babaeski ne demek?

Babaeski, Kırklareli'nin ilçesidir.

Babaeski Marmara Bölgesi'nin Trakya kesiminde, Kırklareli'ye bağlı bir ilçedir. Kuzeyinde Merkez ilçe, doğusunda Lüleburgaz, güneybatısında Pehlivanköy, güneyinde Tekirdağ, batısında da Edirne bulunmaktadır. Küçük bir şehir yerleşmesidir. Tarım ve sanayi başlıca geçim kaynağıdır. İlçe toprakları Ergene Ovası'nda olup, yüksek alanlar ve dağlar yok denilecek kadar azdır. İlçenin kuzeyini yükseklikleri 150 m'yi geçmeyen Yıldız Dağlarının uzantıları engebelendirmektedir. Bunlar Babaeski'nin başlıca yükseltileridir. Ergene Ovası, Ergene Nehri'nin suladığı oldukça geniş bir düzlüktür. Ayrıca yükseklikleri 50–150 m arasında değişen irili ufaklı ovalar bulunmaktadır. Bütün bu ovalar ilçenin tarım alanlarını oluşturmaktadır. İlçe topraklarını Ergene Nehri'nin bir bölümü sulamaktadır. Bunun dışında Kavak Deresi (Cürtlen Dere) ile Şeytan deresi de bulunmaktadır.

Köken bilimi

Babaeski ismi yörede bulunan Baba Kavağı ağacından gelmiştir. Eski Osmanlıda Babaeski civarındaki kavak/kayın ağacından yapılan oklar ve yaylar çok meşhurdu. Saltukname'de Babaeski'den ve bu yörede yetişen Baba Kavağından bahsedilir. Ağaç dikmek Türklerde çok eskiden beri var olan kutsal bir gelenektir. Yakutlar'da gençlerin, şaman olmaya niyetlenince hemen bir ağaç diktiklerini ve bu ağaç büyüdükçe rütbelerinin arttığını belirtmektedir.

Saltukname'de, Sarı Saltuk'un diktiği kavak ağacı 10 kişinin kucaklayamayacağı kadar büyüktür. Buna "Baba Kavağı" denilmektedir Babaeski'de bulunan ve Baba Kavağı denilen bu ağacın kayın ağacı olduğu da söylenmektedir. Eski Türkler'de okların kayın ağacından yapıldığı bilinir. Adil Sultan Destanı'nda Babaeski'nin okları, Edirne'nin yayları ile meşhur olduğu ifade edilmektedir. Saltukname'de adı geçen Baba Kavağı denilen kayın ağacı ile Babaeski'nin meşhur okları arasında efsanevi bir münasebet vardır.

Tarih

MÖ 5. yüzyıl ortalarında burada kurulan Trakların Odrys kolunun kurduğu devletini Makedonya Kralı II. Phillip yıkmış, bunu Bitinya Krallığı'nın egemenliği izlenmiştir. MÖ 46'da Roma İmparatoru Cladius Trakya ile birlikte Kırklareli yöresine de hakim olmuşlardır.

Milattan sonra

Bizans İmparatoru I. Anastasius'un (491-518) yaptırdığı Marmara'dan Karadeniz'e kadar uzanan büyük liman suru Babaeski'nin yakınında geçmekte idi. I. Justinianus (527-533) bu surları onarmış, ancak bunlar sürekli saldırılara uğradığından günümüze ulaşamamıştır. Bu iki Bizans imparatorunun üzerinde özenle durduğu surların yapımındaki amaç, Balkanlardan gelecek akınlara karşı İstanbul'u korumaktı.

Bizans döneminde, bölge Bulgarofigon (Bizans Yunancası'nda ) olarak biliniyordu ve 896'da Bizanslılar burada Bulgarlara karşı ağır bir mağlubiyet aldı.1 1047 yılında Leon Tornikios'un liderliğindeki isyancıların eline geçmişse de İmparator IX. Konstantinos tarafından geri alınmıştır.

