Temeraire, Naomi Novik tarafından yazılmış fantastik-bilimkurgu bir kitap serisidir. Seri, Napolyon Savaşları'na alternatif bir şekilde yaklaşmaktadır. Napolyon Savaşları'nda gerçekte sadece deniz ve kara kuvvetleri kullanılmaktayken, bu seride hava gücü de kullanılmaktadır. Hava gücü de ejderhalarla sağlanmaktadır. Serinin ana kahramanları Yüzbaşı William Laurence ve Temeraire'dır. Şu anda seride 9 tane kitap vardır. 8 tanesi Türkçeye çevrilmiştir.
Temeraire serisi'nin karakterleri
Ayrıca bakınız: Temeraire Serisi'ndeki Ejderha Türleri
Serideki ejderhalar, çoğu Avrupa mitolojisinde anlatılan ejderhalara benzemektedir. Ancak, mitolojideki ejderhalardan tek bir farkları vardır: iskelet yapıları, büyüklükleri ve renklerine göre "türlere" ayrılırlar. Ağırlıkları 50 tona kadar varmasına rağmen uçabilmektedirler. Ejderhalar en zeki hayvanlardır. İnsan zekasına en yakın zekaya sahip olan hayvanlardır. Zeka seviyeleri, birkaç kelime konuşmaya yetecek kadar düşük ile, epik şiir yazabilecek kadar yüksek olabilir. Ejderhalar, konuşabilmeyi yumurtanın içindeyken öğrenirler. Yeterli zaman verilirse, birkaç tane dil bile öğrenebilirler bu sürede (Temeraire yumurtanın içindeyken 3 tane dil öğrenmiştir: Çince, Fransızca ve İngilizce).
Ejderhalar yumurtadan çıkınca bir insana bağlanırlar. Avrupa'da ve Çin'de farklı şekilde bağlanırlar. Avrupa'da; ejderha yumurtadan çıktıktan hemen sonra, bir hava kuvvetleri teğmeniyle konuşur. Konuştuktan sonra teğmen ona yemek, genellikle et, verir. Ejderha da eti kabul eder ve ejderha ve insan birbirine bağlanmış olur. Çin'de ise; yumurta çatladıktan sonra yetişkin bir ejderha gelip doğmuş ejderhayı büyütür. Yeni ejderha yeterli yaşa gelince, bağlanacağı insanı kendisi seçer.
Ejderhalar genelde insanlar partnerlerinden daha uzun yaşar. Partnerlerinin ölmesinin ardından, ya deprasyona girerler, ya da başka bir partner edinirler kendilerine. Depresyona girerlerse, en yakın üreme alanına gönderilirler.
Bazı ejderhaların ateş püskürme ve asit akıtma gibi özellikleri vardır. Avrupa'da bu özellikler, saldırı silahı olarak kullanılır. Sadece Çin'de bulunan Semavi Ejderha türünde(Tien Lunglar), İlahi Rüzgar adında bir özellik vardır. Bu özellik, yakın ve orta mesafedeki her şeye ağır hasar verir. İnsanlarda ölüme bile neden olabilir. İngiliz Açıkanat'ta ani dönüş yapabilme, Japon Siu Riu'da fazla miktarda su tükürme, Fransız Fleur-de Nuit'ta gece görme özelliği vardır.
Bu gruptaki ejderhalar devasa büyüklüktedir. Kiloları genelde 20 ile 50 ton arasında değişir. Uzunlukları 40 metreye, kanat uzunlukları 60 metreye kadar varabilmektedir (bknz: İngiliz Soylu Bakır). Bilinen ateş püsküren tek ağır sıklet Türk Kazılık'tır. Ağır sıkletlerin yumurtaları çok değerlidir. Öyledir ki, Soylu Bakır ve Kazılık türlerinin yumurtalarının tanesi, altından bile daha değerlidir (Soylu Bakır'da fiyat 56 bin pound civarıyken, Kazılık'ta bu fiyat 500 bine yakındır).
Orta sıkletler, ağır sıkletlerden daha yaygındır. Savaşlarda, bir ülkenin hava gücünün bel kemiğini oluştururlar. Kiloları 10 ile 20 ton arasında değişir. İngilizlerin en küçük orta sıkleti, Sarı Orakçı'dır. Genellikle 12-15 ton arası bir ağırlığa sahiptirler. Bazı orta sıkletler, 18 tona kadar ağırlığa sahip olabilir (İngiliz Parnasiyan). Orta sıkletlerin özel yeteneklerinin görülme sıklığı, ağır sıkletlerdekine göre daha fazladır. Özel yetenekler genelde asit akıtma (İngiliz Uzunkanat) ve ateş püskürmedir (Fransız Flamme-de-Gloir). Orta sıkletler, ağır sıkletlere göre daha hızlı ve daha dayanıklı olma eğilimindedir. Özel yeteneklere sahip olsalar bile, teke tek mücadelelerde ağır sıkletlere karşı güçsüzdürler.
