kibir ne demek?

Kibir, kişinin kendisini başkalarından üstün görme, değersizleştirme ve aşağılama duygusudur. Gururdan farklıdır; gurur, başarılarından kaynaklanan haklı bir öz saygı duygusuyken, kibir, gerçekçi olmayan ve şişirilmiş bir öz imajdan kaynaklanır. Kibirli insanlar genellikle:

  • Kendilerini diğerlerinden üstün görürler: Başkalarının yeteneklerini, başarılarını ve değerlerini küçümserler.
  • Başkalarını küçümserler ve aşağılarlar: Onları eleştirir, alay eder veya hor görürler.
  • Övünmeyi ve gösteriş yapmayı severler: Başarılarından ve sahip olduklarından sürekli olarak bahsederler.
  • Eleştiriye tahammül edemezler: Eleştirildiklerinde savunmaya geçerler veya saldırganlaşırlar.
  • Empati yoksunluğu yaşarlar: Başkalarının duygularını anlamakta zorlanırlar.
  • İnsanlarla sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanırlar: Kibirleri, başkalarıyla yakın ve anlamlı ilişkiler kurmalarına engel olur.
  • Öz güven eksikliğini gizleme çabası içinde olabilirler: Bazen kibir, derin bir öz güven eksikliğini maskeleme mekanizması olarak ortaya çıkar.

Kibir, bireysel ilişkilerde ve toplumsal yaşamda birçok olumsuz sonuca yol açabilir:

  • İlişki sorunları: Arkadaşlıklar, aile bağları ve romantik ilişkiler zarar görebilir.
  • İş yerinde zorluklar: İş arkadaşlarıyla çatışmalar yaşanabilir, işbirliği zorlaşabilir ve kariyer ilerlemesi engellenebilir.
  • Toplumsal dışlanma: Kibirli kişiler, başkaları tarafından sevilmez ve dışlanabilir.
  • Psikolojik sorunlar: Depresyon, anksiyete ve diğer ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir.

Kibir, dini ve felsefi açıdan da ele alınmış bir kavramdır. Birçok din ve felsefede, kibir, ahlaki olarak kötü bir özellik olarak kabul edilir ve tevazu ve alçakgönüllülük teşvik edilir.

Kısacası, kibir, hem bireyin hem de çevresindeki insanların refahını olumsuz etkileyen, gerçekçi olmayan bir üstünlük duygusudur. Sağlıklı bir öz saygı ile karıştırılmamalıdır. Öz saygı, kendine değer verme duygusudur; kibir ise, başkalarını aşağılayarak elde edilen şişirilmiş bir ego durumudur.