Parsifal, Richard Wagner’in üç perdelik bir operası veya müzikal dramıdır. Wagner bu eserini şahsen (ein Bühnenweihfestspiel - "sahneyi kutsayan şenlik oyunu") olarak tanımlamayı tercih etmiştir. Parsifal operasının konusu çok serbest biçimde Wolfram von Eschenbach tarafından 13. yüzyılda yazılmış olan bir epik şiir olan Parzival'dir ve mitik İngiliz Kralı Artur zamanının bir şövalyesi olan Parzival'in Kutsal Kaseyi bulmak için geçirdiği serüvenleri anlatır.
Bu esere Wagner ilk defa Nisan 1857'de yeni bir opera konusu için kavram olarak bakmış; ama ancak eserini bundan yirmi beş yıl sonra tamamlamıştır. Parsifal Wagner'in bestelediği son opera olmuştur. Bu eserin bestelenmesinin nedenlerinin başında Wagner'in sırf kendi eserlerini kendi isteklerine göre sahnelemek için Bavyera Bayreuth kentinde özel bir konser festival binası olan Bayreuth Festspielhaus yaptırması ve bu binanın özel akustik karakterini en iyi şekilde kullanacak bir eser hazırlamak istemesidir. Belki bu nedenle olacak, Parsifal'in 1882'deki prömiyerinden sonra 1903'e kadar başka bir operada sahnelenmesi Wagner tarafından telif hakları ile yasaklanmıştır. Bu eserin başka bir operadaki ilk prömiyeri 1903'te New York Metropolitan Operası'nda yapılmıştır.
Bu opera özellikle Bayreuth Festivali'nde ve Bayreuth Festspielhaus çok defa oyanmıştır ve esere bağlı bazı özel karakterler bulunmaktadır. Bu opera Hitler'in en sevdiği opera olarak bilinir. Nietzsche’nin ise fazla beğenmediği söylenir. Bayreuth'da bir gelenek olarak seyirciler birinci perdeden sonra hiç alkış tutmazlar.
Parsifal Wolfram von Eschenbach tarafından yazılan Parzival adlı şiirden ilham alınarak hazırlanmıştır. Bu şiiri Wagner'in 1845'te okuduğu ve 1857'de onun hakkında bir opera yazma fikrinin aklina geldiği bilinmektedir.1 2 Wagner bundan sonra 8 yıl bu fikrini gerçekleştirmeye zaman bulamamıştır. Bu dönemde Wagner Tristan ve Isolde adlı opera eserini tamamlayıp, Nuremberg'in Usta Şarkıcıları opera eserini bestelemeye başlamıştır. 1865'te, Parsifal için bir düzyazı müsvedde ve bir çalışma planı hazırlamıştır. 1877'de ise bu düzyazı müsveddeyi, opera eserinde kullandığı manzum halde bir libretto şekline koymuştur. Eylül 1877'den itibaren müzik bestelemeye başlama safhasına girmiştir. Wagner Parsifali birer perde birer perde olarak bestelemiş ve Ağustos 1879 ile 13 Ocak 1882de orkestralamayı bitirmiştir.
12 Kasim 1880de Wagner ilk defa özel olarak Bavyera Kralı için bu operanın Prelüd'ünün temsil ettirmiştir. Tüm eser ise 16 Temmuz 1882de Bayreauth Festspielhus'da sahne konup prömiyeri yapılmıştır. Bu sahnelemede mizansenler Max Brückner ve Paul von Joukowsky tarafından hazırlanmış; Kutsal Kase Krallık salonu Sienna Katedrali ve Klingsor'un büyülü bahçesi Ravello'daki Palazzo Rufolao saray bahçesinden anımsanarak kurulmuştur. Bu eseri icra etmek için 107 enstrümanlı büyük bir orkestra; 135 kişilik bir koro ve 23 tane soloist kullanılmıştır. Bu ilk gala temsilinde orkestra şefi Herman Levi olup operanın sonlarına doğru Wagner'in kendisi şeflik değneğini kullanmıştır.
Parsifal operası ilk prömiyerinden sonra telif hakları kullanılarak 20 yıl (1884-85 yıllarında Bavyera Kralı için verilen özel temsiller dışında) sadece Bayreuth Festspeilhaus'da sahnelenip oynandı. Wagner'in bu şekilde sınırlayıcı telif haklarını kullanmasına neden:
23 Aralik 1903'te Amerikan mahkemelerinden bunun bir tekel olduğu ve tekel kullanımının yasalara uygunsuzluğu hakkında bir mahkeme hükmü aldıran New York Metropolitan Opera Evi, Bayreauth'da bu eserde rol alıp eseri daha önce öğrenmiş opera şarkıcılarını kullanarak, ilk Almanya Bayreuth dışındaki prömiyerin sahnelenmesini sağlamıştır. Fakat bu Wagner ailesi ve hem de Alman otoriteleri tarafından telin edilmiştir.
