parnasizm ne demek?

Parnasizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da ortaya çıkan ve şiire objektif, estetik bir yaklaşım benimseyen bir edebi harekettir. Romantizmin duygusal ve öznel üslubuna tepki olarak doğmuş, sanatın sanat için varolduğunu savunan bir anlayışı benimsemiştir.

Parnasizmin temel özellikleri şunlardır:

  • Objektiflik: Duyguların ve kişisel görüşlerin şiirde yer almaması, nesnel bir bakış açısıyla anlatımın tercih edilmesi. Şair, gözlemci ve aktarıcı rolündedir, duygularını değil, gördüklerini anlatır.
  • Mükemmellik arayışı: Dil ve biçim açısından kusursuzluğa ulaşma çabası, titiz bir işçilik ve kelime seçimi. Müziksellik, ritim ve uyak önemlidir. Şiir, mükemmel bir sanat eseri olarak ele alınır.
  • Estetik değerlendirme: Sanatsal güzelliğin, diğer tüm değerlerin üstünde yer aldığı inancı. Şiirin ana amacı estetik zevk sağlamaktır. Sosyal veya politik meseleler ikinci planda kalır.
  • Klasik formlara bağlılık: Soneta, gazel gibi klasik şiir biçimlerinin tercih edilmesi. Form ve yapıya önem verilir.
  • Betimleme ve gözlem: Detaylı ve hassas betimlemeler, doğanın ve nesnelerin gerçekçi bir şekilde yansıtılması.
  • Sözcüklerin müzikal kullanımı: Sözcüklerin ses değerlerinden, ritimlerinden ve uyumlarından yararlanma.

Parnasizmin öncüleri arasında Charles Baudelaire, Théophile Gautier ve Leconte de Lisle sayılabilir. Ancak, Parnasizm, Baudelaire'in daha karmaşık ve psikolojik derinliğe sahip şiirine kıyasla daha çok teknik ve biçimsel unsurlara odaklanmıştır. Parnasizm, Sembolizm'in öncüsü olarak da görülür, çünkü mükemmeliyetçiliği ve dilin estetik gücüne olan odaklanması sembolistlere ilham vermiştir.

Parnasizm, şiirde "sanat için sanat" ilkesini uygulamaya koyan önemli bir hareket olsa da, duygusal derinliğin ve kişisel deneyimin yoksunluğu nedeniyle eleştirilmiştir. Bazıları için aşırı derecede soğuk ve mekanik görünmektedir. Ancak, şiirsel mükemmelliğe duyduğu özlem ve teknik ustalığı, edebiyat tarihinde kalıcı bir etki bırakmıştır.