Likya veya Lisiya (Likçe: 𐊗𐊕𐊐𐊎𐊆𐊖. Trm̃mis; Yunanca: Λυκία, Lykía), Anadolu'nun Teke Yarımadası'nı kapsayan antik bir bölgedir. Likya, aynı zamanda bu bölgedeki antik kentlerin oluşturduğu bir federasyon ve daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun bir eyaletidir. Likya "Işık Ülkesi" anlamına gelmektedir.
Hint-Avrupalı Luviler ile bağlantılı olduğu düşünülen ve tarihte bilinen ilk demokratik birliği kurmuş olmakla bilinen Likyalılar, farklı şehirlerden bir araya gelmiş olmalarına rağmen ortak bir kültür yaratmış ve var oldukları sürece bunu paylaşıp yaşatmışlardır. Bölge daha sonra helenleşmiş ve Persler, Makedonlar ve Romalılar gibi çeşitli halklar tarafından işgal edilmiş ve kontrol edilmiştir.
Bölge Antalya'nın batısını, Muğla'nın güneydoğusunu ve Denizli ile Burdur'un güneyini kapsar. Tarihsel olarak sınırları batıda Dalaman Çayı, doğuda bugünkü Kemer ile sınırlıdır. En kuzeyi Burdur'un Gölhisar ilçesidir. Toros Dağları'nı da içeren bu bölgenin yüksekliği Akdağlar ve Beydağları gibi noktalarda 3000 metreyi aşar. Kıyı kesimi hem çeşitli koy ve körfezlerle, hem de masmavi deniz ve parlak kumları ile görsel bir ziyafet sunar. Likya tarihte, kuzey ve kuzeybatıda Karya (Caria) ile, kuzeydoğuda ve doğuda Pamfilya (Pamphilia) ve Pisidya (Pisidia), kuzeyde Frigya(Phyrgia) ile çevrilmiştir.
Tarih boyunca sınırları değişkenlik göstermekle beraber, hem o döneme ait çeşitli yazıtlardan, hem de kentlerin sahip olduğu ana karakterlerden (mezarlar, vb) Likya kentlerini ayırt etme imkanına sahibiz. Doğal olarak en çok tartışma Karya, Pisidya ve Pamfilya sınırlarına yakın olan kentler üzerine olmuş, ancak tarihçiler aşağıdaki kentlerin Likya kentleri olduğu konusunda genel bir fikir birliğine varmışlardır.
Likyalılar’ın, MÖ 3. binyılın ikinci yarısında Anadolu'ya gelen ve 2. binyıl boyunca Güney Anadolu bölgesinde yaşamış ve Anadolu’nun en eski Hint-Avrupa kökenli halkı olan Luviler’in dağılmasından sonra bir kısmının devamı olduğu söylenir. Luvi dilinin Hititçe’yle yakınlığı ve Luviler’in de Hititliler’le akraba olduğu göz önünde bulundurulursa Likçe’nin de Hititçe’ye olan bağlantısı anlaşılır. Hitit dilinde Likya’nın adı Lukka’dır.
En başından beri Yunanların saldırılarına karşılık verebilen Likyalılar, MÖ 6. yüzyılda Persler tarafından işgal edilmiştir. Ancak MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender çıktığı “Doğu Seferi” dâhilinde bu bölgeyi de ele geçirmiştir. İskender’in ölümü ile generallerinden Ptolemaios bu bölgeyi almıştır ancak varlığını eskisi gibi hissettirememiştir. Bölge yavaş yavaş Yunan kültürü ve sosyal değerlerinin etkisinde kalmıştır. MÖ 190 yılında sonuçlanan Magnesia Savaşı'nın ardından imzalanan Apameia barşı uyarınca komşu bölge Karya ile birlikte savaşta Roma tarafında yer alan Rodos’a bırakılmıştır. Likya Birliği bu yıllarda Rodos’a karşı direniş amacıyla kurulmuştur. MÖ 168-167 yıllarında ise Roma İmparatorluğu Likya’nın bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu yüzyıl içerisinde Anadolu’nun birçok bölümü Roma eyaleti şeklinde düzenlenmiştir fakat Likya bağımsızlığını korumayı başarmıştır. Bunun önemli nedenlerinden birisi Mithridates VI. Eupator tarafından başlatılan Roma aleyhtarı eyleme katılmayıp Roma tarafında yer almasıdır. Bununla birlikte MÖ 1. yüzyılda karışık Roma politikasından da etkilenmiştir. Ksantos halkı, Pers istilalarında olduğu gibi, bu dönemde de kendilerine saldıran büyük askeri güçlere karşı direnmişler, savaşı kazanamayacakları anlaşıldığında da toplu intihar yolu ile kendilerini yakmışlardır. Roma, Likya Birliği’ni yeniden ayağa kaldırmak için, bu felaketten arda kalanlara, destek verir. M.S. 42-43 yıllarında imparator Claudius tarafından Provincia Lycia adı ile eyalet haline getirilir. Söz konusu eyalet M.S. 72-73 yıllarında imparator Vespasianus tarafından Provincia Pamphylia eyaleti ile birleştirilerek Likya ve Pamfilya Eyaleti <small>(Provincia Lycia-Pamphylia)</small> oluşturulur.
