tevazu ne demek?

Tevazu, kibir ve gururun tam tersidir. Kendini başkalarından üstün görmemek, mütevazı olmak, alçak gönüllülük, kendini beğenmişlikten uzak durmak anlamına gelir. Tevazu, kişinin başarılarına, yeteneklerine ve sahip olduklarına rağmen kendini övünmeden, gösteriş yapmadan ve diğerlerine karşı saygılı ve anlayışlı bir şekilde davranmasını ifade eder.

Tevazu, farklı kültürlerde ve dinlerde farklı şekillerde ifade edilebilir, ancak temelde aynı anlamı taşır. Önemli özellikleri şunlardır:

  • Alçakgönüllülük: Başkalarının önünde kendini küçültmek değil, başarılarını veya yeteneklerini abartmamak ve bunları kibirli bir şekilde sergilememektir.
  • Saygı: Tüm insanlara, statülerinden veya başarılarından bağımsız olarak, saygı göstermektir.
  • Öz-farkındalık: Kendi güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olmak ve bunları gerçekçi bir şekilde değerlendirmektir.
  • Empati: Başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlamaya çalışmaktır.
  • Öğrenmeye açıklık: Yeni şeyler öğrenmeye ve hatalarından ders çıkarmaya istekli olmaktır.
  • Mütevazılık: Kendini övmekten kaçınmak ve başkalarının başarılarını takdir etmektir.
  • Yardımseverlik: İhtiyaç sahiplerine yardım etmek ve başkalarına hizmet etmek isteğidir.

Tevazu, kişisel ilişkilerde, iş hayatında ve toplumsal hayatta olumlu sonuçlar doğurur. Tevazu sahibi insanlar genellikle daha sevilen, güvenilen ve saygı gören bireylerdir. Daha iyi işbirliği sağlarlar ve daha az çatışma yaşarlar. Öğrenmeye daha açık oldukları için sürekli gelişirler.

Ancak, tevazu ile düşük özsaygı arasında ayrım yapmak önemlidir. Tevazu, gerçekçi bir öz-değerlendirme içerirken, düşük özsaygı, kişinin kendisini değersiz hissetmesi ve yetersiz bulmasıyla karakterizedir.