Ecinniler(Rusça: Бесы,Besi), Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin 1872 yılında yayımlanmış romanıdır. TürkçeyeCinler adıyla da tercüme edilmiştir.
Siyasi bir roman olan Ecinniler 19. yüzyılın ikinci yarısında ateizm, nihilizm ve sosyalizm gibi ideolojilerle birlikte Batı düşüncesinin Rusya ve Rus insanı üzerindeki etkilerini ele alır ve de eleştirir.
Dostoyevski kitabı 1870 ile 1872 yılları arasında Sibirya sürgününden döndükten sonraki dönemde yazmıştır. Bu nedenle Dostoyeski'nin son yıllarındaki muhafazakâr görüşleri kitapta fazlasıyla hissedilir. Kitapta sosyalizm ve nihilizm gibi aşırılıkçı ideolojilerin toplumsal yapı üzerindeki tahribatlarını ortaya koymaya çalışır.
Dostoyevski Büyük Bir Günahkarın Hayatı adlı yapıtı ile uğraşırken, yazarı çok etkileyen bir olay gelişir. Rusya'daki nihilist gruplarından birinin başında bulunan Sergey Neçayev, kendi grubundan biri tarafından hiçbir yerden emir almaksızın ekibini kendi düşüncelerine göre yönettiği konusunda bir iddia ile itham edilir. Bunun karşısında Neçayev bu suçlamanın sahibini öldürterek bir havuza attırır. Ülke çapında farklı görüşlerden birçok kişinin tepkisini toplayan olay, Dostoyevski'yi de uğraştığı yapıtına Neçayev'i temsil edecek bir karakter ekleyerek protesto etmeye iter. Böylece eklenen Pyotr Stepanoviç karakteri ile birlikle yapıt Ecinniler başlığı ile yayınlanır.
Roman Stapan Trofimoviç ve Varvara Petrovna'nın dostluklarına ilişkin bir girişle başlar. Stepan Trofimoviç, birkaç kez üniversitelerde ders verdiği için profesör diye anılan bir entelektüeldir. Nikolay Stavrogin'e ders vermek için yıllarca Stavroginlerin konağında yaşar Nikolay'ın eğitiminin ardından da Varvara Petrovna'dan tamamen ayrılamaz ve ondan aldığı maaş, verilen bir ev ile bir yardımcı sayesinde eski patronundan hiç kopmaz. Bu arada Stavrogina'ya karşı hiç itiraf edemediği ve saklamaya çalıştığı bir aşk da içinde büyümektedir.
Sankt-Peterburg'a ve Avrupa'ya gidip gelen Stavron'i Varvara Petrovna çok nadir görebilmektedir. Bu arada Stepan Trofimoviç'in oğlu Pyotr Stepanoviç'le arkadaşlık kurmuştur. Şatov'un çalışmak için gittiği Amerika'dan dönmesi için ona yardım eden de Stavrogin'dir. Bu gençlerin birbirleri ile ilişkileri nihilist örgütlere dayanmaktadır.
Stavrogin, kente Petersburg'dan ilk gelişinde anlaşılmaz bir tutum takınır. Katıldığı toplantılarda saygın büyüklere hararet sayılabilecek davranışlarda bulunur. Herkes tarafından deli olarak görülmekteyken ortadan kaybolur. Bu arada İsviçre'de yaşarken Liza ile kimsenin çözemediği bir ilişki yaşamıştır.
