pontus ne demek?

Pontus (Yunanca: Πόντος, Pontos "Deniz"1) Karadeniz'in güney kıyısında, günümüz Türkiye'sinin Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir bölgedir. Bu ad bölgenin kıyıları ve iç kesimlerinde yer alan dağlar için, Arkaik Dönem itibarıyla burayı kolonileştiren Grekler tarafından Karadeniz'in Grekçe ismi olan: Πόντος Εὔξεινος, Pontos Eukseinos (Misafirperver Deniz2)'dan türetilerek verilmiştir. Daha sonra Eshilos'un Persler (MÖ 472) eseri ve Herodot'un Herodot Tarihi (MÖ 440 civarı) eseri dönemlerinde sadeleşerek Pontos (ὁ Πόντος) adı kullanılmıştır.

Orijinal bir ismi olmamasına rağmen, Ksenofon'un Anabasis'inde (MÖ 370 civarı), Kızılırmak'ın (Halys) doğusundaki bölgeye "Eν Πόντῳ (En Pontu)" adı verilmiş ve bu nedenle Pontus olarak adlandırılmıştır. Bölgenin kapsadığı alan tarih içinde değişikliğe uğramıştır fakat genellikle doğuda Kolhis'ten (günümüz Gürcistan'ı) batıda Paflagonya'ya kadar olan bölge olarak belirlenmektedir. Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde Trabzon İmparatorluğu'na kadar, bazı devletler ve vilayetler Pontus ismini almıştır. Pontus, aynı zamanda Antik Grek mitolojisinde ve tarihyazımında (Herodot ve Strabon tarafından) Amazonların asıl vatanı olarak görülmüştür.

Tarih

Ön Yerleşimciler

, en yakını Hattiler olmak üzere, Bronz Çağı medeniyetlerinin uzağında yer almıştır. Bölgenin kontrolü, Hattilerin doğudaki komşuları olan Hurri devletleri Azzi ve Hayasa gibi devletlerin varlığıyla daha da zorlaştı. O zamanlarda, bölge dışındakilerin bu bölgeden tek umudu bölgedeki güç sahibi bir liderle geçici bir ittifak olabilirdi. Hattiler, kuzeydoğudaki düzensiz yerleşimcilerine Kaşkalar adını vermişlerdir. 2004 yılında haklarında arkeolojik olarak, az da olsa bulgulara rastlanmıştır.3

Hattilerin yıkılışından hemen sonra, Asur meclisi, Kaşkaların o zamana kadar adı bilinmeyen bir kavim olan Muşkiler ile birlikte topraklarına girdiğini kaydetmiştir.4 Bölgenin Demir Çağı ziyaretçileri olan Grekler, bölgenin çoğunlukla birbirinden ayrı bulunan kabilelerden oluştuğunu ve isimlerinin: (Muşkiler ile bağdaştırılan) Moskhlar5, Levkosuriler 6, Marlar, Makronlar, Mosinikler, Tibarenler 7, Tzanlar8 ve Çalibler ya da Çaldlar9 olduğunu belirmiştirler.

Ermeni dili, Hattiler, Asurluluar, ve hiçbir Hatti sonrası kavim arasında kayda geçmemiştir; Herodot'un öne sürdüğü antik bir teoriye göre: Demir Çağı'nın ilk dönemlerinde, Frigya'dan bu bölgeye göçenler bölgede konuşulan dile etki etmiştir. Ardından onları Hint-Avrupa dil ailesine bağlı bir dil konuşan Grekler takip etmiştir. Grekler, var olan kayıtlara göre bu bölgeye en erken yerleşen uzun süreli yerleşimcilerden olmuştur. MÖ 8. yüzyıl boyunca Pontus, bir diğer Hint-Avrupa dili konuşan kavim olan Kimmerlerin bir üssü haline geldi. Kimmerler, Lidyalılar tarafından mağlup edildiler ve Alyattes'in fetih çalışmaları sonucunda yıkıldılar.10

Pers ve Helen dönemlerine kadar kayda değer bir edebi eserin varlığı söz konusu olmadığından erken dönemlerde bölgede hangi dilin konuşulduğuna dair net bir çıkarım yapılamamaktadır. Bazı kaynaklarca günümüzde Pontus'un doğusunda Tzanların devamı olduğu düşünülen Lazlar tarafından konuşulmakta olan Kartvel dillerinin bu bölgede Demir Çağı'nda da konuşulmakta olduğu ileri sürülmektedir.11

Yunan Kolonizasyonu

[[Dosya:10000-03.jpg|küçükresim|307x307pik|Ksenofon'un Anabasis'inde Trabzon'dan denize inen 10,000 Grek.

