meczup ne demek?

"Meczup" kelimesi Arapça kökenli olup, "deli" veya "aklını kaybetmiş" anlamına gelir. Ancak Türkçe kullanımında, özellikle tasavvuf edebiyatında, bu kelimenin anlamı daha karmaşıktır ve basit bir "delilik"ten çok daha fazlasını ifade eder.

Meczup, genellikle:

  • Manevi bir yolculukta aşırı derecede yoğunlaşmış ve dünyanın maddi gerçekliklerinden kopmuş bir kimse olarak tanımlanır. Onlar, Allah aşkıyla yanıp tutuşur ve bu aşk, onları normal davranış kalıplarından uzaklaştırır.
  • İlahi aşkın etkisiyle normalden farklı davranışlar sergileyen bir kimse olabilir. Bu davranışlar, toplum tarafından garip veya anlamsız bulunsa da, meczubun iç dünyasında derin bir anlam taşır.
  • Hakikate ulaşmak için kendilerini dünyadan soyutlayan kişilerdir. Dünya malına, şöhrete ve güce ilgi duymazlar.
  • Aşkın ve coşkunun dışa vurumu olarak sıra dışı davranışlar gösterebilirler. Bu davranışlar bazen uçuk görünse de, içlerindeki ilahi aşkın bir yansımasıdır.

Meczup ile deli arasındaki fark:

Meczubun davranışları, sıradan bir deliliğin göstergesi olmadığı düşünülür. Onların davranışlarının altında, derin bir manevi arayış ve ilahi bir aşk yatar. Deliliğin aksine, meczupların sözlerinde ve davranışlarında genellikle derin bir anlam ve hikmet aranır. Bazen söyledikleri ve yaptıkları, yıllar sonra anlaşılabilir hale gelebilir.

Özetle: Meczup, tasavvuf düşüncesinde özel bir yere sahip olan, ilahi aşkı deneyimlemiş ve bu deneyim sonucu sıra dışı davranışlar sergileyen bir kişidir. Onların davranışları, toplum tarafından her zaman anlaşılamasa da, derin bir manevi anlam içerdiği düşünülür. Meczupluk, bir hastalık değil, manevi bir hal olarak kabul edilir.