Kentin en dedikoducu sakinlerinden Liputin Stepan Trofimoviç'in evine gelir. Yanında Kirilov'da vardır. Kirilov felsefesinden kısaca bahseder:
Açıklamada Tanrı'nın varlığı yokluğu konusundaki tartışma farklı bir boyut alır. Kirilov İsa'nın varlığını reddetmez. Ancak ona göre acı ve korkuyu yenebilen insan ancak insanlığın zaaflarının dışına çıkabilir. Bu insan duygusal ve fiziksel olarak değişir ve tanrı olur. İnsanoğlunun geçirdiği evreler ve çağlar o zaman tanrı olan insana göre ,insan-tanrı'ya, göre şekillendirilecektir. Tarih, gorillerden insan-tanrı'ya kadar olan çağ ve sonrası olarak ikiye bölünecektir. Tanrı ancak bu sayede varolabilir. Bu korkuyu yenebilmenin ve korkusuz olabilmenin tek yolu ise intihar etmektir. Kirilov'a göre o güne kadar intihar edenlerin hepsi umutsuzluktan veya yaşamın birtakım zorbalıklarından kurtulmak için intihar etmiştir. Korkusunu yenerek intihar eden tek kişi Kirilov olacaktır. Bu sayede tanrılığa ulaşacaktır.
Liza Stavrogin'in ortadan kayboluşundan sonra kente gelir. Şatov'u bulup Mariya Lebyadkin ile ilgili bilgi almak ister. Mariya Lebyadkin ise bir kilisedeki bir ayin sırasında Varvara Petrovna'yı bulmuş, yardımsever Stavrogina tarafından Stavroginler'in konağına getirilmiştir. Anlatıcı (Stepan Trofimoviç'in dostu) ve Stepan Trofimoviç de konağa çağrılmıştır. Zira Stepan Trofimoviç Varvara Petrovna'nın teklifi ile Darya Pavlovna ile evlendirilmek istenmektedir (Stepan Trofimoviç bunu Darya ile Nikolay'ın İsviçre'de yaşadıklarının günahının kendisine yüklenişi olarak algılar). Liza ve Mavkiriy Drozov da konakta Stepan Trofimoviç ile birlikte Mariya Lebyadkin'in Stavroginler'le ilişkisini çözmeye çalışmaktadırlar. Tam bu sırada, Stavrogin yanında Pyotr Stepanoviç ile çıkagelir. Herkes Mariya Lebyadkina ile ilgili bilgi isterken Stavrogin, Lebyadkina'yı alıp götürür. Pyotr Stepanoviç bir açıklama yapar. Açıklamaya göre, Stavrogin Petersburg'da tanıştığı Lebyadkina'yı korumaya almıştır. Aralarında bir evlilik olmamıştır. Ancak Ağabey Lebyadkin, yıllardır bu dostça ilişkiden yararlanıp para koparmaktadır. Asıl gerçek ise bu konuşmadan sonra ortaya çıkar. Stavrogin Petersburg'da Lebyadkina ile evlenmiştir.
Pyotr Stepanoviç Avrupa'daki örgüt yönetiminden emirler aldığını söyleyerek kentte bir beşli grup kurmuştur. Grubun üyeleri kendilerini gizlillik içinde yürütülen hücre sisteminin yüzlerce parçasından biri sanırken, aslında Pyotr Stepanoviç'in ütopik düşüncesinin uygulayıcılarının tamamını oluşturmaktadırlar. Pyotr Stepanoviç'in fikri geniş çaplı bir ihtilalle Rusya'daki yönetimi ele geçirmek, bunu yaparken de yokedecekleri tanrının yerine bir başka ikonu ,tam bir erkek güzeli olan Stravrogin'i getirmektir. Kentte yapacakları ise bu geniş çaplı ihtilalin yalnızca bir provasıdır.
Pyotr Stepanoviç bundan sonra hızla çalışmalarına devam eder. Valinin Karısı Yulina Mihailovna ile samimiyet kurup işi vali konağında kalmaya kadar götürür. Vali von Lembke ise bu nihilistin karısını kontrol altına almasına tahammül edememekte ancak çekingen karakteri ile suskun kalmaktadır. Pyotr bir süre sonra Yulina Mihailovna'nın aklına bir şenlik fikri sokar. Biletler satışa sunulur. Salon seçilir ve tüm kentin genç kızlarının ilgisini çeken bir eğlence tertip edilir.