Bernard Granville Baker, 1901]]Yunan tüccarların Pontus bölgesine ilk seyahatleri ve maceralarının tahminen MÖ 1000'li yıllarda başladığı düşünülmekte; bu topluluklara ait yerleşim yerlerinin MÖ 8. yüzyılda oluştuğu ve şehirleştiğine dair arkeolojik kanıtlar bulunmaktadır. Bu bilgiler Kayserili Eusebios'un, Pontus'taki en eski yerleşim yerlerinden olan Sinop'un kuruluşuna dair MÖ 731 yılı kaydı ile uyuşmaktadır.12 İason ve Argonotların Kolhis'e seyahatleri ile ilgili kahramanlık destanları, Herakles'in Karadeniz'e yelken açması ve Odisyus'un Kimmer topraklarındaki gezintileri ve Zeus'un Prometheus'u tanrılara karşı geldiği için Kafkas dağlarına sürmesi, Grek kolonistlerin bölgedeki yerli Kafkas halklarıyla olan etkileşimini gözler önüne sermektedir. Pontus'tan bahseden en eski yazılı belge ise Karyandalı Skilas tarafından MÖ 7. yüzyılda bölgede bulunan yerleşkeleri betimleyen bir yazında mevcuttur.13

Pers İmparatorluğu'nun Genişlemesi

MÖ 6. yüzyıldan itibaren Pontus, yerel Grek kolonilerinin Perslere vergi ödemesi kaydıyla Ahameniş İmparatorluğu'nun himayesi altına girdi. Atinalı kumandan Zenofon, MÖ 401-400 yılları arasında Pontus'tan geçtiğinde hiç Persli ile karşılaşmadığını belirtmiştir.14

Kuzey Anadolu'nun bu kısmındaki halklar Pers İmparatorluğu'nun üçüncü ve on dokuzuncu satraplıklarına bağlıydılar.15 Pers etkisinin giderek derinleştiğine dair izler, muzaffer Pers komutanları tarafından MÖ 6. yüzyılda Zile'de inşa ettirilen ve Pers tanrılarına adanan Anaitis, Omanes ve Anadatos tapınaklarında görülebilmektedir.16

Pontus Krallığı

Pontus Krallığı'nın genişlemesi genellikle Kızılırmak'ın (Halys) doğusunda gerçekleşmiştir. MÖ 4. yüzyıl boyunca, Misya'da bulunan Kios (günümüz Gemlik'i) şehrini yönetmiş olan Kioslu I. Arizobarzanes, krallığı kuran Pers hanedanlığının, bu şehrin adını kullanan ilk hükümdarı ve Kioslu II. Mitridates ise son hükümdarıdır. Kioslu II. Mitridates'in oğlu kendini Pontuslu I. Mitridates Ktistes olarak adlandırmıştır.

Encyclopaedia Iranica'da belirtildiği üzere ailenin en ünlü üyesi, kendini Grek medeniyetine sempatisiyle tanıtmış ancak Pers kökenini de inkâr etmemiş olan VI. Mitritades Eupator'dur. VI. Mitridates geleneklerine bağlı kalarak harem ve hadım sahibi olmuş, çocuklarına Pers isimleri vermiş, Pasargad'da Pers kralları için adaklar adatmış, yönettiği yerlere satraplar atamış, kralların kralı unvanını almıştır. Helenistik Grek yazınlarına bakıldığında Pontus'taki Grek kültürünün etkisi, kıyı yerleşimlerinin ve kralın sarayının ötesine geçmemiştir.17

Büyük İskender'in ölümünden sonraki sıkıntılı dönemde, Mitridates Ktistes, İskender'in haleflerinden olan Antigonus'un hizmetindeydi ve bu düzensiz zamanı iyi hamlelerle yönetiyordu.18 Kısa bir süre sonra MÖ 302'de Pontus Krallığı'nı kurdu ve ondan sonra gelenler de MÖ 64 yılına kadar bu ismiyle devlete hükmettiler. Bu hanedanlık Pers dünyası yerle bir olurken Helenistik dünyada ayakta kalmış ve gelişimini sürdürmüştür.

