Kategori ya da ulam, felsefi anlamda genel olarak öznitelik ya da bir nesneye yüklenen nitelik olarak anlaşılır.1 Kategoriler, bir konunun anlam ve sınırlarını, içerik ve biçiminin çerçevesini belirler.
Kategoriler, koşulu kendilerinde mevcut olan genel niteliklerdir; bu anlamda ve dolayısıyla koşulsuzdurlar. Kategorik denildiğinde belirtilen anlam, bu bağlamda, koşulsuzluktur. Bu genel anlamın ötesinde felsefe tarihi boyunca kategori kavramı içerik olarak kullanıldığı felsefi dizgeye (sistem) göre anlam kazanan bir içeriğe sahiptir. Bir anlamda kategori kavramının oluşturcusu Aristoteles'tir. Aristoteles on çeşit kategori belirlemiş ve bir konu hakkında bu on kategoriye göre bir şey söylenebileceğini belirtmiştir. Töz, nicelik, nitelik, yer, zaman, durum, sahiplik, etki, edilgi, bağıntı Aristotales'in ortaya koyduğu kategorilerdir. Böylece kategori, felsefede anlamlı bir şey söyleyebilmenin koşullarını belirleyen kavram olarak görünmektedir.2
Kant'ın buna paralel ancak farklı içerikte bir kategori tanımı vardır.3 Kant, tecrübelerimizin önsel (a priori) koşulu olan mutlak zihinsel kavramları adlandırmak üzere kategori kavramını kullanır. Kant'a göre, zihnin duyumlardan gelen verileri toplayıp değerlendirmesi ve birleştirip sonuçlara varması için on iki ayrı kategori mevcuttur. Bu on iki kategori temelde dört ana kategoriye bağlıdır. Bunlar: Nitelik, nicelik, bağıntı ve modalite'dir.
Kant ile Aristoteles'in kategori anlayışlarındaki farklılık, Kant'ta kategoriler yalnızca düşüncenin özellikleri olmasına karşın, Aristoteles'te kategoriler hem düşüncenin hem de varlığın özelliklerini gösterirler.
Orijinal kaynak: kategori. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page