Lebyadkin kızkardeşini de alıp kentin dışında bir eve taşınır. Pyotr Stepanoviç'in amacı ağabey-kardeşi azılı suçlu Fedka'ya öldürterek Stavrogin'i Liza ile evlenmesi için serbest bırakmaktır. Bu plan şenlik sırasında uygulanır. Tüm kent göz alıcı süslemeleri, içecekleri, yiyecekleri ile göz kamaştıran eğlence salonuna dolmuştur. Bu arada Pyotr Stepanoviç ortadan kaybolmuştur. Kentte bir anda birkaç koldan çıkarılan yangınlar başlar. Birçok ev kül olur ve yanan evlerden birinde Lebyadkin ile kız kardeşinin cesedi bulunur.
İyice kaosun hakim olduğu kentte Pyotr Stepanoviç'in planı başarı ile devam etmektedir. Oluşturduğu beşlisinin dördünü organize ederek, beşinciyi yani kendilerini ele vermek üzere olan hain Şatov'u öldürmek ve suçu yazdıracağı bir itiraf mektubu ile zaten intihar edecek olan Kirilov'un üstüne yıkmaktır planının son aşaması. Kirilov'la görüşür. Ertesi günü intihar etmesini bildirir. Bu arada Fedka ile aralarında bir diyalog geçer. Fedka ile beraber yaptığı ve Fedka'nın üzerine yıktığı kilise soygunu tartışma konularıdır. Tartışmanın sonunda planının uygulanmasına köstek olan Fedka da sözde ihtilalin uygulanışına kurban gider. Fedka'nın ölümü de Şatov cinayeti gibi ertesi gün intihar edecek olan Kirilov'un üzerine yıkılacaktır.
Ertesi günü Şatov'u ilgilendiren beklenmedik bir olay olur. Kendisini uykudan uyandıran bağırış çağırışın üç yıldır görmediği karısına ait olduğunu görür. Şatova'yı içeri alır. Hasta olduğunu fark eder. Kirilov'dan yiyecek ve buz gibi odada oturan Şatova'nın ısınması için çay ister. Ricası iyi yürekli dostu tarafından gecenin bu saatinde bile geri çevrilmez. Bir süre sonra gece karanlığında dakikalardır fark edemediği karısının hamileliğini fark eder ve gelip giden doğum sancıları karşısında ne yapacağını şaşırır. Silahını satarak bir ebe çağırır. Doğan çocuk Stravrogin'dendir. Şatov her şeye rağmen hala sevdiği karısı gibi kendisinden olmayan bebeği de benimser. Karı koca birbirlerine söz verip ayrılmamaya karar verirler. Artık bebeği beraber büyüteceklerdir.
Doğumun ve karısına duyduğu sevginin etkisi ile tanrıya bağlanan Şatov beşlilerden biri tarafından çağrılır. Devrim için kullanılan baskı makinesi alınacaktır. Şatov makinenin gömülü olduğu yere geldiğinde Pyotr Stepanoviç ve grubun diğer üyeleri üzerine atılırlar. Şatov tam her şeyin kendisi için rayına oturduğu sırada öldürülüp bir havuza atılır. Artık beşlileri ele verecek olan hain öldürülmüştür. Pyotr Stepanoniç son aşamanın da uygulanması için Kirilov'un evine gider. Uzun uğraşlar sonucu itiraf mektubunu yazdırır. Fakat Kirilov insan-tanrı olma yolunda intihar etmekte şimdi kararsızdır. Kararını değiştirmek ister. Yenmeye çalıştığı korku onu sarmış ve planından vazgeçmenin eşiğine getirmiştir. Sinirlenen Pyotr ile aralarındaki boğuşma sırasında Pyotr hafif bir sıyrık alır. Kirilov bu arada odasına kapanmış ve silahını başına dayayıp tetiği çekmiştir.