Krallık en geniş sınırlarına, büyük unvanlı olarak da bilinen VI. Mitridates Eupator döneminde Romalılar ile çatışma içindeyken ulaşmıştır. Onun hükümdarlığında Pontus devleti Kapadokya'yı Bitinya'dan Kolhis'e uzanan kıyı şeridini, Paflagonya'nın ve Küçük Ermenistan'ın bir kısmını ve elinde tutmuştur.19 Küçük Ermenistan'ı elinde tutmasına rağmen Ermeni Kralı Büyük Tigran ile müttefik olmuş ve kızı Cleopatra ile evlendirmiştir.20 Sonrasında ise Romalılar, Kral Mitridates ve damadı Tigran'ı Mitridat Savaşları'nda mağlup ederek Pontus'u Roma topraklarına katmıştır.21

Roma Eyaleti Dönemi

Pontus Krallığı'nın MÖ 64'te Pompey tarafından hakimiyet altına alınmasının ardından gündelik hayatta ufak değişimler görünse de şehirleri kontrol eden oligarklarla şehir ve taşrada yaşayan halkta ve Pontus adında bir değişiklik görülmemektedir.22 İlhak edilen krallığın topraklarının bir kısmı Roma İmparatorluğu'nun Bitinya toprakları ile birleşik bir çifte eyalet olan Bitinya ve Pontus eyaletinin içinde yer almıştır. Bu eyaletin kapsadığı alan içinde Heraklea (günümüz Ereğli'si) ile Amisos (günümüz Samsun'u) arasındaki ora Pontica (Pontus kıyıları) bulunmaktadır.23 Pontus'un daha büyük bir kısmı ise Galatya Eyaletine dahil edilmiştir.24

Özellikle Romalı ve Roma bakış açısıyla aktaranlarca; Pontus adı, bu dönemden itibaren bu bölge toprakları için tek başına kullanılmaya başladı. Yeni Ahit'te de bu ad sıklıkla kullanılmaktadır.25 Eski krallığın doğu kısmı, Kolhis ile birlikte bağıl bir krallık olarak yönetilmiştir. Bu krallığın son hükümdarı II. Polemon'dur.

MS 62'de Nero tarafından bölgenin tümü bir Roma eyaleti haline getirilmiş ve üç vilayete bölünmüştür: Batıda Galatya ile sınır olan Pontus Galaticus, ortada başkenti Polemonyum'dan (günümüz Fatsa'sı) adını alan Pontus Polemoniacus ve doğuda Kapadokya (Küçük Ermenistan) ile sınır olan Pontus Cappadocicus. Sonradan Roma İmparatoru Trayan, MS 2. yüzyılın başlarında Pontus eyaletinin tümünü Kapadokya eyaletine dahil etmiştir.26 MS 287 yılında Gotlar tarafından Trabzon'a yapılan yağmaya karşılık, Roma İmparatoru Diyokletyan bölgeyi daha küçük parçalara ayırıp yönetimini kolaylaştırmayı amaçlamıştır.27 Diyokletyan'ın M.S. 295 civarındaki eyalet düzenlemesi ile Pontus bölgesi, Dioecesis Ponitca içinde üç küçük bağımsız kısma bölünmüştür:2829

  • Pontus Galatyası: Aynı zamanda Diospontus olarak adlandırılmış ve Büyük Konstantin tarafından annesinin anısı için adı Helenopontus olarak değiştirilmiştir. Merkezi Amisos'tur (günümüz Samsun'u). Sinop, Amasya, Andres, İbora (günümüz İverionü'sü) ve Zile de bu kısma dahil şehirlerdendir.
  • Pontus Polemoniacus: Merkezi Polemonium'dur (günümüz Fatsa'sı). Neokayserya (günümüz Niksarı), Argiropolis (günümüz Gümüşhane'si), Komana ve Kerasus (günümüz Giresun'u) bu kısma dahil şehirlerdendir.
  • Pontus Kapadokyası: Merkezi Trabzon'dur, Atane (günümüz Pazar'ı) ve Rize gibi küçük liman şehirlerini barındırır. Bu kısım Kolhis'e kadar uzanmaktaydı.

