Komplo teorisi, bir olayın veya durumun, diğer açıklamalar daha olanaklı iken1 genellikle farklı politik güdülere sahip, kötücül ve güçlü grupların komplolarına başvurularak açıklanması.23 Terim aynı zamanda komplolara başvurmanın ön yargıların ve yetersiz bulguların üzerine bina edildiğine yönelik küçümseyici bir yan anlamı da bünyesinde barındırır.4 Komplo teorileri, yanlışlanmaya direnirler ve döngüsel akıl yürütme ile pekişirler: hem teoriyi yalanlayan bulgular, hem de teoriyi doğrulayan bulguların yokluğu; teorinin doğruluğuna dair kanıt olarak yorumlanır56 ve bu da komploların kanıt alanından inanç alanına geçmelerine yol açar.7
Psikolojik düzlemde, Makyavelizm ve paranoya ile komplocu düşünüş arasında yüksek seviyeli bir ilişki saptanmıştır.8
Türk Dil Kurumu, komplo teorisini "bir kimse, kuruluş veya ülkeye karşı gizlice, zarar verici tuzak kurulduğu varsayımına dayanan düşüncelerin tümü" olarak tanımlar.9 Komplo kelimesi Türkçeye Fransızcada "küçük entrika" anlamına gelen complot kelimesinden geçerken tarihte en eski kullanımı Mehmet Bahaettin'in 1924 tarihli Yeni Türkçe Lugat'inde görülür.10 Teori kelimesi ise Türkçeye yine Fransızcada "gözlem, nazariye, bilimsel görüş" gibi anlamlara gelen théorie kelimesinden geçip, kelimenin tarihteki en eski kullanımı Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 1923 tarihli Cehennemlik adlı yapıtında görülür.11
Komplo teorisi, komplo ile aynı şey değildir. Barkun'a göre komplolar "iki veya daha fazla kişi tarafından tasarlanan ve/veya uygulamaya konulan gerçek gizli planlar" iken komplo teorileri "düşünsel bir inşa", "olaylara düzenli bir görüntü verebilmek için dünyaya uygulanan bir şablon"dur. Bir komplo teorisi; "küçük ve gizli bir grubun" olayları manipüle ettiğini varsayarak ulusal ve uluslararası olabilir; tek bir olaya odaklanabilir veya çoklu hadiseleri, ülkeleri, bölgeleri ve tarihsel dönemleri kapsayabilir. Komplo teorisyenleri, özel bilgilere veya kendilerini resmi beyana inanan yığınlardan ayıran özel bir düşünce tarzına erişimlerinin olduğunu düşünür.12
Her türlü konu bir komplo teorisinin nesnesi olabilse de bazı konular diğerlerinden daha fazla ilgi çeker. Özellikle yeğlenen konular arasında ünlü ölümleri, hükûmet aktiviteleri, gizli teknolojiler, "sahte bayrak" terörizmi ve uzaylı yaşama dair sorular bulunur. En uzun süreli ve en fazla tanınmış komplo teorileri arasında John F. Kennedy Suikastıyla, 1969'da Apollo 11'in aya inişiyle ve 11 Eylül saldırıları ile ilgili kavramların yanında gerçek veya hayali gruplarca hedeflenen sözde dünya hakimiyeti ile ilgili pek çok teori yer alır.13
Bazı akademisyenler, komplo teorilerinin bir zamanlar uç kitleler ile sınırlı kalsa da daha sonra kitlesel medyada sıradan hale geldiğini; bunun da komploculuğun 20. yüzyıl sonu ve 21. yüzyıl başı ABD'sinde yeni bir kültürel fenomen olarak ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu öne sürer.14151617 Antropolojist Todd Sanders ve Harry G. West'e göre Amerikalıların geniş bir kesiminin en az birkaç komplo teorisine itimat ettiğine dair bulgular mevcuttur.18 Bu durum; komplo teorilerine duyulan inancın sosyologların, psikologların ve folklor uzmanlarının ilgi alanına girmesine yol açmıştır.
