Lobotomi, beynin prefrontal loblarının (alnın arkasındaki beyin bölgesi) sinir bağlantılarının kesilmesi veya hasar görmesiyle sonuçlanan bir tür psikocerrahi yöntemidir. 1930'lardan 1950'lere kadar özellikle şizofreni, depresyon ve diğer ruhsal%20bozukluklar gibi çeşitli akıl hastalıklarını tedavi etmek amacıyla kullanılmıştır.
Lobotomi, hastaların davranışlarında ve kişiliklerinde önemli değişikliklere yol açabilir. Bazı hastalarda saldırganlık ve ajitasyon azalırken, bazılarında apati, duygusal%20küntlük, motivasyon%20eksikliği, bilişsel%20işlevlerde%20bozulma, hafıza%20kaybı ve sosyal%20uyumda%20güçlük gibi yan etkiler görülebilir. Hatta bazı durumlarda **ölüm**le sonuçlanabilir.
Lobotomi, 1949'da Nobel Tıp Ödülü'nü kazanan António Egas Moniz tarafından geliştirilmiştir. Ancak, lobotominin yaygın kullanımı, yan etkilerinin ve daha etkili tedavi yöntemlerinin (örneğin, antipsikotik%20ilaçlar) geliştirilmesiyle birlikte azalmıştır. Günümüzde lobotomi, etik kaygılar ve ciddi yan etkileri nedeniyle büyük ölçüde terk edilmiş bir tedavi yöntemidir. Nadiren, diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, tedaviye dirençli bazı psikiyatrik durumlarda son çare olarak düşünülmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page