Teori veya kuram, bilimde bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır. Teori, herhangi bir olayı, vakayı, görüngüyü açıklamak için kullanılan düşünce sistemidir. Genel anlamda, kuram, bir düşüncenin genel, soyut ve rasyonel olmasıdır. Ayrıca bir kuram, açıklanabilir genel bağımsız ilkelere dayanmaktadır. Bu ilkelere bağlı kalarak doğada sonuçların nasıl örneklendirileceğini açıklamaya çalışır. Kelimenin kökü Antik Yunan’dan gelmektedir. Fakat günümüze birçok farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Kuram, hipotezle aynı anlama sahip değildir. İkisinin de anlamı başkadır. Kuram bir gözlem için açıklanabilir bir çerçeve sağlar ve kuramı sağlayacak olan varsayımların test edilebilir hipotezleri tarafından desteklenir.
Modern anlamlarından biri de spekülatif ve genelleme doğasına vurgu yapmaktadır. Örneğin sanat ve felsefede kuramsal sözcüğü kolaylıkla ölçülebilir olmayan fikirleri ve deneysel olayları tanımlamak için kullanılabilir. Felsefedeki anlam uzantısı olan “kuram” hala teolojik bağlamında kullanılan bir kelimedir. Zaten Aristoteles'in tanımı olarak, saf kuram anlamına tamamen karşı olan “pratik”, kuram tanımının çok sık çeliştiği bir kelimedir. Tıp’ın pratik tarafı insanları sağlıklı yapmaya çalışıyor iken tıbbi kuram, sağlık ve hastalık doğasını ve nedenleri anlamaya çalışıyor. Bu örnek tıpta kuram ve pratiğin bir ayrımıdır. Bu iki olay birbiriyle ilişkilidir fakat hasta tedavi etmeden araştırma yapmak ya da bu tedavinin nasıl olduğunu bilmeden bir hastayı tedavi etmek mümkündür.
Modern bilimde, kuram, bilimsel kuram anlamı taşır ve bilimsel yöntem ile tutarlı bir şekilde yapılan ve modern bilimin gerektirdiği kıstaslarına uygun açıklamalardır. Kuram alanında bir bilim adamını anlamak için kuramının doğruluğunu olduğu gibi yanlışlığını da deneysel olarak ispatlamak gerekir. Bilimsel kuramlarda bir şeyin hala kanıtlanmamış olduğunu ya da düşüntülü olduğunu hipotez kelimesi ile belirtilir, kuram yaygın kullanımlarının aksine, bilimsel bilginin en güvenilir, titiz ve kapsamlı bir biçimidir. Bilimsel kuramlar kendi başsına deneysel olarak test edilebilir. Hipotezlerden ve doğanın kesin koşulları altında nasıl davranış göstereceğini açıklayan bilimsel yasalardan ayrılırlar.
Bir kuram düzgüsel (veya kuralcı) ne üzerine ise varsayılabilir. Bu hedefleri, normları ve standartları belirler. Bir kuram bilgi tabanı oluşturabilir ve bu taban açıklayıcı modelleriyle uyuşmayabilir. Kuramsal yaklaşmak bu bilgi tabanını geliştirmektir.
Türkçeye Fransızcadan geçen1 "teori" sözcüğü Yunanca theoros 'gözlemci, izleyici' kelimesinden türemiştir.2 "Kuram" sözcüğü Türkçe 'kurmak' kökünden türetilmiştir.
Teori (θεωρία, theoria) kelimesi Antik Yunan filozofisinden teknik terim olarak türetilmiştir. Günlük kullanımda kuram “dikkatlice bakmak, seyretmek” demekti. Teknik anlamı doğasal olayların kuramsal ve uzun uzun düşünülmüş açıklamalarına denk gelmektedir. Aynı doğasal filozoflar gibi dalgın ve düşüntülü anlayış içindeydiler ve aynı yetenekli yazıcı ve esnaflar gibi bilgiyi öğrenmenin pratik yolları aramaktaydılar. Kuram kelimesi İngilizcede 16. Yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Kuramın modern kullanımı gerçek anlamından türetilmiştir ancak yeni anlamlar da kazanmıştır. Yine de kuram gerçek anlamından temel alınarak doğanın düşünülmüş ve rasyonel yanımıdır.
