[[Dosya:ZEN browser for Virtual Microscopy (9318136341).jpg|küçükresim|sağ|282px|
<center> </center>]]
Patoloji (Tıbbi Patoloji), hastalık (Yunanca pathos) çalışması ve bilimi (Yunanca logos) kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş hastalıklar bilimi anlamına gelen bir sözcüktür. Ayrıca belirli bir bozukluğun tipik özellikleriyle birlikte bütününe patoloji denilebilir.
Patoloji (hastalıkbilim) özellikle altta yatan hastalıkla ilgili hücrelerdeki, dokulardaki ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişikliklerin tanınması, araştırılması ve incelenmesiyle ilgilenir.1
Hekimliğin en zor ve en fazla disipline sahip bölümlerinden biri olan patoloji, klinikler ve paraklinikler arasında bir nevi köprü görevi görür.
Patoloji alanında uzman olan kişilere patolog veya patoloji uzmanı denmektedir.
Amerika'da patoloji anatomik patoloji ve klinik patoloji olarak ayrılmaktadır. Bu sınıflamada anatomik patoloji ülkemizdeki ve Avrupa'daki tıbbi patolojiye karşılık gelmekte iken; klinik patoloji uygulama alanına giren konular tıbbi biyokimya, tıbbi mikrobiyoloji gibi laboratuvar bölümleri tarafından yürütülmektedir.
Çoğu pozitif düşünce ve bilimsel eylemin başlangıcının ve evriminin belirlenmesinde yazılı kaynakların katkıları aranır. Yazılı kaynaklar Patolojinin başlangıcını eski Mısır uygarlığına götürmektedir. Bu kaynakların en önemlileri papirüs üzerine yazılmış iki adet belgedir: Edwin Smith Papirüsü (İ.Ö.17.) ve Papyrus Ebers (İ.Ö.1550ler). Arkeologların bir bölümü antik sitelerde buldukları iskeletlerde izledikleri patolojileri değerlendirme çabasına girmişler ve bu çabalar “Paleopatoloji” bilim dalının doğmasına yol açmıştır.2
Patoloji çok eski bir tıp dalıdır.3 Ancak bilimsel açıdan bakıldığında modern patolojinin 19. yüzyılda hücreyi temel alan modern patolojinin (hücre patolojisi) Rudolf Virchow (1821–1902) ile başladığı varsayılır.45 Virchow’un pek konuşulmayan üç ilgi alanı daha vardı; politika, antropololoji ve arkeoloji. Politik niteliklerinin Alman toplumuna ne kazandırdığını bilemiyoruz ama arkeoloji bilgisiyle tüccar Schliemann’ın Truva’yı bulmasına ve soymasına yardım etmişti. Milletvekilliği yaparken Patoloji Enstitüsünü kurdu. Doku kesitlerini hazırlayarak ve inceleyerek bugün bile kullanılan çok sayda kavramın (lösemi, atrofi, hipertrofi, amiloid, miyelin, teratom, şok, vd) tanımını yaptı, konferans konuşmaları ve kitaplar üretti. Ancak canlı etkenlerin varlığına inanmıyordu. Louis Pasteur’ün (1822-1895) “canlı etkenlerin varlığı”nı kanıtladığı konferansını izleyip salonu öfkeyle terk edene dek. Nobelli dönemlere girmeden önceki son aşamalarda sistemik patoloji ve fizyopatoloji (patofizyoloji) kavramlarını geliştirildi.67
<table> <caption>Anatomi ve Patolojinin Önemli Aşamaları</caption> <tbody> <tr class="odd"> <td><p><em>Hippokrates</em> (İ.Ö. 460-370)</p></td> <td><p>Bodrum'un karşısındaki Kos adalı hekim; yüzyıllardır sağlıkçıların idolü</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Herophilos</em> (İ.Ö.335–280)</p> <p><em>Erasistratos</em> (İ.Ö. 304–250)</p></td> <td><p>İlk <strong>otopsi</strong> ya da disseksiyon girişimleri</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Cornelius Celsus</em> (İ.