izlandaca ne demek?

İzlandaca (İzlandaca: íslenska), Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.

Batı Avrupa dilleri çekim eki sayısını ve ad çekimlerine dair kuralları azaltırken, özellikle ad çekimlerinde İzlandaca, Latinceye veya daha yakın olan Eski Nors dili ya da Eski İngilizceye oranla çok daha fazla ad çekimi bulundurur.

Norveç kıyılarından adaya varan İskandinav kökenliler, adada yüzyıllar boyu izole kaldıklarından dil çok az değişmiştir. Dolayısıyla bugün İzlandalılar Orta Çağ İskandinav saga ve metinlerini fazla zorlanmadan okuyabilmektedirler.

Sınıflandırma

İzlandaca, Hint Avrupa dil ailesinin Cermen dilleri kolunun Kuzey Cermen dilleri grubunda yer alır. Eski Nors dilinin batı lehçelerinden Batı İskandinav dilleri ile Faroe dili İzlandacaya yakın dillerdendir. Bu dile daha az benzeyen Danca ve İsveççe ise Doğu İskandinav dillerini oluştururlar.

Daha güncel araştırmalar, Kuzey Cermen dillerini "Ada İskandinavcası" ve "Anakara İskandinavcası" olmak üzere iki bölüme ayırır. Anakara İskandinavcası bölümüne Danca, İsveççe ve Norveççe dahildir. Norveççe, son 1000 yıl içinde Faroe dili ile İzlandacadan çok farklı gelişmiş, Doğu İskandinav dillerinden, özellikle Dancadan çok etkilenmiştir.

Coğrafî dağılım

İzlandaca'yı konuşanların çok büyük bir kısmı İzlanda'da yaşar. Yaklaşık 3000 kadarı öğrenciler olmak üzere 9000 konuşucusu ise Danimarka'da yaşamaktadır. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde 8000, Kanada'da (özellikle Gimli, Manitoba'da) 3000 kişi de ana dil olarak İzlandaca konuşmaktadır.

İzlanda nüfusunun %97'sinin anadili İzlandaca'dır; ama İzlanda dışındaki toplumlarda İzlandaca'nın konuşulması gerilemektedir.

İzlanda anayasası, İzlandaca'dan resmî dil olarak söz etmez. İzlanda Nors Konseyi'nin üyesi olsa da, konsey İzlandaca materyaller yayımlamasına rağmen çalışma dili olarak Norveççe, İsveççe ve Danca'yı kullanır.

Árni Magnússon Enstitüsü'nün İzlandaca bölümü, Orta Çağ el yazmalarını inceleme olanağı sunmakta ve bir merkez olarak İzlanda dili ile İzlanda edebiyatı üzerinde çalışmalar yapma şansı vermektedir.

İzlandaca Konseyi, İzlandaca'yı tanıtmak, gelişmesine yardımcı olmak ve dilin konuşulmasını özendirmek amaçlı aktiviteleri desteklemektedir.

16 Kasım 1995'ten beri her yıl 19. yüzyıl şairi Jónas Hallgrímsson'un doğum günü, İzlandaca Günü olarak kutlanmaktadır.

İzlandaca, neredeyse hiç lehçesi olmayan bir dildir.

Tarihi

Bulunan en eski İzlandaca metinler 1100 yılı civarında yazılmıştır. Pek çoğu aslında şiir sanatı ve hukuk hakkında, ağzıdan ağza nesiller boyu aktarılmış bilgilerin yazıya geçirilmiş hâlidir. Bunların en ünlüleri şüphesiz 12. yüzyılda yazılan tarihî Snorri Sturluson yazıları, yani İzlanda sagalarıdır. Ayrıca Landnámabók (Yerleşim Kitabı) adlı bir kitapta İzlanda'da uygulanan imar ve yerleştirme politikaları işlenmiştir.

Möðruvallabók ise 14. yüzyıldan kalma bir el yazmasıdır. Aşağıdakiler gibi bazı İzlanda sagalarını içerir:

İzlandaca yazılmış önemli sagalar şunlardır:

İzlandaca tarihinde sagaların yazıldığı dönem "Eski İzlandaca" olarak adlandırılır. Eski İzlandaca, Eski Norsçanın batı lehçelerinden biri, Vikingler Dönemi'nin yaygın İskandinav dilidir.