1913e kadar telif hakları geçerli olduğu için Parsifal'in yasal olarak tüm sahnelenmesi imkânsızdı. 1914'te telif haklarının sona ermesi ile birçok opera evi bu eseri oynama hazırlığı yaptı. İlk defa 1 Ocak 1914'in ilk dakikalarında temsile başlayan Barselona opera evinde sahnelendi. 1 Ocak ile 1 Ağustos 1914 arasında 50'den daha büyük sayıda Avrupa opera evinde Parsifal sahnelendi.
Roller | Ses tipi | Prömiyerde roller 26 Temmuz 1882 (Orkestra şefi: Hermann Levi) | New York Met Prömiyerinde roller 24 Aralık 1903 (Orkestra şefi: Alfred Hertz) |
---|---|---|---|
Parsifal | tenor | Hermann Winkelmann | Alois Burgstaller |
Kundry | mezzosoprano veyasoprano | Amalie Materna | Milka Ternina |
Gurnemanz, ''Kutsal Kase Şövalyelerinin en yaşlı piri | bas | Emil Scaria | Robert Blass |
Amfortas, Kutsal Kase Kırallığı hükümdarı | bariton | Theodor Reichmann | Anton van Rooy |
Klingsor, büyücü | bas-bariton | Karl Hill | Otto Goritz |
Titurel, Amfortas'ın babası | bas | August Kindermann | Marcel Journet |
İki Kutsal Kase Şövalyesi | tenor, bas | Anton Fuchs Eugen Stumpf | Julius Bayer Adolph Mühlmann |
Dört Şövalye yardımcısı | sopranoler, tenorler | Hermine Galfy Mathilde Keil Max Mikorey Adolf von Hübbenet | Katherine Moran Paula Braendle Albert Reiss Willy Harden |
Altı Çiçek Kızı | 3 soprano, 3 kontralto veya 6 soprano | Pauline Horson Johanna Meta Carrie Pringle Johanna André Hermine Galfy Luise Belce | |
Yükseklerden ses, Eine Stimme | kontralto | Sophie Dompierre | Louise Homer |
Kutsal Kase Şövalyeleri, çocuklar, çiçek kızları | |||
Bu eser Kutsal Kase şövalyelerinin bir serüvenini anlatmaktadır. Kutsal Kase Orta Çağlar Avrupalı Hristiyanlar tarafından ortaya atılmış bir sıra dinsel hikâyede bulunur ve Hristiyanlar için çok kutsal olan İsa'nın son akşam yemeğinde şarap içmek için kullandığı ve çarmıha gerildiğinde onu öldürmek için bir mızrak saplandığında çıkan kan damlalarının içinde toplandığı sihirli bir kaptır. Wagner'in eserine göre bu Kutsal Kase ve Kutsal Mızrak bir melek tarafından Titürel'e verilmiş ve o da bu kutsal emanetleri korumak için Kuzey İspanya'da dağlarda, Monsalvat'da bir tapınak yapmış ve bir Kutsal Kase Şövalyeleri nizamı ve krallığı kurmuştur. Titürel'i takip eden kral Amforas, Koudry adlı bir büyücü kadının oyununa gelmiş; kadının büyücü ustası olan Klingsgor Kutsal Mızrağı eline geçirmiştir. Klingsgor Amforas'ı hiç iyileşmeyen şekilde yaralamış; fakat Kutsal Kase'nin desteklemesi ile Amforaş ölmemiş ama devamlı bir ıstırap çeker hale gelmiştir. Yöresel bir kehanete göre bir gün Monsalvat'lı pek saf ama temiz kalpli bir genç ortaya çıkacak; merhamet hisleriyle akıllanacak; kötüyü ve şeytanın cezbeşini yenerek Kligsfor'u elimine edip Kutsal Mızrağı eline geçirip; bu mızrakla Amsforas'ın yarasını iyileştirecektir. İşte bu genç Persifal'dir ve opera tam bu kişinin ortaya çıkmasıyla başlar.
