poti ne demek?

Poti (; Megrelce: ფუთი; Lazca: ჶაში/Faşi; eskiden Türkler tarafından Faş olarak bilirdi), Gürcistan'ın bir liman şehri. Karadeniz'in doğu sahilinde ve ülkenin batısındaki Samegrelo-Zemo Svaneti bölgesinde bulunur. Antik Yunanistan kolonisi Fasis'in yerleşim yeri yakınlarında kurulmuştur ve adını da oradan alır. Şehir 20. yüzyıldan beri büyük bir liman şehri ve endüstriyel merkezdir. Ayrıca Gürcistan donanmasının ana deniz üssüne ve karargahına ev sahipliği yapar. Poti limanına komşu olan RAKIA bölgesi Serbest Sanayi Bölgesine sahiptir. Nisan 2008'de açılmıştır ve İran'a karşı yaptırımlardan kaçmaya çalışan İranlı işadamlarınınkini de içeren birçok işletme kayıtlıdır.

Tarih

MÖ 5. yüzyılda, burada Yunan kolonisi Fasis (Pazisi) yer alıyordu. Mitolojiye göre Argonotların “Argo” adlı gemisi buraya yanaşmıştır. Orta Çağ'da Poti, Samegrelo Prensliği’nin bir kalesiydi.

Türk egemenliği

29 Mayıs 1555 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Safevî Devleti arasında imzalanan Amasya Antlaşması uyarınca Gürcistan iki devlet arasında bölünmüş, Kartli ve Kaheti Krallıkları ile Samtshe Atabeyliği Safevî, Abhazya, Guria ve Megrelya Prenslikleri ile İmereti Krallığı (Açıkbaş Hanlığı) Osmanlı tâbiyetine bırakılmıştı.

1578 yılında Osmanlı-Safevî Savaşı'nın yeniden başlamasıyla, Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu en büyük Gürcü kenti Tiflis dahil Safevîlere bağlı bu üç Gürcü devletçiğini ele geçirdi. Ardından ise gerek Megrelya üzerindeki Osmanlı hakimiyetinin pekiştirilmesi gerek Safevîlerin Tiflis'i geri alma girişimleri karşısında buraya yönelik ikmal hatlarını güçlendirilmesi amacıyla Lala Mustafa Paşa tarafından Megrelya kıyılarındaki Faş (Poti) ve Guria kıyılarındaki Batum'da bulunan küçük ve metruk kalelerin onarılarak kullanılabileceğini İstanbul’a bildirdi.

Osmanlı Sarayı tarafından da bu doğrultuda karar alınması üzerine, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa Osmanlı Donanması'yla Gürcistan sahillerine gelerek Rioni Nehri deltası civarına çıkarma yaptı. Aynı bölgede bulunan Osmanlı askerlerinin yardımıyla yapımına başlanan kale 26 Temmuz 1579’da tamamlandı. Kale; kare biçiminde basit, fakat sağlam duvarlı gözetleme kuleleriyle donatıldı. Bununla birlikte, çevresinde hiç taş bulunmadığından ağaç ve topraktan inşs edilmişti. Ardından Şirvan ve Gürcistan’a erzak göndermek için bir Faş Kaptanlığı kuruldu. Faş Kalesi ve Kaptanlığının kuruluşuyla birlikte, bölge aynı zamanda bir yerleşim yerine dönüşmeye başladı. Kalenin inşasının üzerinden iki yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen Batum Beylerbeyine yazılan 1581 tarihli bir hükümde Faş’a tayin edilen kaptanın elindeki iki gemiden birini orada bırakarak şehrin güvenliğinin sağlanması ve ağaçtan kalenin yıkılıp taştan yapılması istendi. Bunun için de elli gemiyle buraya taş nakledilmesi planlandı. 7 Mart 1582’de ise Faş 210.000 akçe hesabıyla Batum Alaybeyi Câfer Bey’e verildi.1

