Suudi Arabistan ya da resmî adıyla Suudi Arabistan Krallığı (, el-Memleketü’l-Arabiyyetü’s-Suûdiyye), Arap Yarımadası'nda bulunan en büyük ülkedir.1 Kuzeybatı'da Ürdün, kuzey ve kuzeydoğu'da Irak, doğuda Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, güneydoğuda Umman, güneyde Yemen, kuzeydoğusunda Basra Körfezi ve batısında Kızıldeniz ile çevrilidir.2 Buraya iki kutsal caminin arazisi de denir; çünkü İslam'a göre iki kutsal şehir olan Mekke ve Medine bu ülkededir. Suudi Arabistan, Orta Doğu'daki bütün körfez ülkelerinde olduğu gibi hızla gelişmektedir.
Günümüz modern Arabistan sınırlarını kapsayan İslam öncesi Arabistan toprakları çeşitli antik kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmaktaydı; Arabistan'ın tarih öncesi dönemi dünyadaki insan aktivitesinin en eski örneklerinden bazılarını sunmaktadır. Dünyanın en yaygın ikinci dini olan İslamiyet Arabistan'da doğmuştur. İslam peygamberi Muhammed, 7. yüzyılda Arabistan halkını birleştirdi ve Arabistan'ı tek bir İslam devleti haline getirdi. Muhammed'in 632 yılında vefatının ardından takipçileri çok büyük ve benzeri görülmemiş toprakları (Batı'da İber Yarımadası'ndan doğuda Orta Asya ve Güney Asya'nın bir bölümünü) on yıllar içinde hızla ele geçirerek İslam devletinin sınırlarını Arabistan'ın ötesine ulaştırdı. Günümüz Suudi Arabistan'ından gelen Arap hanedanları, Raşidun (632-661), Emevi (661-750), Abbasi (750-1517) ve Fatımi (909-1171) halifeliklerini ve ayrıca Asya, Afrika ve Avrupa'daki sayısız diğer hanedanları kurdu.
Günümüz Suudi Arabistan'ı eskiden esas olarak dört ayrı tarihi bölgeden oluşuyordu: Hicaz, Necd ve Doğu Arabistan'ın (El-Ahsa) ve Güney Arabistan'ın (Asir) bölgeleri. Suudi Arabistan Krallığı, 1932 yılında Kral Abdülaziz (Batı'da İbn Suud olarak bilinir) tarafından kuruldu. 1902'de atalarının klanı olan Suud Hanedanı'nın Riyad'ı ele geçirmesiyle başlayan bir dizi fetihle dört bölgeyi tek bir devlet çatısında birleştirdi. Suudi Arabistan o zamandan beri kralın, Suud kraliyet ailesi prenslerinin ve ülkenin geleneksel seçkinlerinin son derece otoriter bir rejimi yönettiği bir mutlak monarşi haline gelmiştir. Sünni İslam içindeki aşırı muhafazakar bir dinî hareket olan Vehhabilik, 2010'larda dini akımın gücü önemli ölçüde aşınmış olmasına rağmen "Suudi kültürünün baskın bir özelliği" olarak tanımlanmıştır. Suudi Arabistan, Temel Kanununda kendisini resmi dini İslam, resmi dili Arapça ve başkenti Riyad olan egemen bir Arap İslam devleti olarak tanımlamaya devam ediyor. Suudi Arabistan, İslam'ın en kutsal iki yeri olan Mescid-i Haram (Mekke'de) ve Mescid-i Nebevî'ye (Medine'de) atıfta bulunularak bazen "İki Kutsal Caminin Ülkesi" olarak adlandırılır.
Suudi Arabistan'da petrol ilk olarak 3 Mart 1938'de keşfedildi ve bunu Doğu Bölgesi'nde keşfedilen birkaç başka buluntu izledi. Suudi Arabistan o zamandan beri dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi (ABD'nin ardından) ve dünyanın en büyük petrol ihracatçısı haline gelmiştir. Ülke dünyanın en büyük ikinci petrol rezervi ve altıncı en büyük gaz rezervine sahiptir. Krallık, son derece yüksek İnsani Gelişme Endeksi ile Dünya Bankası tarafından yüksek gelirli bir ekonomi ve G20'nin büyük ekonomileri arasında yer alan tek Arap ülkesi olarak sınıflandırılıyor.