Birinci perdede pek saf, akılsız, hatta aptal bir kişi görümünü veren Parsifal Kutsal Kase'yi koruyan özel şövalyelerin başında kral olan Amforas'ın yaradan çektiği istiabı görür. İkinci perdede Parsifal Kligsor adlı büyücünün büyülü ülkesine girmiştir. Bu büyücü Kutsal Kase Şövalyelerini kötü duruma sokmaya çalışmaktadır ve onlardan İsa'nın çarmıha gerildiğinde ölmesi için vücuduna batırılan Kutsal Mızrağı çalmıştır. Orada Parsifal, Klingsor'un bir kölesi olan Kundry'yi görür ve Kundry Persifal'ı baştan çıkarmaya çalışır. Parsifal bu kadına karşı koymak suretiyle Klingsor'u ortadan kaldırmayı başarır ve Kutsal Mızrağı tekrar eline geçirir. Üçüncü perdede Persifal Kutsal Kase krallığına geri döner ve Amfortas'ın yaralarını iyileştirir.
Mekân: İspanya'nın kuzeyinde dağlarda bulunan Monsalvat kalesi ve Klingşor'un büyülü sarayı.
1. Sahne
Prelüdde bir ruhani müzik gibi önce bir ilk defa bir major akor duyulur ve bir oktava erişir ve bunu bir minör akor tekrarlar ama sondaki tiz nota yetişmeden biter. Sonra ilk defa Kutsal Kase motifi ve sonra pirinç çalgılar sesli itikat motifi duyulur. Prelüd bir saf ve aptal kişinin dolaşmaları ve Kutsal Ormanı'nı bulması ile sona erer.
Kutsal Kase'nin koruma yeri ve Kutsal Kase Şövalyelerinin üssü olan Monsalvat şatosu civarında bir ormanda, şövalyelerden en yaşlısı ve onların piri olan Gurnemaz, kendine hizmet edecek genç şövalye çıraklarını uyandırır ve onlarla sabah duasına koyulur. Amforas ve maiyetinin geldiklerini görür ve bunların komutanı olan şövalyeden Kralın sağlığının nasıl olduğunu sorar. Şövalye Kralın geceleyin çok ızdırap çektiğini; fakat erkenden kutsal göle girmek istediğini ve onun için getirildiğini bildirir. Bu şövalye, çırakların Gurnemaz'dan Kralın yarasının nasıl iyileştirilebileceğini öğrenmek istediklerini söyler; fakat Gurnemaz buna cevap vermekten kaçınır. Bu sırada çok vahşi görünüşlü bir kadın, Kundry, ortaya çıkar. Gurnemanz'a bir küçük merhem kutusu verir ve bunun Arabistan'dan getirildiğini ve sürülürse Kral'ın acılarının dinebileceğini söyler ve yorgunluktan oraya yığılır kalır.
Kutsal Kase şövalyelerinin kralı olan Amfortas bir sedye ile taşınmaktadır. Kral, daha önce ağrılarını dindirmek için başarısız girişimler yapmış olan Gawain'in çağrılmasını ister. Bu şövalyenin daha iyi ilaçlar arayıp bulmak için ayrıldığını haber verirler. Kral kızıp bu şekilde izin almadan yapılan tezcanlılığın kendini Klingsor'un ülkesine götürdüğünü ve şimdiki ızdırabına neden olduğunu bildirir. Kral, Kundry'nin vermiş olduğu merhemi kabul eder ve ona şükranını bildirir. Fakat Kundry aksi bir sözle, Kralın şükranlarını ifade etmeye zaman kaybedeceğine göle girip yıkanmaya başlamasını söyler.
Kralın alayı yoluna devam eder. Onlar gözden kaybolduktan sonra, şövalye yardımcıları Kundry'ye inanmaz gözlerle bakıp onu soru yağmuruna tutarlar. Gurnemanz onlara Kundry'nin Kutsal Kase şövalyelerine çok kere yardım ettiğini, ama kendinin istediği zamanlarda gelip gittiğini açıklar. Gürnemanz ayrılmadan yanlarında niçin kalıp da Krala yardım etmediğini sorunca Kundry hemen hiçbir zaman şahsen yardım vermediğini söyler. Çıraklar onun bir büyücü olduğunu düşünürler ve eğer o kadar yardımcı oluyorsa, niçin kutsal mızrağı onlar için bulmadığını sorarlar. Gurnemanz çok ciddiyetle bu eylemin başka bir kişi tarafından yapılacağının önceden belirtildiğini söyler. Bu arada nasıl Amfortas Mızrağın muhafızı iken Klingsor'un ülkesinden gelen çok çekici bir kadın tarafından kandırıldığını ve bu sırada mızrağı kaybettiğini anlatır. Klingsor mızrağı eline geçirdiğini ve onunla Amfortas'ı yaraladığını anlatır. Gurnemanz'in anlatımına göre Amfortas'ın çok ağrı ızdırap çekmesine neden bu yan tarafında bulunan yaradır ve kendi başına hiç iyileşmesi beklenmemektedir.
