Mikrososyoloji, günlük insan sosyal etkileşimleri ve ajandalarının küçük ölçekte doğasıyla ilişkili ve sosyolojinin temel analiz (veya odak noktası) düzeyidir: Bu yüz-yüze demektir.1 Mikrososyoloji, istatistiksel veya deneysel gözlemlerden2 ziyade yorumsal analiz temellidir ve felsefede phenomenology. ile yakın ortaklıklar taşır. Metotların arasında şunlar vardır: sembolik etkileşimcilik ve ethnometodoloji; etnometodoloji -özellikle- mikro-linguistical araştırmalar gibi çalışmalar ve insan sosyal davranışınıa diğer ilişkili yönlerden birçok akademik alt-alan meydana gelmesine sebep olmuştur. Makrososyoloji, zıt olarak, sosyal yapı ve daha geniş sistemler ile ilgilidir.
Mikrososyoloji, hem Max Weber'in sosyal eylem teorisindeki agency'ye odaklanmış perspektifi hem de özellikle Amerikan sosyolojisindeki farklı tekniklerin gövdesi biçiminde şemsiye terim olarak mevcuttur. Terim, 1939 yılında mikro-fiziğe ve sosyalliğin hergünkü biçiminin doğasının indirgenemezliği ve istikrarsızlığı atıf yaparak Georges Gurvitch tarafından ortaya atılmıştır. Ayrıca terim -geniş sosyal/toplumsal grup davranışları yerine bireysel etkileşime ve gruplar içinde düşünmeye daha çok odaklanarak- sosyal psikoloji, sosyoloji ve sosyal antropoloji arasındaki çalışmalara farklı bir boyut getirmiştir. Mikro düzeyde, sosyal statü ve sosyal roller, sosyal yapının en önemli bileşenleridir. Mikrososyoloji, modern psikososyal çalışmalar, geleneksel analiz ve insan-bilgisayar etkileşimi dahil olmak üzere birçok çalışma alanında önemli bakış açıları oluşturmuştur. Mikrososyoloji, sıklıkla diğer isimler altında olarak tüm insan araştırmaları üzerinde derin etki sahibi olmayı sürdürmektedir.
Bazıları yüz yüze etkileşimin en az üç farklı şekilde (eğer örtüşüyorsa) incelenebileceğini düşünmüştür: psikoloji ; öznelerarasılık ; ve mikrososyoloji.3
Ancak, Erving Goffman, Durkheim tarzı yaklaşımlar ile -özellikle kişilerarası ritüel hususunda- etolojiden vazgeçenler arasında merkezi bir gerilim gördü.4 Takipçileri ise geniş-kapsamlı sosyal ihtilafların anlayışının anahtarını Durkheim tarzı mikrososyolojide görüyorlardı..5 Fakat, Erving Goffman'ın sosyal etkileşim teorileri, diğer sosyologların odak noktalarını sosyal davranışın sorgulanabilir yönlerine yönlendirmeleri noktasında meydan okudu.6 Erving Goffman'ın teorisine zıt olarak, Émile Durkheim gelişmiş metodolojik ilkelerin, sosyologlara kılavuzluk etmesine ve böylece sosyal gerçeği araştırmaları gerektiğine inanmıştır.7
Sartre, sosyal dinamiklerin fenomenolojisi üzerine çalışmasında, 1950'lerin sonlarında yazılan Diyalektik Aklın Eleştirisi'nde, mikrososyolojiyi insan ilişkilerinin tek geçerli teorisi olarak adlandırdı.8 Jürgen Habermas ve Pierre Bourdieu, çalışmalarında mikrososyolojik kavramları iyi bir şekilde kullanan iki yeni teorisyendir.9
Meşhur psikiyatrist R.D. Laing, Garfinkel'in "degradation ceremonies"10 fikirlerinden çok etkilenmiştir. Bir diğer, insan sosyal eylemlerinin ayrıntıları üzerine çalışmalarından muazzam derecede etkilenmiş ünlü İngiliz yazar/bilge ise Jonathan Miller'dir.11
Mikrososyolojinin, temel meseleleri, kategorileri ve ilkeleri -örneğin: insan ilişkileri, yüz-yüze etkileşimşer, yorumlayıcı/niteliksel analiz, bağlanma ve empati, mikro-seviye analiz, insan davranışı, mikro-topluluk, günlük insan yaşamı, insan bağlamı, mikrokültür, acenda odağı vb.- kökeni teorik olarak macrososyoloji veya mezososyoloji olan yapısal ve sistemsel sosyal işe karşılık olarak, hümanist sosyal iş (Petru Stefaroi)12 şeklinde ortaya çıkışında kritik rol sahibi olarak günümüzün sosyal iş teorisini ve pratiğini etkilemiş ve hala etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle, Malcolm Payne, mikrososyolojinin bu post-modernin ve özellikle hümanist sosyal iş pratiği olmak üzere modern sosyal işi, temel teorik-metodolojik kaynağı olarak değerlendirmiştir.13
Araştırma, bireylerin sosyal hayatındaki etkinlikler/eylemler arasındaki karşılıklı ilişkiyi göstermek amacıyla ve gerçekleştikleri toplumsal bağlam kapsamında değerlendirerek başlar.14
Kaydedilmiş diyaloglardan elde edilmiş gözlemsel kanıtlar ve duyguların mikrososyolojisi, etkileşim ritüelleri üzerine öğrencilerin özel ilgisi olduğunu kanıtladı.15
Orijinal kaynak: mikrososyoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Smelser, Neil J. 1997. Problematics of Sociology.. ↩
Goffman, Erving. 1972. Relations in Public. ↩
Collins, Randall. 2004. Interaction Ritual Chains. ↩
Stack, George J. 1977. Satre's Philosophy of Social Existence. p. 56 ↩
Calhoun, Craig, et al. 2012. Contemporary Sociological Theory. p. 33. ↩
Laing, R. D. 1984. The Politics of Experience. p. 86. ↩
Michael B. Scher. Soliloquy or Psychosis? A Cultural Look at Schizophrenia . ↩
Stefaroi, Petru. 2012. "Humanistic Paradigm of Social Work or Brief Introduction in Humanistic Social Work." Social Work Review 10(1):161–74. ↩
Malcolm Payne. 2011. Humanistic Social Work: Core Principles in Practice. Chicago: Palgrave Macmillan. p. 9. ↩
Scheff, Thomas J. 2007. "Microsociology" , edited by G. Ritzer. . ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page