Neoklasisizm, 18. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın başlarına kadar İngiltere'de ve Avrupa'nın diğer bazı ülkelerinde etkili olan bir sanat akımıdır. Adını Antik Yunan ve Roma klasiklerine dayanan bir sanat anlayışının yeniden canlanmasından almaktadır.
Neoklasisizm, Rönesans döneminden sonra barok ve rokoko gibi daha süslü ve duygusal sanat akımlarına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Neoklasisizm, sade ve dengeli formları tercih ederek Antik Roma ve Yunan sanatının özünü yakalamaya çalışmıştır. Akademik bir yaklaşıma sahip olan bu akım, bilimsel prensiplerle uyumlu olacak şekilde doğaya ve geometrik oranlara önem vermiştir.
Neoklasisizm, özellikle heykel sanatında ve mimaride etkili olmuştur. Akıma örnek olarak Antonio Canova'nın heykelleri ve Karl Friedrich Schinkel'in mimari eserleri gösterilebilir. Ayrıca resim sanatında da etkisini hissettiren Neoklasisizm, Jacques-Louis David'in eserleri ile ön plana çıkmıştır.
Neoklasisizm, sanatta sade ve kusursuz formun yanı sıra edebiyat, felsefe ve politika alanlarında da etkisini göstermiştir. Bu akımın temsilcileri, antik dünya değerlerine vurgu yaparak çağdaş toplumun idealize edilmiş bir versiyonunu oluşturmaya çalışmışlardır. Fransız Devrimi döneminde özellikle politikarenklerden etkilenmişlerdir ve akımda revanşist bir tutum da görülmüştür. Batı dünyasında özellikle 19. yüzyılın başlarında yaygın olan Neoklasisizm, daha sade ve dingin bir sanat anlayışına katkıda bulunmuştur.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page