Kralın gölde yıkanma yerinden gelen iki şövalye yardımcısı, Gurnemanz'a Kundry'nin verdiği merhemin Kralın acılarını biraz olsun dindirdiği haberini getirirler. Çırakları Gurnemanz'a Klingsor'u bilip bilmediğini sorarlar. O da Kutsal Mızrak ve Kutsal Kase'nin nasıl olup da Amfortas'ın babası Titürel zamanında Kutsal Kase şövalyeleri tarafından korunmak üzere Monsalvat'a getirildiğini; nasıl bu şövalye nizamına girmeyi çok isteyen Klingsor'un aklında saf olmayan düşüncelerin bulunmasından dolayı bu hedefe erişemediğini ve kendisini hadım ettikten sonra Şövalye nizmanından atıldığını hikâye eder. Bundan çok canı yanan Klingsor kendini Kutsal Kase Krallığının karşısında olarak gördüğünü; karanlık ilimleri öğrenip içinde Kutsal Kase şövalyelerini kandırıp aldatmak amaçlı birçok güzel Çiçek Kızları bulunan bir ülkeyi büyü ile yarattığını söyler. Amfortas'ın Kutsal Mızrağı işte bu büyülü ülkede kaybettiğini açıklar. Şimdi Kutsal Mızrak bu büyülü ülkede Klingsor'un elinde olup onun şimdi Kutsal Kaseyi de ele geçirmek niyetinde olduğunu bildirir. Gurnemanz sonradan nasıl Amfortas'ın bir kutsal rüya şeklinde bir kehanet gördüğünü ve bunda kendisine şefkat ile aydınlanmış bir saf aptalı (Durch Mıtleid wissend, der reine Tor) beklemesi ve onun bu yarayı sonunda iyileştireceğinin bildirildiğini açıklar.
Bu sırada şövalyelerin haykırdıkları duyulur; bir uçan kuğu okla öldürülmüştür ve elinde bir yay ile kuğuyu öldüren oklara benzeyen okları tirkeşinin içinde taşıyan genç bir adamın yakalandığı bildirilir. Çok ciddi bir tavırla Gurnemanz bulunduğu yerin kutsal bir yer olduğu için bu genci soruşturmaya tutar. Gence bunu niçin yaptığını sorar; o da herhangi bir uçan şeyi okla vurabileceğini (İm Fluge treff' ich was fliegt!) böbürlenerek söyler. Yaşlı şövalye kuğunun kendine hiçbir zararı dokunmadığını söyler. Gence kuğunun kan lekeli beyaz gövdesini, inip kalkması durmuş kanatlarını ve hiç hayat bulunmayan donuk gözlerini gösterir. Yaptığından pişmanlık duyan genç yayını kırıp atar.
Gurnemanz sonra gence niçin burada bulunduğunu, babasının kim olduğunu, burayı nasıl bulabildiğini ve sonunda isminin ne olduğunu sorar. Her bir soruya genç bilmiyorum diye cevap verir. Yaşlı şövalye çıraklarını Krala yardım etmek için gönderir. Son olarak gençten ne biliyorsa bilsin onu söylemesini ister. Bu saf kafalı genç Herzeleide adında bir annesi olduğunu ve yayı kendisi yaptığını bildiğini söyler. Kundry bu soruşturmayı dinlemiştir; bu gencin babasının isminin Gamuret olduğunu, babasının bir şövalye olarak bir savaşta olduğunu ve oğlunun da babasının yolunu takip edip savaşçı olup öleceğini sandığı için oğluna kılıç kullanmayı yasak ettiğini söyler. Kundry gülerek gence annesinin kederden öldüğünü de bildirir. Buna kızan genç Kundry'i yakalamaya çalışır ama annesinin kaderine çok üzülmüştür ve kederinden yere düşüp bayılır. Kundry de o sırada çok uykulu olduğunu fark etmiştir ve uyumak istemediğini ve keşke hiç uykudan kalkamamış olmayı istediğini bağırarak herkese ilan eder. Fakat sonra bir çalı altına yatarak istirahate başlar.
Gurnemanz Kutsal Kase'nin ancak inançlıların Monsalvat'a gelip kendine bakmaya izin verdiğini bilmektedir. Onun için gence onu Kutsal Kase'ye bakma törenine götürmek istediğini söyler. Genç Kutsal Kase'nin ne olduğunu bilmemektedir; ama ona doğru yürüyüşe geçtiğinde pek az hareket etmekle beraber çok yol kattediğini sandığını bildirir. Gurnemanz bu özel ülkede zamanın mekân olduğunu söyler. Bir orkestra parçası ile 2. Sahne'ye girilir.
