Likidite, bir varlığın hızlı bir şekilde nakde çevrilebilme yeteneğini ifade eder. Başka bir deyişle, bir varlığı satıp parasını hızlıca elde etme kolaylığıdır. Likidite yüksek ise, varlık kolayca satılabilir ve değeri hızlıca nakde dönüştürülebilir. Likidite düşük ise, varlığı satmak zor ve zaman alabilir, hatta satıştan elde edilen fiyat piyasa değerinin altında olabilir.
Likidite kavramı farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir:
1. Bir Varlığın Likiditesi:
2. Bir Şirketin Likiditesi:
Bir şirketin likiditesi, kısa vadeli yükümlülüklerini (borçlarını) karşılamak için elinde bulunan nakit ve kolayca nakde çevrilebilecek varlıklarının miktarını ifade eder. Yüksek likiditeli bir şirket, kısa vadeli borçlarını ödeme konusunda güçlü bir konumdadır. Düşük likiditeli bir şirket ise, ödeme güçlüğü yaşayabilir. Şirketlerin likidite durumunu değerlendirmek için kullanılan önemli oranlar arasında cari oran ve hızlı oran bulunur.
3. Bir Piyasanın Likiditesi:
Bir piyasanın likiditesi, o piyasada işlem gören varlıkların ne kadar kolaylıkla alınıp satılabileceğini gösterir. Yüksek likiditeli bir piyasada, alım-satım emirleri hızlı bir şekilde yerine getirilir ve fiyat dalgalanmaları daha azdır. Düşük likiditeli bir piyasada ise, alım-satım emirlerinin yerine getirilmesi zaman alabilir ve fiyat dalgalanmaları daha fazladır.
Likiditenin Önemi:
Kısacası, likidite finansal sağlık ve karar alma süreçlerinde önemli bir faktördür. Hem bireyler hem de şirketler, likidite durumlarını dikkatlice yönetmeli ve risklerini değerlendirmelidir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page