Lizozom, ökaryotik hücrelerin sitoplazmasında bulunan, zarla çevrili, genellikle küçük, yuvarlak ve çapları 0,2-0,8 mikron arasında değişen yapılardır. İçerikleri asidiktir ve çeşitli sindirici enzimler içerirler.
Lizozomun görevleri;
Lizozomlar Christian de Duve tarafından, hücrenin elektron mikroskobuyla incelenmesi sonucu bulunmuştur. De Duve, lizozomları tek kat zarla çevrelenmiş, içi homojen olmayan yoğun materyalle dolu oluşumlar olarak tanımladı. Araştırmalarla bunların içinde asit pH'de etkili 10-12 çeşit hidrolitik enzimler bulunmuştur. Bunlar arasında asit fosfataz, asit ribonukleaz, asit lipaz, kollagenaz vb. enzimler vardır. Lizozomlar, Eritrositler dışındaki tüm memeli hücrelerinde görülürler. Bitki ve mantar türlerinde lizozomların işlevleri litik kofullar tarafından görülür. Lizozomlar, hücre içinde Golgi aygıtına çok yakın bölgede granüller biçiminde belirir ve birim zarla kuşatılır, çünkü enzimleri Golgi aygıtı tarafından üretilir. Bunların endoplazmik retikulumu ya da Golgi aygıtında meydana geldiği saptanmıştır. Herhangi bir nedenden dolayı lizozom zarı yırtılırsa içindeki sindirim enzimleri sitoplazmaya dağılır ve hücre sindirilir. Bu olaya otoliz ve lizozomun dokuyu sindirmesine de histoliz denir.
Lizozom zarı hidrojen iyonlarını sitozolden lizozom lümenine pompalayarak, içerideki pH'nın pH 5'te tutulmasını sağlar.
Lizozomlar yaklaşık olarak 0,5 mikron çapında lipoprotein yapıda bir zarla çevrilidir. İçerisinde genellikle sindirimde kullanılan bazı enzimler vardır. İlk olarak bir farenin karaciğerinde keşfedilmiş, daha sonra alyuvarlar hariç diğer bütün hayvan hücrelerinde, özellikle vücut savunmasında görev alan akyuvarlarda ve de makrofajların içerisinde daha çok sayıda bulunduğu gözlenmiştir. Böyle olmasının sebebi makrofajların ve de akyuvarların vücut içerisinde karşılaştıkları yabancı maddeleri fagositoz yoluyla içlerine alıp sindirmelerinden kaynaklanır. Bunların dışında mantarlarda ve de mayalarda da benzeri organellerin olduğu saptanmıştır. Bakterilerdeyse lizozoma rastlanmamaktadır. Ancak içlerinde bazı sindirim enzimlerine rastlanmıştır.
Lizozomlar hücre içindeki sindirimden sorumludurlar. İçlerindeki enzimler çok etkili parçalayıcıdırlar. Eğer lizozomun zarı delinir ya da yırtılırsa lizozom otoliz olarak adlandırılan bir süreçle hücreyi sindirmeye başlar. Lizozom enzimleri ribozomlarda sentezlenerek ya endoplazmik retikulum aracılığıyla doğrudan doğruya ya da golgi aygıtı aracılığıyla dolaylı olarak paketlenerek, yani bir kesecik içerisine alınarak sitoplazmaya verilir, içi tanecikli, lamelli ya da homojen yapıda olabilirler.
Lizozomlar hücre içinde yaşlanmış, yıpranmış ya da işlevini yitirmiş organelleri sindirirler. Bu olayın nasıl gerçekleştiği henüz çözümlenememiştir. Ancak bazı hücrelerin sindirim kofullarının içerisinde ribozom ve mitokondrilere rastlanmıştır. Fazla A vitamininin kemiklerdeki ve kıkırdaktaki lizozom enzimlerini serbest bıraktığı ve dolayısıyla kemikleri kolay kırılır bir duruma geçirdiği; fakat yeterli miktarlarda da yaşlı hücreleri yok etmeyi sağladığı için genç kalmada yardımcı olduğu saptanmıştır.
Lizozom sürekli hareket içerisindedir. Kimi hücrelerin içerisinde sindirim yapar, kimisinin içerisinde işlevini yitirmiş organelleri yok eder, kimisinin de içerisine girmiş olan yabancı ve de zararlı mikroorganizmaları yok eder.
Lizozomların görevlerinin en önemlisi, hücre içi ve dışı kökenli maddelerin sindirimidir. Ayrıca intihar kesecikleri olarak bilinir. Enzimleri, yaşlanmış molekül ve organelleri parçalar.
Kurbağa larvasının kuyruğunun yok olması, hareketsiz kalan kasların erimesi, yaşlı dokuların, alyuvarların ve mikropların yok edilmesinde lizozom ve golgi aparatının enzimleri etkilidir.
Orijinal kaynak: lizozom. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page