2. Sahne
Kutsal Kase'nin bulunduğu salona gelmişlerdir ve şövalyeler takdis edilmiş şarap ve ekmek lokamsi yemek şeklindeki kutsal birlik törenine hazırlanırlar. Titürel'in sesi oğlu Amfortas'a Kutsal Kase'yi kapayan örtüyü açmasını söyler. Amfortas Kutsal Mızrağı kaybetmeden doğan utanç ve yaralarından acı çekme duygularıyla doludur (Wehvolles Erbe, dem ich verfallen); kutsal görevi yapmaya hakkı olmadığını söyler; ağlayarak herkesten kendini affetmelerini ister (Erbarmen!). Fakat gelecekte bunlardan bir saf ve aptal kişi tarafından kurtarılacağını bilmektedir. Amfortas'ın haykırışını duyan ve çektiği ızdırabı göre genç de kalbini tutarak onunla birlikte eza çekmeye başlar. Titürel ve şövalyeler Amfortas'dan üzerini kapatan kumaşı açarak herkesin Kutsal Kase'yi görmesini sağlamasını isterler ve sonunda Amfortas bunu yapar. Kutsal Kase salona bir ruhani ışık yaymıştır ve bu ışık altında şövalyeler kutsal birlik törenini ifa ederler. Ancak Amfortas bu törene katılmaz; tören bittiği zaman acı ve ağrı takatı kalmamıştır; yere yığılakalır ve salondan omuzlarda taşınarak çıkartılır. Yavaş yavaş diğer şövalyeler de salondan çıkarlar. En son olarak salonda genç ve Gurnemanz kalmıştır. Gurnemanz gencin gördüklerinden bir şey anlayıp anlamadığını sorar. Genç hiç cevap veremez. Gurnemanz genci şatodan zorla attırır ve bir daha kuğuları öldürmemesi için de kendini ikaz eder. Bu sırada yüksekten gelen ses, şefkatle aydınlanmış saf aptal sözcüklerini tekrarlar.
1. Sahne
İkinci Perde Klingsor'un büyülü şatosunda açılır. Bu büyülü ülkeye bir yol bulup girmiş olan bir aptal genci yakalayıp köle yapması için bir hizmetkarına emir verir (Die Zeit ist da.). Hizmetkarının ismini de "Herodias", "Gundryggia" ve en son "Kundry" olarak anar. Bu hizmetkar, aynı Amfortaş'ı baştan çıkardığı zaman olduğu gibi, inanılmayacak kadar çok çekici güzel bir kadın şeklini alır. Derin bir uykudan uyanıp Klingsor'a karşı çıkar. Klingsfor onun üzerinde hakimiyetini kuruncaya kadar, kadın onun kendini sahte olarak iffetli olması dolayısıyla alaya alır ve bu Klingsor'u kendi kendini kınamasına yol açar. Fakat sonunda Kundry de büyü altına girer. Sonra Klingsor kendi ülkesinin şövalyelerini ülkeye giren gence hücum etmelerini emreder; fakat dövüşte genç onlardan üstün gelip onları yaralayıp geri püskürtür. Şimdi genç Klingsgor'un çiçek kızlarına ait olan bahçeye girmiştir. Klingsor, Kundry'ye bu genci yakalaması için emir vermek ister ama Kundry ortalıktan kaybolmuştur.
2. Sahne
Döğüşten başarı ile çıkan genç şimdi bahçede kendini güzel ve çekici Çiçek Kızları arasında bulur. Bu kızlar ona yaklaşmasını söylerler ve onu kucaklarlar ama aynı zamanda sevdikleri şövalyeleri yaraladığı için ve cazibelerine karşı durduğu için ona serzenişlerde bulunurlar. (Komm, komm, holder Knabe!). Sonra her biri onu tek başına ele geçirmek için diğerleri ile kavgaya tutuşurlar. Birdenbire Parsifal diye bir haykırış duyulmasıyla bu kavga kesilir. Genç bu ismin rüyalarında kendine görünen annesinin kendini çağırmak için kullandığı isim olduğunu hatırlar. Çiçek Kızları birden geri plana çekilirler ve Persifal ile Kundry'yi yalnız bırakırlar. Genç bütün bunların bir rüya olabileceğini düşünür ve Kundry'ye nasıl olup da Persifal ismini bildiğini sorar.