Amucalar

Ertuğrul Gazi'nin üç oğlu vardı. En büyük oğlu Savcı Bey genç yaşta savaşta öldüğü için beylik, diğer oğulları Gündüz Alp ve Osman Bey tarafından sürdürülmüştür. Ertuğrul Gazi yaşlanınca Kayı Boyunun başına Gündüz Alp'i geçirdi. Bir süre sonra da öldü. Ertuğrul Gazi ölmeden önce rüyasında, küçük oğlu Osman'a çok büyük bir devlet nasip olacağını görmüş, bu yüzden beyliğin başına onun geçmesini vasiyet etmişti. Osman Gazi büyüdüğü zaman Gündüz Alp, babasının vasiyetine uyarak beyliği kardeşine devretti. Böylelikle Kayı Boyunun liderliği Osman Gazi'nin soyuna geçmiş oldu. Gündüz Alp'in soyundan gelenlere halk arasında "Amucalar" denmeye başladı. Amucalar, komutan ve idareci olarak devlet hizmetine uzun yıllar devam ettiler. Örneğin Gündüz Alp'in oğullarından Aydoğdu Bey, Bizans'la yapılan Koyunhisar Savaşı'nda Osmanlı birliklerine komuta ederken şehit düşmüştür.

Osmanlı Devleti Kuruluş Döneminde, Türkmenlere büyük önem vermiş, önemli mevkilere onları atamışlardır. Yükselme Döneminde ise bu uygulama kalkmış ve devşirmeler değer kazanmıştır. Osmanlılar, Türkmenlerin iktidarı ele geçirip kendilerini ortadan kaldırmasından çekindikleri için onları yönetimden uzaklaştırmışlardır. Amucalar da bu yeni politikadan zarar gördüler. Amucalar, zaman içinde çoğalıp kabile haline gelmişler ve güçlenmişlerdi. Ertuğrul Gazi soyundan geldikleri için Devlet üzerinde hak iddia edebilirlerdi. bu yüzden Balkanlara sürülüp yerleştirildiler. Kabilenin bir kısmının da önce Sivas’a daha sonra Kars dolaylarına yerleştiği sanılıyor.

Kabilenin Trakya’ya geliş tarihi kesin olarak bulunamamıştır. Amuca köylerinden Malkoçlar’ın 1491 yılı kaydı olması, bu konuda dikkat çekmektedir. Amucalar Trakya'da ilk olarak Yıldız Dağları'nın eteklerinde Keşirlik bölgesinde on tane köy kurdular. Bu köyler; Ahmetler, Karaabalar, Ahlatlı, Topçular, Malkoçlar, Kocatarla, Börklüce, Dikence, Gaybılar ve Gündüzler'dir. (93 Harbi'nden sonra Keşirlik Bölgesinin bir kısmı Bulgaristan'da kalmıştır. Türkiye'de kalan kısmının adı daha sonra Kofçaz olarak değiştirilmiştir.)

İlk kurulan on köyden sonra Amucalar, nüfusları çoğaldıkça Burgaz ve Stara Zagora bölgeleri başta olmak üzere Bulgaristan'ın doğu kesiminde yayıldılar ve 93 Harbi’ne kadar (22.6.1877–31.1.1878) 33 köy kurdular ve bunlara yakın şehirlere yerleştiler. Osmanlı-Rus savaşı sonrasında, sınırlar belli olmaya başladığında Amucaların bir kısmı Bulgaristan’da kalmıştır. Sınır sadece Bulgaristan ile Osmanlı devletini değil, Amucaları da ayıran sınır olmuştur. Böylece, akrabalıklar kaybolmuş, aileler parçalanmıştır. Ekonomik sıkıntılar baş göstermiş, mal ve can kayıpları olmuş, pek çok değerler yok olmuştur.

Bulgaristan'da kalan Amucalar'ın büyük bir kısmı ise Bulgar egemenliği altında yaşamaya razı olmayıp 1878'den itibaren yeni çizilen Osmanlı sınırlarının içine göç etmeye başladılar. Gelenlerin çoğu Kırklareli'de yeni köyler kurdular. Tekirdağ, Balıkesir ve Eskişehir'de de az sayıda köyler kurdular. Bir kısmı da İstanbul'a yerleşti.

Osmanlı

Babaeski yöresi, Sultan I. Murat döneminde Balaban Bey tarafından 1359'da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bizans döneminde Bulgaraphygon ismi Fatih Sultan Mehmet'in burayı ziyaretinden sonra, yöreyi yeniden düzenleyen Ahi Baba’dan ötürü Babaeski olarak değiştirilmiştir.