Bizans Eyaleti ve Teması Dönemi

Bizans imparatoru Jüstinyen bölgeyi 536 yılında yeniden düzenlemiştir:

  • Pontus Polemoniacus bölünerek batı parçası (Fatsa ve Niksar) Helenopontus'a, Komana kısmı yeni II. Ermenistan eyaletine, geri kalan kısım (Trabzon ve Giresun) ise başkenti Jüstinyenopolis olan I. Büyük Ermenistan eyaletine dahil edildi.30
  • Helenopontus, Fatsa ile Niksar'ı kapsadı ve Zile II. Ermenistan'a dahil edildi. Yerel yöneticinin derecesi Moderatör olarak belirlendi.
  • Paflagonya, Honorias'ı kapsadı ve bir Praetor'un yönetimine bırakıldı.

Bizans İmparatorluğu'nun ilk zamanlarında Trabzon bir kültür ve bilimsel öğrenim merkezi haline geldi. 7. yüzyılda Tychicus adındaki bir kişi bir öğretim okulu açmak için Konstantinopolis'ten buraya gelmiştir. Öğrencilerinden birisi de erken dönem Ermeni alimlerinden Şiraklı Ananya'dır.31

Bizans İmparatorluğu yönetiminde Pontus, Ermenistan Teması'na bağlanmıştır. En batıdaki Paflagonya Bölgesi ise Bukellarya Teması'na bağlanmıştır. İlerleyen zamanlarda bu geniş temalar bölünerek daha küçük hale getirilmiştir. 10. yüzyıldan itibaren Pontus, Gabrades ailesi tarafından yönetilen Kaldya32 ve Kolonya temalarına bölünmüştür. 8. yüzyıldan, Selçuklu'nun 1070 ve 1080 yılları arasındaki Anadolu akınlarına kadar bölgede bir refah çağı yaşanmıştır. I. Aleksiyos Komnenos tarafından bölgede düzenin tekrar sağlanmasının ardından bölge, Trabzonlu Gabras ailesi gibi, özerk hükümdarlarca yönetilmiştir. Bölgede kurulan kıyı kaleleri ağı sayesinde 11. ve 15. yüzyıllar arasında askeri anlamda korunmayı başarmıştır.33

Trabzon İmparatorluğu

Dördüncü Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında Konstantinopolis'in kaybedilmesinden sonra, Komnenos hanedanlığının yönetiminde Trabzon İmparatorluğu kurularak Pontus'a hakim oldu. Trabzon İmparatorluğu, bölgenin jeopolitik olarak izole olması ve diplomatik mücadelelerle; kimi zaman Gürcü kimi zaman Türk hükümdarlarına bağlanarak, Konstantinopolis'in fethinden sonra 1461 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilene kadar hakimiyetini sürdürdü. Trabzon İmparatorluğu, Komnenos Hanedanlığı döneminde bir kültür merkezi olmuştur.34

Osmanlı Vilayeti Dönemi

Trabzon'un fethiyle başlayan Osmanlı hakimiyetinde, 17. yüzyıldan itibaren Pontus Rumları Müslüman olmaya başlamıştır. 1920'li yıllara kadar, nüfusun %25'ini oluşturan Hristiyan Rum topluluğu bu bölgede (Trabzon'dan Kars'a kadar), 1990'lı yıllara kadar da Gürcistan ve Ermenistan bölgelerinde kültürlerini ve dillerini koruyarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.35 Kromli adı verilen sayıları 12.000 ile 15.000 arasında değiştiği ve Krom, İmera, Lividya, Pırdi, Alitinos, Mohora ve Ligosti köylerinde yaşadığı tahmin edilen bir gizli Hristiyan Rum topluluğu tespit edilmiştir.36 Of vadisinde İslamlaşmış Rumların çoğu, Antik Grekçe karakteristiği ile ana dilleri Ofitik lehçesini konuşmaktadırlar.