Kundry ismini annesinden öğrendiğini söyler (İch şah das Kind an seiner Mutter Brust.). Kundry, annesinin onu çok sevdiğini, babasının akıbetine uğramaması için onu koruduğunu ve onun evden kaçması ile kendini yalnız bırakılıp terkedilmiş hissettiğini ve buna dayanamadığı için sonunda üzüntüden olduğunu anlatır. Parsifal yaptıklarında pişmanlık duyar ve annesini unutup onun ölümününe sebep olduğunu düşünüp kendini suçlu hisseder. Kundry bu duyguların ilk defa kendini anladığına bir işaret olduğunu ve onun annesinin sevgisini hatırlamasının kendine öpücükler vermesi ile biraz daha kolaylaşacağını ifade eder. Birbirlerini uzun zaman öperler ama sonunda Persifal kendini kadından ayırır. Amfortas adını haykırır; Persifal Amfortas'ın bir tarafında bulunan yaranın aynısının yanar acısını hissetmiştir. Artık Kutsal Kase gösterme töreninde Amfortas'ın ızdıraptan kıvranıp haykırmasının nedenini iyice kavramıştır (Amfortas! Die Wunde! Die Wunde!). Amfortas'a karşı duyduğu şefkat duygusu nedeniyle Kundry'nin sevgi gösterilerini reddeder.
Bundan çok alınan ve sinirlenen Kundry ager Amfortas'a şefkat hisleri duymakta ise kendine de şefkat duyguları olması gerektiğini belirtir. Kundry İsa'nın çarmıha gerilmesini görmüştür; buna gülmüştür. Bundan dolayı ceza olarak yüzyıllar boyu lanetlenip dünyayı gezmek zorunda kalmıştır. Şimdi artık hiç ağlayamamaktadır ve her zaman her şey gülmektedir. Bu lanetlemeye göre de Kutsal Mızrak atıcısının kölesidir ve onun isteği ile sadece baştan çıkartıcı olarak yaşamaktadır. Parsifal bunlara aldırmaz görünür ve Kundry'den kendini Amfortas'a götürmesini ister. Kundry Parsifal'ın kendini reddettiği sürece Kutsal Kase krallığı ülkesini hiç bulamadan orada burada gezmesi için ona beddua eder ve bunun devamlı uygulanması için Klingsor'u yardıma çağırır.
Kligsor bu yardım talebini kabul edip gelir ve Kutsal Mızrağı Parsifal'e savurur. Fakat Mızrak Parsifal'ın başı üzerine gelince havada durur. Parsifal Mızrağı eliyle kavrar ve bir istavroz çıkarır. Klingsor'un büyülü kalesi bunun üzerine yerle bir olur. Parsifal oradan ayrılır ve ayrılmaktayken Kundry'e kendini nerede bulabileceğini bildiğini bildirir.
1. Sahne
Üçüncü Perde, Birinci Perde'deki gibi, Kutsal Kase Krallığı ülkesinde açılır ama aradan epey zaman geçmiştir. Gurnemanz şimdi yaşlıdır ve zor yürüyebilmektedir. Tek başına bir keşiş gibi kaldığı kulübesinin yakınlarında bir inleme duyar, yıllarca önce olduğu gibi Kundry'i bir çalı altında baygın olarak bulur (Sie! Wieder da!). Yüzüne Kutsal Kaynak'tan su çarparak onu ayıltır; fakat Kundry ancak tek bir kelime söylebilmektedir: Hizmet (Dienen). Gurnemanz, bu özel günde tekrar ortaya çıkmasının herhangi bir önemi olup olmadığını merak etmektedir. Ormana doğru bakarken oradan zırh giymiş silahlı bir kişinin gelmekte olduğunu görür. Yabancının başında yüzünüde kapatan bir miğfer bulunmaktadır ve Gurnemanz onun kim olduğunu anlayamaz; ona kim olduğunu sorar ama cevap alamaz. Sonunda tam zırhlı kişi yüzünü kapayan miğferi çıkartır. Gurnemanz bunun yıllar önce kuğuyu okla vuran genç olduğunu ve taşıdığı silahında Kutsal Mızrak olduğunu anlar.
Parsifal Amfortas'a huzuruna çıkıp uzun serüvenini anlatmak istemektedir (Zu ihm, des tiefe Klagen.) Uzun yıllar seyahat etmiş ve Kutsal Kase Krallığı ülkesine giden bir yol bulamamıştır. Bu arayış sırasında çok defa silahlı kavgaya girişmiştir. Ama tek bir defa bile bu kavgalarda Kutsal Mızrağı kullanmamıştır. Gurnemanz Parsifal'a doğru yolu gizleyip göstermeme büyüsü uygulandığını, ama bu büyünün tesirinin şimdi ortadan kalktığını anlatır. Parsifal yolda iken Titürel ölmüştür. Amfortas ise hala yaşamaktadır. Ama bütün bu dönemde Kutsal Kase'yi örten örtüyü hiç açmamış ve onu ülkesinde kimseye göstermemiştir. Durumun çok üzücü olduğu ve buna nedenin kendisi olduğunu düşünen Parsifal pişmanlık duymaktadır. Gurnemanz bugünün Titürel için cenaze töreninin yapılacağı gün olduğunu ve bu törende Parsifal'a çok büyük bir görev düştüğünü ona bildirir. İsa'nın son yemeğinden sonra olduğu gibi, Kundry Kutsal Su kullanarak Parsifal'ın ayaklarını yıkar ve üstüne bu sudan serper. Onun şefkatle aydınlanmış saf aptal olduğunu anlamıştır ve Kutsal Kase şövalyelerinin yeni kralı olacağını bilmiştir.