Babaeski adını alması ise, Fatih Sultan Mehmet’e dayandırılmaktadır. Bir söylentiye göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi için Edirne’den yola çıkıp buraya geldiğinde, Eski Cami önünde gördüğü yaşlı bir tamirciye beldenin ne zaman kurulduğunu sormuş ve aldığı yanıt, “Eskidir, eski,” olmuştur. Padişah, yaşlı adamın kendi yaşını sorduğunda da yine, “Baba, eski,” yanıtını alır. Bunun üzerine beldenin adı "Babaeski" olarak anılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde de bu isim kullanılmaya devam etmiştir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Babaeski'deki mimari eserlerle ilgili şöyle nakletmiştir: {{quote|Şehrin doğu girişinde ve su kenarındaki Ali Paşa Camii, medrese, imaret, [han ve dükkânların hepsi Semiz Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bunlardan başka, yedi mescid, yedi çocuk mektebi, yedi han, yüz kadar dükkân, bir aşevi, bir hamam, üç adet tekke ve çarşı içinde hayat suyu akan bir çeşmesi vardır. Ayrıca Saltuk Baba ziyaret yeri ve Şeyh Mahmud Şühüdi Türbesi buradadır.2

Ayrıca Babaeski'nin Pehlivanköyü yolu üzerinde Mutlu Köyü'nde Bolca Nine'nin kabri bulunur. Rivayet olunur ki 15. yy.'da Fatih Sultan Mehmet Edirne'ye giderken askerleriyle birlikte Mutlu Köy'de konaklamış. Bu konaklama esnasında bir yemek kazanından o kadar çok kişiyi doyurabilen hatun kişi askerleri hayrete düşürmüş. Askerler yemeğin yetmeyeceğini söylemesi üzerine, nine, "Yeyin evlatlarım bolca bolca yeyin," demiş ve yemek hepsine yetmiş ve artmış. Bu hikmetli olay padişaha anlatılınca Fatih Sultan Mehmet yaşlı ninenin elini öper, "Senin adın Bolca Nine olsun," der. O zamandan beri bu kişinin adı Bolca Nine olarak kalmıştır.3 Diğer bir rivayete göre, bu yaşlı nine padişaha, "Atalarınızın kazıkları mola yerinde kalsın," der. Bu isteği kabul edilir, sabah olup kalkıldığında kazıkların yeşerdiği fark edilir ve Bolca Nine'nin ermiş olduğuna hükmedilmiştir.

Edirne Vilayet Matbaası Müdürü Şevket Dağdeviren'in yazdığı 1892 tarihli salnameye göre;

Kırkkilise sancağına bağlı bir kaza olan Baba-i Atik (Babaeski), Karahalil, Çengerli, Pınarhisar, Kozciğaz nahiyelerinde ve merkeze bağlı 31 köyde 1505 evde 5064 Müslüman nüfus, 1219 evde 5561 Hristiyan, 18 evde 82 Çingene ile kasaba içinde 4 mahalledeki 320 evde 1149 Müslüman, 246 evde 989 Hristiyan ve 1 evde 9 Yahudi nüfustan oluşmaktadır.

Kasaba demiryolu istasyonunda 50’ye yakın mağaza ve dükkân bulunup, büyük ölçüde zahire ihracatı yapılır. Kasabada ayrıca 347 dükkân, 4 han, 1 ortaokulla birlikte 5 okul, 2 cami, 1 tekke, 1 kilise, 1 hükûmet konağı, resmî emlak şubesi, telgrafhane ve belediye vardır. Ayrıca 3 köprü, 4 çeşme ve kiremithane bulunur. Dindoğru Mahallesindeki cami ahşap olup Fatih tarafından, Hacı Hasan Mahallesindeki nakışlı, kubbeli cami ise Cedid Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Köprülerden 6 gözlü taş olanı Sultan IV. Murat tarafından H: 1044 / M: 1634/35 tarihinde yaptırılmıştır.4

İdari yapısı

Kırklareli ilinin ilk belediyesi Babaeski'dir. 1854 yılında belediye olmuştur. Şu an 136 çalışanı bulunmaktadır. 2009 yılı bütçesi 13.500.000 TL’dir. Belediye Başkanı Abdullah Hacı’dır.