İngiliz anlamına rağmen Yunanca'da daha olağan anlamları vardır. Görünen o ki θεωρία kelimesi Yunan dilinde eski kayıtlara göre daha özel bir kullanıma sahiptir. Francis Comford “From Religion To Philosopy” kitabından Orphinclerin kuram kelimesini “tutkulu sempatik niyet” anlamında kullandıklarını öne sürmüştür.
Pisagor kelimenin anlamını matematik ve bilimsel bilginin tutkulu sempatik niyeti olarak değiştirmiştir. Çünkü o böyle bir entelektüel takipçiliği varoluşun en yüksek mertebesine ulaşma yolu olarak kabul etmiştir. Pisagor’un yüksek bir mertebeye çıkmak için kuramı, duyguları ve bedensel arzuları bastırarak düşünmeyi sağlamaktır. Buna göre kuram kelimesine kesin anlamını veren Pisagor, klasik ve modern anlamından farklı olarak, doğal düşünce ve pratik olduğunu söylemiştir.
Kuramlar belirli bir konuyu anlamak açıklamak ve gelecekle ilgili tahminler yapmak için kullanılan analitik araçlardır. Çok sayıdaki çeşitli konularda kuramlar vardır, sanat ve bilim gibi. Resmi bir kuram belirli bir içeriğe uygulanarak dilsel bir anlam yüklenirse anlamlı olur. Farklı alanlardaki kuramlar doğal dille ifade edilir, ancak genel formları daima matematiksel mantığın resmi diliyle aynı anlama gelecek şekilde oluşturulurlar. Kuramlar matematiksel, sembolik veya normal dille ifade edilebilirler ancak genellikle rasyonel düşünce ya da mantık prensiplerini takip etmeleri beklenir. Kuramlar tartışılan konu hakkında doğru önermelerle ilgili cümlelerle oluşturulurlar. Fakat bu cümlelerde herhangi birinin doğruluğu her zaman kuramın tamamına göre değişir(görecelidir). Bu yüzdendir ki bir kurama göre doğru olan bir önerme başka bir kurama göre yanlış olabilir. Buna göre “O çok kötü bir insan” önermesi kişinin kim olduğuna ve “kötü insan” kuramının ne olduğuna göre doğru ya da yanlış olarak kabul edilemez.
Bazen iki kuram tamamıyla aynı açıklama gücüne sahiptirler çünkü aynı tahminlerde bulunurlar. Bu kuramlara, çiftine ayırt edilemez kuramlar denir ve ikisi arasındaki seçim uygunluğa veya felsefi tercihe indirgenir.
Matematiksel mantıkta kuramlar formu resmi olarak incelenir, özellikle de model kuramında. Kuramlar matematikte incelendiğinde genellikle resmi bir dille ifade edilirler ve netice kuralları diye adlandırılan izlekler altında kapalı önermelerdir. Bunun özel bir durumu aksiyomatik kuramdır, aksiyomlardan ve netice kurallarından oluşur. Kuram ise bu aksiyomlara netice kurallarını uygulayarak türetilebilir. Uygulamalarda kullanılan kuramlar gözlemlenmiş görüngülerin alıntılarıdır ve sonuç olarak ortaya çıkan kuramlar gerçek dünyada karşımıza çıkan olaylarla örtüşürler. Göze çarpan örnekler arasında aritmetik(Sayılardan soyutlaşan kavramlar), geometri(uzay kavramları) ve olasılık(rastgelelik kavramı) sayılabilir. Gödel’in tamamlanmama kuramı gösteriyor ki, doğal sayıların ifade edilebilindiği tutarlı hiçbir kuram onunla ilgili bütün doğru önermeleri içeremez. Sonuç olarak, bazı bilgi tanım kümeleri matematiksel kuram olarak tamamen ifade edilemez. Fakat bu kısıtlama hiçbir şekilde bilimsel bilgiyi resmileştiren matematiksel kuramların oluşumuna ön aşama değildir.
