Emprizm veya deneycilik, bilginin temel kaynağının duyusal deneyimler ve gözlemler olduğunu savunan felsefi bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, insanlar doğuştan gelen bilgilere sahip değildir; aksine, zihinleri boş bir levha (tabula rasa) gibidir ve tüm bilgiler deneyim yoluyla elde edilir.
Emprizm'in temel ilkeleri şunlardır:
Emprizm'in Tarihsel Gelişimi:
Emprizm, Antik Yunan'a kadar uzanan bir geçmişe sahip olsa da, modern anlamda 17. ve 18. yüzyıllarda John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi düşünürlerin çalışmalarıyla belirginleşmiştir. Bu düşünürler, bilginin kaynağı, doğası ve sınırları üzerine önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Emprizm'in Önemli Temsilcileri:
Emprizm'in Etkileri:
Emprizm, bilimsel devrimde önemli bir rol oynamış ve modern bilimin temelini oluşturmuştur. Bilginin ampirik kanıtlara dayanması gerektiğini vurgulayarak bilimsel yöntemin gelişimine katkıda bulunmuştur. Ayrıca, psikoloji, sosyoloji ve eğitim gibi alanlarda da etkili olmuştur.
Emprizm'in Eleştirisi:
Emprizm, bilginin kaynağını sadece deneyime dayandırması nedeniyle eleştirilmiştir. Eleştirmenler, aklın ve rasyonel düşüncenin bilgi edinme sürecindeki rolünü göz ardı ettiği, metafizik ve etik gibi alanlarda yetersiz kaldığı ve deneyimin yorumlanmasında öznel faktörlerin etkili olabileceği gibi noktalara dikkat çekmektedirler.
Ek Bilgiler:
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page