İskandinavya, Kuzey Avrupa'da, kendisini oluşturan halklar arasında güçlü tarihi, kültürel ve dilsel bağları olan bir alt bölgedir. İngilizce kullanımında, İskandinavya genellikle Danimarka, Norveç ve İsveç'i ifade eder. Bazen daha geniş anlamda Finlandiya, İzlanda ve Faroe Adaları'nı da kapsayacak şekilde ifade edilebilir.1 Bu ülkelerin dilleri Fince dışında birbirine benzemektedir. Bu dillere Kuzey Cermen dilleri veya İskandinav dilleri denir. Danimarka Danca, Norveç Norveççe, İsveç İsveççe, İzlanda İzlandaca dillerini kullanmaktadırlar.
Norveç, Avrupa'nın en zengin ülkelerinden biridir. Petrol ihracatçı ülkesi olması, balıkçılık faaliyetleri ve İngiltere ile ilgili tutumları yüzünden, Avrupa Birliği'ne katılmamıştır.
Orta Çağ'da bugün Norveç, İsveç, Danimarka, Rusya ve İzlanda olarak bilinen ülkeler benzer kültürel, dilsel (Eski Norsça) ve dinsel (Nors mitolojisi) ortamı paylaşmışlardır. 12. yüzyıldan itibaren bugün Finlandiya olarak bilinen ülke İsveç Krallığı'yla ortak bir gelişim sürecini yaşamış ve giderek onunla eklemlenmiştir. Ortak geçmişin önemli örneklerinden biri de bugün Norveç, İsveç ve Finlandiya olarak bilinen ülkelerin Sami (Lap) yaşam biçimini içselleştirmeleridir. Aslında, bütün Nordik ülkeleri azınlık gruplarını içlerinde barındırmaktadır ve bu gruplar diğer bir Nordik ülkenin nüfusu içinde yer almaktadır (Örneğin Sami (Lapp) Irkı).
Fince kökensel açıdan bir Ural dilidir. Dilsel açıdan Avrasya kökenli bu halk daha sonra Nordikleşmiştir. Fince, diğer Ural dilleriyle, özellikle de Baltık-Fin dilleri grubunda yer alan Estonca ve Karelce gibi diller ile yakından ilişkilidir.
Yaklaşık 1000 yılında Hristiyanlığı benimsedikten sonra, yerel düzeydeki birleşme süreçleri Danimarka, Norveç ve İsveç'in ayrı krallıklar olarak kurulmasına yol açtı. 1200'lerin ortalarında Finlandiya İsveç'in bir parçası haline gelirken, İzlanda, Faroe Adaları, Shetland, Orkney, İskoçya ve İrlanda'nın büyük bir bölümü Norveç'in oldu (bu akınlar Avrupalı tarihçiler tarafından Kavimler Göçü sayılır). 16. yüzyıl boyunca bütün Nordik ülkeleri Protestan reformunu izledi. Finlandiya'da çok az da olsa Ortodoks cemaati bulunmaktaydı.
14. yüzyılda, Danimarka, Norveç ve İsveç (Finlandiya dahil) Kalmar Birliği altında birleşti. Danimarka hızla öncü ülke haline geldi. Fakat 16. yüzyılın başlarında İsveç kendi bağımsız krallığını yeniden kurdu. Danimarka'nın Norveç üzerindeki egemenliği 1814 yılına kadar sürdü. Bu tarihten sonra Danimarka kralı Norveç'i İsveç'e verdi. İzlanda, Grönland ve Faroe Adaları Danimarka'ya kaldı.
17. yüzyılda Avrupa'nın büyük güçlerinden biri haline gelen İsveç sömürgelerini bir bir kaybetti. Süreç 1809 yılında Finlandiya'nın Rusya'ya bağlanmasıyla daha da kötüleşti.
19. yüzyıl İsveç ile Norveç'in birleşmesine tanıklık etti. Ancak bu birleşme Norveç'in artan huzursuzluğundan dolayı 1905 yılında sona erdi. Aynı dönemde İsveç ve Danimarka arasında İskandinavyacılık doğmuştur. Bu hareket üç İskandinav ülkesini birleştirmeyi hedeflediyse de başarıya ulaşamadı.
Birinci Dünya Savaşı ve özellikle 1917'deki Rusya devriminin ortasında Finlandiya tarihte ilk defa bağımsız bir devlet olarak ortaya çıktı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İzlanda Danimarka'dan bağımsızlığını kazandı. Böylece 1952 yılında kurulan Nordik konseyinin üye ülkeleri ortaya çıkmış oldu.
Nordik ülkeleri savaş sonrası dönemde, özellikle sosyal alanda ortak politikalar uyguladılar (Örneğin İskandinav sosyalizmi). Bütün Nordik ülkeleri yüksek vergilerle oluşturulan kamu sektörüne ve geniş sosyal güvenlik sistemine sahip refah devletlerine dönüştüler. Bu gelişmelerin kökeninde iki savaş arasındaki dönemde bütün Nordik ülkelerinde Sosyal Demokrat hükûmetlerin iktidara gelmesinin payı vardı.
Orijinal kaynak: iskandinavya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page