Pyotr Stepanoviç kenti terk eder. Planı başarıya ulaşmamıştır. Asla ayrılmayacaklarını sandığı beşlinin kalan üyeleri suçlarını itiraf ederler. Liza Mariya Lebyadkinler'in öldürüldükleri yeri görmek isterken, cinayetin kendisi yüzünden işlendiğini sanan halkın hışmına uğrar. Başına aldığı darbeler sonu ölür. Şatova kucağında bebeği kocasını ararken hastalanıp ölür. Bebek ise annesinden de önce soğuk alıp hayatını kaybetmiştir. Bu arada tüm bu olaylarla kent çalkalanırken Stavrogin Petersburg'a gider.
Tüm bu haberler daha Stavroginlerin evine ulaşmamışken, Darya hakkında düşündükleri yüzünden Varvara Petrovna ile ilişkisi kopan Stepan Trofimoviç yollara düşer. Amacı bir tüccarın çocuklarına öğretmenlik yapmak veya ilerleyen yaşında bir duvar dibinde kendisine yaraşır soylu bir ölüm tatmaktır. Bu düşünceler arasında köylü bir çifte rastlar. Çift kendisini rastgele istekleri doğruldutusunda bir kasabaya getirir. Stepan Trofimoviç, kasabada bir zamanlar yaşadığı kentte de gördüğü incil satan bir kadınla karşılaşır. Kadınla beraber bir başka kasabada konaklarlar. Stepan Trofimoviç burada kendidini günden güne tüketen bir hastalıkla boğuşmaya başlar. Bu arada bir inanç arayışına girmiştir. İncil satıcısı kadına derin bir sevgi beslemeye başlamıştır. Birkaç gün sonra kasabaya gelen Varvara Petrovna kendisini derin bir sevgi ve ilahi bir bağlılığa dönüşen inancı ile bulur. Stepan Trofimoviç tutulduğu hastalığa dayanamaz ve beslediği imanla ve başında dua okumak için bekleyen bir papazla can verir.
Stepan Trofimoviç defnedildikten sonra Stavrogin'in kente döndüğü haberi gelir. Odasına gelenler tavana bağlanmış bir halatla intihar ettiğini görürler.
Piskopos Tihon'la Stavrogin Aslında romanın olay örgüsüne göre önceki bölümlerin arasına koyulması gereken bölüm, Stavrogin'in Petersburg'da yaptığı ahlaksızlıkları yansıttığı için sansüre uğramıştır. Dostoyevski de bu sansüre başkaldırmamış ve bölümü romandan çıkarmıştır. Bölümün gerçek yerinin neresi olduğu tartışılmaktadır.
Stavrogin katedrale kabul edilir. Ünlü Tihon'un odasına çıkarılır. Tihon'a elindeki birkaç kağıdı verir. Kağıtlarda Stavrogin'in itirafları yazılır. Tihon dakikalarca kâğıtlarla ilgilenir: Stavrogin Petarsburg'da kaldığı evde evin kapıcılarının yoksul küçük kızları ile bir ilişki yaşamıştır. Küçük kız bu olayın ardından intihar etmiştir. Ardından Stavrogin sefil bir yaşamı seçer ve Lebyadkina ile bu sefil hayat için evlenir. Petersburg'un en berbat batakhanelerine girer. Kendisine işkence eder. Yazdıklarında her ne kadar küçük kızın intiharından etkilenmediğini kanıtlamaya çalışsa da piskopos Stavrogin'in aslında çektiği bu dayanılmaz vicdan azabını dindirmek için sefil bir hayat seçtiğini ortaya çıkarır. Bu vicdan azabının onun iyi yürekli biri olduğu sonucunu çıkararak imana teşvik eder. Stavrogin başta etkilenmişse de sonra tekrar kafasının dikine giderek kapıyı çarpıp çıkar.