Ö.26-İ.S.50)</p></td> <td><p>Yangı (inflamasyon) ilkeleri: rubor, dolor, calor, tumor</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Cladius</em> <em>Galenos</em> (130-210)</p></td> <td><p>Kanser kavramı; Yangı (inflamasyon) ilkelerine "<em>functio lease"</em> eklemesi</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Mondino de Liuzzi</em> (1270-1326)</p></td> <td><p>Anatomi-patolojik anatomi eğitimi amaçlı diseksiyonlar; ilk Anatomi kitabı (Bologna Üniversitesi, İtalya)</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Andreas Vesalius</em> (1514-1564)</p></td> <td><p>İlk anatomi atlası</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Antonio Benivieni (</em>1443–1502)</p></td> <td><p>İlk patoloji kitabı</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Thomas Willis</em> (1621-1675)</p></td> <td><p>Beyin tabanındaki Willis poligonunun tanımlanması</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Thomas Sydenham</em> (1624-1689)</p></td> <td><p>İngilizlerin Hippokrates'i; dönemin önemli Patoloji kitabı yazarı Sydenham koresinin tanımlanması</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Giovanni B. Morgagni</em> (1682–1771)</p></td> <td><p>Klinikopatolojik çalışmalar; 700 hastasının hastalık öykülerini ve otopsi bulgularını içeren kitap</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Antonio Valsalva</em> (1666–1723)</p></td> <td><p>Kulak ve kalp anatomisinde önemli saptamalar</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Thomas Addison</em> (1793–1860)</p></td> <td><p>Addison hastalığının tanımlanması; hematoloji ve B<sub>12</sub> vitamini emilimi çalışmaları</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Thomas Hodgkin</em> (1798–1866)</p></td> <td><p>Hodgkin lenfomasının tanımlanması; koruyucu hekimlik öncülerinden</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Carl von Rokitansky</em> (1804–1878)</p></td> <td><p>Safra kesesi Rokitansky-Aschoff sinüs divertikülleri tanımı; hümanist filozof</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Rudolf Virchow</em> (1821–1902)</p></td> <td><p>“<em>Omnis cellula e cellula</em>” tüm hücrelerin anası hücrelerdir (kök hücreler ve kanser hücrelerinin kökeni konusunda çok büyük bir aşama). Prens Frederick’e yapılan larinks biyopsisi (1887); ilk kez mikrotom kullanılarak hazırlanan kesitlerin mikroskopla incelenmesi cerrahi</p> <p>patolojinin ilk uygulamasıdır.</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>John R. Marrack</em> (1886-1976)</p></td> <td><p>İmmunoloji, histokimya, antikorların işaretleyeren antijenlerin yakalanması</p></td> </tr> <tr class="odd"> <td><p><em>Albert Hewett Coons</em> (1912-1978)</p></td> <td><p>İmmunofloresan tekniğinin bulunması</p></td> </tr> <tr class="even"> <td><p><em>Philippa Marrack (1945-...)</em></p></td> <td><p>İmmunoloji ve Moleküler Patoloji çalışmalarınde yeni teknikler, süper antijenler, apoptozis, toksik şok sendromu</p></td> </tr> </tbody> </table>Anatomi ve Patolojinin Önemli Aşamaları
Moleküler Biyoloji geliştikçe Moleküler Patoloji’nin adımlarında hızlandı:
Patolojinin başlıca hedefi hastalıkları 4 yönden incelemektir:1213
(1) Hastalığın nedeni (etyoloji): Hastalıkların nedeninin bulunması çabasıdır. İnsanlarda saptanan hastalıkların ya da normal-dışı davranışların nedenleri her dönemde merak edilmiştir.
Neolitik dönemlerden kimileri günümüze dek ulaşan inanışlara göre hastalıkların nedenleri: günahların cezalandırılması, cinler, kötü kokular, soğuk hava, kötü ruhlar, vb.