Hafif sıkletler, kullanım alanlarına göre ikiye ayrılırlar: kurye ve hafif mücadele ejderhası. Kuryeler en küçük boyutta olan ejderhalardır. İngiliz kurye ejderhası olan Winchester, 2 ton ağırlığındadır. Kuryeler; posta, askeri istihbarat dağıtımında ve önemli kişileri taşımada kullanılırlar. Aynı zamanda, düşman taburlarını gözetlemede de kullanılırlar. Hafif mücadele ejderhaları, kuryelere göre biraz daha iridirler. Bunlar daha çok savaşlarda akıncı, ve ejderha formasyonlarında kanatlarda yer alırlar. Ağırlıkları 6 ile 9 arasındadır. En tipik hafif mücadele ejderhası, Fransız Paskal'ın Mavisi'dir. Hafif mücadele ejderhalarında bilinen tek püsküren tür, İspanyol Flecha-del-Fuego'dur. Ateş püskürebilmesinden dolayı, birinci dereceden saldırı ejderhasıdır.
Kitap serisinde, sadece Birleşik Krallık ve Çin'deki hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Diğer ülkeler hakkında yüzeysel bilgi verilmiştir.
Birleşik Krallık'ta ilk ejderha evcilleştirilmesi, Roma İmparatorluğu'nun İngiltere Adası'nı ilhak etmesiyle başlar. Romalılar geri çekilince, Anglo Saksonlar ile Vikingler arasındaki çatışmalar yüzünden, evcilleştirmeler düzensizleşir. Günümüze kadar da devam eder bu düzensizlik. Birleşik Krallıkta, ejderhaların çabucak vahşileşebileceği fark edilmiştir. Bunu engelleyebilmek için, yumurtadan yeni çıkmış ejderhayla, onun pilotu olacak olan aday, ilk konuşmayı yapıp, ejderhayı koşumlamaya ikna etmelidir. İkna ettikten sonra, pilot ejderhaya adını da vermelidir. Böylece aradaki bağ kurulmuş olur. İsimler genelde, Latince veya Yunanca koyulur. Yeni doğmuş ejderhalar çok aç olurlar. Eğer ejderhalar beslendikten sonra koşumlanmayı kabul etmezlerse, kaçmaya çalışlar. Koşumlanmayı kabul etmeyen ejderhalar, en yakın üreme alanına gönderilirler. Ejderhalar genelde insan nüfusunun bulunmadığı, veya az bulunduğu yerlerde büyütülürler. Bunun nedeni, İngiliz halkının ejderhaları görünce korkuyor olmasıdır. Ejderhaların büyütüldükleri yer dolayısıyla, İngiliz halkı hayatında hiç ejderha görmeden yaşayabilir.
Çin'de ejderhalar, Avrupa'daki gibi sadece "zeki hayvanlar" olarak nitelendirilmez, onlar insanlar eşit, hatta Tian-Lung türü ejderhalar insanlardan üstün kabul edilirler. Yumurtadan çıktıktan sonra Avrupa'daki gibi insanlar tarafından değil de, ejderhalar tarafından yetiştirilirler; ve insanlarla yakın ilişki kurarlar. Okullarda okurlar. Okulu bitirdikten sonra, kendi pilotlarını seçerler; ve yeteneklerine göre askeriye,bürokrasi, kuryelik gibi yerlerde çalışırlar.
Çin'deki caddeler ve sokaklar, ejderhaların oralardan geçebilmesi için geniş yapılmıştır. Bunun nedeni, ejderhaların insanların insanlarla barışık yaşamalarıdır. Avrupa'daki gibi şehirlerin dışında değil, halkla beraber büyüyüp yaşamalarıdır.
4. kitaba kadar, Fransızların ejderhalara nasıl baktıkları hakkında tam bir bilgi yoktur. Temeraire ve Laurence'ın gözlemlerine göre, ejderhalar Birleşik Krallık'takine benzer bir şekilde bakmaktadırlar. 4. kitaptan itibaren Fransızlar, Çinliler'den ilham alıp, onlar gibi yetiştirmeye başlarlar. Bunun için ilk etapta, cadde ve sokakların genişletilmesine başlarlar.
Dördüncü kitap yayınlana kadar, Afrika'da yaşayan ejderhaların vahşi olduğuna inanılıyordu. Ama dördüncü kitapta yazdığına göre, Sahra Çölü'nün altında kalan ülkelerdeki insanlar, ejderhalarla beraber ataları için anma töreni düzenlerler. Düzenlerler ki, ataları ejderha olarak tekrar reenkarnasyona uğrayabilsin.
https://web.archive.org/web/20120314040025/http://www.temeraire.org/wiki/Dragon_Breeds
https://web.archive.org/web/20120115120747/http://www.temeraire.org/wiki/Dragon_Weight_Classification
İngilizce Vikipedi
Orijinal kaynak: temeraire. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page