Saponinler, bitkilerde, özellikle bazı baklagillerde, tahıllarda ve otlarda bulunan doğal olarak oluşan glikosidik bileşiklerdir. Yapılarında hem hidrofobik (yağ seven) hem de hidrofilik (su seven) bölgeler bulunduran amfipatik özellik gösterirler. Bu özellikleri sayesinde su ile karıştırıldıklarında sabun benzeri köpük oluştururlar, bu nedenle "saponin" adı Latince "sapo" (sabun) kelimesinden türetilmiştir.
Saponinlerin çeşitli biyolojik aktiviteleri vardır ve geleneksel tıpta uzun süredir kullanılmaktadırlar. İşte saponinlerle ilgili bazı önemli noktalar:
Yapı: Bir veya daha fazla şeker molekülüne (glikon) bağlı bir triterpenoid veya steroid aglikon (sapogenin) yapısına sahiptirler. Saponin Yapısı
Köpürme Özelliği: Su ile karıştırıldıklarında kalıcı köpük oluştururlar. Bu özellikleri, içerdikleri amfipatik moleküllerin yüzey gerilimini düşürmesinden kaynaklanır. Köpürme Özelliği
Biyolojik Aktiviteler: Saponinlerin çeşitli biyolojik aktiviteleri bulunmaktadır:
Kullanım Alanları: Saponinler çeşitli alanlarda kullanılmaktadır:
Toksisite: Saponinler, bazı organizmalar için toksik olabilirler. Özellikle balıklar için toksik etkileri bilinmektedir. İnsanlar için genellikle güvenli kabul edilse de, yüksek dozlarda mide rahatsızlığına veya diğer yan etkilere neden olabilirler. Saponin Toksisitesi
Saponinlerin yapısı ve özellikleri, bulundukları bitki türüne ve ekstraksiyon yöntemine göre değişebilir. Bu nedenle, saponinlerle ilgili araştırmalar sürekli olarak devam etmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page