Dostoyevski, Karamazov Kardeşler ve Suç ve Ceza ile birlikte en büyük yapıtlarından birini teşkil eden Ecinniler'de 19. yüzyıl Rusya'sının girdiği düşünsel ve dini açıdan sıkıntılı dönemleri okura sunmayı amaçlamış, 21. yüzyılda da geçerliğini ve güncelliğini kaybetmeyen bir eser ortaya çıkarmıştır. Yüzlerce yıl sonrasında bile dinmeyen liberal, muhafazakâr, ateist çatışmalarının en şiddetli döneminde ortaya konulan yapıt ölümsüz konusu ve her çağda ortaya çıkabilecek tipik karakterleri sayesinde 21. yüzyıla dahi seslenmeyi başarmıştır.
Romanın karakteristik özelliklerinden biri olan ilahi bakış açısına sahip ama aynı zamanda olayın içinde olan anlatıcı Dostoyevski'nin diğer birkaç romanında da kullanılmıştır. Kullanıldığı dönemde ilklerden olan bu yöntem daha sonra modernizmle beraber kullanılmaya başlayacaktır.
Romanın yazınsal anlamda olduğu gibi duygusal anlamda değerlendirilebilecek bir diğer tarafı da realizm'in vazgeçilmezlerinden olan doğrudan anlatımı benimserken bazı süslü cümleleri aralarda vererek okuru sanatsal açıdan doyurma geleneğinin aksine - zaman zaman kimi romanlarında ağır bir dil kullansa da - Dostoyevski sade ve süslü söyleyişten uzak bir anlatımı tercih etmiştir. Bu yönden eleştirilebilir olsa da , Ecinniler'in asıl özelliği kahramanın duygularının okura olduğu gibi ulaştırılabilmiş olmasıdır. Ruh tahlilleri ile sağlanan bu nitelik sayesinde okur kahramanın duyduğu her ürpertiyi, korkuyu, sevinci sanki kendisi birebir yaşıyormuş gibi hisseder. Dostoyevski'nin ilahi sesi sayesinde duyulan ürperti güçlenir ve okur istese de kendisini olaydan soyutlayamaz duruma gelir. Okur Şatov'un, karısını görünce yaşadığı sevinci, Şatov'un ölümüyle Şatova'nın yaşadığı düş kırıklığını, Kirilov'un intihar etmeden önce kapıldığı korkuyu olay kendisiyle ilgiliymiş gibi hisseder. Bu yönden Ecinniler'de duygu yoğunluğu birinci sırada gelir.
Ecinniler çağının siyasi olaylarına duyarsız kalamayan bir yazarın ürünüdür. Avrupa'ya açılmacı bir politika tutmuş olan nihilistlere duyduğu öfkeyi muhafazakâr düşünceleri ile donattığı romanında gözler önüne serer. Liberal ve ateist olan bu hücre tipi örgütlerin karşısına, Avrupai düşüncelerin ülkeye hızla yayılışını protesto eden, gelişmeye ancak Ortodoks kilisesi ile barışık ve benliğini kaybetmemiş bir Rus ulusu ile gidileceğini savunan bir düşünce sistemi ile çıkmıştır.
Ecinniler, birkaç yönü ile Turgenyev'in Babalar ve Oğullar'ı için bir karşı savdır. (Eserdeki Karmazinov Turgenyev'i temsil eder.) Bir toprak ağası olan Turgenyev'in Avrupa'ya açılmacı, ateist ve bir taraftan da halkı hor gören düşüncelerine Dostoyevski şiddetle karşı çıkar. Panslavizmden de etkilenen Dostoyevski'ye göre her ulus kendi öz benliği ile yaşar ve zaten var olan tanrısını kendi geleneklerinden esintilerle donatır. Bir süre sonra bu tanrı ulusun bir parçası hâline gelir. Bu ulusal benlikte halkın da katkısı tartışılamaz.
Ecinniler birçok eleştirmene ve edebiyat adamına göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi siyasi romanlarından biridir. Orhan Pamuk'a göre ise:
Roman Albert Camus tarafından tiyatroya da adapte edilmiştir.
Orijinal kaynak: ecinniler. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page