19. yüzyılda Edirne vilayeti Kırkkilise (Kırklareli) sancağına bağlı bir kaza merkezi idi.

Babaeski 1912 yılında Bulgarların, 1919'da da Yunanların işgaline uğramıştır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Türk askeri kuvvetlerinin toplanma yerlerinden olan Babaeski'de "Trakya Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" kurulmuştur. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 9 Kasım 1922'de işgalden kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1924'te Kırklareli'ne bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.

Yüzölçümü ve nüfus

Baba-i Atik Kazası'nın Nüfus Cetveli 18925
İslam
Hristiyan
Yahudi
Çingene
Toplam

İl Merkezine 37 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 652 km²dir. Dokuz mahallesi; Alpullu, Büyük Mandıra, Karahalil olmak üzere üç beldesi, 31 köyü vardır.

İlçede 31 köy, 1'i ilçe merkezi 3'ü belde olmak üzere 4 belediye, toplam 35 yerleşim merkezi, belediye sınırları içinde de 21 mahallesi bulunmaktadır.

Babaeski merkezde 9 mahalle vardır:

  1. Gazi Kemal Mahallesi
  2. Kurtuluş Mahallesi
  3. Hacı Hasan Mahallesi
  4. Fevzi Çakmak Mahallesi
  5. Dindoğru Mahallesi
  6. Atatürk Mahallesi
  7. Hamidiye Mahallesi
  8. Cumhuriyet Mahallesi
  9. Gazi Osman Paşa Mahallesi

Ekonomi

Babaeski'nin ekonomisi tarım,hayvancılık ve sanayi faaliyetlerine dayalıdır.İlçede genellikle karpuz.ayçiçeği,buğday,kanola gibi tarım ürünleri yetişir.Merkez dışında büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılır.Özellikle unlu mamuller ve öğütülmüş tahıl ürünlerini içeren imalatlar dışında, “süthane işletmeciliği ve peynir imalatı”, “çiftlik hayvanları için hazır yem imalatı”, rafine sıvı ve katı yağların imalatı yapılmaktadır. Bunlar dışında mobilya imalatı da yapılıyor. Birçok fabrika kurulmuştur. Bunlardan en önemlileri: Çölgeçen, TEM Mobilya, Bahçıvan Gıda, Türkiye'nin ilk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası, vs. Ayrıca 38 sanayi tesisi mevcuttur.

Babaeski Tarım Festivali

1971 yılında o zamanın Belediye Başkanı Gündüz ONAT'in girişimleriyle belediyenin önderliğinde ilçede bulunan; tarım ve eğitim kuruluşları, dernek, oda, basın organları, sanayici ve esnaf temsilcilerinin katılımları ile gerçekleşen çalışmalar sonunda; belediyenin himayesinde "Karpuz Festivali" adı altında yapılması kararlaştırılan organizasyon daha sonraları 'Tarım Festivali' adını almıştır 40 yıldır aralıksız yapıla gelmektedir. Festival sayesinde, ilçeden Avrupa'ya ilk kez karpuz ihracı yapılmıştır.İlçe nüfusu festival için gelen yerli ve yabancı turistlerle birlikte oldukça artmaktadır.

Tarihî eserler

İlçede günümüze gelebilen tarihî eserler arasında höyük ve tümülüsler vardır.

  • Eski Cami: Fatih Sultan Mehmet döneminde 1467 yılında yapılmıştır.Hâlen ibadete açıktır.
  • Cedid Ali Paşa Camii: Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1555 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Edirne'deki Selimiye Camii'nin modeli olup, Balkan Savaşlarında Bulgarlar tarafından minaresi yıkılmış ve sonra yeniden yapılmıştır.Hâlen ibadete açıktır.
  • Dördüzlü Çeşme: 17.yüzyılda yapılmış, dört cepheli ve kubbeli bir meydan çeşmesidir.
  • Babaeski Köprüsü: 4.Murat döneminde 1633 yılında yapılmış olup, hâlen D-100 uluslararası karayolu üzerinde trafiğe açıktır.
  • Hamam: Hâlen şehir hamamı olarak kullanılmakta olan bina tek kubbeli, klasik tiptedir.
  • Atatürk İlkokulu: 1914 yılında Kaymakam Tevfik Gür tarafından yaptırılan tek katlı, ahşap çatılı, Türk saçaklı olan okul bugün 2 Nolu Babaeski Sağlık Ocağı olarak kullanılıyordu.

