var olduğu ve farklı boyutlarda, sahip oldukları farklı özellikleri göstermekte olduklarıdır. Aynı zamanda, var olan her şeyde ve herkeste bu iki özelliğin ve prensibin bulunduğu yazılmaktadır.
Kadın prensibi, daima izlenim alma konumundadır. Daima yeni fikirler üretmek için hayal gücüyle çalışır. Bu yönden Erkek'ten daha fazla faaliyet alanı vardır.
Erkek prensibi daima izlenim verme ve izlenimleri ifade etme konumundadır. Erkek kendi iradesiyle, yeni fikirleri, kavramları işlemek ve meydana getirmek için harekete geçer.
Bu bağlamda, iki güç arasında bir denge olmalıdır. Kadın olmazsa Erkek sınır, düzen ya da mantık olmadan hareket eder ve bu da kargaşaya neden olur. Erkek olmazsa Kadın, sürekli düşünür konumda kalıp harekete geçemez; bu da durgunluğa neden olur. Kadın ve Erkek beraber çalışırlarsa, düşünceli bir eylem meydana gelir; bu da Kadın'ın ve Erkek'in birbirlerini tamamladıklarına işaret eder.
*Kybalion'*u kendi din ya da inançlarının temelini oluşturduğunu düşünen bazı kuruluşlar, kitabı birçok dile tercüme etmiştir. Ne de olsa,Kybalion'un yazarları eski ya da modern bütün büyük din ve felsefelerden etkilendiklerini söylemektedir.
Kitabın Project Gutenberg sitesindeki İngilizce versiyonu
Orijinal kaynak: kybalion. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kybalion, Yedi Kozmik Yasa, Hermes Yayınları, ISBN 978-975-6130-26-1 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page