Protohistorya, bazı arkeologlar ve tarihçiler tarafından tarihöncesi (prehistorya) ile tarih arasında kalan dönemi adlandırmak için kullanılır.
Tarihöncesi ile protohistorya arasındaki ayrım pek net değildir. Bazı kullanımlarda, bu dönemdeki kültür ya da uygarlıklar henüz yazıyı geliştirmemiştir ama başka kültürler onun varlığını kendi yazılarında belirtmişlerdir. Örneğin, Avrupa'da, Keltler ve Cermen kabileler, Yunan ve Roma metinlerinde kendilerinden bahsedildiği için, protohistorik olarak kabul edilebilirler. Protohistorya ayrıca, bir toplumda okuryazarlığın ortaya çıkmasıyla ilk tarihçilerin yazıları arasındaki döneme de işaret edebilmektedir.12
Orijinal kaynak: protohistorya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Terimin pek yaygın olmayan kullanımlarından birisine örnektir. The Oxford Illustrated History of Prehistoric Europe içindeki bu makalede, bir arkeolog olan Timothy Taylor şöyle yazıyor: "Because of the existence in some but not all societies of historical writing during the first millennium BC, the period has often been termed 'protohistoric' instead of prehistoric. Of course, the understanding of the past gained through archaeology is broadly different in nature to understanding derived from historical texts. Having both sorts of evidence is a boon and a challenge." (M.Ö. ilk binyıl için, zamanın tüm toplumlarında değilse de bazılarında tarih yazımının var olması nedeniyle, "tarihöncesi" yerine "protohistorik" terimi kullanılmıştır. Kuşkusuz, geçmişin arkeoloji yoluyla algısı, tarihsel metinlerden çıkarsanan algılamadan, doğası itibarıyla, çok farklıdır. Her iki türden kanıta sahip olmak hem bir nimet hem de çözülmesi gereken bir sorundur.) ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page