Ali Fuat Cebesoy (23 Eylül 188212, Salacak, Üsküdar, İstanbul – 10 Ocak 1968, İstanbul), Türk asker ve siyasetçi.
Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile Harp Okulu yıllarında sınıf arkadaşı idi. Türkiye'nin işgali sırasında İzmit'ten Ankara'ya ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açma emrini vererek şimdiki adı Alifuatpaşa tren istasyonu olan mahalde durdurması nedeniyle Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu ve savaş boyunca önemli görevler üstlendi. Yine Kurtuluş Savaşı yıllarında üstlendiği Moskova Büyükelçiliği görevini başarıyla yürüttü ve Türkiye'nin kuzeydoğu sınırlarını belirleyen Moskova Antlaşması'nı imzaladı. Milletvekili olarak başladığı siyâsî yaşamında Türkiye'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularından birisi olup sonrasında İzmir Suikastı sanığı olarak İstiklâl Mahkemeleri tarafından yargılandı.
1931'de siyasete dönerek TBMM başkanlığı, bayındırlık bakanlığı ve ulaştırma bakanlığı yaptı. 1948'den itibaren siyasete Demokrat Parti'de devam etti. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra Yassıada Mahkemeleri'nde yargılandı.
23 Eylül 1882 tarihinde Salacak, İstanbul'da doğdu. Anne tarafından dedesi 93 Harbi’nin kumandanlarından Mehmed Ali Paşa'dır.3 Babası, sonradan Türkiye'nin ilk bayındırlık bakanı olan İsmail Fazıl Paşa idi. Ali Fuat Cebesoy aynı zamanda şair Nâzım Hikmet'in akrabası olur. İlk öğrenimini Erzincan'da, orta öğrenimini İstanbul'da Saint Joseph Lisesi'nde yaptı. Babasının gönülsüzlüğüne rağmen 13 Mart 1899’da Harp Okulu’na girdi, orada Mustafa Kemal ile aynı sınıfta öğrenim gördü. Selanikli olan Mustafa Kemal, İstanbul'da Ali Fuat'ın ailesinin yanında kalıyordu. 1902 yılında Harp Okulu’nu bitirdi; 11 Ocak 1905 tarihinde Harp Akademisi’nden sekizinci olarak4 mezun oldu.
Ali Fuat Bey'in Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askerî Ataşeliği dışında çok hareketli geçti. Ardından Rumeli’de görev yaptı, burada İttihat ve Terakkî Cemiyeti mensuplarıyla münasebeti oldu.5
Trablusgarp Savaşı başlar başlamaz oraya ilk gidenler arasındaydı. Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesi'nde, Pista ve Pisani muharebelerinde, I. Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Harekâtı'nda büyük başarılar gösterdi. Kanal Harekâtı'nda 8. Kolordu kurmay başkanlığı; Doğu Anadolu cephesinde Mustafa Kemal Paşa'nın emrindeki 16. kolorduda 5. Tümen komutanlığı yaptı.
Liman von Sanders komutasındaki Yıldırım Orduları Grubu'nun Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında hezimete uğramasından sonra Yıldırım Orduları Halep'in kuzeyine kadar çekilmek zorunda kaldı. Bulgaristan'ın 29 Eylül'de savaştan çekilmesi sonucu Osmanlı Devleti'nin müttefikleriyle karayolu bağlantısı kopmuş, İtilaf Devletleri'ne Balkanlar'dan İstanbul'a yürüme imkânı doğmuştu. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi'ni imzalamak zorunda kaldı. Mondros Mütarekesi gereği Osmanlı Ordusu'ndaki Alman subaylarının ülkelerine dönmeleri gerekiyordu. 31 Ekim'de Yıldırım Ordular Grubu Komutanı Liman von Sanders, görevini Mustafa Kemal Paşa'ya devretti. Mustafa Kemal Paşa İstanbul'a dönmeden önce Ali Fuat Paşa'nın komutasındaki 20. Kolordu'yu terhis etmedi. Ali Fuat Paşa, teçhizatlı 20. Kolordu'yu Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle önce Konya'ya, sonra da Ankara'ya getirdi.
1919 yılında Türkiye işgal edilirken Anadolu'da bağımsız olan iki kolordudan biri Ankara'da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum'da Kâzım Karabekir komutasındaydı. Ali Fuat Paşa'nın emriyle 20. Kolordu birlikleri İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında, hâlen adı Alifuatpaşa, Geyve istasyonu olan mevkide ateş açarak onları durdurup geri püskürttü ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum Kongresi'ne gitmeden Amasya'da Ali Fuat Paşa ile görüşerek Amasya Tamimi'ni birlikte imzalayıp ilan ettiler.