Eğer kuramı destekleyen bir delil varsa ve bu delile karşıt bir kuram mevcutsa, bu kuram delillere dayanıyorsa. Kuram belirsiz (aynı zamanda kuram bilgisinde belirsizlikte denebilir) olur. Belirsizlik epistemolojik delil ve sonuç arasındaki ilişkinin durumudur.
Eğer görüngü açıklamada ve öngörmede eski bir kuramdan daha iyi yeni bir kuram varsa yeni kuramın gerçekliği daha iyi açıkladığı inancında haklı olur. Buna kuramlar arası azalma denir çünkü eski kuramın terimleri yeni kuramınkilere azaltılabilir. Mesela, ışık, ses ve ısı ile ilgili geçmişte anladıklarımız bugün sırasıyla dalga sıkışmaları ve seyrelmeleri, elektromanyetik dalgalar ve moleküler kinetik enerji olarak azaltılmıştır. Birbiriyle ilişkilendirilen bu kuramlara interteoretik kimlikler denir. Eski bir kuramla yeni bir kuram bu şekilde paralelse aynı gerçekliği daha bütünsel bir şekilde açıkladığımız sonucuna varabiliriz.
Yeni bir kuramın yeni terimleri eski kuramların terimlerini azaltmıyorsa, bunun yerine tamamen yeni terimler koyuyorsa bu aslında interteoretik elemenin yanlış yorumlanmasıdır. Örneğin kalorik sıvıyla ilişkili olarak ısı transferi anlayışı ortaya koyan eskimiş bilimsel kuram ısının enerji kuramı ortaya konunca elenmiş oldu. Ayrıca phlogiston maddesinin yanıcı ve yıpratıcı materyallerden açığa çıktığı bir madde olduğu kuramı oksijenin reaktivitesi incelendiğinde elimine edilmiştir.
Deneysel veri içermeyen kuramların bilimsel ve felsefi fikir alanında olduğu gibi farklılıkları bulunur. En azından bazı temel filozofik teoremlerin açıklamalarının doğruluğu bilimsel deneysel gözlemlerle kesin olarak test edilemez.
Bazı çalışma alanları “kuram” olarak adlandırılır çünkü bunların amacı bir konuya alanın yaklaşımını açıklayan itirazlardır. Bu varsayımlar has kuramın basit teoremleridir ve bu alanın aksiyomları olarak düşünülürler. Çoğunlukla bilinen örnekleri sayı kuramı ve set kuramıdır, yine de edebiyat kuramı, kritik kuram ve müzik kuramı da bazı çeşitleridir.
Felsefi kuramının çeşitlerinden birisi metakuramıdır. Metakuramı bir kuram hakkındaki konu ve meselelerle ilgilidir. Kısaca metakuramı bir kuram hakkındaki bir başka kuramdır. Metakuramlar diğer kuramların üst kuramlarıdır.
Politik kuramlar yasa ve hükûmet hakkındaki etik kuramlardır. Politik kuram konusunu genel bakış, özel etik, politik inanç ve tutum ya da siyasetten alır.
Buna göre bir kuramı desteklemek için belirtilen mevcut kanıtların ışığında, ona zıt ve onunla tutarsız bir rakip kuram vardır.
