İbadiyye12 (Abadiyye), Sıffin Savaşı sonrasında Hakem Olayı neticesinde Ali el-Mûrtezâ'nın ordusundan ayrılarak oluşan ve Muhakkime3 olarak adlandırılan grubun içerisinde Hariciler ile birlikte yer alan fırkadır. Raşidî'ye göre halkı devlete karşı isyâna teşvik eden başta Ezârika olmak üzere Muhakkime'nin Sufriyye, Necedât ve Beyhesiyye gibi diğer fırkaları Emevîler tarafından Havâric olarak adlandırılmışlardır. Ilımlı bir yol izleyen ve silâhlı mücadeleyi yöntem olarak benimsemeyen İbâzîyye bu tanımlamanın dışındadır.4 Nitekim, 9 Kasım 2004 tarihinde tüm İslâm ülkelerinin dinî önderlerinin onayı ile yayınlanan Amman Bildirgesi ile İbâzîyye, resmen yasal bir fıkhî mezhep olarak tanınmıştır.
Hariciyye mezhebinin diğer kolları kitlesel varlıklarını günümüze kadar sürdürememiş, yok olmuşken, İbadiyye varlığını sürdürebilmiştir. Bu sebeple bugün kitlesel anlamda varlığını koruyan ve Haricîler ile birlikte Muhakkime'yi oluşturan tek koldur.
Hariciyye mezhebi günah işleyen Müminin katlinin helal olacağı gibi fikirleri barındırdığından dolayı genel anlamda aşırı bir mezhep olarak nitelenir. Buna rağmen İbadilik Hariciyye mezhebi ile kıyasandığında Muhakkime'nin içerisindeki en ılıman koldur. Bugün özellikle Umman'da varlığını sürdürmektedir.
Oluşumlarının başlangıcında Hâricîler ile birlikte Muhakkime çatısı altında beraber olan İbâzîler ile Hâricîliğin diğer kolları arasında derin siyâsî ve dinî farklılıklar bulunmaktadır.5 Tâbi‘ûn ve Tâbi et-Tâbi‘ûn devirlerinde ortaya çıkan bu farklılık nedeniyle İbâzîler kendilerinin Havâric'e mensup olabilecekleri ihtimâlini asla kabul etmezler. İbâzîler'in inancına göre kendilerinin Hâricîler'in bir kolu gibi gösterilmeleri İbâzîye tarihi ve fıkhının yeterince bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.6 İbâzî yazarların görüşlerine göre Havâric, Tâbi‘ûn ve Tâbi et-Tâbi‘ûn devirlerinde ortaya çıkmıştır. İmâmları Nâfi bin el-Ezrak, Necdât ibn-i Amîr el-Hanefî ve Abdullah bin Seffâr es-Saadî et-Tamimî'dir. Bu fırkaların Hâricîler olarak adlandırılmaları siyâsî değil dinî nedenlerden kaynaklanmaktadır. Sünni mezhep düşünürlerine göre büyük günah işleyene şirk isnat etmeleri, kendileri gibi düşünmeyen diğer Müslümanların mallarını ve canlarını helâl görmeleri gibi nedenlerden dolayı onlar Hâkk'ın yolundan sapmışlardır. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki, Havâric kelimesi Hakem Olayı'nın hemen akabinde Ali el-Mûrtezâ'nın saflarından ayrılanların tamamını tanımlamak maksadıyla kullanılamaz. Havâric kavramı ancak Kur'an-ı Kerîm'deki âyetleri yanlış yorumlayarak bazı hükümleri inkâr eden ve İslâm dinînden çıkanları tanımlar.7
İbadiyye adını 7. yüzyıl sonunda yaşamış Abdullah bin İbâz'dan alır. Muhakkime'nin bu kolu 7. yüzyılda Kuzey Afrika'da yayıldı. Tiaret'te bir sülale kurdular. 10. yüzyılda M'Zab'a yerleştiler. İbadiler'in büyük çoğunluğu Umman Sultanlığı'nda yaşarlar. Ayrıca Tunus'un Cerbe adası, Tanzanya ve Zengibar da belirli bir İbadi nüfus barındırmaktadır.
Orijinal kaynak: ibadilik. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
http://www.academia.edu/4096153/Historical_Memory_and_Imagined_Communities_Modern_Ibadi_Writings_on_Kharijism Historical Memory and Imagined Communities: Modern Ibāḍī Writingson Khārijism* Valerie J. Hoffman стр. 194—197 ↩
http://ru.scribd.com/doc/18524549/Acknowlegements-General-Notes Al-IBADHIYA CHAPTER I стр.18-46 THE FOUNDATION OF THE IBADHIAH, AND THE IBADHI VIEWS ON THE KHARIJITE, Ennami Amr Khalifa ↩
http://baseera.net/uploads/alkhawarig.pdf Al-Khawarij wal-Haqiqa Al-Gha’eba (Kharijites and the Absent Truth), Sheikh Nasser Suleiman Al-Sabi’ei ↩
Raşidî, Nazârât, sayfa 14. ↩
Talibî, Arau‘l-Havâric, cilt I, sayfa 155. ↩
Kâşif, Uman, 35. ↩
Muammer, el-İbâzîyye fî Mevkibi‘t-Tarih, sayfa 33-35. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page