Aksiyom, belit veya postulat, diğer önermelerin temeli ve ön dayanağı niteliğindeki önermelerdir. Belitlerin başka bir önermeye götürülmeye ve kanıtlanmaya gereksinimi yoktur. Bu yüzden de kendiliğinden apaçıktırlar. Ne türlü bir belitten yola çıkılırsa o türlü bir sonuca varılır. Belitlere dayanan bir felsefe, belitlerin yanlışlığı meydana çıkınca çöker.
Mantıkta belit terimi, bir şeyi kanıtlamak için kullanılan kanıtlanmayı gerektirmeyecek kadar açık ilke anlamını verir. Kanıtlanmayı gerektirmediği gibi kanıtlanamaz da. Çünkü kanıtlama, daha da açıklamak demektir, buysa daha çok açıklanamaz. Her belit bir ilkedir, ama her ilke bir belit değildir. Örneğin, "her bütün kendini meydana getiren parçalarından büyüktür" ilkesi bir belittir, buna karşı Einstein'in görelilik ilkesi bir belit değildir. Metafizik dünya görüşünün ürünü olan bütün mantıklar, "bir şey kendisinin aynıdır" önermesiyle dile getirilen özdeşlik ilkesini belit saymışlardır. Hegel'in diyalektik mantığı bunun doğru olmadığını meydana koymuştur. Bir şey kendisiyle bile aynı değildir, çünkü sürekli olarak değişmektedir.
Nicelikler arasındaki orantıları dile getiren zorunlu önermeler, matematikte belit adıyla tanımlanırlar. Örneğin, "bir üçüncü niceliğe ayrı ayrı eşit olan nicelikler birbirine eşittir", "eşit niceliklere eşit nicelikler eklenirse toplamları da eşit olur". Matematiksel belit, mantıksal belitin niceliklere uygulanmasıdır. Aralarında başkaca bir anlam ayrılığı yoktur. Örneğin doğal sayılar birkaç tane aksiyom üzerine kurulmuştur. İlk aksiyom "1 bir doğal sayıdır" şeklinde verilir. 1'in bir doğal sayı olup olmaması üzerinde bir mantık yürütmeden kabul ederiz.
Belit
belli/açık olan, usa uygun, Akla, mantığa uygun düşen, mantıken açık olan, koyut gibi anlamlara gelir. belge ve belir(mek) sözcüğükleriyle aynı kökten, Eski Türkçe bel- kökünden gelir. Muhtemelen, bel- sözcüğü bil- sözcüğünün bir çeşitlemesi durumundadır1.
Aksiyom
Latincedeki axioma sözcüğü axiom olarak İngilizceye geçmiş ve oradan Türkçeye yerleşmiştir. Sözcüğün kaynağı Yunancada yetke, değerli veya uygun olduğu düşünülen anlamlarına gelir. değerli, ağır, uygun anlamına gelen αξιος (axios) sözcüğünden türer. Kökü olan ag- sözcüğü; çekmek (ağırlık çekmek gibi), sürmek, devinmek gibi anlamlara gelir.2
Descartes ve başta Spinoza olmak üzere izdaşları felsefelerini belitlere dayarlar. Örneğin Descartes, felsefesini "düşünüyorum, öyleyse varım" belitinden çıkarak kurmuştur. Spinoza da ünlü Etika'sında örneğin, "başka bir şeyle tasarlanmayan şeyin kendisiyle tasarlanması gerekir" gibi belitlerden yola çıkar. Ne var ki, ne türlü bir belitten yola çıkılırsa o türlü bir sonuca varılır. Bundan başka, bu belitler, "parçalarının toplamı bütüne eşittir" gibi belitler gücünde değildirler. Daha açık bir deyişle, Dekartçıların belitleri öznel, kendilerince belit sayılmış belitlerdir. Nitekim Cogito'nun yüzyıllarca önceki biçimini çürütmek için, "bin altın düşünüyorum, öyleyse bin altınım var" önermesi ileri sürülmüştür.
Orijinal kaynak: aksiyom. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Sevan Nişanyan, "Sözlerin Soyağacı: Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü " ↩
Douglas Harper "Online Etymology Dictionary " ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page