Bilimde kuram, genel gerçeklerin tekrarlanarak kabul gören gözlem ve deneyleri baz alınarak doğal dünyanın bazı görünüşlerinin iyi doğrulanmış açıklamalarıdır. Kuramlar aynı zamanda kesinlikle uzak düşüncelerle uyuşmalıdır, çürütülebilir tutarlı doğru bir bilimsel araştırma yapma yeteneği ve birçok bağımsız kaynaktan güçlü bir delil lehine kuram üretmek gibi.
Bilimsel kuramın kuvveti çeşitli görüngülere göre çürütülebilir tahminler üretme yeteneğine göre ölçülebilir. Kuramlar daha çok delil toplandıkça geliştirilebilir (ya da daha iyisiyle yer değiştirilebilir): bu doğruluk artışı bilimsel bilgide artışa neden olur. Bilim adamları teknolojiyi keşfetmek, bir hastalığı tedavi etmek yani bilimsel bilgiyi ileri taşımak için kuramı bir dayanak olarak kullanır.
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Akademisi bilimsel kuramları şöyle tanımlar:
Kuramın resmi bilimsel tanımı kelimenin gündelik anlamından oldukça farklıdır. Doğanın geniş bir bölümünün kapsamlı açıklamalardan geldiğini destekler. Birçok bilimsel kuramın onları değiştirecek yeni bir kanıtı yoktur. Örneğin, hiçbir kuram Dünyanın güneş etrafında dönmediğini söyleyecek kanıtı yoktur. Bilimsel kuramların en kullanışlı özelliklerinden biri de henüz gözlenmemiş olan doğal olaylar veya olgular hakkında öngörülerde bulunmak için kullanılabilir olmasıdır.
O kuruluşa ait olmayan başka bir tanım ise şöyledir:
Bilimsel kuramlar doğada defalarca denenmiş ve teyit edilmiş olması gerekmektedir. Gerçek olgulara dayalı kuramlar sadece bir tahmin değildir. Onlar doğanın gerçekleridir. Biyolojik evrim kuramı “bir kuram”dan daha fazladır. Yerçekimini anlama çalışmalarımız hala devam etmektedir. Ama yerçekimi olgusu da, evrim gibi kabul edilen bir gerçektir.
Mantıklı pozitivistler bilimsel kuramları, çıkarım kuramları olarak düşünürler. Bu kuramların içeriği genel mantık sistemine ve aksiyomlara dayalıdır. Çıkarım kuramlarında herhangi bir ya da daha fazla aksiyomun mantıklı sonuçları bu kuramın bir ibaresidir. Bu, kuramın görülen gösterimi olarak söylenir. Kuramın alınan gösterimi yerini büyük ölçüde kuramın şematik gösterimi almıştır. Bu kuramlar bilimsel modelleridir. Gerçekliği gösterme niyetindeki mantıksal yapı model (“gerçeklik modeli”), bir şehrin ya da ilin bölgesinin grafiksel model haritasına benzetilir. Bu yaklaşımla, kuramlar önemli kıstasları dolduran özel kategori modelleridir.
Fizikte kuram terimi genellikle matematiksel sistemlerde –elde edilmiş küçük temel muhasebe kurallarında(genellikle simetri, uzay veya zamandaki uzaklık eşitliklerinde, elektronlar arası özdeşliklerde vb.)– verilen fizik sistemleri kategorisinde deneysel tahminler üretmekte kullanışlı olurlar. İyi örneklerinden biri klasik elektromanyetizmadır, ayar simetrisinin Maxwell denklemleri denilen birkaç denklemle çevrelenmesidir.
Eğer kuram çoktan güçlü bir delil ile yeterince destekletilmişse, bu kuramının kabulü için tüm ana tahminlerinin test edilmesine ihtiyaç duyulmaz. Örnek olarak önemli testler imkânsız veya teknik olarak zor olabilir. Sonuç olarak kuramları tahminlerinin kesinliği kabul edilmemiş ya da yanlış olduğu ispatlanmamış olabilir. Bu durumda bu tahminlerin sonuçları "kuramsal" kelimesiyle açıklanabilir. Bu tahminler zaman içerisinde test edilebilir ve eğer yanlışlarsa kuram reddedilir.