Parsifal etrafına bakınır ve bu çayırlığın güzelliğini açıklar. Gurnemanz bunun nedeninin bu günün dünyada her şeyin yenilendiği Kutsal Cuma günü olduğunu açıklar. Parsifal, sonra Kutsal Su ile ağlayan Kundry'yi vaftiz eder. Üçü birlikte Kutsal Kase şatosuna gitmek üzere yola koyulurlar. Kısa bir orkestra parçası İkinci Sahne'ye geçişi sağlar.
2. Sahne
Kutsal Kase şatosunda Amfortas, Kutsal Kase'nin saklanma yeri olan ve önünde Titürel'in tabutu konulmuş olan, mihrabın önüne getirilir. Amfortas ölmüş olan babasına ağlayıp yalvarıp yakarmakta ve kendisinin de ölmesini sağlayarak çektiği ıztiraplardan kurtarması ister (Mein vater! Höchgeseğneter der Helden!). Kutsal Kase şövalyeleri ise Amfortas'dan kaseyi kendilerine tekrar göstermesini istemektedirler. Fakat ızdıraptan çok kıvranmakta olan Amfortas kase'yi hiçbir zaman kendinin onlara göstermeyeceğini ve kendisinin Şövalye nizamına getirdiği kara lekeyi ortadan kaldırmak ve iztirabına son vermek için Şövalyelerin onu öldürmeleri gerektiğini bildirir. Tam bu sırada Parsifal ortaya çıkar mihrap önüne gelir ve tek bir silahın Amfortas'ın yaralaraini iyileştirebileceğini açıklar (Nur eine Waffe taugt). Kutsal Mızrakla Amfortas'ın yarasının bulunduğu yanına dokunur ve böylece hem onu af eder hem de yarasını iyileştirir. Kutsal Kase'nin üstü açılarak herkese gösterilmesini emreder. Herkes dizlerine çökmüş bunu beklemekte iken, büyücünün lanetlemesinde kurtulan Kundry hayatını kaybedip yere yığılakalır. Bu sırada bir barış sembolü olan zeytin dalı taşıyan kumru Parsifal'ın başının etrafında dolaşmaya başlar.
3 Ocak 1878’de Wagner yeni yayınlanmış olan bu eserin bir kopyasını Nietzsche’ye gönderir. Aynı yılda da Nietzsche Wagner’e yazdığı son mektupla birlikte “insanca, pek insanca, özgür ruhlar için bir kitap” adlı çalışmasının bir kopyasını gönderir. Bu olayla birlikte Wagner ve Nietzsche arasındaki bağlar tamamen kopmuştur. O, bu eserin hastalıklı Hristiyan şövalye ülkülerini fazlasıyla içerdiğini düşünüyordu.
Bu kısım Parsifal operasının müziğinin bazı özelliklerine bir giriş mahiyetindedir.
Bir leitmotif belirli bir müzik parçasını belirli bir kişi, mekân veya fikre iliştiren ve operanın devamında tekrar eden bir müziksel temadır. Leitmotifleri özel olarak kendi bestelerinde kullanan bestecilerin başında Wagner gelmektedir ve Parsifal birçok leitmotifi kapsamaktadır. Wagner'in bu opera eserinin müziğini anlamak ve asli alan epik şiir konusu ile bu müziğin birlikte ilişkisini değerlendirmek için bu leitmotifleri bilmek çok yardımcı olabilir. Parsifal eserinde bulunan önemli leitmotiflerin operada ilk duyulma sırasına göre listesi şudur:
Örneğin eserin açılıştaki iki leitmotif (Kutsal Kase ve Parsifal motifleri) operanın devamınca tekrar tekrar seslendirilmektedir. Kutsal Kase motifinde Wagner Dresden'de çocukluğunda öğrendiği özel bir beste ile "amin" demesini, "Dresden amini" bestesini, kullanır.