İzlanda üzerindeki Danimarka hâkimiyeti (1380-1918) İzlandaca üzerine sadece bazı küçük değişikliklere sebep olmuştur. Danca, resmî iletişim dili olarak değil, günlük konuşmalarda bazen konuşulan bir dil hâline gelmiştir.

İzlandaca, diğer Cermen dillerinden daha eski ve daha durağan olarak düşünülse de önemli değişiklikler geçirmiştir. Örneğin, 12. ve 16. yüzyıllar arasında harflerin -özellikle sesli harflerin- telaffuzları önemli ölçüde değişmiştir.

Modern İzlandaca alfabesi, 19. yüzyılda Danimarkalı dilbilimci Rasmus Rask tarafından standart Latin alfabesinden geliştirilmiştir. Bu alfabenin temeli, esasen 12. yüzyılda, "İlk Dilbilgisel İnceleme" adlı yazarı bilinmeyen (ama bu yazar daha sonraları ilk dilbilimci olarak kabul edilmiştir) gizemli bir belgeye dayanır.

Daha sonra Rasmus Rask'ın geliştirdiği alfabenin üzerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. ("k" harfinin "c"den daha fazla kullanılmaya başlanması gibi) Daha sonra, 20. yüzyılda daha önceleri "je" olarak yazılan "é" harfi kullanılmaya başlanmıştır.

Alfabe

İzlandacayı yazmak için kullanılan İzlanda alfabesinde toplamda 32 harf vardır ve bu harflerin 10 tanesi Türk alfabesinde yer almaz. İzlanda alfabesi şu harflerden oluşur:

Büyük harf
A
Küçük harf
a

İzlandacada en çok kullanılan harf "n", en az kullanılan harf ise "í" harfidir.

Okunuş kuralları

İzlanda alfabesinde yer alan bazı harfler (a, b, d, e, f, h, í, j, k, l, m, n, o, p, r, s, t, u, ú, v) telaffuz edilirken Türkçe karşılıklar bulunabilir. Yalnız diğer harflerin Türk alfabesinde karşılıkları yoktur. Harflerin telaffuzları şu şekildedir:

  • "g" harfi farklı şekillerde okunabilir:
  1. İki sesli harf arasında (kendisinden sonra "i" veya "e" gelmediği ya da önceki sesli harfin á, ó veya ú olmadığı durumlarda) "ğ" ve "g" arası bir ses verir
  2. Kelime sonlarında ve bileşik kelimelerin ilk kelimelerinin son harfi olarak geldiğinde Almancadaki "ch" sesini kesik bir biçimde verir veya kelimelerin sonunda telaffuz da edilmeyebilir.
  3. "t" harfinden önce yine [Almancadaki "ch" (sert h) gibi telaffuz edilir.
  4. Kendisinden sonra "i" veya "e" gelirse bir önceki harfin de sesli harf olması durumda "y" olarak, bir önceki harfin sessiz olması durumunda "gy" olarak okunur.
  5. Kendinden önce gelen harfin "á", "ó" veya "ú" olması durumunda "g" okunmaz.

Üçüncü kurala uymayan iki sözcük vardır, "rangt" (yanlış) sözcüğü "ránd" gibi, "þröngt" (dar) sözcüğü de "þröynd" gibi okunur.

  • "í" Türkçe "i" gibi okunur.
  • "j" Türkçe "y" gibi okunur.
  • "á" Türkçe karşılığı olmayan bu harf uzun bir "a" sesidir.
  • "ð" Türkçe karşılığı olmayan bu harf dil ucunun dişlerin arkasına dokundurulmasıyla elde edilen peltek bir "d" sesidir.
  • "i" harfi İzlandacada "i" ve "e" arası bir ses verir.
  • "o" harfi Türkçe "o" ile "a" arasında bir ses verir.
  • "ó" harfi uzun bir "o" sesi verir.
  • "u" harfi Türkçe "ü" gibi okunur.
  • "ú" harfi Türkçe "u" gibi okunur
  • "y" harfi de tıpkı "i" sesi gibi Türkçe "i" ile "e" arasında bir ses verir
  • "ý" harfi tıpkı "í" harfi gibi Türkçe "i" olarak okunur.
  • "þ" harfi dil ucunun dişler ile damağın birleştiği üst kısma dokundurulmasıyla elde edilen f ve s harflerine benzeyen bir t sesidir.
  • "æ" harfi "ay" olarak okunur.
  • "ö" harfi Türkçedeki "ö" gibi okunur, yalnız başında kısa bir "ü" sesi çıkarılır.
  • İzlandacada "c" ve "z" harfleri yoktur, "z" harfi 1974 yılında kaldırıldığından beri yalnızca bir İzlanda gazetesi tarafından kullanılmaktadır.

