Onkoloji ve Antoloji ile karıştırılmamalıdır.
Ontoloji, varlık felsefesi ya da varlıkbilim, temel sorunu varlık olan felsefi disiplin. Varlık ya da varoluş ile bunların temel kategorilerinin araştırılmasıdır.1 "Varlık" ve "varoluş" ayrımını; "Varlık vardır" ve "Varlık yoktur" fikirlerini tartışır.
Aristoteles'e göre ontoloji varlığın mahiyetinde varlığın bilimidir veya varlıkların incelenmesidir. Ontoloji hangi varlık kategorilerinin daha temel olduğunu belirlemekle uğraşır ve bu kategorilerdekilerden hangilerinin var olduğunun söylenebileceğini sorar.
Varlık bir nesne ya da bir şey değildir. Nesneler var olan cisimlerden oluşur. Örneğin; ağaçlar, masalar, evler, vs. Varlık bir ev ya da bir eşya değildir. Gerçek varlığın ortaya çıkmasında, varlığı varlık yapan nedir? Var olanı var olan yapan nedir? gibi soruların cevabı "Zamandır. "Var olan zamansal olandır." Varlıkla iç içe olup onu aydınlatan ve onu varlık olarak varlık yapan hep zamandır. Varlığı varlık yapan zaman, metafizik anlamdaki değil de, hakikat alanındaki varlığı açıklar. Bunun sayesinde varlığın iki anlamını da bilmek ve böyle bir varlığın zaman olmadan var olamayacağını kabul etmek gerekir. O halde varlığın zaman olduğunu düşünebiliriz.2
Değişik filozoflar temel varlık kategorileri için değişik listeler yapmışlardır. Ontolojinin temel sorunlarından biri "Temel varlık kategorileri nelerdir?" sorusudur.
Bilim var olan yani olgusal olan maddeleri inceler. Bilim varlık var mıdır gibi sorularla ilgilenmez. Bilim, varlığın var olduğunu ön kabul eder. Ayrıca bilim varlığı Felsefede olduğu gibi bir bütün olarak değil de parçalara ayırarak inceler.
Felsefe varlığın olup olmadığı, bilinip bilinemeyeceği gibi sorularla uğraşıp bunları kendi içinde tutarlı ve çelişkisiz olma şartıyla cevaplar. Felsefe varlık problemlerini bir yöntem dahilinde değil de saf düşünme ve akıl yoluyla cevaplamaya çalışır. Felsefe varlığı bütün olarak kabul eder ve buna göre çalışmalarını yapar. Felsefede varlık sorunu evreni açıklama çabalarıyla başlamıştır.
Varlığın olmadığı anlayışı, temel olarak iki felsefi akım üzerine kurulmuştur.
Nihilizm: 19. yüzyılda özellikle Rusya’da gelişen bu felsefi akım, her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğu görüşü üzerine kurulmuştur. Ontolojik anlamda ise şüpheci bir bakış açısı geliştirir, varlığın olmadığını kabul eder.
Taoizm: Antik Çin’de ortaya çıkan bu öğreti, insanın doğal süreç içerisinde bilgi ve ahlaka ihtiyaç duymadığını savunmaktadır. Taoizm’in temelini oluşturan Dao öğretisi, varlığın gerçekte olmadığından bahsetmektedir.
Başlıca temsilcileri: Friedrich Nietzsche, Jean-Paul Sartre ve Gorgias
Varlığın olduğu anlayışı, temel olarak realist felsefe üzerine kurulmuştur.
Realizm: Varlığın aklın dışında bağımsız bir yapıya sahip olduğunu savunan bir felsefi akımdır.
Varlığın oluş halinde olduğu anlayışı, her şeyin sürekli değiştiğini, hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını yani varlığın durağan olmayıp oluş halinde olduğunu savunmaktadır. Heraklitos bu anlayışını "aynı dereden iki kere yıkanılmaz" sözüyle savunmaktadır.
Başlıca temsilcileri: Heraklitos ve Whitehead
Varlığın idea yani düşünce halinde olduğu anlayışı, zihinden bağımsız bir dünyanın olmadığından bahsetmektedir. Platon’un fikirleri bu anlayışın temelini oluşturmuştur. Genel olarak iç içe geçmiş iki felsefi akım üzerine kurulmuştur.
İdealizm: Var olan her şeyin düşünce temelinde şekillendiğini savunan bir felsefi akımdır.
Düalizm: Evrende daima birbirine karşı çıkan iki temel kavramın olduğunu savunan bir felsefi akımdır.
Başlıca temsilcileri: Sokrates, Platon, Aristoteles ve Hegel
Varlığın madde halinde olduğu anlayışı, temel olarak materyalist felsefe üzerine kurulmuştur.
Materyalizm: Her şeyin maddeden oluştuğunu, bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sayesinde oluştuğunu öne süren, a priori metafiziksel kavramların doğruluğunu kabul etmeyen bir felsefi akımdır. Maddenin var olan tek töz olduğunu, bu kapsamda fiziksel maddenin esas gerçeklik olduğunu savunmaktadır.
Başlıca temsilcileri: Demokritos, Hobbes, Karl Marx ve La Mattire
Varlığın hem idea hem de madde halinde olduğu anlayışı, aklın düşünen, maddenin ise yer kaplayan cevher olduğu görüşü üzerine kurulmuştur. Descartes’in fikirleri bu anlayışın temelini oluşturmuştur. Bu anlayışı benimseyenler, “kartezyen” olarak adlandırılmaktadır.
Başlıca temsilcileri: Descartes
Varlığın fenomen olarak olduğu anlayışı, sadece görüngü olarak varlığın bulunduğunu savunmaktadır. Edmund Husserl’in fikirleri bu anlayışın temelini oluşturmuştur.
Başlıca temsilcileri: Edmund Husserl
Emmanuel Levinas
Özel
Genel
Orijinal kaynak: ontoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page