Kurtuluş Savaşı'nın ilk döneminde 20. Kolordu ve Garp Cephesi komutanlığı yaptı. İzmit ve çevresinde Yunan ve İngilizlere karşı savaştı. İstanbul Hükûmeti'nin dahiliye nazırı Ali Kemal, Mustafa Kemal Paşa'nın yetkisiz olduğunu bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi. Ayrıca her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için Sivas Kongresi sonrasında Umum Kuvâ-yi Milliye komutanı olarak görevlendirildi.
"Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olarak Kuva-yi Seyyare Komutanı Çerkez Ethem ile birlikte Yunan işgaline karşı 1920 Ekim ayı sonunda Gediz harekâtını yaptı. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı Miralay İsmet Bey kabul etmese de TBMM kuvvetleri ağır zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak İzmir'in İşgali'nden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladı. Harekâtın bitiminde Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Mirliva Ali Fuat Paşa, Moskova Büyükelçiliği'ne tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Mirliva Refet Paşa tayin edildi.
Mustafa Kemal Paşa'nın talimatını yerine getirmek ve hâlen gizli tutulan ve onun Lenin'e yazdığı mektubu vererek Sovyetler Birliği ile sınır tespit etmekle yükümlü olduğu bu zor görevi sırasında Kâzım Karabekir komutasındaki TBMM orduları Eylül 1920'de Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u geri alırken Moskova'da Lenin ve Stalin'e, Türk Ordusu'nun Menşeviklere karşı savaşarak aslında Bolşeviklere de yardımcı olduğunu söyleyip teskin ediyordu. 16 Mart 1921 tarihinde TBMM sefiri olarak Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı; böylece hem TBMM ilk defa bir yabancı devlet tarafından tanınmış oldu, hem de Türkiye'nin kuzeydoğu sınırları tespit edildi.
10 Mayıs 1921 tarihinde Ankara'ya dönerek TBMM'de siyâsî çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1923 yılında Konya'da 2. Ordu müfettişliği görevine getirildi, bu dönemde meclisteki görevinden süresiz izinli sayıldı. Bir yıl sonra ordu müfettişliği görevinden istifa ederek meclisteki görevine Ankara milletvekili olarak devam etti.
1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı. 1926 yılında İzmir Suikastı dolayısıyla İstiklal Savaşı'nı birlikte başlattıkları Kâzım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele paşalarla birlikte tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. 1 Ekim 1927 tarihinde TBMM'nin ikinci dönemi sona erince milletvekilliği de sona erdi. Ayrıca ordu açığında iken 5 Aralık 1927 tarihinde askerlikten de emekliye sevk edildi.
İkinci dönem siyâsî hayatı Mustafa Kemal ile barışmasından sonra 1931 yılında Konya milletvekili seçilmesiyle başladı. İsmet İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra 1939-1943 yılları arasında bayındırlık bakanlığı, 1948 yılında TBMM başkanlığı ve 1943-1946 yılları arasında ulaştırma bakanlığı yaptı.
Aynı yıl TBMM başkanlığından ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ederek Demokrat Parti'ye geçti. 1950 seçimlerinde Demokat Parti'nin eline büyük zafer geçti. Ali Fuad Eskişehir'den milletvekili seçilmiş ve Cumhurbaşkanı adayı olduğuna karar kılınmıştır. Fakat karar değişince ve Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı olması münasıp görülünce, Cebesoy'un Savunma Bakanı sıfatıyla Kabine'ye alınması arzu edildi. Ama Cebesoy kararın değişmesinden dolayı çok küskün oldu, Savunma Bakanlığı'nın lakırdısını bile ettirmedi.6
1954 ve 1957 seçimlerinde İstanbul'dan milletvekili seçildi. 27 Mayıs Darbesi sırasında tutuklanarak Yassıada mahkemelerinde yargılandı. Serbest kaldı.
I., II. Dönem Ankara, IV., V., VI., VII., VIII. Dönem Konya, IX. Dönem Eskişehir, X., XI. Dönem İstanbul milletvekilliği yaptı.
10 Ocak 1968 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. Hiç evlenmemişti. Sakarya’nın Geyve ilçesi adını verdiği eski belde Alifuatpaşa mahallesinde Merkez Camii'nin avlusunda gömülüdür. Ailesi yerinde kalmasını istediğinden Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir. Aynı beldedeki müzede kendisine ait kişisel eşyalar, fotoğraflar ve dokümanlar mevcuttur.
Orijinal kaynak: ali fuat cebesoy. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ayfer Özçelik, Ali Fuad Cebesoy, Akçağ Yayınları, 1993, ISBN 975-338-006-2, s. 1. ↩
Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Arşivi, 114/54682, s. 1. ↩
Cebesoy, Ali Fuat, Sınıf Arkadaşım Atatürk, Cilt 1-2, Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık, 1997, S.91 ↩
E. J. Zurcher, Millî Mücadelede İttihatçılık, 1987, s. 67-94, 247-255, 268-278. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page