Sözcük dağarcığı

İzlandacanın erken dönemlerinde kelimelerin büyük çoğunluğu Eski Norsçadır. 11. yüzyılda İzlanda'nın Hıristiyanlaşmasıyla bazı dinî terimlerin karşılıklarının bulunması söz konusu olmuştur. "Kirkja" (kilise) ve "biskup" (piskopos) gibi yeni sözcüklerin büyük kısmı diğer İskandinav dillerinden alınmıştır. Ayrıca Almanya ve Fransa ile girilen ticari ilişkiler sonucunda İzlandaca bir nebze Almanca ve Fransızcadan da etkilenmiştir.

18. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde dilde sadeleşmeye gidilmiş, 19. yüzyılın başlarından itibaren İzlandacayı yabancı dillerin etkisinden kurtarmak esas politikalardan biri hâline gelmiştir.

İzlandaca sözcüklerde vurgu genelde ilk hecededir, ama bazen bazı birleşik sözcüklerde vurgu diğer hecelere kayabilir. İzlandacada vurgulama Latin dillerinde ya da İngilizcede olduğu gibi kuvvetli değildir. -a, -i, -u, -ar, -ir, -ur, -um gibi sonekler hiçbir zaman vurgulu değillerdir. Hálf- (yarı), jafn- (eşit), ó- (-mayan, -maz, -sız) gibi bazı önekler genellikle vurgu alırlar.

İzlandaca isimler pek çok Batı ülkesindekinden farklı olarak şekillenir. İzlandaca soyadları, babanın adına "kızı" ya da "oğlu" takısı getirilmesiyle oluşur. Yani aynı aile içindeki bir baba, anne, oğlu, ve kızının soyadları birbirinden farklıdır. Bu sistem geçmişte tüm İskandinav ülkelerinde yaygınken günümüzde yalnızca İzlanda'da geçerliliğini sürdürmektedir.

Örneğin yandaki çizelgede babasının adı "Einar" olan "Jón" adlı babanın oğlu "Ólafur" ve kızı "Sigríður" görülmektedir. Türkçe ifadelerle şu şekilde açıklanabilir:

  • Jón Einarsson (Jón, Einar'ın oğlu)
  • Ólafur Jónsson (Ólafur, Jón'un oğlu)
  • Sigríður Jónsdottir (Sigríður, Jón'un kızı)

İzlandacada kullanılan bazı gerekli kalıplar şunlardır:

Türkçeİzlandaca
Selam, merhabaHalló
İyi günlerGóðan daginn
İyi akşamlarGott kvöld
Tanıştığıma memnun oldumGaman að hitta þig
Türkçe biliyorumÉg tala tyrknesku
İzlandaca bilmiyorumÉg tala ekki íslensku
Evet
HayırNei
Nasılsın(-ız)?Hvað segirðu gott?
İyiyimÉg segi bara fínt
(Çok) Teşekkür ederimTakk (fyrir)
Adın(-ız) nedir?Hvað heitir þú?
(Benim) adım ...Ég heiti ...
Hoşça kalBless
TebriklerTil hamingju
Doğum günün(-üz) kutlu olsunTil hamingju með afmælið

Gramer

İzlandacada sözcükler üç cinsiyetten birine sahiptir; "eril", "dişil" veya "nötr". Her cinsiyet, güçlü ya da zayıf olmak üzere iki farklı çekime girer. Cinsiyetleri belirten artikeller sözcüğün sonuna eklenirler:

ArtikelsizBelirli artikel ile
erildişil
tekilçoğul
-ur-ar
-i-inn
-ll-a
-nn-nninn

Üç farklı cinsiyette farklı isimlerin çekimleri şöyledir:

  • eril: hvalur - "balina", hvalurinn olur
  • dişil: klukka - "saat", klukkan olur
  • nötr: heimilisfang - "adres", heimilisfang olur
SözcükTürkçeCinsiyetArtikel almış hâli
handklæðihavlunötrhandklæðið
afidedeerilafinn
systirkız kardeşdişilsystirin

Ayrıca sözcükler yalın hâlde, belirtme hâlinde, yönelme hâlinde ya da tamlayan hâlinde bulunurlar.