1640’ta Gürcülerce tahrip edilen Faş Kalesinin, 1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı'nın başlangıcında Tiflis'i bir kez daha zaptederek (1723) Kafkaslara sağlam bir şekilde yerleşmek isteyen Osmanlılar tarafından yeniden inşasına karar verildi (23 Aralık 1723) ve 1724 Mart'ında başlayan ve Hopa'dan getirtilen taşlarla 1729’da tamamlandı. Ayrıca, limanı da gemilerin yeniden yanaşabileceği şekilde ıslah edildi. Kale içinde yapılan camiye de III. Ahmed’e ithafen Sultan Ahmed Camii adı verildi. 1735-1739 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında berkitilen kale, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı savaşı sırasında Suçotin komutasındaki Rus ordusunun saldırısını başarıyla püskürttü.2 Bununla birlikte, sözkonusu savaşta Osmanlı İmparatorluğu Kırım'ı kaybedince Kuban ve Karadeniz kıyısındaki Sohumkale ve Anakara gibi Faş Kalesi de daha da güçlendirildi. Bununla birlikte, Kafkaslara genişlemek isteyen Rus çarı I. Aleksandr önce 1803 yılında Megrelya Prensliği'ni Rus himayesine aldı. Ardından ise 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Faş Kalesi’ni hedef alan Rus ordusu 1809 Mayıs'ında püskürtüldülerse de, Gürcülerin de desteğiyle 14-27 Kasım 1809 arasındaki kuşatma sonucunda kaleyi işgal etti. Bununla birlikte, savaşın sonunda imzalanan Bükreş Antlaşması (28 Mayıs) uyarınca Faş Kalesi Osmanlı İmparatorluğu'na iade edildi (19 Aralık 1812). Kale, 1814 ve 1819-1821 yıllarında yeniden onarımdan geçtiyse de, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'nda 13 günlük kuşatmanın ardından bir kez daha Rus ordusunun eline geçti (26 Haziran 1828).3

Rus egemenliği

Şehir, 1858 yılında şehir liman statüsü kazandı. 1871 yılında Poti-Chiatura demiryolu hattı açıldı. Ertesi yıl Tiflis demiryolu hattı da bağlandı. 1863 ve 1905 yılları arasında Poti limanı yoğun bir şekilde gelişti.

I. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından Osmanlı Donanması hizmetine giren Midilli kruvazörü tarafından bombalandı (7 Kasım 1914).4. Savaşın bitiminde bağımsız olan Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti'nin (1918-1921) Avrupa’ya açılan kapısı olduysa da, 14 Mart 1921’de Kızıl Ordu tarafından işgal edilerek Sovyetler Birliği'ne katıldı. Ardından, bir deniz liman kenti olmanın yanı sıra, sanayi ve askerî bölge haline geldi. Bu dönemde şehir civarındaki bataklıklar kurutuldu, böylece bugünkü şehrin temelleri atıldı.

II. Dünya Savaşı'nda Sivastopol ve Novorossiysk'in Alman ordusunca işgalinin (1942) ardından Poti Sovyetler Birliği'nin Karadeniz’deki en önemli askerî limanı oldu.

Gürcistan hakimiyeti

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının (1991) ardından Ruslar buradaki deniz üssünden çekildi (1992). Gürcistan Poti'de bir deniz tugayı oluşturarak ve NATO'yla işbirliğine gitti. 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı'nda Rusya Hava Kuvvetleri tarafından bombalandıktan (8-9 Ağustos) sonra işgal edildi (14 Ağustos) ve Gürcü filosunu imha etti. Rus birlikleri 13 Eylül’de Poti'yi tahliye etti. Poti halihazırda Gürcistan donanmasının ana üssüdür.

Coğrafya

Poti, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e 312 km uzaklıktadır. Şehir, Rioni nehrinin oluşturduğu haliç üzerinde yer almaktadır. Şehir bir tatil yer olmanın yanı sıra sanayi merkezi özelliği de taşımaktadır. Poti, demiryoluyla başkent Tiflis’e bağlanır. Liman, Gürcistan’ın denize açılan kapılarından biridir.

Kaynakça

Orijinal kaynak: poti. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. "Reise in den Kaukasus und nach Georgien: Unternommen in den Jahren 1807 und 1808" (Almanca), J. von Klaproth, Berlin (1814), c.2, s.224

  2. "Caucasian Battlefields: A History of the Wars on the Turco-Caucasian Border, 1828-1921", P. Muratoff, Cambridge (1953), s.248,

Kategoriler