Günümüz çağdaş tıp uygulamalarında hastalıkların 2 ana nedenden kaynaklandığı kabul edilir:
(1) Kalıtsal (intrinsik; genetik) nedenler; (2) Edinsel faktörler (canlı etkenler, beslenme bozuklukları, kimyasallar, fiziksel etkenler….)
Bir hastalığın nedeninin belirlenebilmesi, tanısını ve tedavisini önemli bir biçimde kolaylaştırır. Kimi hastalıkların etyolojisinde 2 ya da daha fazla faktörün etkili olduğu saptanabilir.
Patoloji, hastalıkların nedenini belirleyebilmek için çok çeşitli teknikler kullanır;
Tüm bu çabaların yetersiz kaldığı ve nedenin bulunamadığı olgulara “idiopatik” ya da “primer” nitelemesini yapılır.
(2) Hastalığın mekanizması (patogenez): Hücrelerin ve dokuların, etyoloji faktörün ilk etkisine gösterdikleri tepkiden başlayarak hastalık belirtilerinin ortaya çıkışına dek geçen süreçtir.
Hücre ve dokuları etkilenen komponentleri şunlardır;
(3) Hücrelerde/Organlarda oluşan yapısal değişiklikler (morfolojik değişiklikler): Hücrelerdeki ve dokulardaki yapısal değişiklikleri incelemenin 2 önemli yararı vardır;
Bu bulgulardan yararlanarak tanıya ulaşır. Doğru tanı, başarılı bir tedavi için “olmazsa olmaz”dır .
(4) Yapısal değişikliklerin neden olduğu işlevsel bozukluklar (klinik belirtiler): Morfolojik değişikliklerin belirmesiyle birlikte organların işlevleri de bozulur, klinik belirtiler ortaya çıkar. Hastalık belirtilerin algılanması (klinik tablo):
Patolojik sıfatı "patolojiyle ilgili, anormal, bozulmuş, çalışmayan, işlemeyen, fizyolojik sınırların dışında olan" anlamlarında tıpta yaygın olarak kullanılan tıbbi bir terim ve sıfattır. En çok "anormal" anlamında kullanılır.
Tıp felsefesi açısından yapılan değerlendirmelerde, “Patolojik” nitelemesi “sağlıksız” anlamında, yani “sağlıklı” nitelemesinin karşıtı olarak kullanılmalıdır; “normal” nitelemesinin karşıtı bir sözcük değildir. Georges Canguilhem’e (1904-1995) göre, anomaliler ve mutasyonlar patolojik değildir. Bunlar, olası başka yaşam normlarını ifade etmektedir; bu normlar dengelilik, verimlilik, değişkenlik konusunda daha önceki özgül normların altındaysa patolojik olarak nitelendirilmelidir.15
Orijinal kaynak: patoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Çöloğlu AS. Oral Patoloji (Ağız Patolojisi), TC Yeditepe Üniversitesi Yayınları No.37, Mor Ajans, İstanbul, 2007 ↩
Buikstra J, Roberts C. The Global History of Paleopathology: Pioneers and Prospects. Oxford University Press, Oxford, New York, 2012 ↩
Long E. A history of pathology. Dover Publications, NewYork, 1965 ↩
van den Tweel JG, Taylor CR. A brief history of pathology. Virchows Arch, 457: 3–10, 2010 ↩
Bynum W. Tıp Tarihi. Çeviri:N.Gökçeoğlu, Kültür Kitaplığı 144, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2014 ↩
Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015 ↩
Tahsinoğlu M, Çöloğlu AS, Erseven G. Dişhekimleri için Genel Patoloji, Altın Matbaacılık, İstanbul, 1981 ↩
http://patoloji2018.org/bilimsel-program/
http://www.turkpath.org.tr/content.php?id=4949&type=category
Acot P. Bilim Tarihi, 2.baskı (Çeviri:N. Acar), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2017 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page