Filogenetikte otapomorfi yalnızca belirli bir taksona özgü, türemiş karakter olarak bilinen ayırt edici bir özelliktir. Yani yalnızca bir taksonda bulunur ve diğerlerinde ya da dış grup taksonlarında ve hatta en yakından ilişkili diğer taksonlarda ya da genel olarak başka bir kladda bulunmaz.1 Dolayısıyla tek bir takson ile ilişkili bir apomorfi olarak kabul edilebilir.2
Otapomorfi sözcüğü ilk olarak Alman entomolog Willi Hennig tarafından 1950 yılında kullanıldı ve Yunanca αὐτός, auto- = "kendi"; ἀπό, apo = "-den uzak"; ve μορφή, morphḗ = "biçim" sözcüklerinden türetildi.3
Otapomorfiler tek bir taksonda bulundukları için ilişkiler hakkında bilgi taşımazlar. Dolayısıyla filogenetik ilişkileri çıkarsamak için otapomorfiler yararlı değildir. Ancak sinapomorfi ve plesiomorfi gibi otapomorfi de ilgili takson için göreceli bir kavramdır. Belirli bir düzey için bir otapomorfi daha az kapsayıcı bir düzey için bir sinapomorfi olabilir.4 Otapomorfi için örnek olarak günümüz yılanları verilebilir. Ophidia'ya en yakın takson olan Tetrapoda'nın ve her ikisinin de ortak atasının ayırt edici özelliği olan iki çift bacak yılanlarda yok olmuştur. Dolayısıyla Ophidia taksonu bacakların yokluğuna ilişkin olarak bir otapomorfi gösterir.5
Otapomorfik tür kavramı, biliminsanlarının bir türü diğerinden ayırt etmek ve türü tanımlayabilmek için kullanabilecekleri çok sayıda yöntemden biridir. Bu tanım esas olarak otapomorfilerin sayısı ile ölçülebilen üreme uyuşmazlığı ile ilişkili farklılıkların miktarı temelinde türlerin tanımlanması anlamına gelir.6 Bu grupla yönteminden sıklıkla "monofiletik tür kavramı" ya da "filotür" olarak da söz edilir ve kavram 1979 yılında D.E. Rosen tarafından popülarize edilmiştir. Bu tanımlama ile bir tür "en azından bir otapomorfi ile tanımlanabilen en az kapsayıcı monofiletik grup" olarak görülür.7 Monofiletik olmayan gruplardan kaçınmayı sağladığı için bu yöntem yararlı olsa da kendine özgü eleştirildiği yönleri de bulunur. Örneğin N.I. Platnick, ana popülasyonun "tür" statüsünü reddederken üreme yalıtımı ve türleşme olasılığına izin vermesi nedeniyle otapomorfik tür kavramının yetersiz olduğuna inanır. Diğer bir deyişle eğer bir periferik popülasyon ayrılır ve üreme yalıtımına maruz kalırsa farklı bir tür olarak tanınabilmesi için muhtemelen en azından bir otapomorfi gelişmesi gerekli olacaktır. Eğer bu olasılık daha büyük olan ana popülasyonun da yeni bir otapomorfi geliştirmemesi ile meydana geliyorsa o zaman ana popülasyon otapomorfik tür kavramına göre tür olarak kalamaz: Artık ana popülasyonun evlat tür ile paylaşmadığı bir apomorfi kalmayacaktır.8
Orijinal kaynak: otapomorfi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page