Krallık, GSYİH'sinin %8'ini (Umman'dan sonra dünyanın en yüksek seviyesi) askeriyeye ayırmaktadır bu da onu ABD ve Çin'den sonra dünyanın en büyük üçüncü askeri harcama yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçısı konumuna getirmektedir. 2015'ten 2019 yılına değin ABD'nin Orta Doğu'ya yaptığı tüm silah ihracatının yarısı Suudi Arabistan tarafından satın alınmıştır. BICC'ye göre, Suudi Arabistan dünyanın en militarize edilmiş 28. ülkesidir ve İsrail'den sonra bölgede niteliksel olarak en iyi ikinci askeri teçhizata sahiptir. 2010'ların sonlarına doğru, esas olarak Yemen'deki savaş suçları iddiaları nedeniyle ve özellikle Cemal Kaşıkçı suikastı'nın ardından Suudi Arabistan'a silah satışının durdurulması için sürekli çağrılar yapıldı. Ülke, Yemen İç Savaşı'ndaki rolü, İslami terörizme sponsorluk iddiası ve ölüm cezasının aşırı ve çoğu zaman yargı dışı kullanımının yanı sıra insan kaçakçılığı, dini azınlıklara ve ateistlere karşı devlet destekli ayrımcılık ve antisemitizme ve şeriat yasasının katı yorumuna karşı yeterli önlemlerin alınmaması ile karakterize edilen zayıf insan hakları sicili de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle eleştirilmektedir.
Suudi Arabistan hem bölgesel hem de orta güç olarak kabul ediliyor. Suudi Arabistan ekonomisi Orta Doğu'nun en büyük ve dünyanın on sekizinci en büyük ekonomisidir. Suudi Arabistan ayrıca 34,2 milyonluk nüfusunun yaklaşık yarısı 25 yaşın altında olan dünyanın en genç nüfuslarından birine sahiptir. Suudi Arabistan, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi olmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği, Arap Hava Taşıyıcıları Örgütü ve OPEC'in aktif ve kurucu üyesidir.
Arap Yarımadası'nın büyük bölümünde binlerce yıl boyunca göçebe kabile yaşamı sürdürüldü. Muhammed'in takriben 570'te Mekke'de doğması, dünya tarihinde Arabistan'ın önemini artırdıysa da, Emevi sülalesinin, Şam'ı başkent yapmasıyla, İslâm dünyasının ağırlık merkezi Suriye'ye kaydı (692). Arap Yarımadası 16. yüzyıldan I. Dünya Savaşı'na kadar, Osmanlı yönetiminde kaldı. 1730'larda ortaya çıkan Vehhabi hareketi 1745'te Suud ailesi tarafından benimsendi.3 1902'de Kuveyt'te sürgünde bulunan Abdülaziz bin Suud, Riyad'a dönerek yeniden siyasal birlik arayışlarına başlar. Aynı yıllarda Osmanlı devleti bu fiili durum karşısında bir çözüm olarak Abdülaziz'in babası Abdurrahman'ı Riyad kaymakamı olarak tayin eder. Balkan savaşının sürdüğü sıralarda Osmanlı askerlerinin bölgede azaltılmasını fırsat bilen Necit emîri ve vahhabi imamı olan Abdülaziz bin Suud, idari merkez olan Hasa/Ahsa'yı ele geçirir (1913).4 Sonra, 1921-1926 arasında Ha'il, Mekke, Cidde ve Asir'i ele geçirerek topraklarını genişletti ve 1926'da Hicaz kralı, 1932'de Suudi Arabistan kralı ilan edildi. 1936'da ilk petrol yatağının bulunduğu, ama II. Dünya Savaşı'na kadar ciddi bir kuyu açma çalışması yapılmayan ülkede, Abdülaziz El Suud'un ölümünden (1953) sonra, yerine geçen oğlu Suud bin Abdül Aziz'den itibaren kral ve başbakan oldular aynı anda, 1964'te Suudi aile meclisinin kararıyla tahttan indirildi ve yerine kardeşi Faysal bin Abdül Aziz geçirildi (2 Kasım 1964). Ülkeyi modernleştirme girişimlerine başlayan Faysal bin Abdül Aziz'in 1975'te yeğenlerinden biri tarafından öldürülmesinden sonra, yerine geçen kardeşi Halid bin Abdül Aziz, 1979 Mısır-İsrail Barış Antlaşması'na şiddetle karşı çıkmakla birlikte, Arap-İsrail anlaşmazlığında ılımlı bir siyaset izledi, Halid bin Abdül Aziz'in 1982'de ölmesiyle yerine Fahd bin Abdül Aziz geçti.Günümüzde Suudi Arabistan devletinin kralı Selman bin es Suud tur.
