"Place" kelimesi İngilizce'de "yer" anlamına gelir. Ancak, bu kelime farklı şekillerde kullanılabilir:
Place of something: Bir şeyin yeri veya konumu. Örneğin: "What is the place of that building?" (O binanın yeri nedir?)
Take place: Gerçekleşmek, meydana gelmek. Örneğin: "The event will take place next week." (Etkinlik önümüzdeki hafta gerçekleşecek.)
First place, second place, etc.: Derece sırası. Örneğin: "She came in first place in the race." (Yarışta birinci oldu.)
Out of place: Yersiz, uygun olmayan. Örneğin: "His comments were out of place and offensive." (Yorumları yersiz ve saldırgancaydı.)
A place to stay: Kalacak yer. Örneğin: "Do you have a place to stay while you're in town?" (Şehirdeyken kalacak bir yeriniz var mı?)
In place: Uygun bir şekilde yerleştirilmiş. Örneğin: "Make sure all the pieces are in place before you start assembly." (Montaja başlamadan önce tüm parçaların doğru yerde olduğundan emin olun.)
All over the place: Her yerde, düzensiz. Örneğin: "His notes were all over the place and hard to follow." (Notları her yerdeydi ve takip etmesi zordu.)
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page