Sarkan – Türk, Altay ve Macar mitolojisinde Ejderha Tanrısı. Sarhan şeklinde de söylenir. Sarıkan Han, Şarıhan (Şaruhan) veya Sarık Han olarak da bilinir. Ejderhaları yönetir. Elinde bakır bir değnekle yeraltının dokuzuncu katında yaşar. Macar mitolojisindeki ejderhanın adı Sarkany'dır. Ayrıca bu sözcük, Orta Asya Şamanizminde bir ayağı diğerinden kısa olarak tasvir edilen bir putun adıdır.
Çok başlı ejderha (Sarkany) Macar halk öykülerinde olumsuz özellikler taşıyan bir varlıktır. (Avrupa ve İran mitolojisinde de ejderha insanlara düşman iken Çin kültüründe ejderhalar, genellikle iyi huylu yaratıklardır.) Hristiyan kültüründe ejderhalar Satan (Şeytan) ya da onun hizmetçileri gibi görünür. "Sarkany" kelimesi Transilvanya'da ve macar masallarında kasırga manasını da barındırır çünkü Sarkan sık sık kasırgalarla (veya kasırga gibi) gelir. Bu semantik (anlambilimsel) örtüşme Kıpçak kabileleri vasıtasıyla gelen ve Türk dilinin diğer lehçelerinde de benzer söyleyişlerle yer alan kimi sözcüklerde de görülmektedir1 ve Sarkan sözcüğünün yağmur fırtına, kasırga anlamlarını çağrıştırmaktadır. Ayrıca bazı Macar dilbilimcilere göre; 'Sarkany' muhtemelen "beyaz erkek" anlamına gelmektedir ve Sarı/Saru/Şaru sözcüğü gerçekten de bazı Türk dillerine (Anadolu Türkçesinin aksine, sarı rengi değil) beyaz rengi ifade eder. Hemen hemen tüm Macar halk masallarında yer alır ve Macar kültüründe Batı Avrupa ejderhalarından oldukça farklıdır ve benzeri olmayan bir yaratıktır. O, zaman zaman insan şeklindedir, hatta at biner. Genellikle 7 (bazen de astronomik sayılarla ilişkili olarak 3, 12 veya 21 başı) vardır.2 Sarkany genellikle insan davranış veya karakteristiğinin olumsuz yönünü simgeler, yani masal kahramanı onunla mücadele ederken aslında o kendi kötü davranış, alışkanlık veya günahkar insan doğasının üstesinden gelmek için çaba sarfetmektedir.
Radlof'un Türk Lehçeleri Sözlüğü'ne göre, Şamanist Teleğütlerin inancında yer alan bir putun (totem, ongun) adıdır. Bu varlığın bir ayağının diğerinden kısa olduğu bildirilmiştir. Altayların "Altın Pırkan" adlı destanında elinde bakır bir değnekle yeraltının dokuzuncu katında yaşayan yedi başlı "Yelbegen"i yardıma çağıran "Sarık Kan" adında bir varlıktan3 söz edilir. Eski Türkçede "ejderha" anlamına geldiği ifade edilen bu sözcük, Bulgarcada "Şarukan" şeklinde kullanılırdı.
(Sar) kökünden türemiştir. Sarı sözcüğüyle ve sarılmak (bükülmek, kıvrılmak anlamında) fiili ile aynı kökten gelir. Sarı renk yeşil ile birlikte ejderhaları sembolize eder. Bazı Türk lehçelerinde (Avrupalıların Ejdersineği adı verdikleri) Yusufçuk böceğine Sarıska/Sarınçka/Sarınskan, Moğol dillerinde ise Sarsa/Carca/Carcaha denilmesi yine bu canlının ejderhaya benzetilmesiyle de ilgilidir.
Orijinal kaynak: sarkan. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Szatmári Sándor: Adatok a dobrudzsai kipcsakok néprajzához ↩
Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) ↩
Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page