Pontus Cumhuriyeti

Pontus Cumhuriyeti (Yunanca: Δημοκρατία του Πόντου, Dimoktratiya Tu Pontu), Karadeniz'in güney kıyısında kurulması önerilmiş bir Pontus Rum devletidir. Kapsadığı toprakların günümüz Türkiye'sinin Karadeniz Bölgesi'ni barındırması düşünülmekteydi. Bu devletin kurulması 1919'daki Paris Barış Konferansı'nda önerilmiş fakat Elefteryos Venizelos bölgedeki Ermenilerle Wilson Prensipleri açısından çatışmaya düşmemek ve bölgenin istikrarsızlığı nedeniyle çekincesini belirtmiştir. Devletin varlığı söz konusu olmamış ve bölgedeki Pontus Rumları kırıma uğramıştır. 1922 yılından sonra da "nüfus mübadelesi" adıyla Yunan devleti ile karşılıklı devlet meselesi olarak kabul edilmiştir.

Günümüz

Bu bölgeyi de kapsayan ve 22 ilden oluşan Karadeniz Bölgesi, Türkiye'nin coğrafi bölgelerinden birisidir.

Din

Yeni Ahit'te tekrarla belirtildiği üzere, Pontus yerlileri ilk Hristiyan topluluklarından biridir. Elçilerin İşleri 2:9'da Hamsin Yortusu'nda bu toplulukların Kudüs'te bulunduğundan bahseder.37 Elçilerin İşleri 18:2'de Korint'te, Pontuslu Yahudi bir çadırcı olan ve karısı Priskilla ile bir çadırda yaşayan Akuila'dan ve Hristiyan oluşlarından bahseder.38 1. Petrus 1:1'de Havari Petrus, mektubunda Pontuslulardan "seçilmişler" olarak bahsetmektedir.39

Birinci İznik Konsili döneminde, Trabzon'un kendi piskoposu bulunmaktaydı. Trabzon Piskoposu, Poti Metropoliti'ne tabiydi. 9. yüzyılda Trabzon, Lazika'nın Metropolitliği konumuna geldi.40

Tanınmış Pontuslular

Kaynakça

<references responsive="" />

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: pontus. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. πόντος , Henry George Liddell, Robert Scott, A Greek-English Lexicon, on Perseus.

  2. Εὔξεινος , William J. Slater, Lexicon to Pindar, on Perseus.

  3. Roger Matthews (December 2004). "Landscapes of Terror and Control: Imperial Impacts in Paphlagonia". Near Eastern Archaeology. 67 (4): 200–211.

  4. Records of Tiglath-Pileser I apud , 420.

  5. So the 1877 translation of "Sargon's Great Inscription in the Palace of Khorsabad", http://www.shsu.edu/~his_ncp/Sargon.html

  6. Hewsen, Robert H. (2009). "Armenians on the Black Sea: The Province of Trebizond". In Richard G. Hovannisian (ed.). Armenian Pontus: The Trebizond-Black Sea Communities. Costa Mesa, CA: Mazda Publishers, Inc. pp. 40 f. ISBN <bdi>1-56859-155-1</bdi>.

  7. Hewsen, 43.

  8. Hewsen, 46.

  9. Kristensen, Anne Katrine Gade (1988). Who were the Cimmerians, and where did they come from?: Sargon II, and the Cimmerians, and Rusa I. Copenhagen Denmark: The Royal Danish Academy of Science and Letters.

  10. Hewsen, 39 f.

  11. Hewsen, 39.

  12. Hewsen, 40.

  13. Herodotus 3.90-94.

  14. Strabo 11.8.4 C512; 12.3.37 C559.

  15. electricpulp.com. "PONTUS – Encyclopaedia Iranica". www.iranicaonline.org.

  16. Hewsen, 41 f.

  17. Hewsen, 42.

  18. Hewsen, 47.

  19. Robert W. Edwards, “The Garrison Forts of the Pontos: A Case for the Diffusion of the Armenian Paradigm,” Revue des Études Arméniennes 19, 1985, pp.181-284, pls.1-51b.

  20. Hewsen, 48 f.

  21. Hewsen, 54.

Kategoriler