Komplo teorileri; Web üzerinde bloglar ve YouTube videoları şeklinde mevcut olup, teorilerin bir başka kaynağı da sosyal medyadır. Web'in komplo teorilerinin yaygınlığını artırıp artırmadığı çalışmaya açık bir sorudur.19 Komplo teorilerinin arama motoru sonuçlarındaki varlığı ve gösterimi izlenmiş ve çalışılmış, farklı konulara dair sonuçlar arasında kayda değer bir çeşitlilik olduğu ortaya çıkarılıp saygın ve kaliteli linklerin genel bir eksikliği gösterilmiştir.20
Reason dergisi editörü Jesse Walker beş çeşit komplo teorisi tanımlamıştır:
Barkun komplo teorilerini üçe ayırır:
Ekonomist, tarihçi ve siyasal teorist Murray Rothbard "derin" komplo teorileri ile "sığ" komplo teorilerini karşılaştıran bir model öne sürer. Rothbard'a göre "sığ" bir teorist bir olaya bakıp "Kimin işine yaradı?" sorusunu sorar ve var olduğu düşünülen bir çıkar sahibinin olayları gizlice etkilemekten sorumlu olduğu sonucuna ulaşır. Öte yandan "derin" komplo teorisyeni bir önsezi ile yola çıkıp bulgu arayışına girer. Rothbard, ikinci aktiviteyi belirli olguları kullanarak kendi ilkin paranoyasını doğrulama davranışıyla ilişkilendirir.25
Dilbilimci Noam Chomsky; komplo teorilerini; akademik dokümanlar veya anaakım medya raporları ile kayda geçmiş, kamusal tanınırlığı yüksek kurumların uzun vadeli davranışlarına odaklanan kurumsal inceleme ile karşılaştırır.26 Komplo teorileri, bu tür bir olguya nazaran kişilerin gizli koalisyonlarının bulunduğunu varsayıp bu tür koalisyonların sözde eylemleri üzerinde spekülasyon yapar.2728
King's College London üyesi akademisyen Clare Birchall komplo teorisini "bir popüler bilgi veya yorum çeşidi" olarak tanımlar. Buradaki "bilgi" kelimesinin kullanımı komplo teorilerinin meşru düşünce yöntemleri ile ilintili olarak görülebileceği yolları akla getirir. Birchall'a göre meşru ve gayrimeşru bilgi arasındaki ilişki komplo teorilerinin yaygın reddiyelerinin öne sürdüğünden daha yakındır.29
Watergate skandalı gibi doğruluğu kanıtlanan ve çoklu komplo tertipçilerini içeren teoriler genellikle komplo teorisinden ziyade "araştırmacı gazetecilik" ve "tarihsel analiz" olarak anılır.30 Buna karşın "Watergate komplo teorisi" ifadesi, komployla suçlananların aslında daha derin bir komplonun kurbanları olduğu çeşitli hipotezler için kullanılır. Komplo teorilerine duyulan inanç genellikle bulgulara dayanmaz.31
Tarihçi Richard Hofstadter, 1964 tarihli "The Paranoid Style in American Politics" makalesinde komplocuğunun ve paranoyanın ABD tarihi boyunca oynadığı rolü ele alır. Tarihçi Bernard Bailyn'in 1967 tarihli klasiği "The Ideological Origins of the American Revolution" benzer bir fenomenin Kuzey Amerika'da Amerikan Devrimi öncesi zamanlarda da bulunabileceğine dikkat çeker. Komploculuk gerek insanların tavırlarını, gerekse de nispeten daha küresel ve tarihi olabilen komplo teorisi tiplerini tanımlar.32
"Komploculuk" ifadesinin popülerliği 1980'lerde akademisyen Frank P. Mintz tarafından artırılmıştır. Mintz'e göre komploculuk, "tarihin akışında komploların önceliğine duyulan inanç" anlamına gelir.33
Komploculuk, Amerika'da ve başka herhangi bir yerde çok çeşitli siyasi ve toplumsal grupların ihtiyaçlarını karşılar. Komploculuk; elitleri tespit eder, onları ekonomik ve toplumsal felaketlerden sorumlu tutar, toplumsal hareketin elitleri yüksek pozisyonlardan alaşağı etmesiyle olayların daha iyiye gideceğini varsayar. Hal böyle olunca da komplo teorileri belirli bir dönemi veya ideolojiyi temsil etmez.34