Likya, M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda yaşadığı büyük depremlerin ve M.S. 6. ve 8. yüzyılları arasında yaklaşık 200 yıl süren veba salgınının ardından bir daha kendisini toparlayamamıştır. M.S. 8. yüzyılda Arap akınları ve bu süreye kadar da korsan saldırıları sebebi ile terk edilen bölge, 13. yüzyılda Türk Beylikleri ile yeniden yerleşime açılmıştır.
Herodot ise Likya ve Likyalılar hakkında; demektedir.
Günümüzde Likya dilinin, Luvi dilinin devamı olduğu hemen tüm uzmanlarca kabul edilmektedir. Likya’nın başkenti olan Arnna’da <small>(Likçe: "Arnna"; Yunanca: "Ksantos")</small> bulunan ve Atinalılara karşı kazanılan zaferi betimleyen Likçe yazıt, Likya dilinin en önemlili kaynaklarındandır. Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait olduğu kabul edilen Likya dilinde 6'sı sesli olmak üzere toplam 29 harf bulunduğu saptanmıştır. Harf yazılışlarının Yunan alfabesi ile bazı ortaklıkları olduğu da bilinen bir gerçektir.
Kent | Oyu |
---|---|
Arnna (Ksantos) | 3 |
Patara | 3 |
Myra | 3 |
Pinara | 3 |
Tlos | 3 |
Olympos | 3 |
Cybira, Boubon | 2 |
Balbura, Oenoanda, Aperlae Simpolu, Simena, İsinda, Apollonia | 1 |
Tarihte bilinen ilk demokratik birliği kurmuş olmakla bilinen Likyalılar, farklı şehirlerden bir araya gelmiş olmalarına rağmen ortak bir kültür yaratmış ve var oldukları sürece bunu paylaşıp yaşatmışlardır. Bunu, arkalarında bırakmış oldukları, bugüne kadar ayakta kalabilen eserlerinin izlerinde rahatlıkla görebiliyoruz.
Likya Birliği hakkında edinilen bilgilere göre birlik önemli–önemsiz toplam 23 şehirden oluşmuştur. Günümüze kadar da dayanabilmiş, en büyük altı şehir olan Arnna (Ksantos), Patara, Pinara, Tlos, Myra ve Olympos’un 3’er oy hakkı bulunurken, daha önemsiz ve küçük şehirlerin 1 ya da 2 oy hakkı vardır. 2 ya da daha fazla sayıda Likya kentinin bir araya gelerek oluşturduğu politik birliklere Sympoliteia adı verilir.
Likyalılar'ın kurmuş olduğu bu federasyon sistemi, aynı zamanda ABD Anayasası'na da ilham kaynağı olmuştur. Alexander Hamilton, James Madison ve John Jay tarafından kaleme alınan ve 85 makaleden oluşan Federalist Yazılar, ABD Anayasası'nın da temelini oluşturmaktadır. Alexander Hamilton'un yazdığı 9 ve 16 no.lu ve James Madison'un yazdığı 45.no.lu makalelerde ABD için en uygun yönetim sisteminin Likya Federasyonu'nda olduğu gibi federatif şehir birliği (eyaletler) olduğuna açıkça vurgu yapılmaktadır.
Dosya:FiresChimera2.jpg|Çimera (Ağzından ateş soluyan keçi bedenli ve yılan kuyruklu Likyalılar’nın Efsanevî Dişi Dev Ejderhası) adına atfedilen ve Likya Bölgesinde mevcut doğal olarak yanan ateş. Dosya:Sarkophag in Kas.jpg|Ters kayık biçimli tipik bir Likya lahti, Kaş, Antalya. Dosya:Xanthos inschriftenpfeiler axb01.jpg|Likya Kitabesi, Arnna Antik Kenti <small>(Likya dilinde "Arnna" Yunancada ise "Ksantos")</small>. Dosya:Death Sarpedon MNA Policoro.jpg|İlyada’dan MÖ 400 yılına ait bir Yunan vazosu: Patroclus’un (sağda) Sarpedon’u öldürüşü ve Yunan Mitolojisindeki deniz tanrısı Glaucus’un yardıma gelişi, Policoro Millî Arkeoloji Müzesi Dosya:Lycian Kings Tombs-Dalyan.JPG|Dalyan’daki kayalara oyulmuş kral mezarları. Dosya:Lycian inscription at Xanthos.jpg|Arnna’daki Likya Yazıtı.
Orijinal kaynak: likya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page