Aziyade (Fransızca: Aziyadé), Fransız yazar Pierre Loti'nin 1879 yılında yayımlanan yarı-otobiyografik romanı.
27 yaşındaki bir İngiliz subayın 1876’da Selânik ve İstanbul’da görevli olduğu dönemde Aziyade isimli 18 yaşındaki bir Çerkez kızı ile yaşadığı gizli aşkın öyküsüdür. Roman kahramanı subayın hatıratı ile arkadaşları Plum-kett ve William Brown'a, ayrıca Yorkshire'da Brightbury kasabasında oturan (ve adı belirtilmeyen) kızkardeşine yazılmış mektuplar şeklinde kaleme alınmıştır.
Devrin siyasal olayları, romantik İstanbul betimlemeleri, günlük hayata dair pek çok gözlem içeren roman1, yazarın bir Fransız deniz subayı olarak Osmanlı Devleti’nde görev yaptığı dönemde tuttuğu günlüğe dayanır. Romana konu olan aşkın gerçekten yaşanıp yaşanmadığı ve roman kişisi Aziyade’nin kurgu bir karakter olup olmadığı, tartışma konusudur.2 Aziyade, yazarın ilk romanıdır. Beş bölümden oluşur. Bölüm başlıkları şunlardır: Salonique (Selanik); Solitude (Yalnızlık); Eyoub à deux (İkimiz Eyüp'te); Mané, Thécel, Pharès (Sayıldı, Ölçüldü, Bölündü); Azraël (Azrail)3
Eser, İstanbul’da 1909 yılında Musavver Eşref dergisinin dört sayısında, bölüm bölüm yayımlanmıştır.4 Aziyade, Türkçeye kitap olarak ilk defa 1923’te Handan Lütfi tarafından çevrildi ve İstanbul’da İkbal Kütüphanesi tarafından Azade adıyla yayımlandı. Mahmud Bey Matbaası’nda basılan kitap, eski yazıyla 230 sayfa idi. Romanın Latin harfleriyle ilk Türkçe çevirisi Nahit Sırrı Örik tarafından yapıldı ve 1940'ta İstanbul’da Hilmi Kitabevi yayınları arasında yer aldı. Kitap 1967’de aynı çevirmenin imzasıyla yeniden yayımlandı. Kitabın son çevirisi de 1997’de İlhan Arda tarafından yapılmıştır5
Roman "Osmanlı Başkentine Tarihsel Bir Bakış" olarak özetle şöyle değerlendirilmektedir:6
Loti, Aziyade'nin ilk satırlarında, 16 Mayıs 1876 günü, Selanik Limanında halkın önünde asılan altı Müslümandan söz eder. İdamların gerekçesine ilişkin hiçbir şey söylemez. Halk arasında "Kız Vakası" ya da "Selanik Vakası" olarak bilinen olay, Müslüman olmak isteyen bir Bulgar genç kızın, zorla Rumlar ve Bulgarlar tarafından Amerikan Konsolosluğuna kaçırılmasıyla patlak verir. Sayıları beş bini bulan bir grup Müslüman ayaklanır, olaylan yatıştırmak için gelen Fransız Konsolosu Moulin'i ve Alman Konsolosu Abbott'u linç ederler. Olaylara karıştığı iddia edilen bu altı kişi, Batılı ülkelerin ısrarı üzerine asılır.
*Loti, Osmanlı Devleti'nin siyasi ve sosyal yapısını gözler önüne sererken, dönemin tarihselolaylarına bir Batılıdan çok, Müslüman halktan biriymiş gibi bakar. Rusya'nın Bab-} Ali'ye yaptığı baskılara, bağımsız bir Sırbistan ve Bulgaristan kurma projelerine dikkati çeker. Tarihte İstanbul veya Tersane Konferansı diye anılan (28 Aralık 1876-20 Ocak
Nihayet 93 Harbi olarak bildiğimiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın patlak vermesiyle, Osmanlı Devleti'nin birçok cephede verdiği savaşı yitirmesine Loti öyle üzülür ki, Fransız kimliğini başından beri gizleyen roman kahramanı, Osmanlı Devleti hizmetine girmiş bir İngiliz subayı olarak Kars Cephesi'ne gider. Ruslara karşı savaşır. İstanbul'da yayınlanan Ceride-i Havadis gazetesinde, son Kars Savaşıında ölenler arasında Arif Efendi adıyla savaşa girmiş bir genç İngiliz subayına da rastlandığı yazılır. Roman bu gazete haberiyle son bulur. Edebiyat tarihi, sevdiği kadının ülkesi uğruna ölen yeni bir kahramanla tanışır.
Orijinal kaynak: aziyade. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page