Amasya, Amasya ilinin merkez şehridir. 2020 itibarıyla Amasya (merkez ilçe) 147.266 nüfusa sahiptir.1
Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır. Anadolu'nun eski yerleşim alanlarından biridir. Hititlerden başlayarak çeşitli uygarlıkların merkezi olmuştur. Kentin bilinen en eski adı, söylendiği biçimi ile günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelen Amasya'dır. Eski kayıtlarda ve buluntularda Amesseia - Amacia - Amaccia ismi okunmaktadır. Amasya isminin açık bir şekilde okunduğu, Pers, Pontos ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde ticarette kullanılan gümüş ve bronz sikkeler (paralar) üzerinde görmek mümkündür.
Bazı sikkeler üzerinde Amaccia veya Amacia isimlerine rastlanılmaktadır. Amasya'nın fethinden önce ve sonrasında da Türkler, Amasseia'yı veya Amaccia, Amacia Türkçede söylendiği gibi Amasya yapmışlardır.
Tahminen MÖ 60 ve MS 19. yıllarda Amasya'da doğduğu bilinen ve Coğrafya ilminin mucidi olarak tanınan Strabon, yazdığı ünlü coğrafya kitabında Amasya'dan Amasseia olarak söz etmektedir.
Strabon'a göre Amasya ismi, burada yaşamış olan bir Amazon kraliçesi olan Amasis'den gelmektedir. Bulunan Yunan ve Roma sikkelerinde görüldüğü üzere isim zamanla Αμάσεια, Amaseia, Amassia ve Amasia olarak değişmiş ve sonunda Türkler Amasya olarak adlandırmışlardır. Amasya'nın bugüne kadar 19 farklı devletin egemenliği altına girdiği söylenmektedir.
Amasya şehrinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte yerleşimin Hitit dönemine kadar uzadığı tahmin edilmektedir. Seloukoslar döneminde önemli bir konuma sahip olan yerleşim daha sonra M.Ö 281 yılında kurulan Pontus Krallığı'na bir süre başkentlik yaptı. M.Ö 70 yılında general Lucius Licinius Lucullus tarafından Roma topraklarına katıldı. Diocletianus sonra M.S 3. yüzyılda gelişen yerleşim önemli bir dini merkez konumuna yükseldi. 4. yüzyılın ikinci yarısında Roma İmparatorluğu' nun ikiye bölünmesiyle yerleşim Doğu Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. 712 yılında Arap ordularınca ele geçirilen yerleşim kısa süre sonra III. Leon tarafından yeniden Bizans topraklarına katıldı. Yerleşim bu tarihten 11. yüzyıl sonlarına kadar Bizans hakimiyetinde kaldı.
1071 yılında yaşanan Malazgirt Meydan Muharebesi sonrasında Anadolu'nun birçok şehri gibi Amasya da 11. yüzyıl içinde Türklerin egemenliğine geçti. Artuk Bey tarafından ele geçirilen yerleşim daha sonra Danişmend Gazi 'nin denetimine bırakıldı. 1080 yılında da yeni kurulan Danişmendliler Beyliği topraklarına katıldı. Şehir II. Kılıç Arslan tarafından 1175 yılında Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katıldı. Kılıçarslan tarafından oğlu Nizâmeddin Argunşah'a bırakılan yerleşim 1193 yılında Kılıçarslan'ın diğer bir oğlu olan Rükneddin Süleyman tarafından ele geçirildi. 1237 yılında başlayan Babai Ayaklanması'nda isyancıların denetimine giren yerleşim 1240 yılında Selçuklu kuvvetlerince yeniden ele geçirilmiş, isyanın ele başlarından Baba İshak da yakalanarak Amasya Kalesinde idam edilmiştir. Babai Ayaklanması ile iyice güçsüzleşen Selçuklular 1243 yılında meydana gelen Kösedağ Muharebesi ile Anadolu'da güç kaybetmeye başlamış, 14. yüzyıl başlarında da Amasya şehri Moğol valilerce yönetilmeye başlanmıştır.
Kısa süreliğine II. Gıyaseddin Mesud'un oğlu Tâceddin Altınbaş tarafından ele geçirilen yerleşim sonrasında Eretna Beyliği topraklarına katıldı. 14. yüzyılın ikinci yarısında yerleşim Emîr Hacı Şadgeldi tarafından ele geçirildi. Şadgeldi’nin ölümünden sonra oğlu Ahmed, Osmanlı hükümdarı I. Bayezid'tan destek istemiş ve şehri Kadı Burhâneddin’e karşı savunmuştur. Osmanlı-Kadı Burhaneddin mücadelesi sonrasında Amasya 1393 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Şehrin idaresine de şehzade Çelebi Mehmed getirildi.
1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı sonrasında Çelebi Mehmed Amasya'ya çekildi. Fetret Devri olarak adlandırılan dönemde kardeşleriyle ve diğer beyliklerle mücadelesini 1413 yılına kadar Amasya'dan sürdürdü. Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok padişah Amasya'da dünyaya gelmiş ve şehzadelik yapmıştır. Bu sebeple Amasya'nın Osmanlı tarihi açısından da büyük öneme sahiptir. I. Mehmet, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim gibi padişahlar Amasya'da şehzadelik yapmışlardır.2 15. yüzyılda bir süre Rum Eyaleti merkez şehri konumunda bulundu. Ayrıca Amasya 16. yüzyıl sonlarına kadar Osmanlılar'ın doğu sınırında stratejik bir öneme sahip olmuştur. 1520 yılı tahririnde Amasya 48'i Müslüman, 4'ü gayrimüslim olmak üzere toplam 52 mahalleden oluşan bir şehir konumundaydı.3 1555 yılında Amasya Antlaşması burada imzalanmıştır. Şehir, Celali isyanları sırasında 17. yüzyıl başlarında tahribata uğradı. Bundan sonra önemli bir olayın yaşanmadığı bir sancak merkezi olarak sakin bir dönem geçirdi.
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da başlayan Kurtuluş Savaşı'nın (Millî Mücadele)'nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle atılmıştır.
Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi'nin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan "Amasya Genelgesi" ile "Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır" denilerek Millî Mücadele burada fiiliyata geçirilmiştir. Bu itibarla, Amasya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
1923 yılında yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti' nin idari taksimatı sonucunda Amasya ilinin merkez şehri oldu.
Amasya Karadeniz'in hemen gerisinde yer alır. Şehir vadi tabanı üzerine kurulmuştur. Anadolu'nun iç kesimlerini Samsun Limanı'na bağlayan yol üzerinde bulunan Amasya, 1930'da inşa edilen demiryolu ile Samsun’a bağlanmaktadır.
İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Türkiye'de Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir. Ayrıca Yeşilırmak ve vadinin verdiği yumuşatıcı etki de yadsınamaz boyuttadır. Kış mevsiminde vadinin verdiği özellikten dolayı yükseklerde kar olsa bile şehir merkezinde kar etkisizdir.
2006 yılında kurulan Amasya Üniversitesi 8 fakülte, 1 yüksekokul, 3 enstitü, 8 meslek yüksekokulu ile faaliyetlerini sürdürmektedir.4
İlde ilk ve orta seviyede eğitim-öğretim, Millî Eğitim Müdürlüğüne ne bağlı okullarda yapılmaktadır. Yaygın eğitim ise Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla yürütülmektedir.
Orijinal kaynak: amasya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page