Pilav; pirinç, bulgur gibi taneli bitkilerin veya şehriye, kuskus gibi makarna türlerinin suda pişirilmesiyle yapılan bir yemektir.
Birçok çeşidi vardır; İtalyan usulü pilava risotto, İran pilavına çilav denir. Özellikle Japonya ve Çin'de pirinç pilavı çok tüketilir.
15. yüzyılda sarayda pilav yeniyor ve Fatih Sultan Mehmet'in sofralarında sade pilavın dışında sebzelisi, etlisi ve tavuklusunun yer aldığı kayıtlardan anlaşılıyor. Ancak pirinç nadir bir malzeme olduğu için çok uzun bir dönem pilav sadece zengin Osmanlı sofralarını süslüyor ve buralarda da sofranın en önemli yemeği konumuna yükseliyor.
16. yüzyılda pilav pişirme yöntemleri gelişmiş, aynı öğünde birkaç çeşit pilav yenmeye başlanmış. Şölenlerde ikramların zenginliği, etin yanı sıra pirinç pilavlarının bolluğuyla da ölçülür hale gelmiş. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Bitlis Beyi'nin kent meydanında verdiği ziyafette 13 çeşit pirinç pilavı bulunduğunu yazıyor. Bu da pilavların sadece Osmanlı sarayına özgü olmadığını gösteriyor. Ancak yine de nadide bir yemek olan pilavı sıradan halk yüzyıllar boyu ancak zenginlerin şölenlerinde tadabilmiş. Özellikle İstanbul'da bu yüzyıldan sonra pirinç buğday kadar tüketilir oluyor. Kültür tarihçisi Marianna Yerasimos, Osmanlı Mutfağı adlı eserinde 18. yüzyıl yemek tarifleri arasında çok değişik pilavların bulunduğunu, hatta benmari usulü pişirilen "susuz pilav" ve balıklı pilava bile rastlandığını yazıyor.
Pirinç tarımı yapan toplumların pirinci yiyecek maddesi olarak kullandığı göz önünde bulundurulursa, pilavın kökeni Güneybatı Asya'da yaşayan toplumlara dayanır.
Toplumbilime dayalı yapılan çalışmalarda pirinç tarımının, dolayısıyla pilavın M.Ö 7000 yılına dayandığı belirtilmektedir. Doğu Hindistan, Güney Asya ve Batı Çin'de bu zamanlarda pirinç tarımının yapıldığı düşünülmektedir.
1966'da Tayland'ın Korat bölgesinde yapılan kazı sırasında Non Nok Tha'da bulunan kalıntılar pirinç tarımının kaynağını bulgularla belirler. Bulunan kap parçalarının iç yüzlerinde pirinç izlerine rastlanmıştır. Kalıntıların yaşının en az M.Ö 4000 yılına dayandığı bilinmektedir.
(Fatih devri yemekleri, Muhasebe defterleri. Şirvaniden)
(1764 tarihli Risale ve Eşref Dede'den)
Basılı ilk yemek kitabı Melceü’t-Tabbâhîn'de çok çeşitli pilav tarifleri vardır.2 Bunlar: Âdi pirinç pilavı, Acem pilavı, köse pilavı, susuz pilav, yağsız pilav ( bıldırcın pilavı), nev‘-i dîğer, domates pilavı, baş pilavı, lüfer pilavı, patlıcanlı pilav, midye salması, tarak pilavı, Özbek pilavı.
Yeni Usûl Yemek Kitabı'nda çok çeşitli pilav tarifleri vardır. Bunlar: Adi pirinç pilavı, lüfer pilavı, Acem pilavı, susuz pilav, Özbek pilavı, akide pilavı, midye pilavı, kuskus pilavı, bulgur pilavıdır.3
Mükemmel ve Mufassal Aş Ustası yemek kitabında çeşitli pilav tarifleri vardır. Bunlar: Acem pilavı, Acem pilavının diğer nevi, fırında pilav, domatesli pilav, Özbek pilavı, bulgur pilavı, yufka pilavı, pilavlı tas kebabı, süzme pilav, adî pilav, yumurtalı pilav, Türkistan pilavı, Kâşgar pilavı, enginarlı pilav, patlıcanlı pilav, kaburgalı pilav, düğün pilavı, diğer nevi bulgur pilavıdır.4
Kaynakça
Orijinal kaynak: pilav. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page