Bilimsel teori kavramı açıklanırken sıklıkla hipotez kavramı ile karşılaştırılır. Hipotez, bilimin ilgi alanındaki bir konunun anlaşılması için -başlangıç olarak- sınırlı sayıdaki kanıta, geçmiş bilgilere veya gözlemlere3 dayanarak ileri sürülen, test edilebilir bir tahmin veya açıklamadır.4 Bir hipotez deneyler veya daha fazla gözlem yaparak desteklenebilir veya çürütülebilir.5 Örneğin bir psikolog, öğrencilerin çalışma disiplini ve anksiyete düzeyi arasındaki ilişkiye dair bir çalışma yapmadan önce "düzenli çalışan öğrencilerin anksiyeteden daha az muzdarip olurlar," şeklinde bir hipotez ortaya atabilir.6 Çalışma sonuçları bu hipotezi destekleyebilir veya çürütebilir. Benzer bir şekilde, deterjanların etkinliği ile ilgili bir deneyden önce "deterjanların temizleme gücü arasında fark yoktur" hipotezi ortaya atılabilir. Eğer deneyler esnasında belirli bir leke sadece bazı deterjanlar tarafından temizlenebiliyorsa bu hipotez çürütülmüş olur.7
Teori doğal Dünya ile ilgili belirli bir alanda sağlam temellere oturtulmuş8 prensipler ve açıklamalar bütünüdür. Teori bünyesinde farklı konularda defalarca 'test edilmiş'910, desteklenmiş11 ve 'geniş şekilde kabul görmüş'12 hipotezleri barındırır. Bunun dışında olguları ve bilimsel yasaları barındırır.13
Teori açıklanırken olgu ve yasa kavramlarına da değinilmelidir. Bilimde olgu; gözlem, hesaplama ve(ya) deneylerle defalarca doğrulanmış ve bilinen tüm pratik amaçlar için doğruluğu kabul edilmiş14 bir bilgidir. Örneğin kütlesel çekim farkı nedeniyle Dünya üzerinde 1000 Newton ağırlığında olan bir astronotun Mars üzerinde 380 Newton olacağı15 veya insan ile Bonobo şempanzelerinin DNA'larının %98,7 oranında aynı olduğu16 bilgileri bilimsel olgulardır.
Bilimsel yasalar ise doğal Dünya'daki herhangi bir durumun belirli şartlar altında nasıl gerçekleşeceğini açıklarlar.17 Örneğin Newton'un hareket yasalarının birincisine göre sabit hızla doğrusal hareket halindeki bir cisme etki eden bileşke kuvvet sıfır ise cisim aynı hızda doğrusal hareketine devam eder.18 Mendel'in kalıtım yasalarının üçüncüsüne (baskınlık yasası) göre heterozigotlarda (bir baskın, bir çekinik alelli genlerde) genin sadece baskın aleli fenotipte gözlenir ve çekinik alel gizli kalır.19
Bilimsel bir teori; hipotezlerin, olguların ve yasaların anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde birleştirilmesinden meydana gelir.
Orijinal kaynak: teori. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Scientific Hypothesis, Theory, Law Definitions Anne Marie Helmenstine, Ph.D. ↩
Theory and Hypothesis Kendra Cherry. Bachelor of Science. Idaho State University ↩
Definitions of Fact, Theory, and Law in Scientific Work The Role of Theory in Advancing 21st Century Biology, National Academy of Sciences. ↩
Physics Facts Science Kids. ↩
Bonobos Join Chimps as Closest Human Relatives Science Now. Erişim: 28 Ocak 2013. ↩
Newton'un hareket yasaları Gökhan Atmaca. Kuark.org. ↩
Mendelian laws of inheritance Bookrags.com ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page