Eğitim

  • Babaeski'de okuma-yazma oranı %96'dır
  • Babaeski Halk Eğitim Merkezi. 1963'te kurulmuştur.
  • Babaeski Mesleki Eğitim Merkezi.

Merkezde 7 tane ilköğretim okulu bulunuyor,

  1. Fatih İlköğretim Okulu
  2. Atatürk İlköğretim Okulu
  3. Cumhuriyet İlköğretim Okulu
  4. Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulu
  5. Plevne İlköğretim Okulu
  6. Babaeski İlköğretim Okulu
  7. Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu(Kapandı)
  8. Babaeski Şehit Turgay Süzgen İmam Hatip Ortaokulu

İlçe genelinde 21 ilköğretim okulu bulunuyor.

Merkezde 5 lise bulunuyor,

  1. Babaeski Anadolu Lisesi(BAL) (Yeni ismi: Şehit Ersan Yenici Anadolu Lisesi)

  2. Babaeski İMKB Çok Programlı Lisesi

  3. Babaeski Atatürk Anadolu Lisesi

  4. Babaeski Kız Meslek Lisesi

  5. Babaeski Gazi Teknik ve Anadolu Meslek Lisesi (Kapandı)

  6. Babaeski Şehit Turgay Süzgen Anadolu İmam Hatip Lisesi

Merkez dışında,

  1. Alpullu Çok Programlı Lisesi(Kapandı)
  2. Büyük Mandıra Lisesi

Babaeski Mesleki Eğitim Merkezi

Kurumda Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında yer alan 153 meslek dalında Kalfalık-Ustalık eğitimleri yapılmaktadır. Ayrıca Kalfalık Ustalık sınavları ve Usta Öğreticilik Kursları i,çin de kurumumuz Tam Gün-Tam Yıl kapsamında faaliyetlerine devam etmektedir.Babaeski Mesleki Eğitim Merkezi'nin web sitesi (BABAESKİ MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ) Mesleki Eğitim, Çıraklık,Kalfalık,Ustalık,Usta Öğreticilik ile ilgili detaylı bilgilerin bulunabileceği bir kaynakça özelliği taşımaktadır.

İlçe merkezinde 1 tane yüksek okul bulunuyor: Babaeski Meslek Yüksek Okulu Babaeski Meslek Yüksek Okulu Bünyesinde ; 1.İşletme Yönetimi 2.Bankacılık ve Sigortacılık 3.Büro Yönetimi ve Sekreterlik 4.Dış Ticaret

Sağlık Hizmetleri

  1. Babaeski Devlet Hastanesi
  2. 1 no'lu merkez sağlık ocağı
  3. 2. no'lu sağlık ocağı
  4. 3. no'lu sağlık ocağı
  5. 4 no'lu sağlık ocağı
  6. Verem Savaş Dispanseri
  7. Alpullu sağlık ocağı
  8. Büyük Mandıra sağlık ocağı
  9. Karahalil sağlık ocağı
  10. Taşağıl sağlık ocağı
  11. Sinanlı sağlık ocağı

Medya Kuruluşları

Gazeteler:

  1. Babaeski Söz Gazetesi
  2. Babaeski Gündem Gazetesi
  3. Çağdaş Babaeski Gazetesi
  4. Babaeski Esnaf Ve Sanatkarın Sesi Bülteni
  5. Gelişim Bülteni
  6. Yeni Haber Gazetesi

Radyolar:

  1. Soylu FM (94.1)
  2. Melodi FM (99.3)

Askeri Birimler

Kışlalar

  1. 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı - General Ali Fuat Cebesoy Kışlası
  2. 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı - İldeniz Kışlası
  3. 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı - Özden Kışlası

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: babaeski. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Kazancıgil, Dr. Ratip - Gökçe, Nilüfer Dağdevirenzade M. Şevket Bey'in Edirne Tarihi ve Balkan Savaşı Anıları Türk Kütüphaneciler Derneği Edirne Şubesi Yayınları No: 41 Edirne 2005

Kategoriler