Mehir, mehrveyamihr İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir. Mehir, kadının mal varlığına dâhil olur ve üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir. Ehl-i Sünnet'in ameldeki dört mezhebinde de kabul edilmiştir.
Mehir, evlilik akdi (nikâh) esnasında belirlenip belirlenmemesine göre ikiye ayrılır:
Mehir, ödeme zamanına göre de ikiye ayrılır:
Kadın üç durumda mehrin tamamına hak kazanır.
1) Zifaf: Cinsel birleşmenin gerçekleşmesi (cimâ) durumunda kadın, mehrin tamamına hak kazanır.
2) Halvet-i sahîha: Eşlerin kimsenin göremeyeceği veya ansızın gelemeyeceği bir yerde bir süre yalnız kalmaları demektir. Bu durumda da kadın, mehrin tamamına hak kazanır.
3) Eşlerden birinin ölümü: Eşlerden birinin ölümü halinde mehir kesinleşir. Ölen, kadın ise mirasçıları mehri talep edebilir. Ölen, koca ise -zifaf gerçekleşmemiş olsa bile- kadın mehrin tamamına sahip olur. Eğer akit esnasında mehir tespit edilmemiş ve eşlerden biri zifaftan önce ölmüşse kadın mehr-i misile hak kazanır.
Evlilik zifaftan veya halvet-i sahihadan önce kocanın fiiliyle sona ererse kadın kararlaştırılan mehrin (mehr-i müsemma) yarısını alır. Eğer bir mehir tespit edilmemişse sadece müta denen teselli hediyesi ile yetinmek zorunda kalır. Evlenme zifaftan veya halvet-i sahihadan önce kadının kusuruyla sona ererse kadın mehrin tamamını kaybeder.
Satışı ve kullanılması yasak olamayan her şey (nakit para, ticari mal, ev, arsa, köle, cariye, at, elbise vb. diğer mallar) mehir olarak tespit edilebilir. İslam dininin mütekavvim mal olarak kabul etmediği alkollü içecekler, domuz vb. malların mehir olarak tespiti durumunda ise kadın mehr-i misile hak kazanır.
İslam hukukçuları mehrin ne kadar olabileceği konusunda bir üst sınır tespit etmemişlerdir. Buna karşılık mehrin alt sınırı konusunda mezhepler farklı görüşe sahiptir. Hanefi hukukçulara göre mehir olarak verilebilecek en düşük miktar on dirhem gümüş, Malikilere göre ise de alt sınır üç dirhem gümüştür. Şafii ve Hanbeli hukukçular ise mehre bir alt sınır kabul etmemişlerdir.
Ehl-i Sünnet itikadının ameldeki dört mezhebi de mehrin, kadının hakkı olduğunu kabul etmekle birlikte evlilik akdi üzerindeki etkisi konusunda farklı görüşlere sahiptir. Mâlikî mezhebinde mehir, nikâh akdinin sıhhat şartı kabul edilmiş ve mehir tespit edilmeden yapılacak evlenmeler gayrisahîh (geçersiz) sayılmıştır. Hanefî, Şâfî'î ve Hanbelî mezhepleri ise mehri nikâhın şartlarından biri değil, kaçınılmaz bir sonucu olarak kabul etmişlerdir. Bu amelî mezheplere göre nikâh akdi sırasında mehirden hiç bahsedilmemiş hattâ hiç mehir verilmeyeceği açıkça söylenmiş olsa bile, nikâh akdi kurulur fakat kadın mehr-i misile hak kazanır.
Orijinal kaynak: mehir. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page