Tavas, Denizli ilinin bir ilçesidir. Tavas ilçesi adını 40 km yakınında bulunan Kale ilçesinin eski adı olarak bilinen Davaz adından alımıştır. Kale ilçesinin antik çağda ismi "Tabae"'dir. Aslında Tavas ismi Tabea'dan bir dönüşümdür. Yıllar sonra değişime uğramış ve Tavas adını almıştır. Tavas ilçesinin eski adı Yarengümedir.
Yöredeki en eski yerleşim yerinin Medet Höyüğü olarak anılan mevki olduğu tespit edilmiştir. Höyük Eski Tunç Çağı, Hititler, Frigya, Pers İmparatorluğu, Antik Yunanlar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Türk dönemlerinin izlerini taşımaktadır. Ancak Medet Höyüğü'nde henüz bilimsel kazılar yapılmamıştır.1
Orta Anadolu'da Hatti ve daha sonra da Hitit İmparatorluğu'nun kurulduğu dönemde, Batı Anadolu'da Ahhiyava ve Lukkalıların uygarlıkları vardı. Bu uygarlıklar Herodot Tarihi'nde daha sonraları; Likya, Karya ve İyonya uygarlıklarının kökeni olarak gösterilmektedir. Likyalılar daha ziyade Gediz Nehri vadisinde, Karyalılar ise bugünkü Kale-Tavas, Karacasu ilçeleri ile Muğla ilinin tamamını içine alacak şekilde Büyük Menderes Nehrinin güneyinde yerleşmişlerdir. Menderes'in kuzeyi İyonya, İyonya'nın kuzeydoğusu ise Lidya bölgesidir. Karya'nın kuzeydoğusunda geniş bir sınırı olan Frigya bölgesi yer almış, Frigya'yı Karya'dan Babadağ ve Honaz Dağları ayırmıştır.
Bugünkü Kale ilçesinin güney bitişiğinde bulunan ve günümüzde terkedilmiş durumdaki "Eski Kale" adıyla anılan doğal kayalığın üzerinde kurulmuş olan yerin adına Tabae (Tabai, Taba) olarak rastlanmaktadır. Yazıtlarında Tabenon olarak görülür. Tabae'nin ilk kuruluşu hakkında kesin belgeler bulunmamakla beraber, yüzeydeki kalıntılar ile birlikte yöre ile ilgili çeşitli kaynaklar Hellenistik dönemden önceki Karyalılar zamanından beri var olduğunu göstermektedir. Bu yerleşim kesintisiz olarak Karya, Hellen, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı şeklinde devam etmiştir.
Pek çok gezgin değişik zamanlarda yaptığı seyahatlar sırasında Tabae sözcüğünün antik dönemdeki benzer adlar ile olan bağını incelemişlerdir. "Taba" adının günümüzde "Kaya" anlamına geldiğini savunmaktadırlar. Antik dönemde "Taba" ile kullanılan birçok yer adlarından bahsederler. Tabae'nin "Kaya" yı simgelediğini bunun kentin konumu ve görüntüsüne bağlı bir ad olduğunu iddia ederler.
Antik dönemlerde kurulan kentlerin mitolojik bir efsane veya mitolojik bir kahramanın adının bulunduğunu unutmamak gerekir. Tabenos adlı bir kahramanın Tabae kentini kurduğunu ve onun gibi Kibiras'ın da Kibyra'yı (Bugünkü Gölhisar), diğer kardeşi Kidramos'un ise Kidrama'yı (bugünkü Yorga köyü) kurduğunu gerek tarihçilerden gerek günümüz araştırmacılarından öğreniyoruz. Kibiras ve Kidramos, Tabenos'un kardeşleridir.
Tabae, yüzeydeki kalıntılar ve sikkelerden anlaşıldığı kadarıyla, Büyük İskender'den sonra Anadolu'da kurulan antik kentlerdendir. Tabae kenti'de, Hellenistik dönemde sikke bastırmıştır. Özellikle gümüş, bronz, bakır olarak bastırılan sikkeler kendine özgü tipleri ve stilleri ile diğer sikkelerden hemen ayırdedilebilirler. Sikkelerin ön yüzünde tanrısal başlar, arka yüzünde Tabea kentine ait resim ve yazılar bulunmaktadır. Sikkenin basılışı MÖ
12. ve 13. yüzyıllara kadar Bizanslıların elinde bulunan Tabea bölgesi bu yüzyıllardan sonra Türklerin eline geçmiştir. Türkler Kale-Davas adını kullanmışlardır. Bu isim 1950 yılından sonra Tavas olarak devam etmiştir.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu komutanlarından Afşin Bey'in Malazgirt Meydan Muharebesi öncesindeki keşif harekatlarından birinde Honaz yakınlarına kadar geldiği bilinmektedir.
13. yüzyıl sonlarına kadar Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyetinde kalan Davaz yöresinde, 1243 yılındaki Kösedağ Savaşından sonra Selçukluların zayıflamaya ve dağılmaya yüz tuttuğu dönemde Babadağ'ın güneyindeki, şimdiki Tavas ve Kale ilçelerinin sahalarını kaplayan Tavas ovasında Tavas Beyliği kurulmuştur.
Selçukluların zayıflayıp yıkılması ile 1300'lü yıllarda Tavas Beyliğini İlyas Beyin yönettiği ve çevre ahalisinin Mevlevi tarikatına bağlı oldukları bilinmektedir.
Tavas Beyliği, Germiyan, Aydın, Hamit ve Menteşeoğulları beylikleri arasındaki bir bölgede kurulmuştur. Denizli’nin Germiyan oğullarına geçişi ile Tavas Beyliği l365 tarihinde Menteşeoğulları Beyliğine bağlanmıştır. Beylik önceleri Horasanlı köyünden sonra da Hırka, Tavas köyünden yönetilmiştir.
Bölge 1424 yılında II. Murat tarafından tamamen Osmanlı Devletine bağlandıktan sonra, yaşantısına sakin bir şekilde devam etmiştir. 1702 - 1703 yıllarında vuku bulunan depremlerde, 12.000 kişi ölmüş, o zamanki Kale civarında bulunan şehir oturulamayacak hale gelmiştir. Bundan sonra şehir daha yukarıya, şimdiki merkezine doğru çekilmiştir.
Tavas ilçesine bağlı toplam 46 köy vardır. Bu beldelerden en büyüğü olan Kızılcabölük aynı zamanda eski bucak merkezidir. Uzun zaman ilçe olmaya çalışmıştır. Tavas'a çok yakın olduğu için (4 km) ilçe olamamıştır.
Tavas kurbağası'2 (Rana tavasensis) dünyada yalnızca Tavas ilçesinde yaşayan endemik kurbağa türüdür.
Orijinal kaynak: tavas. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page