Suudi Arabistan, şeriat yasalarının anayasa olarak kabul edildiği bir krallıktır. Hem yürütme gücünü, hem yasama gücünü elinde tutan kral, Bakanlar Kurulu'nu kendi atar ve kararlarını veto etme hakkına sahiptir.5 Yönetimle ilgili önemli kararların aşağı yukarı tümü, Suudi ailesi tarafından alınır. Siyasal parti de, yasama organı da bulunmamakla birlikte, her yurttaş "meclis" diye adlandırılan düzenli dinleme oturumlarına doğrudan başvurarak krala şikâyetlerini iletebilir, yardımını isteyebilir.
Suudi Arabistan'da kral seçimi ile ilgili reforma gidilmiştir. Buna göre kral artık halefini kendi seçemeyecektir. Bunun yerine Kraliyet ailesi üyelerinden oluşan Biat adlı özel bir konsey gizli oylama yöntemiyle yeni kralı belirleyecektir. 3 aday ise kral tarafından tespit edilecek, ancak Konsey, yönetim için yetersiz gördüğü kralın haklarını elinden alma gücüne sahip olacaktır.
Suudi Arabistanlıların büyük bölümünü, yerli kabilelerin soyundan gelen Araplar oluşturmaktadır. Basra Körfezi kıyısında bir İranlı azınlık topluluğu yaşar. Yabancı işçilerin sayısında son yıllarda büyük bir azalma olmakla birlikte, ekonomi yabancı işgücüne bağımlı durumdadır.6
Resmî dil olan Arapça ve çeşitli lehçeleri, bütün nüfus tarafından konuşulur. Nüfusun %97'si Müslümandır.7 Suudi vatandaşlarının çoğunluğu Selefi mezhebinden Sünnilerdir.8 Şiiler Müslüman nüfusun %10-15'ini oluşturur.9
Nüfusun büyük bölümü Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine, Dhahran, Dammam, El Huber ve Hufuf gibi büyük kentlerde toplanmıştır. Kırsal kesimde, göçebe Bedevilerin sayısı, yerleşik tarımcılarınkinden yüksektir. Rubülhali ve Nüfud çölleri bütünüyle ıssızdır; öteki yörelerde de çoğunlukla nüfus yoğunlukları düşüktür. Batı kıyısında, Riyad çevresinde ve doğudaki petrol alanlarındaysa, biraz daha yüksektir.
1936'da petrol bulunmasına kadar ekonomisi Mekke ve Medine'yi ziyarete gelen hacılara ve hurma dışsatımına bağımlı olan Suudi Arabistan'ın, bu gelirleri günümüzde de sürmekle birlikte, ekonomisinin temeli petrole dayanır. Hükûmet, petrolden elde edilen gelirleri Suudi Arabistan'ı çok çeşitli bir sanayi ülkesine dönüştürmek için gerekli altyapıyı oluşturmak için kullanmıştır. Ham petrol ve petrol ürünlerinin, devlet gelirlerinin %90'dan çoğunu oluşturduğu ülkede, petrolün büyük bölümünü çıkaran ARAMCO şirketinde Suudi ailesinin payı 1973'te %25 iken, 1974'te %60'a, 1980'de de %100'e yükselmiştir.
