Psyche, Yunan mitolojisinde güzel ölümlü bir kızdır, aşk ve seks tanrısı Eros ile bir ilişki yaşamaktadır. Sevgilisi Eros, aşk ve güzellik tanrıçası olan Afrodit ile savaş ve yıkım tanrısı olan Ares'in oğludur.
"Psikoloji", "psikolog" gibi kelimeler Psycheden gelir. Psyche aynı zamanda ruh anlamına gelir. Psyche Eros tarafından ruh tanrıçasına dönüştürülür.
Bu hikâyede Eros klasik hikâyelerin aksine elinde ok tutan bir bebek değil de genç ve son derece yakışıklı bir adam olarak anlatılmıştır.
Bir gün Psyche adında çok güzel bir kız vardı. Bu kız o kadar güzeldi ki artık Afrodit onu kıskanmaya başlamıştı. Kızın güzelliğine hayran kalan insanlar ona tapıyor ve bazıları Afrodit'i tamamen unutuyorlardı.
Afrodit bu işe sinirlenip Erostan o kızı yeryüzünde var olan en iğrenç ve en çirkin yaratığa aşık etmesini istedi.
Eros, Afrodit'in bu teklifini yerine getirmek için kızın yanında gittiğinde onu aşık etmek yerine kendi de ona aşık oldu. Umutsuzca aşık olan aşk tanrısı, Afrodit'in isteğini yerine getiremeden evine döndü.
Psyche, babasına tanrı Apollun'un yeryüzündeki sesi olan kahinden gelen bir kehanet üzerine babası tarafından bir uçurumun ucuna terk edildi. Psyche uçurumdan atladığı anda Zephyr ,namı diğer batı rüzgarı, tarafından yakalandı ve Erosun onu saklamak için ördüğü pamuk ipliğine bağlı bir büyü ile korunan kaleye götürüldü. Burada Afrodit'in gözünde uzak olacaktı ve güzellik tanrıçası onu ölü sanacaktı.
Eros kaleye geldiğinde Psyche'den tek bir şey istedi: Asla Eros'un yüzünü göremezdi, hatta kim olduğunu bile bilemezdi. Psyche bunu hiç dert etmedi. Tüm tanrıların gözünden uzak, sakin ve güzelliklerle dolu bir kalede onu seven bir adamla yaşamak onun için zaten yeterince değerli bir şeydi.
Eros sadece geceleri kaleye gelirdi. Çünkü Güneş'in ışığı, gündüzleri Psyche'nin Erosu tanımasını sağlardı. Bu yüzden bir kez bile aşklarını gün yüzünde yaşayamadan birbirlerini bile görmeden uzun zaman geçirdiler. Bu sürede Psyche halinden memnundu. Hatta eski evindeki ailesine mektuplar yazmaya, oradaki hayatından bahsetmeye başlamıştı bile. Bir süre sonra Psyche hamile kaldı. Aklındaki tek soru ise asla görmediği bir adam ile nasıl bir bebek yetiştireceği idi. Bu mektupları gören kıskanç kardeşi bir süre sonra yeğenini doğmadan önce bir kez görmek istediğini bahane ederek onu ziyaret etmek istedi.
Tıpkı Psyche'nin yaptığı gibi o uçurumdan atladı ve gene Zephyr tarafından o saraya taşındı. Burada Psyche'nin hayatını gördü ve o hayata sahip olmak istedi. Psycheye asla görmediği bir adamla bebek yetiştiremeyeceğini ve aslında o adamın iğrenç bir ejderha olduğunu anlattı. Psycheye uzun zamandır dokunduğu o kanatların bir ejderhaya ait olabileceğini aklına getirmemişti. Fakat şüphe tohumu aklına ekilmişti bir kere.
Eros uyurken onun yanına sessizce yaklaştı ve bir gaz lambası ışığı yardımıyla yüzüne baktı. Gördüğü varlığın bir ejderha olmadığını aynı anda mutluluk ve dehşet içinde gördü. Tanrı Eros'u anında tanımıştı, zaten öylesine güzel bir yüz başka kime ait olabilirdi ki? Kandırılmanın verdiği üzüntü ve sevgilisine ettiği ihaneti telafi edemeyecek olmasının ümitsizliği ile elindeki gaz lambasını Eros'un üstüne düşürdü. Eros hayret içinde uyandı ve olanları anında anladı. Büyük bir ümitsizlik içinde Psyche kurduğu bu sarayın yıkılacağını ve Afroditten korunmasının tek yolu olan gizlik büyüsünün, sarayla birlikte yok olacağını söyledi. Çünkü büyünün tek kaynağı Psyche'nin, Eros'un kim olduğunu bilmemesine dayanıyordu.
Son olarak "zaten bir tanrı ve bir ölümlü birbirini nasıl eşit sevebilir ki?" diyerek kanatlarını açtı ve bir daha Psycheyi görmemek üzere uzaklaştı.
Ama Psyche pes etmemişti. Hatta Eros'u bulmak için dışarı onu aramaya koyuldu. Fakat Afrodit tarafından arayışı kesildi. Afrodit ölü sandığı kızın hala hayatta olmasına çok hiddetlenmişti ve kızı 3 imkansız vazife ile görevlendirdi.
İlk görevi Psyche'nin boyunu aşan bir yığın tohumu 5 farklı türe sadece 1 gecede ayıklamaktı. Psyche umutsuzca göreve koyuldu. Tam pes etmek üzere iken tanrıların kralı Zeus tarafından gönderilen karıncalar bütün tohumları anında kategorize etti. Çünkü Zeus, Erosun tarafında olduğunu göstererek güzel bir aşk hayatı istiyordu.
2. görevi yakalaması imkansız olan bir koyunun yünlerini getirmesini istedi. Bu sefer de bir nehir tanrısı Erosa olan yakınlığını göstermek adına Psycheye yardım etti ve ona koyunun koşarken dallarda bıraktığı yünleri kullanmasını söyledi.
3. Görevi yeraltı kraliçesi Peshapone'nin güzelliğini bir kutuya koymaya ikna etmekti. Bir ses ona yer altı dünyasının gardiyanı Kerebrosa arpa kekleri vermseini Styks nehrini geçirecek kayıkçıya bir altın para vermesini söyledi. Böylece yer altı dünyasına girmeyi başaran Psyche azmi ile Persaphone'yi etkiledi ve Persaphone ona istediğini verdi.
Son görevini tamamlayan Psyche tam Afroditin sarayına girecekken Persaphone'nin güzelliğinden bir tutam da kendisine sakalmak istedi. Fakat kutu güzellik yerine uyku ile doldurulmuştu.
Eros uyuyan gelininin yanına uçtu ve ona hatalı olduğunu söyledi. Onun korkusuzluğu ve bilinmeyenle hiç tereddüt etmeden yüzleşmesi, kendisinin dengi olmaktan da öte olduğunu söyledi. Eros Psycheyi ambrosia (ambrozya) ile besledi. Yani tanrıların nektarı ve yegane yiyeceği ile. Bu sayede o da tüm tanrıların huzurunda Moiraların kararı ile ölümsüz oldu.
Psyche ölümsüz olmasının kısa bir süre ardından çocuğunu doğurdu. Bu çocuğa tutku adını verdiler.
Efsane der ki, o günden beri Psyche, Eros ve tutku insanların aşk hayatını düzenlerler.
https://www.youtube.com/watch?v=Gjj_-CPxjCM&t=270s
Orijinal kaynak: psyche. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page