Time dergisinden Justin Fox'a göre Wall Street tüccarları komplocu akıla en fazla sahip sahip olan insanlar arasındadır. Fox, bu durumu bazı mali piyasa komplolarının gerçekliğine ve komplo teorilerinin piyasanın günlük hareketleri karşısında gerekli oryantasyonu sağlamasına bağlar.35
Komplo teorileri, Türkiye'nin ve Arap ülkelerinin36 kültür ve siyasetinde önemli bir yer tutar. Teori çeşitleri koloniciliği, Siyonizmi, süper güçleri, petrolü ve İslam’a karşı savaş olarak görülen Terörizmle Savaş'ı ilgilendirir.37 Örneğin, Yahudilerin dünya hakimiyeti planınını içerdiği iddia edilen "Siyon Bilgelerinin Protokolleri" adlı sahte doküman İslam dünyasında yaygın olarak okunup desteklenmektedir.383940 Gazeteci-yazar Roger Cohen komplo teorilerinin Arap dünyasındaki popülerliğini "çaresizlerin son sığınağı" olarak değerlendirir.41 Mısırlı entelektüel Abd al-Munim Said bu tür teorilerin tehlikesine dikkat çekip "bizi sadece hakikatten alıkoymakla kalmayıp, kusurlarımız ve sorunlarımızla yüzleşmemizi de engelliyorlar" şeklinde yorum yapmıştır.42
Harry G. West ve diğerlerinin belirttiği üzere komplo teorisyenleri uç bir azınlık olarak göz ardı edilse bile belirli bulgular ABD'nin geniş bir kısmının komplo teorilerine inandığını düşündürür. West ayrıca bu tür inançları aşırı milliyetçilik ve köktendincilik ile karşılaştırır.4344
Teolog Robert Jewett ve filozof John Shelton Lawrence komplo teorilerinin ABD'deki devamlı popülerliğini Soğuk Savaş'a, McCarthycilik'e ve 1960'lardaki karşı kültürün otoriteyi reddine dayandırır. Hem sol görüşte hem de sağ görüşte Sovyet planları, 11 Eylül saldırıları ve Warren raporlarındaki tutarsızlıklar gibi gerçek olayları; doğrulanmamış geniş çaplı komploların varlığını desteklemek için kullanma eğilimi olduğunu öne sürerler.45
Watergate skandalı diğer komplo teorilerine geçerlilik kazandırmak için kullanılmıştır. Olay, Richard Nixon'ın kendisi tarafından diğerlerini altta yatan örüntüyü tamamlamaya davet eden bir "Rorschach mürekkep lekesi" olarak yorumlanmıştır.46
Tarihçi Kathryn S Olmsted, Amerikalıların hükûmeti ilgilendiren komplo teorilerine inanmaya yatkın olmasını üç nedene bağlar:
1960'larda ABD başkanı John F. Kennedy'nin suikaste uğramasıyla ortaya çıkan komplo teorileri, komplo teorilerine duyulan geniş çaplı inancın sosyologların, psikologların ve folklor uzmanlarının ilgi alanına girmesine yol açmıştır. Sosyolog Türkay Salim Nefes, komplo teorilerinin siyasi doğasının altını çizerek bu tür anlatıların en önemli özelliklerinden birisinin toplumsal gruplar arasındaki "gerçek ama gizli" güç ilişkilerini gün yüzüne çıkarma girişiminde bulunmaları olduğunu öne sürer.4849
Michael Barkun; "komplo teorisi"nin günümüz Amerikan kültüründeki kullanımını tartışırken terimin, bir olayı "son derece güçlü ve kurnaz entrikacılar tarafından kötücül bir sonuca ulaşmak için tasarlanan gizli bir planın sonucu" olarak açıklayan bir inancı belirtmek için kullanıldığını savunur.5051 Barkun'a göre komploculuğun çekiciliği üç yönlüdür:
Bu üçüncü madde, Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden sosyal psikoloji profesörü Roland Imhoff'un çalışmalarıyla desteklenmiştir. Çalışma; bir teoriye inanan azınlık ne kadar küçükse, teorinin komplo teorisyenlerinin o kadar ilgisini çektiğini göstermiştir.53
Hümanist psikologlar, bir sözde komplonun arkasında yattığı varsayılan entrika neredeyse her zaman düşmanca algılansa da sıklıkla ortada teorisyen için bir güvence kaynağı bulunduğunu savunur. Söz konusu psikologlara göre bunun nedeni insani meselelerdeki zorlukların insanlar tarafından oluşturulduğunu ve insanların denetiminde kaldığını hayal etmenin verdiği avuntudur. Eğer bir entrika ortaya çıkarılabiliyorsa, demek ki entrikanın gücünü kırmaya veya entrikaya dahil olmaya dair bir umut mevcuttur. Bir entrikanın gücüne duyulan inanç; insanın saygınlığının iması, insanın kendi kaderinden sorumlu olduğunun bilinçsizce doğrulanmasıdır.54
İnsanlar, örneğin, toplumsal gruplar arasındaki güç ilişkilerini ve kötücül güçlerin algılanan varlığını açıklamak için komplo teorileri formülleştirir.555657 Komplo teorisyenliğinin psikolojik kökenleri arasında yansıtma; "önemli bir nedeni olan önemli bir olayı" açıklamaya duyulan ihtiyaç ve paranoyak eğilim gibi bir düşünce bozukluğunun çeşitli türleri ve evrelerinin bir ürünü gösterilmiştir. Bazı insanlar sosyopolitik açıklamaları rastgele, öngörülemez veya açıklanması güç olaylarla karşılaşmanın verdiği güvensizliğe tercih eder.585960616263
Barlet ve Lyons'a göre "Komploculuk, komplocuyu alarmı çaldığı için kahraman ilan ederken, şeytanlaştırılmış düşmanları kamu yaranına karşı kurulmuş geniş ve hain planın birer parçası haline getiren özel bir anlatı çeşididir."64
Bazı psikologlar komploculukta anlam arayışının yaygın olduğuna inanır. Bir kere kavrandığında bilişsel eğilimlerden ve bilişsel çelişkiden kaçınma isteği inancı körükleyebilir. Komplo teorisinin bir toplumsal grubun içine yerleştiği bağlamlarda toplumsal pekiştirmenin de belirli bir rolü olabilir.65
Bazı tarihçiler, komploculukta psikolojik yansıtma olgusundan bir parça bulunduğunu savunmuşlardır. Argümana göre bu yansıtma durumu, kişinin kendi hoş karşılanmayan özelliklerinin komplo sorumlularıyla bağdaştırılması şeklinde kendini gösterir. Tarihçi Richard Hofstadter konuyla ilgili aşağıdakileri ileri sürmüştür:
Düşman, birçok nedenden dolayı benliğin bir yansıması olarak görülür. Benliğin hem ideal, hem de kabul edilemez yönleri düşman ile ilişkilendirilir. Paranoyak stilin temel açmazlarından birisi düşmanın taklididir. Örneğin düşman kozmopolitan entelektüel olabilir; ancak paranoyak, bilginlikte ona üstün gelecektir. Ku Klux Klan üyeleri papaz cübbeleri giyerek, detaylı ritüeller ve hiyerarşiler oluşturarak Katolikleri taklit etmişlerdir. John Birch Topluluğu; komünist hücrelere benzer, cephe gruplarıyla sözde gizli operasyonlar yapar ve komünist düşmana atfettiği ideolojik savaşın acımasızlığının devamlılığını telkin eder. Köktenci anti-komünist mücadele hareketlerinin sözcüleri; komünist ülkünün adanmışlığına, disiplinine ve stratejik marifetine olan hayranlıklarını açıkça belirtmişlerdir.66
Christopher Hitchens, komplo teorisini "demokrasinin egzoz dumanı" olarak tanımlamıştır.67 Hitchens'a göre komplo teorileri büyük miktarda bilginin çok sayıda insanın arasında dolaşmasının kaçınılmaz bir sonucudur.