Basra Körfezi kıyısındaki Jubail ve Kızıldeniz kıyısındaki Yanbu'da kurulan yeni ve büyük sanayi merkezlerinde, enerji kaynağı olarak petrol yataklarından boruyla getirilen doğalgaz kullanılmaktadır. Petrol yatakları, petro-kimya sanayisi ve yapay gübre üretimi gibi sanayi kollarının yanı sıra demir-çelik sanayisi, çimento sanayisi, besin sanayisi, vb. dallar hızla gelişmektedir.
Tarım alanında, hükûmet, besin ürünleri alanında dışsatıma bağımlılığı azaltmak için, tarım üretimini desteklemektedir. Yakın dönemde balıkçılık da gelişmeye başlamıştır.
Ayrıca, El Huber'de çıkarılan petrolde ülke ekonomisine yüksek katkılar sağlamaktadır. El Huber dışındaki bölgelerde de çıkartılan petrol en çok Ash Sharqiyah ve çevresinde çıkartılmaktadır. Dhahran'da, Dammam'da, Al Qatif'te ve bunlar dışında birçok şehirde çıkartılmaktadır.
Temmuz 2013 itibarıyla Suudi Arabistan nüfusunun 26,9 milyon olduğu tahmin edilmektedir buna 5,5 milyon ile 10 milyon arasında nüfusa sahip vatandaşlık verilmemiş göçmenler de dahildir ancak Suudi liderlerin uzun süredir nüfus sayımı sonuçlarını şişirme yönündeki tarihsel eğilimi nedeniyle nüfusun belirlenmesi kesin olarak mümkün olmamıştır. Suudi nüfusu, 3 milyon olduğu tahmin edilen 1950'den bu yana hızla arttı ve uzun yıllar yılda yaklaşık yüzde 3 nüfus artış oranı ile dünyadaki en yüksek nüfus artış oranlarından birine sahipti.
Suudi Arabistan halkının etnik bileşimini %90 Araplar ve %10 Afro-Araplar oluşturmaktadır. Suudilerin çoğu Hicaz'da (%35), Necd'de (%28) ve Doğu Eyaletinde (%15) yaşıyor. Hicaz, Suudi Arabistan'ın en kalabalık bölgesidir.
1970 gibi geç bir tarihte, Suudilerin çoğunluğu kırsal yerlerde geçimlik bir yaşam sürdürmekteydi ancak 20. yüzyılın son yarısında krallık hızla kentleşti. 2012 yılı itibarıyla Suudilerin yaklaşık %80'i özellikle Riyad, Cidde veya Dammam olmak üzere kentsel metropollerde yaşamaktadır.
Suudi Arabistan nüfusu oldukça gençtir ve nüfusun yarısından fazlası 25 yaşın altındadır. Ülkede büyük bir yabancı uyruklu kesim bulunmaktadır. (CIA Factbook, 2013 itibarıyla Suudi Arabistan'da yaşayan yabancı uyrukluların ülke nüfusunun yaklaşık %21'ini (Diğer tahminlere göre %30 veya %33) oluşturduğunu tahmin ediyor. Göçmenler toplam nüfusun %38.3'ünü oluşturuyor. BM verilerine (2019) göre göçmen nüfus çoğunlukla Orta Doğu, Asya ve Afrika'dan gelmektedir. 1960'ların başlarında, Suudi Arabistan'daki köle nüfusunun 300 bin olduğu tahmin ediliyordu. Suudi Arabistan'da kölelik 1962 yılında resmen kaldırılmıştır.