İsimler, sıfatlar ve zamirler dört hâle ya da tekil-çoğul olma durumlarına göre çekimlenirler.

Fiiller ise zaman, durum, kişi, sayı ve çatıya göre çekimlenirler. İzlandacada etken ve edilgen çatı ile fiillerin mastar hâllerini belirten "orta çatı" bulunmaktadır.

İzlandacada on zaman vardır. Fakat tıpkı İngilizcede olduğu gibi zaman ekleri genelde yardımcı fiile eklenir. İzlandaca fiiller "-a", "-i" veya "-ur" ile biterler. Bazı mastar hâldeki fiiller "-ja" eki ile de bitebilir.

İzlandaca kişi zamirleri ve çekimleri şu şekildedir:

Tekil1. Şahıs2. Şahıs3. Şahıs (eril)3. Şahıs (dişil)3. Şahıs (nötr)
yalın:ég (ben)þú (sen)hann (o)hún (o)það (o)
belirtme:mig (beni)þig (seni)hann (onu)hana (onu)það (onu)
yöneltme:mér (bana)þér (sana)honum (ona)henni (ona)því (ona)
tamlanan:mín (benim)þín (senin)hans (onun)hennar (onun)þess (onun)
Çoğul1. Şahıs2. Şahıs3. Şahıs (eril)3. Şahıs (dişil)3. Şahıs (nötr)
yalın:við (biz)þið (siz)þeir (onlar)þærþau
belirtme:okkur (bizi)ykkur (sizi)þá (onları)þærþau
yönelme:okkur (bize)ykkur (size)þeim (onlaran)þeimþeim
tamlanan:okkar (bizim)ykkar (sizin)þeirra (onların)þeirraþeirra

İzlandaca bir cümlenin ana kalıbı "Özne-Yüklem-Nesne" şeklindedir. Ancak bu kurala daima uyulmayabilir, özellikle şiir dilinde kullanım esnektir. Almancadaki gibi fiil genelde ikinci sırada kalır, vurgulanmak istenen sözcük de fiilden önce gelir.

  • Ég veit það ekki. (Onu ben bilmiyorum.)
  • Ekki veit ég það. (Ben onu bilmiyorum.)
  • Það veit ég ekki. (Ben onu bilmiyorum.)
  • Ég fór til Bandaríkjanna þegar ég var eins árs. (Bir yaşındayken ABD'ye ben gittim.)
  • Til Bandaríkjanna fór ég þegar ég var eins árs. (Bir yaşındayken ABD'ye gittim.)
  • Þegar ég var eins árs fór ég til Bandaríkjanna. (ABD'ye bir yaşındayken gittim.)

Dilde sadeleşme

18. yüzyılda İzlanda'nın eğitimli kişileri ve yazarları arasında İzlandacayı yabancı dillerin etkisinden kurtarmak ve yabancı kökenli sözcükler yerine olabildiğince yeni sözcükler türetmek amaçlı bir hareket başlamıştır. Kullanımı azalmış pek çok eski sözcük modern dile uyarlanmıştır. Türetilen yeni sözcüklerin kökenleri de Eski Norsçadan alınmıştır. Örneğin;

  • rafmagn (elektrik) sözcüğü aslında "kehribar gücü" anlamına gelmektedir. (Yunancadan)
  • sími (telefon) sözcüğü "kablo" (ya da "ip") sözcüğünden türemiştir.
  • tölva (bilgisayar) sözcüğü "tala" (sayı, rakam) ve "völva" (inceleyen, gözleyen) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.

Türkçe ile etkileşimi

İzlandacadan Türkçeye geçmiş yalnızca bir sözcük vardır: "gayzer". Volkanik bölgelerde belirli aralıklarla su ve sıcak buhar fışkırtan sıcak kaynaklar gayzer olarak adlandırılır, ama gayzer yerine "kaynaç" sözcüğü de kullanılmaktadır. Sözcüğün kaynağı İzlandacada "geyser"dir. "Geyser" sözcüğü, İzlandaca "anîden fışkırmak" manasında gelen "geysa" fiilinden türemiştir.

İzlandaca bir metin örneği

Aşağıdaki metin, Kvennafræðarinn (Elín Briem, 1889) adı İzlandaca bir yemek kitabından alınmıştır:

Türkçeye şöyle tercüme edilebilir:

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Orijinal kaynak: izlandaca. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Kategoriler