Komplo teorileri, suçu komplocunun dahil olmadığı bir grubun üzerine yıkıp komplocunun kendisini ahlaki ve siyasi yükümlülükten kurtararak duygusal açıdan tatmin etici olabilir.68 Aynı şekilde, The New York Times'da yazan Roger Cohen "tutsak zihinler; ...komplo teorilerine başvurur çünkü komplo teorileri çaresizlerin son sığınağıdır. Kendi yaşamını değiştiremiyorsan, demek ki dünyayı kontrol eden daha büyük bir güç vardır." cümlelerini kullanır.69
Sosyolojik tarhiçi Holger Helwig I. Dünya Savaşı'nın kökenine dair Alman açıklamaları üzerinde çalışırken "Bu en önemli olaylar anlaşılması en zor olanlardır çünkü en çok ilgiyi masalcılardan ve şarlatanlardan görürler" ifadelerini kullanmıştır.70
Fransız sosyolog Bruno Latour; komplo teorilerinin kitle kültüründeki yaygın popülerliğini, Marksizm'den esinlenen eleştirel teorinin ve benzer fikirlerin 1970'lerden beri akademik çevrelere nüfuz etmesine bağlamıştır.71
Latour'a göre akademideki çağdaş eleştirel teorinin %90 kadarı "gerçek pozisyonu ve peri pozisyonu" şeklindeki iki yaklaşımdan birini sergiler. Peri pozisyonu anti-fetişisttir, din ve sanat gibi "inanç nesneleri"nin üzerlerine gücün yansıtıldığı konseptlerden ibaret olduğunu savunur. Latour, bu yaklaşımı uygulayanların kendi dogmatik kuşkularının "bilimce en fazla desteklenenler" olduğunu onaylamaya yönelik ön yargılara sahip olduğunu ileri sürer. Latour'a göre bir durumun tüm gerçekleri ve doğru metodoloji bu kişilere göre görünürde önemli olsa da bilimsel gelişim sadece teorilere itibar kazandırmak için teorilerin üzerini örtmekte kullanılır. "Gerçek pozisyonu" ise kişilerin genellikle gizlice ve farkında olmadan ekonomi ve cinsiyet gibi dış güçlerin boyunduruğu altında bulunduklarını savunur. Latour, akademideki bu iki yaklaşımın da kutuplaşmış ve verimsiz bir atmosfere yol açtığı sonucuna ulaşır. "Şimdi neden eleştirel bir zihin olmanın bu kadar iyi hissettirdiğini anlıyor musun?" sorusunu sorar Latour; hangi tarafı seçersen seç, "Hep haklısın!"72
Washington Post yazarı Michael Kelly, sağcı ve solcu aktivistlerin savaş karşıtlığı ile ilgili sorunlarda ve kişisel özgürlükleri ilgilendiren konularda birbirleriyle birleşmelerini tanımlamak için "füzyon paranoyası" terimini ortaya atmıştır. Kelly bu durumun kaynağı olarak komploculuğa duyulan paylaşılmış inancı ve paylaşılmış anti-devletçiliği gösterir.73
Barkun da terimi benimsemiştir. Terimin; bir zamanlar marjinal Amerikalılarla sınırlı olan paranoyak komplo teorilerinin sentezinin teorilere nasıl genel kabul kazandırdığını, nasıl kitlesel medyada sıradan hale getirdiğini, böylelikle de 20. yüzyıl sonunda ve 21. yüzyıl başında Amerika'da insanların aktif olarak kıyametçi ve binyılcı senaryolara hazırlandığı eşi benzeri görülmemiş bir dönemi nasıl başlattığını ifade ettiğini öne sürer.74
Fizikçi David Robert Grimes, komplolara dahil olan kişi sayısı üzerinden komploların açığa çıkma sürelerini hesaplamıştır.7576 Hesaplamalarında PRISM gözetim programı, Tuskegee frengi deneyi ve FBI forensik skandalı verilerini kullanmıştır. Grimes'ın hesaplarına göre:
Filozof Karl Popper, Açık Toplum ve Düşmanları adlı eserinde kusurlu bulduğu toplumsal olgularla ilgili "komplocu toplum kuramı"nı ortaya atmıştır. Popper'a göre "bu görüş, tabii toplumda meydana gelen her şeyin, —özellikle savaş, işsizlik, sefalet, darlıklar gibi insanların hoşuna gitmeyen şeylerin— doğrudan doğruya bazı güçlü kişi ve grupların kasıtları sonunda ortaya çıktıklarını öne süren yanlış kuramdan ileri gelmektedir." Popper; totalitarizmin kabilecilik, şovenizm veya ırkçılığa dayanan paranoyak senaryolar tarafından yönlendirilen hayali planlardan ilham alan komplo teorilerinin üzerine kurulduğunu savunmuştur. Popper, hakiki komploların varlığını kabul etse de komplocuların nadiren hedeflerine ulaştıklarına dikkat çekmiştir.77
Tarihçi Bruce Cummings de benzer şekilde tarihin komplolar tarafından yönetildiğini reddederek gerçek komploların ortaya çıktıkları yerlerde genellikle tarih üzerinde çok az etkileri olduğunu ve komplocular için öngörülemeyen sonuçlar doğurduğunu belirtmiştir. Cummings, diğer görüşün aksine, tarihin "geniş çaplı kuvvetlerle ve insan topluluklarının geniş yapılarıyla ilerlediği" sonucuna ulaşmıştır.78
2009 tarihli bir makalede hukuk bilimciler Cass Sunstein ve Adrian Vermeule sansür ve vergilendirme de dahil olmak üzere komplo teorilerini karşı hükûmetçe verilebilecek bir dizi olası yanıtı göz önünde bulundurmuştur. Sunstein ve Vermeule, yetkililerin karşı yönde demeçler vermesi ve diyalog içine girmesi gerektiği sonucuna varıp bu durumu "bilişsel nüfuz" olarak adlandırmışlardır.79
Orijinal kaynak: komplo teorisi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
"explanations for important events that involve secret plots by powerful and malevolent groups" ↩
Jesse Walker, The United States of Paranoia: A Conspiracy Theory (2013) ↩
"Radio Free Rothbard " Journal of Libertarian Studies, 20 (2): 17–51 ↩
Justin Fox: "Wall Streeters like conspiracy theories. Always have" , Time, 1 Ekim 2009. ↩
Report by Center for Religious Freedom of Freedom House. 2006 ↩
"The Booksellers of Tehran" , The Wall Street Journal, 28 Ekim 2005 ↩
Shermer, Michael ve Pat Linse. Conspiracy Theories. Altadena, CA: Skeptics Society, n.d. Print. ↩
Jewett, Robert; John Shelton Lawrence (2004) *Captain America and the crusade against evil: the dilemma of zealous nationalism * Wm. B. Eerdmans Publishing p. 206. ↩
Olmsted, Kathryn S. (2011) *Real Enemies: Conspiracy Theories and American Democracy, World War I to 9/11 *, Oxford University Press, s. 8. ↩
Theodore Sasson: "Conspiracy theories explain disturbing events or social phenomena in terms of the actions of specific, powerful individuals". By providing simple explanations of distressing events—the conspiracy theory in the Arab world, for example, that the September 11 attacks were planned by the Israeli Mossad—they deflect responsibility or keep people from acknowledging that tragic events sometimes happen inexplicably." ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page