Suudi Arabistan'ın resmi dili Arapçadır. Suudiler tarafından konuşulan Arapçanın en yaygın üç lehçesi Necd Arapçası (yaklaşık 14.6 milyon konuşan), Hicaz Arapçası (yaklaşık 10.3 milyon konuşan) ve Körfez Arapçasından (yaklaşık 960 bin konuşan) oluşmaktadır. Faifi dili 50 bin kişi tarafından konuşulur. Suudi İşaret dili yaklaşık 100 bin kişilik konuşma engelli topluluğu tarafından kullanılmaktadır. Büyük gurbetçi toplulukları ayrıca kendi dillerini de konuşurlar çoğunluğu 2018 verilerine göre Bengalce (~ 1.500.000), Tagalogca (~ 900.000), Doğu Pencapça (~ 800.000), Urduca (~ 740.000), Mısır Arapçası ( ~ 600.000), Rohingyaca, Kuzey Levant Arapçası (her ikisi de ~ 500.000) ve Malayalamca gibi dillerden oluşmaktadır.
Resmi olarak bütün Suudi Arabistan vatandaşları Müslüman kabul edilir ve Suudi Arabistan sakinlerinin neredeyse tamamı kendini Müslüman olarak tanımlamaktadır. Nüfusun %75 veya %90'ı İslam'ın Sünni mezhebine mensup iken %10 veya %25'i İslam'ın Şii mezhebine mensuptur. 18. yüzyılda Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından Arap Yarımadası'nda yayılan Vehhabilik (mensupları Vehhabi kelimesini uygun görmediği için Selefilik şeklinde adlandırmayı tercih etmektedir) Sünni İslam'ın Suudi Arabistan'daki resmi ve baskın formudur. Şiilik gibi İslam'ın diğer mezhepleri sistematik olarak baskı altındadır.
Suudi Arabistan'da tahminlere göre neredeyse tamamı yabancı işçilerden oluşmak üzere 1.5 milyon Hristiyan yaşamaktadır. Suudi Arabistan Hristiyanların ülkeye yabancı işçiler olarak geçici iş için gelip çalışmalarına izin verirken ibadetlerini açıkça yerine getirmelerine izin vermemektedir. Suudi Arabistan, İslam'dan başka bir dine geçmeyi (irtidat) yasakladığı ve ölüm cezası uyguladığı için Hristiyan olan Suudi Arabistan vatandaşlarının yüzdesi resmi olarak sıfırdır. Pew Araştırma Merkezi'ne göre Suudi Arabistan'da neredeyse tamamı yabancı işçi olan 390.000 Hindu bulunuyor. Resmiyette "terörist" olarak adlandırılsalar da Suudi Arabistan'da önemli bir ateist ve agnostik kesim bulunuyor olabilir. 2017 dini özgürlük raporunda, ABD Dışişleri Bakanlığı Suudi Arabistan'ı Özel Bir Endişe Ülkesi (CPC) olarak sınıflandırdı.
İklimini irdelediğimizde Suudi Arabistan'da, çok sıcak yazlar görülür. Çoğunlukla çöl olması bu sayılan iklimsel sonuçları doğurur.
Suudi Arabistan'ın iklim şartları nedeniyle ülkede bitki örtüsü olarak genelde çöl ağaçları olan hurma ve Palmiye ağaçları vardır.
Suudi Arabistan 13 idari bölgeye10 (manatik idāriyya, – tekil mintakah idariyya), bu bölgeler de 118 ile ayrılmıştır. Bu sayı 13 bölge başkentini içerdiği gibi belediye başkanlar tarafından yönetilen farklı statüye sahip belediyeleri de kapsar.
<noinclude>
Orijinal kaynak: suudi arabistan. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Alliance of Muhammad ibn Saud & Muhammad ibn Abd-al-Wahhab , King Abdul Aziz Ibn Saud Information Resource ↩
Decline and Revival , King Abdul Aziz Ibn Saud Information Resource ↩
The Economist Democracy Index 2010 http://graphics.eiu.com/PDF/Democracy_Index_2010_web.pdf ↩
Mapping the World Muslim Population (October 2009), Pew Forum on Religion & Public Life. s. 16. ↩
The Daily Star Lamine Chikhi. 27-11-2010. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page