Wagner'in müziksel alanda yetiştiği en ileri çağında bestelediği her opera gibi, Parsifal da her bir perde bir tüm müzik bloku (durchkomponiert - baştan sona kadar tek beste) olarak bestelenmiştir. Bu nedenle eserde kendi başına aryalar bulunmaz. Fakat Wagner'in kendisi operanın bazı orkestral kısımlarını ayırmış ve bunların ayrı ayrı aranjmanını yaparak düzenlemiştir. Bu operayla ilişkili "orkestral parçalar" konserlerde ayrı olarak icra edilebilmektedir. Bunlardan en tanınmışları şunlardır: 1. Perde'ye uvertür; III. Perde 1. Sahne'nin ikinci yarısında bulunan "Kutsal Cuma" müziği; II. Perde'de bulunan Kundry'nin uzun solo parçası ("Ich sah das Kind") ve Amfortas 'in I. Perde'de bulunan ağıtı ("Wehvolles Erbe").
Wiener Staatsoper, Orchester der Wiener Staatsoper, Donald Runnicles, Viyana, 11 Nisan 2004
Max Von Schillings / State Opera Orkestrası, Berlin
Yıl | Roller (Parsifal, Kundry, Gurnemanz, Amfortas, Klingsor) | Orkestra şefi, Opera Evi ve Orkestra | Marka Stereo/Mono |
---|---|---|---|
1951 | Wolfgang Windgassen, Martha Mödl, Ludwig Weber, George London, Hermann Uhde | Hans Knappertsbusch Bayreuth Festspielhaus Orkestra ve korosu | Audio CD: Teldec Kat:9031760472 Mono |
1962 | Jess Thomas, Irene Dalis, Hans Hotter, George London, Gustav Neidlinger | Hans Knappertsbusch Bayreuth Festspielhaus Orkestra ve korosu | Audio CD: Philips Kat:4757785 Stereo |
1970 | James King, Dame Gwyneth Jones, Franz Crass, Thomas Stewart, Sir Donald McIntyre | Pierre Boulez Bayreuth Festspielhaus Orkestra ve korosu | Audio CD: Deutsche Grammophon Kat:4357182 Stereo |
1972 | René Kollo, Christa Ludwig, Gottlob Frick, Dietrich Fischer-Dieskau, Zoltán Kelemen | Georg Solti Viyana Devlet Operası Orkestrası ve korosu | Audio CD: Decca Records Kat:4708052 Stereo |
1976 | René Kollo, Gisela Schröter, Ulrik Cold, Theo Adam, Reid Bunger | Herbert Kegel Leipzig Radyo Senfoni Orkestrası ve korosu | Audio CD: Berlin/VEB Deutsche Schallplatten DDR Cat: 0013482BC Stereo |
1980 | James King, Yvonne Minton, Kurt Moll, Bernd Weikl, Franz Mazura | Rafael Kubelík Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası | Audio CD: Arts Archives Kat:430272 Stereo |
1979 | Peter Hofmann, Dunja Vejzovic, Kurt Moll, José van Dam, Siegmund Nimsgern | Herbert von Karajan Berlin Filarmonik Orkestrası ve korosu | Audio CD: Deutsche Grammophon Kat:4133472 Stereo |
1981 | Reiner Goldberg, Yvonne Minton, Robert Lloyd, Wolfgang Schoene, Aage Haugland | Armin Jordan Monte Carlo Radyo Orkestrası | Audio CD: Erato Records Kat: 2292-45662-2 Stereo |
1987 | Peter Hofmann, Waltraud Meier, Simon Estes, Matti Salminen, Franz Mazura, Hans Sotin | James Levine Bayreuth Festspielhaus Orkestra ve korosu | Audio CD: Philips Kat: 434 616-2 Stereo |
1991 | Siegfried Jerusalem, Waltraud Meier, Jose van Dam, Matthias Holle, Gunter von Kannen | Daniel Barenboim Berlin Filarmonik Orkestra ve korosu | Audio CD: Teldec Kat:9031744482 Stereo |
1993 | Placido Domingo, Jessye Norman, Kurt Moll, James Morris, Ekkehard Wlaschiha | James Levine Metropolitan Opera Orkestra ve korosu | Audio CD: Deutsche Grammophon Kat:4375012 Stereo |
2005 | Placido Domingo, Waltraud Meier, Franz-Josef Selig, Falk Struckmann, Wolfgang Bankl | Christian Thielemann Viyana Devlet Operası Orkestra ve korosu | Audio CD: Deutsche Grammophon Kat:4776006 Stereo |
Not: "Kat:" Ses kayıt şirketi katalog numarası.
Orijinal kaynak: parsifal. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page